Whisper of Death RPG
Sitemize hoş geldiniz.
Lütfen giriş yapınız ya da üye olunuz.

WoD Yönetimi.
Whisper of Death RPG
Sitemize hoş geldiniz.
Lütfen giriş yapınız ya da üye olunuz.

WoD Yönetimi.
Whisper of Death RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaKapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Lissa McCartney.

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Lissa McCartney




Mesaj Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 29/06/11

Özel
Rp Puanı:
Lissa McCartney. Left_bar_bleue73/100Lissa McCartney. Empty_bar_bleue  (73/100)

Lissa McCartney. Empty
MesajKonu: Lissa McCartney.   Lissa McCartney. Icon_minitimeÇarş. Haz. 29, 2011 5:57 am

- Bu bir vampir rpgsi'dir. Bu rp yi başka bir sitede daha yayınlamıştım . Buradaki karakter de bana ait.
Yayınladığım site : edit.


Gitme diyordu kendi kendine. Hayatını, ruhunu düşünüyorsan kesinlikle gitme. Fakat içindeki o arzuyu durduramıyordu. Dean ’a o kadar aşıktı ki… Bu durumda napabilirdi ? Dean, Lissa’yı deliler gibi seviyordu, onu incitecek herhangi bir şey yapmazdı. Lissa bundan emindi. Sıcacık yatağından doğrulup, buz gibi odaya adım attı. Çok üşümüştü, ellerini koluna götürüp sürtmeye başladı. Belki böyle ısınabilirdi. Havanın bugün nasıl olduğunu öğrenmek için cama doğru yöneldi. Ufak adımlarla yürümeye çalışıyordu çünkü bu ev çok eskiydi ve bastığı her parke mutlaka ses çıkartıyordu. Pencereye ulaşınca yavaşça perdeyi açtı ve beklediği hava durumunu gördü. Hiç şaşırmamıştı. Burası, yılın 300 günü yağmurluydu. Şu anda da yağmur çiseliyordu ve kara bulutlar bütün gökyüzünü kaplamıştı. Lissa, eğer annesi işe gitmediyse onu görmek umuduyla aşağı kata indi. Bu ev cidden çok eskiydi , her yer dökülüyordu. Eşyaların çoğu antikaydı ve anneannesinden kalmıştı. Bu yüzden annesi ev eşyalarına çok fazla dokunmasına izin vermezdi, Lissa’nın sakar olduğunu biliyordu. ‘Anne ? ‘ Ses yoktu. ‘Anne, orda mısın ? ‘ Yine ses yoktu. Demek ki işe gitmişti. Yemeğe hazırlanmak için odasına yöneldi. Tam o sırada arkasından “Tak” diye bir ses geldi. Ses annesinin odasından geliyordu. Lissa hemen yerinden fırladı. ‘Kim var orada ? Ortaya çık ! “ Fakat sözüne cevap gelmedi. Gidip orayı kontrol etmek istedi ama korktuğundan ve yemek için hazırlanması gerektiğinden yukarı çıktı. Acaba ne giysem diye düşünmemek için akşamdan kıyafetlerini hazırlamıştı çünkü çok kararsız bir yapıya sahipti. Siyah dar kotunun üstüne ; gri, anneannesinin ona aldığı pudra rengi T-shirt’i geçirdi. Özellikle bu T-shirti özel günlerde giyerdi çünkü bunun uğurlu olduğuna inanırdı. Sapsarı saçlarını beline kadar özenle tarayıp, yine T-shirti ile aynı renkte bir topuklu ayakkabı giydi. Çantasını omzuna astı ve Dean’ı beklemek için aşağıya indi. Koltukta otururken telefonuna mesaj geldi. Mesaj Dean’den gelmişti. ’Geldim aşkım , dışardayım. ‘ Lissa pencereden baktı fakat dışarıda hiç araba yoktu, belki arabayı arkaya park etti diye düşünerek dışarı çıktı, kapıyı kilitledi ve kilitlediğine emin olmak için en az 10 kere kontrol etti. Annesi bunu yapmayı küçüklüğünden beri alıştırmıştı. Rüzgar usulca Lissa’nın tenini seyirip geçti. Bundan dolayı biraz ürperdi. Sanki birisi onu izliyor gibiydi. Gölgeler peşinden koşuyor gibiydi. Çevresine baktı. Dean’ın Honda’sı evin önündeydi. Peki öyleyse neden ilk başta görememişti ? Arabaya yöneldi, kapısını açtı ‘Selam.’ dedi fakat arabada kimse yoktu. Lissa bir an da paranoya oldu. Arabadan çıkıp ‘Dean ! Hey. Orda mısın ? ‘ diye bağırmaya başladı. Sesi çok alçak çıkıyordu. O sırada arkasında birinin olduğunu hissetti. Lissa 6. Hislerine güveniyordu. Çantasını eline alıp arkasındaki kişiye vurmak için arkasını döndü ve çantayı suratına yapıştırdı. Tam on ikiden ! Gelen kişi Dean’di. ‘Lanet olsun Liz ! Ne yapmaya çalışıyorsun ? ‘ Lissa diyecek bir şey bulamadı. Çok kızmış gibiydi. Sadece : ‘Çok özür dilerim Dean , bir anda korktum. Iyi misin ? Özür dilerim.’ Dean : ‘Tamam, sorun değil.’ dedi ve Lissa’nın dudağına eğilip onu öptü. Lissa’nın bir anda kalp atışları hızlandı. Onunla öpüşürken hep böyle duygular hissediyordu. Dudakları çok yumuşaktı ve gerçekten iyi öpüşüyordu. Bir an, zamanın böyle donmasını istedi. Dean’ ı gerçekten çok seviyordu. İçinden evet, hayatının erkeği bu dedi. Dean kendini geri çekip ‘Hadi, bir an önce yemeğimizi yiyelim de sonra vaktimiz kalsın.’ dedi ve arabaya bindi. Lissa da kapıyı açıp ön tarafa oturdu ve yola koyuldular. Lissa bir süre sonra : ‘Nereye gidiyoruz ? Hiçbir ipucu vermedin. ‘ Dean : ‘Sürpriz , gidince görürsün.’ dedi ve göz kırptı. Tanrım bunu yapınca oldukça havalı oluyordu ama aynı zamanda sürprizlerden de nefret ederdi. Tabi ki bunu Dean’a söylemeyecekti. Lissa sıkılmamak için arabanın gözündeki cd leri karıştırmaya başladı. En sevdiği rock grubunun cd sini görünce gülümsedi ve aldı. Tam o sırada gözde bir şey gördü. Kırmızı, akışkandı ve naylon bir poşetin içindeydi. Bunun ne olduğunu daha iyi görebilmek için gözlerini kıstı. Aman Tanrım ! Teninde bir ürperme hissetti. Bu kandı. Saçmalama dedi kendi kendine. Dean’ın arabasında kan ne arayacaktı ? İnkar etmek çözüm değildi. Elinde bununla birlikte 6 kanıt olmuştu. Gerçekleri kabul et Liss, o bir vampir.

*

Çok da uzun olmayan bir yolculuktan sonra varacakları yere gelmişlerdi. Liss araba durduktan sonra hemen indi ve etrafına bakmaya başladı. Buraya daha önce hiç gelmemişti. Restoran tamamen ahşaptan yapılmıştı ve camların hepsi perdelerle örtülmüştü. Bir tane bile örtülmemiş yoktu ki bu da vampirlerin güneşten korunmalarını sağlıyordu. Rüzgar Lissa’nın saçlarını savurunca Dean birden onun boynuna baktı. Napıyordu bu böyle? Herkesin ortasında gelip kanımı kurutana kadar içecek miydi ? diye düşündü Lissa. Restorana girdiler ve girdikleri an herkes Lissa’ya bakmaya başladı. Aralarından uzun boylu, kumral, yeşil gözlü bir erkek fırlayıp : ‘ Ne halt ettiğini sanıyorsun Dean ? Onu buraya getirmemeliydin ! ‘ Dean : ‘ Seni ilgilendirmez dostum. Sen kendininkilere bak yeter ! ‘ dedi ve Lissa’yı kolundan çekiştirip cam kenarında bir masaya oturttu. Bu restoran oldukça ürkütücüydü, kapkaranlıktı ve restoran yerine akıl hastanesi denilecek bir yerdi. Tıknaz bir yapıya sahip olan garson geldi ve menüleri uzattı. Lissa, menülerinde 0 Rh Negatif, A Pozitif falan varsa hiç de şaşırmayacaktı. Menüye bakmaya cesaret edemedi ve kendini toparlamak için : ‘ Dean biraz bekler misin ? Lavaboya gitmem gerekiyor da.’ Dean : ‘Seninle gelme mi ister misin ? ‘ diye sorunca Lissa aniden : ‘Hayır . Ne gerek var ? Sen burada otur ben gelirim. ‘ dedi ve ayağa kalktı. Tıknaz olan garson önüne çıkınca : ‘ Pardon, lavabo nerede acaba ? ‘ diye sordu. Garson : ‘ Hemen şu içeride ama yalnız gitmemeni öneririm.’ dedi ve kahkaha atarak uzaklaştı. Lissa’nın burdan çıkması gerekiyordu. Kendini neye ulaştırmıştı böyle ? Hemen lavaboya gidip kendini düzeltecek, sonra da bu lanet olası yerden kurtulacaktı. Biraz araştırmadan sonra lavaboyu buldu ve kapıyı kilitledi. Kilitlediğine emin olmak için de 10 kere denedi. Anne tavsiyesi belki de ilk defa işe yarardı. Musluğu açıp iyice yüzüne su vurdu ve başını kaldırıp aynaya baktı. Arkasında biri duruyordu, Dean’le konuşan vampirdi. Hemen döndü ve ona vurmaya çalıştı fakat adam tek eliyle onu tutup yere attı. ‘Buraya gelmemeliydin, bizden haberdar olmamalıydın seni kan fahişesi ! Hepsi o gerizekalı Dean yüzünden ! Seninle işim bittikten sonra onunla da ilgileneceğim ! ‘ Lissa başını ovup ayağa kalkmaya çalıştı ama öyle bir düşmüşti ki kalkamıyordu. Son enerjisini ‘Dean ! ‘ diye bağırarak harcadı. Bu sözü üzerine vampir hiddetle gözlerini ve ağzını açıp Lissa’ nın kolunu ısırdı. Aman tanrım ! Hayatında yaşadığı en büyük acıydı. Daha önce böyle bir şey yaşamamıştı. Acı parmak uçlarından başlayıp bütün vücuduna yayıldı. Bedenini hareket ettiremiyordu. Engelli biri gibiydi. Beyni çalışamıyordu. Kan kolundan başlayıp bütün tuvaleti kapladı. Bembeyaz yerler sadece 1 dakika içinde kıpkırmızı olmuştu. Korkusundan çığlığı koyuverdi ve o sırada kapı kırıldı. Dean gelmişti ! Onu kurtarmaya gelmişti. Ama kurtaracağını hiç sanmıyordu. Tam bir ölüm meleği gibiydi. Dean vampiri tutup ‘ Ne halt ettin sen ! Gününü göreceksin . Lanet olası ! ‘ dedi ve tek hamleyle vampirin boğazını kopardı. Lissa bu olanlara inanamıyordu, ağlamak istiyordu , ailesinin yanına gidip hiçbirini hatırlamamak istiyordu, Dean’ı tanımamış olmak istiyordu ama artık çok geçti. Ölüm onu çağırıyordu. Kurtulma şansı yoktu. Dean yanına çöktü : ‘Seni kurtaracağım, Liz ‘ dedi ve kızın boynuna eğilip ısırdı.




*

Acı insanı şaşırtıyordu. Anlayamadı, ona olanların, yaşananların ne olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu. Bedeni acıyı geri çevirmek istedi ama beceremedi. Çok canını yakıyordu. Zaman geçirebilmek ve acıyı unutabilmek için teker teker dakikaları saydı. Bu bir hayal olmalıydı. Çünkü ne olduğunu bilmiyordu ama bu bir gerçekti. Insanın canını yakan nadir gerçeklerden biri ve bu gerçek çok hızlı gelmişti. Ona olanlar yavaş yavaş aklında geliyordu. Her şey normaldi ta ki yemeğe gelene kadar. Lavaboya gitmişti ondan sonrası biraz bulanıktı. Birinin gelip kolunu ısırdığını ve sonra Dean’ın gelip boğazını ısırdığını hatırlıyordu. Dean… ‘Seni kurtaracağım. ‘demişti. Ona cevap vermek istemişti ama verememişti. Evet, ölmemişti, ölüm onu kollarına çekmemişti ama sanırım şimdi çekiyordu çünkü bütün vücudu alevle kaplanmıştı. Özellikle boğazı yanmaktan külleşicek gibiydi. Bu cehennemden kendini kurtarması için Tanrı’ya dua ediyordu. Bir süre sonra bu yanma hissi geçti ve vücudunun kontrolünü aldı. Ayak parmaklarını, ellerini oynatmaya çalıştı. Biraz da olsa oynatabiliyordu. Kendine gelmeye başladı. Duyuları yerine gelmeye başladı. O sırada Dean’ın kadife sesini duydu : ‘Uyandın mı Liz ? ‘ En azından cevap verebilecek durumdaydı. Yavaşça gözlerini açtı. Her şey değişmişti. Her şey çok parlaktı. İçerisi kapkaranlıktı ama bu karanlığın içindeki renkleri bile oldukça net görebiliyordu. Aşağı kattan kız sesleri geliyordu onların konuşmalarını bile duyabiliyordu. Sanki her duyusu gelişmiş gibiydi. Yavaşça yerinden doğruldu. ‘Ne oldu bana ? ‘ dedi. Bir şok dalgasıyla sarsıldı. Dean her zamankinden daha yakışıklı gözüküyordu. Dean : ‘Artık bir vampirsin.’ dedi. Lissa buna inanamadı. Hemen karşısındaki aynaya yürüdü. Tabi buna yürümek denirse. Resmen koşmuştu. Aynaya baktı. Karşısında oldukça güzel ve çekici bir kız vardı. Tek korkunç tarafı gözleriydi. Kıpkırmızıydı, hayat boyu böyle mi olacaktı ? Bir an kendinden korktu. O sırada burnuna bir koku geldi. Boğazı tekrar yanmaya başladı. Boğazındaki metalik hissini tadıyordu. Koku aşağıdaki kızlardan geliyordu. Onlara ulaşmak için elinden geleni yapardı. Yanma hissi gittikçe güçlendi. Sanki o his gitmezse ölecek gibiydi. Tam hareket edecekti ki Dean onu tuttu ve : ‘Hayır, onlar Marisa’nın. ‘ dedi. Marisa da kimdi ? O sırada içeriden kumral , siyah saçlı bir kız geldi ve Dean’in dudaklarını öptü. Lissa tamamen donup kaldı. Dean aslında onu aldatıyordu. Marisa : 'Benim kadar güzel değil ama idare eder. Aramıza hoşgeldin.’ dedi. Bu boğazındaki acıyı ve kalbindeki siniri daha da kuvvetlendirdi ve Marisa’nın boğazına saldırdı. Kaçtı. Dean onu tutmaya çalışıyordu. ‘Marisa git ! Kendini kontrol edemiyor ! ‘ dedi ama Dean bile Lissa’yı durduramadı. Herkesten güçlüydü. Bir hamleyle Marisa’nın boğazını tutup kopardı ve yanan şöminenin içine attı. Dean ‘ a baktığında yüzünde bir şok ve korku ifadesi gördü. Ondan, Lissa’dan, deliler gibi korkuyordu. Lissa’nın ona acımaya vakti yoktu. Dean : ‘Her şeyi açıklayabilirim , yemin ederim…’ derken Lissa onun boğazına çoktan saldırmıştı ve kanını içerken onu aniden şömineye itti ve o da yandı.
İşte bu da her şeyi açıklar.’ dedi ve aşağıdaki kızlarla biraz ‘eğlenmeye’ gitti.

.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Anna Lizzie Malfoy
Hogwarts Müdiresi | KSKS Profesörü
Hogwarts Müdiresi | KSKS Profesörü
Anna Lizzie Malfoy


Lakap : Liz, Ann.
Rp Sevgilisi : Henry McCourt bitchi.
Mesaj Sayısı : 1529
Kayıt tarihi : 16/08/09

Özel
Rp Puanı:
Lissa McCartney. Left_bar_bleue100/100Lissa McCartney. Empty_bar_bleue  (100/100)

Lissa McCartney. Empty
MesajKonu: Geri: Lissa McCartney.   Lissa McCartney. Icon_minitimePerş. Tem. 21, 2011 11:46 pm

Puanlama Sistemi;
*Betimleme: 23/30
*Akıcılık: 9/10
*Yazım Kurallarına Uyum: 8/10
*Sayfa Düzeni: 3/10
*Renklendirme: 2/5
*Kurgu: 18/25
*Uzunluk: 10/10

RP Puanınız; 73!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Lissa McCartney.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Rachel Lissa Grace
» Rachel Lissa Grace

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Whisper of Death RPG :: Karakter İşlem ve İstek Geçmişi-
Buraya geçin: