Simona Dmitrov
Lakap : Dora Rp Sevgilisi : erkekler mi? hayır kalsın. Teoman ve M&M var. Aşklarım benim blah. Mesaj Sayısı : 165 Kayıt tarihi : 15/08/11
Özel Rp Puanı: (86/100)
| Konu: Uyanış ~ Kazalar kırıkları kırıklar arkadaşlığı doğurdu. C.tesi Ağus. 20, 2011 11:49 am | |
| Mekan:Muayeneden sonra, hasta dinlenme odası. Yoğun bir ilaç kokusu hakim ve şifacılar etrafta fır dönüyor.Rol Playerlar: Jack Asher Johnson & Isadora Navratilxxx Dolunay, tüm ahengiyle gökyüzünü aydınlatıyordu. Siyaha bürünmüş gökyüzüne mutluluk ışığı saçıyordu adeta. Yıldızlar her biri bir köşeye dağılmıştı. Kimisi birbirine çok yakın kimisi bir o kadar uzaktı. Bilinen tek bir şey vardı. Hiçbiri birbirine kavuşamayacaktı. Yıldızlar..Sanki hepsi ayrı bir dünya gibiydi, ayrı bir dilek, ayrı bir umut..Hepsi asılı bir arzuydu gökyüzüne. Kendini yeryüzünden binlerce kilometre yukarıya buldu. Tıpkı gökyüzüne asılı bir yıldız gibi. Nimbus iki bine sırt üstü uzanmıştı. Süpürge ne sarsılıyor ne de bir milim hareket ediyordu. Isadora tıpkı bir yatakta yatak gibi yatıyordu. Düşme korkusu olmadan. O an karşısındaki dolunay o kadar büyüktü ki.. Güneş gibiydi..Gece güneşi..Görmüş olduğu manzara onu öylesine büyülemişti ki.. Gözünü oradan çekmeye bile kıyamıyordu. Gözlerini kapattı bir anlığına. O meltem rüzgarlarının dokunuşlarını hissetti. Narin vücudunu okşuyorlardı adeta. Bir kemer gibi kuşatıyordu bu tatlı esen rüzgar. Gözlerini açtığından o etkilendiği gece güneşinin ortadan kaybolduğunun farkına vardı. Nereye kaybolmuştu onu büyüleyen manzara? Bu kez başka bir şey fark etti. Gökyüzünde boşluk kalmaksızın dolduran yıldızların birer birer üzerine yağdığını gördü. Gece güneşinden kopan birer küçük parça gibiydi sanki. Rüzgarlar ona nurdan bir elbise biçiyordu sanki. O yıldızlar..Yağmur gibi üzerine yağıyordu, küçük kristal parçalara dönüşüyordu. Bedenini kapatıyordu. Rüzgarlarla beraber o güzel vücudunu sarıyorlardı. Süpürgeyle aşağıya doğru ışık hızıyla düşmeye başladı. Ne yeryüzüne ulaşabiliyor ne de durabiliyordu. Sonsuzlukta yolculuk yapmak gibiydi. Ve uyanış..Yataktan sıçrayarak uyandı. Bir yerden düşüyormuşcasına. Herşey bir rüyadan ibaretti. Yatakta doğrulmak için aniden hareket etti. Sanki biri ona Petrificus Totalus büyüsü yapmıştı. Kaskatı bırakma büyüsü..Bu doğrulma hareketi canını yakmıştı."Ahh, lanet olsun." gözleriyle etrafını süzdü. Yataklar,dolaplar, orta yaştaki ve bazı genç olmak üzere bir kaç şifacı..Burası revir olmalıydı. Bu yoğun ilaç kokusundan anlamalıydı. Peki ona ne olmuştu.?Ne işi vardı burada? Tek bildiği şey vücudundaki ve başındaki o belirsiz ağrıydı. Kafasını yastığa gömdü ve gözlerini kapadı. Uyumuyordu gözlerini dinlendiriyordu.
| |
|