Whisper of Death RPG
Sitemize hoş geldiniz.
Lütfen giriş yapınız ya da üye olunuz.

WoD Yönetimi.
Whisper of Death RPG
Sitemize hoş geldiniz.
Lütfen giriş yapınız ya da üye olunuz.

WoD Yönetimi.
Whisper of Death RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaKapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Toplantı

Aşağa gitmek 
+3
Arianna Ella Potter
Patrica Isabel G'ladheon
Alexandre Leal Markey
7 posters
YazarMesaj
Alexandre Leal Markey

Alexandre Leal Markey


Lakap : Alex
Rp Sevgilisi : -yok-
Mesaj Sayısı : 114
Kayıt tarihi : 02/06/11

Özel
Rp Puanı:
Toplantı Left_bar_bleue96/100Toplantı Empty_bar_bleue  (96/100)

Toplantı Empty
MesajKonu: Toplantı   Toplantı Icon_minitimeSalı Eyl. 06, 2011 9:38 am

Toplantı Toplant


Kurgu I


Önceden hazırlanan sandalyeler, masalar ve bir iki yere serpiştirilmiş puf koltuklar, odanın önceki tozlu fareli ve örümcek ağlı halini insana adeta unutturuyor. Alex, Lora, ve Pat'in sihir marifetleriyle düzene sokulmuş oda insanda biraz da olsa emek verilmiş hissi uyandırıyor. Fidelius büyüsünün gölgesi altındaki odaya, iki gün öncesinden Alex'in baykuşla buranın yerinin bildirilmesi, buraya girecek insanların sayısını belirlemek çok kolaylık sağlıyor. Etraf ferah ve geniş. Dördörlü beşerli gruplanmış sandalyelerin arasıdna yuvarlak tahta masalar bulunmakta. Masaların üzerinde bir sürü içki ve yiyecek mevcut. Masa topluluğunun dışında biraz büyüyle büyütülmüş odanın bir köşesindeki masanın üzeri siyah örtüyle kapalı. Odanın diğer kısmı iste boş.


Rp Out:Öncelikle herkes buraya gelişini anlatsın. Sonra Alex'in (benim) mesajımdan sonra isteyen istediği zaman yazabilir. Sıra yoktur, kural yoktur. İsteyen birlikte gelebilir ya da burada tanışıp birlikte masaya oturup ya da vs. rplerini devam ettirebilir.


Haydi başlasın...!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Patrica Isabel G'ladheon

Patrica Isabel G'ladheon


Lakap : Pat
Rp Sevgilisi : Thomas (Alp yok artık :( )
Mesaj Sayısı : 218
Kayıt tarihi : 30/07/11

Özel
Rp Puanı:
Toplantı Left_bar_bleue82/100Toplantı Empty_bar_bleue  (82/100)

Toplantı Empty
MesajKonu: Geri: Toplantı   Toplantı Icon_minitimeSalı Eyl. 06, 2011 10:30 am

TOPLANTI GECESİNDEN 2 GÜN ÖNCE ;

Patrica bir kanat sesiyle irkildi. Bir baykuş gelmişti. Patrica elindeki Sihir Tarihi kitabının tozlu sayfalarını bir birine vurarak kapattı -Bu arada kitaptan bir toz bulutu yükseldi- Baykuşu Narin elleriyle okşadı ve baykuşun ayağına bağlanmış kağıdı çıkarttı. Kağıttaki yazı Alexandre'nin yazısı idi. İnci gibi eğik el yazısı kağıtta oldukça hoş duruyordu. Patrica kağıdı açıp okuduğunda , onun bir toplantı kağıdı olduğunu anladı. İlk toplantı Yasak Koridorda bir odada yapılacaktı. Yasak Koridor Patrica'ya en az zindanlar kadar korkutucu geliyordu. Ama ne olabilirdi ki ? Daha önce Patrica oraya gitmişti. Baykuşu biraz besledikten ve sevdikten sonra küçük bir kağıda "Hazırız Alexandre " yazdı . Ve baykuşun ayağına bağladı. Baykuş uçup giderken Patrica onu arkasından izledi. Toplantı salonu hazırlanacaktı. Çok iş vardı bu gece çok...

TOPLANTI AKŞAMI ;
Patrica yatarken boğazına kadar çektiği yorganı , bir yana fırlatıverdi. Yorganı boğazına kadar çekmesi normaldi.Çünkü pantolonla yatan öğrenci sayısı hiç denilecek kadar azdı. Yerdeki ayakkabılarını aldı ve yavaşça ayağına geçirdi. Ve bağcıklarını bağladı. Parmak ucunda yatakhanenin kapısına doğru ilerledi. Kapının kolunu küçük elleriyle tuttu ve aşağı doğru çekti. Ve kapıyı araladı. Kapıdan herhangi bir gıcırtı gelmediğini duyunca kapıyı hızlıca iterek açtı. Kendini dışarı attı. Arkasından kapıyı yavaşça geri kapattı. Patrica merdivenlerden aşağı doğru indi ve şöminenin karşısına geçti. Şömine hala yanıyordu. Patrica zaman kaybetmeyip portre değiline doğru ilerledi. Portreyi yavaşça eliyle itekledi . Şişman Keşişi uyandırmak pek sağlıklı olmayabiliridi. Dışarı çıktı ve Şişman Keşiş horul horul uyumaktaydı. Patrica merdivenlere doğru ilerledi ve aşağı indi. 3. Kata indi ve Yaşak koridorun olduğu yere doğru yürümeye başladı. Yasak Koridor'a girdi. Odaya doğru ilerledi. Bir şey vardı ne olabilirdi ? Patrica asasını kaldırdı. Ama biraz daha yürüdüğünde onun Alexandre olduğunu anladı. Selamlaştılar ve içeri girdiler. Daha önceden hazırlanmış oda eski haline göre harikaydı.Önceden hazırlanan sandalyeler, masalar ve bir iki yere serpiştirilmiş puf koltuklar, odanın önceki tozlu fareli ve örümcek ağlı halini insana adeta unutturuyor. Alex, Lora, ve Pat'in sihir marifetleriyle düzene sokulmuş oda insanda biraz da olsa emek verilmiş hissi uyandırıyor. Fidelius büyüsünün gölgesi altındaki odaya, iki gün öncesinden Alex'in baykuşla buranın yerinin bildirilmesi, buraya girecek insanların sayısını belirlemek çok kolaylık sağlıyor. Etraf ferah ve geniş. Dördörlü beşerli gruplanmış sandalyelerin arasıdna yuvarlak tahta masalar bulunmakta. Masaların üzerinde bir sürü içki ve yiyecek mevcut. Masa topluluğunun dışında biraz büyüyle büyütülmüş odanın bir köşesindeki masanın üzeri siyah örtüyle kapalı. Odanın diğer kısmı ise boş. Odayı daha önceden hazırlamak çok büyük avantaj olmuştu. Alexandre ve Patrica beklemeye koyuldular. Bu ilk toplantı demekti ...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Arianna Ella Potter

Arianna Ella Potter


Lakap : Ari / Ell
Rp Sevgilisi : Leonard John Potter
Mesaj Sayısı : 204
Kayıt tarihi : 22/07/11

Özel
Rp Puanı:
Toplantı Left_bar_bleue46/100Toplantı Empty_bar_bleue  (46/100)

Toplantı Empty
MesajKonu: Geri: Toplantı   Toplantı Icon_minitimeSalı Eyl. 06, 2011 11:12 pm

Toplantıdan 2 Gün Önce
Arianna kızlar yatakhanesindeki pencerenin kenarına oturmuş karanlık gökyüzünü seyrediyordu. Arkasında dedikodu yapan bir grup kızı görmezden geldi ve başını pencereye yasladı. Burada olup bu manzarayı seyretmek ona hep iyi geliyordu. Nedendir bilinmez ona hala yaşadığını hatırlatıyordu.
Birden pencereye vuran gaga sesleri duyuldu. Harika tüyleri olan, minik, tatlı bir baykuş pencerenin önündeydi. Hemen pencereyi açıp onu içeri aldı. Kağıdı okurken baykuşa yiyecek verdi. Bu bir toplantı kağıdıydı. Kutsal Direnişçiler'in bir üyesi olarak yasak koridordaki ilk toplantılarına katılması istenmişti. Elinde olmadan sırıtmaya başladı. Bir şeyler yaptığını, bir amaç için savaştığını bilmek ona iyi geliyordu. Toplantı gününü iple çekiyordu.

Toplantı Gecesi
Hiç uyumamış olan Ella gözlerini karanlıkta açtı. Yatmadan önce üzerini değiştirmemişti. Çok yorgun olduğu gibisinden bir şeyler mırıldanıp yatmıştı. Kimse de merak etmemişti zaten. Yataktan doğruldu ve yatakhaneye bir gzö gezdirdi. Herkes uyuyordu en azından öyle görünüyordu. Yavaşça indi yataktan. Ayakkabılarını mümkün olduğunca sessiz bir şekilde giydi ve elinde asası yatakhaneden ayrıldı. Asayı ışıklandırdı ve portrelerden uzak tutup onları uyandırmadan ilerledi. Şişman kadının yanına gittiğinde horul horul uyuyor ve uykusunda bir şeyler mırıldanıyordu. Galiba bir müzik şirketiyle anlaşma yapıyordu. Mırıltılardan bu anlaşılıyordu. Gülmemek için kendini zor tutarak ilerledi. Yolda bir hayaletin yaklaşan sesini duydu ve heykellerden birinin arkasına saklandı. Peeves yanında süzülüp geçti. Asasını tekrar ışıklandırarak yasak koridora girdi. Boş görünüyordu. Bir odaya doğru ilerlediğinde kapının önünde birisinin olduğunu gördü ve hemen asasını kaldırdı. Bu kişinin Alexandre olduğunu görünce birden rahatladı ve gülümsedi. Çok konuşmamışlardı ama onun iyi bir insan olduğundan emindi. İçeriye girdiğinde tahmininden daha derli toplu bir odayla karşılaştı. Nedense bu işte bir sihir var gibi gelmişti. İçeride Pat ve Lora vardı. Lora ile tanışmıyorduk ama adını duymuştum. İkisine de gülümseyip odaya bir göz attı. Dörderli ve beşerli gruplanmış masalar vardı etrafta. Odanın bir köşesinde üzeri siyah örtülü örtülü bir masa ve diğer masaların üzerinde bolca içki ve yiyecek var. Odanın diğer kısmı da boş. Bu daha bir başlangıçtı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alexandre Leal Markey

Alexandre Leal Markey


Lakap : Alex
Rp Sevgilisi : -yok-
Mesaj Sayısı : 114
Kayıt tarihi : 02/06/11

Özel
Rp Puanı:
Toplantı Left_bar_bleue96/100Toplantı Empty_bar_bleue  (96/100)

Toplantı Empty
MesajKonu: Geri: Toplantı   Toplantı Icon_minitimeCuma Eyl. 09, 2011 9:24 am

    Boğucu bir sessizlik arasından kulağında hissettiği öldürücü basınç eliyle karanlıktan uzanıp açtığı tahta kapının gıcırtısıyla son buldu. Açılan kapıdan bir nevi ışık giriyormuş gibi olsa da aslında giren ışık içerideki küçük pencereden geliyordu. Alex asasını karanlık odaya salladı ve odanın bazı yerlerine konmuş mumlar ve şömine alev aldı. Oda artık yeterli derece ışık içeriyordu. Masalar, sandalyeler, yiyecekler, içecekler... Hepside Lora, Pat ve kendisinin marifetiydi. Onlara çok şey borçluydu. Girişken ve cana yakın Pat, On parmağında on marifeti ve keskin zekasıyla başdanışmanı gibi rol oynayan Lora...

    Alex, odaya son bir kez daha baktıktan sonra açtığı kapıdan dışarıya çıktı, kapıyı ardından kapattı. Karanlık koridorda kapının yanında ayağını duvara dayayarak beklemeye koyuldu. Biraz sonra olacakları düşündü. Bu oluşumu o başlatmıştı ve bunun içinde kendisiyle gurur duyuyordu. Alçak gönüllülüğü ise çenesini tutmada ön plana çıksa da bazen sergilediği hareketlerin onu ele verdiği açık ortadaydı. Ama neden biraz hava olmasın diye geçirdi içinden. O sırada taş zeminde saatin sarkacının sesi misali belirli aralıklarla çıkan ayak sesi dikkatini hepten dağıtmış, sanki doğuştan kazanılmış bir refleksmişçesine ayağını hemen duvardan indirdi. Duruşunu sanki hiçbir şeyin farkında değilmiş gibi düzelterek ayak seslerinin yaklaşmasını bekledi. Sonunda yükselen ses durdu. Alex başını kaldırıp önünde duran siluete baktı. Bu Pat'ti. Onun kendine özgü duruşuna göz gezdirdi, gözlerine baktı ve başını hafifçe eğerek referansla onu selamladı. Bu selamlama samimi ve içtendi. Karşılığı ise aynı içtenliktendi. Onun tahta kapıyı açmasını ve içeriye girmesini izledi. Sonrasında ise kimlerin geleceğini düşünerek bekleyiş içerisine girdi. Bekleyişinin fazla sürmemesi yüzünde küçük muzip bir gülümsemenin oluşmasına neden oldu. Gelen Ariaanna'ydı. Öncelikle kendisinden önce asasının farkına varan Alex şaşırsa da bunu içinden tebrik etti. Onun da içeriye girişini izledi ve ardından tekrar bekledi. Bekledi bekledi bekledi.... Bu seferki ara biraz fazla gibi gelmişti. Acaba karışmış duyguları beyninin yanlış ölçümler yapmasına mı sebebiyet veriyordu, acaba kafayı mı yiyordu? Karanlıklar arasından çıkıp gelen ve cisimlenmiş gibi birden görüş alanına giren genç cadı gülümseyerek ona bakıyordu. Yüzünde biraz heyecan belirtileri karanlık arasından seçiliyordu. Alex, geleneği bozmadı. Ona da küçük bir selamla eşliğinde gülümsedi ama sonra sesinin en kısık ve sakin tonuyla konuştu. "Geciktin." Sonra içeriye girişini izledi. Biraz daha bekleyecekti ve ardından bazı konukları gelirse onları karşılamak için ormana gitmesi gerekecekti. Bu biraz riskliydi fakat, yapılması gerekti. Düşünceleri aklını doldurdu. Yüzünde düşünüyor ifadesi belirdi. İçinden geçen sözler şunlardı; Başka bir yol her zaman vardır...


En son Alexandre Leal Markey tarafından C.tesi Eyl. 10, 2011 9:24 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lilou Charles G'ladheon

Lilou Charles G'ladheon


Mesaj Sayısı : 82
Kayıt tarihi : 25/07/11

Özel
Rp Puanı:
Toplantı Left_bar_bleue92/100Toplantı Empty_bar_bleue  (92/100)

Toplantı Empty
MesajKonu: Geri: Toplantı   Toplantı Icon_minitimeCuma Eyl. 09, 2011 11:17 am

Toplantıdan iki gün önce

Lilou, rutubetli zindanların içindeki Ortak Salon içinde oturup, geçmek bilmeyen günlerin sıkıntısını yaşıyordu. Ruh hali çok saçma sapan olmasına rağmen, fiziksel duruşu son derece dinç ve sağlıklı duruyordu. Tabii ki her zaman muggle deyimiyle "hayalet görmüş" gibi olan ten renginin sağlıksız görünüşü sayılmazsa. Evet. Hayatında hiçbir yenilik olmuyordu. Bir posta baykuşu bile gelmiyordu. Gözlerinden uyku akıyordu Lilou'nun. Günlerdir uyumuyordu. Kendini kitaplara gömmüş S.B.D'lere hazırlanıyordu. Kitapların arasından sıyrılarak, tüm bu uykusuzluğuna nazaran seri bir hareketle portrenin önüne geldi. Portre açılıp Lilou içinden geçince, zindanların iğrenç kokusu ve soğukluğu tüm bedeninin sarmıştı. Bir an önce zindanlardan çıkmak için hızlı hızlı yürüyen Lilou, 3. sınıf bir Slytherinli ile çarpıştı. Arkasına bile bakmadan merdivenlerden çıkan Lilou temiz hava almak için bahçeye çıkmayı planlıyordu. Giriş katında durdu ve, "Şimdi bahçe gereğinden fazla neşeli, vıcık vıcık sevgililerle kaynıyordur." diye düşünerek kulelere çıkmaya karar verdi.

Kulelere çıkarken Gryffindor'un salonunun önünden geçen Lilou telaşlı Gryffindor öğrencilerine aldırmadan, elleri ceplerinde yoluna devam etti. Çok soğuk duruyordu yine her zamanki gibi. En ufak bir mimik ve tepki değişikliği yoktu. Tek istediği biraz temiz hava, biraz uyku ve hayatında onu monotonluktan uzaklaştıracak bir takım hareketlenmeler idi. Kulelere çıktığında annesinden ona kalan saate baktı ve tekrar cebine koydu. Evet, henüz derse zaman vardı ve erkenden gidip sınıfta oturmak istemiyordu. Canı fena halde sıkılıyordu. Kimse onu hatırlamıyor, kimse ona nasıl olduğunu sormuyordu. Burada kendine suç bulsa da bir başkası sorduğunda bu durumundan gayet memnundu. Kendini aciz ve zayıf göstermek istemiyordu. Bunu bir kere yapmıştı ve ekilmişti. Bu bir daha olmayacaktı. Kalbindeki tüm sevgi tılsımlarını, kara büyü ile söküp atmışcasına kararlı bir ifadeye büründü suratı. Kurşuni renkteki gökyüzüne bakıyordu. O sırada artık posta taşımaktan yorulmuş, muhtemelen de görevini tamamlamanın verdiği gurur ve son gayret ile Lilou'nun ellerinin arasına süzülerek bir mektup bırakan beyaz bir baykuş gelmişti.

Lilou zaman kaybetmeden ama yavaş hareketlerle zarfı açtı. Çok düzgün bir el yazısı vardı mektupta. Muazzam bir özen gösterilmiş, siyah mürekkeple yazılan ve okumaya teşvik eden bir el yazısı... Lilou'nun gözleri ilk olarak zarfın en altına gitti. Yanlış gelmiş olmasından, -yanlış gelmediği su götürmez bir gerçek olsa da- şüphelenen Lilou alttaki yazıyı okuyunca, derslere harcadığı zaman zarfında unuttuğu Kutsal Direnişçiler adlı gruptan geldiğini fark etti. Evet. Belki de beklediği hareketlenme bu olurdu. Kim bilir..? Zarfta toplantının yeri, zamanı ve içeriği yazıyordu. Bu gruptan kimseyi tanımıyordu. Alexandre dışında tabii ki. Grupla tek kontağı o idi. Lilou bu olaya sevinmişti. Baykuş ödül bekliyordu ondan ve evet, bunu fazlasıyla hak etmişti. Lilou gri renkli, güzel bir baykuşun ağzında bir parça yem gördü. Çevik bir hareketle baykuşu yakalayıp, elini kanatan ısırığına rağmen ağzındaki yemi alarak, kendisine posta getiren beyaz baykuşa verdi...

Toplantı Günü

Lilou, hazırlığını yapmış ve üzerini giyinerek Slytherin Ortak Salonu'ndan çıkmaya hazırlanıyordu. Asasını cübbesinin içine görünmeyecek şekilde yerleştirdi. Bugün daha iyi hissediyordu kendini. Günler sonra ilk defa uyumuştu ve hayatında farklı bir şey olacaktı. Birtakım yeni insanlarla tanışacaktı belki de. Yeni düşmanlar edineceği ise kesin gibiydi. Hiçbir zaman, hiçbir ortamda en sevilen kişi olduğu söylenemezdi Lilou'nun. Mutlaka birilerine laf sokacak ve mutlaka birileriyle sürtüşecekti. Yasak Koridor'a gitmesi gerekiyordu. Tabii ki hiçbir profesöre ve hademeye görünmeden gitmesi gerekiyordu oraya. Yoksa işler karışabilirdi. Aynanın karşısında kendine son kez baktığında birisiyle, kalbini gerçekten çalmayı başaran, başarılı bir kovalayıcıyla buluşmaya gidiyordu. O zamandan beri hiç aynaya bakmamıştı Lilou. Bu kez tüm olanları unutup aynanın karşısına geçti. Üstünü başını düzeltti. Derin bir nefes alarak arkasını döndü ve portre deliğinden çıktı. 3. kata doğru her şey olağanmış gibi ilerlemeye devam etti Lilou. Zaten kimse bu pasif çocuktan ne aykırı bir şey bekleyebilirdi, ne de öyle bir şey yaptığını görünüşünden anlayabilirdi... Yasak Koridor'a girdikten sonra orada bekleyen Alexandre'yi gördü ilk olarak. Yanına gidip, "Selam Alex." dedi.

Kafasını çevirdiğinde ise, bulanık dostu pek sevgili kardeşi Patrica Isabel G'ladheon'u gördü. Bir an için göz göze geldiler. Lilou fena hâlde sinirlendi ama bunu belli etmeden arkasını dönüp oturacak bir yer aramaya başladı kendine. Oturacak bir yer bulduktan sonra, masada olan bir sürü yiyeceği ve içeceği gördü. Evet, karnı bir hayli açtı ama nezaketen bir şeyler yemeden önce herkesin gelmesi gerektiğini ve birlikte yenmesi gerektiğini biliyordu... Nefsine hakim oldu ve diğer gelen üyelere baktı. Sonra kendi kendine, "Tanrım, ne kadar da asosyal biriyim. Ben dışında herkes birbirini tanıyor. Yıllardır aynı okulda okuduğum ama ilk kez gördüğüm o kadar çok insan var ki..." diye mırıldandı. Evet, belki de Hogwarts hayatında bir dönüm noktası olacaktı bu toplantı...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lorraine Molyneux

Lorraine Molyneux


Lakap : Lory. | Lora.
Rp Sevgilisi : Yok.
Mesaj Sayısı : 59
Kayıt tarihi : 23/08/11

Özel
Rp Puanı:
Toplantı Left_bar_bleue96/100Toplantı Empty_bar_bleue  (96/100)

Toplantı Empty
MesajKonu: Geri: Toplantı   Toplantı Icon_minitimeC.tesi Eyl. 10, 2011 2:39 am

      "Hey, biraz boş musun?"
      "Aslına bakarsan işim var."
      "Umrumda değil, beni takip et, yardım etmelisin."

      Lora'nın gözlerini devirmesinin nedeni bu gereksiz konuşmaydı işte. Günün yorgunluğunu üzerinden atmayı başarabilmek için hızlıca bir duş alıp sevdiği günlük bir elbiseyi üzerine geçirirken bununla uğraşmak zorunda kalacağını hiç düşünmemişti. Yüzüne düşen bir saç tutamına sinirli bir şekilde üfledi. Anthony isimli çocuğun peşinden ortak salondan çıkarken birkaç koridor ilerideki oda da Alex'in onu beklediğini hatırladı umutsuzca. Bütün gün orayı hazırlayabilmek için o kadar uğraşmışlardı ki şimdi kendi isteği dışında oradan uzaklaşmak zorunda olması sinirlerini bozuyordu. "Eğer beni gereksiz bir iş için çağırıyorsan Anthony..." diye lafına başladı parmağını ona doğru sallayarak. "En fazla beş dakikanı alır, sonra nereye gideceksen gidersin Lora." dedi Anthony onu kolundan tuttuğu gibi daha hızlı sürüklemeye başlayarak.

      Sanırım buradaki kırk dakikalık olayı atlayabiliriz. Yeterince geç kaldığını fark ederek üçüncü kata kadar koşan cadı ancak girmesi gerektiği odanın koridoruna yaklaşınca durabilmişti. Yasak Koridor'un kenarlarına yaklaşmamaya çalışarak yavaşça ilerlerken elbisesini silkti ve düzgün durması için çabaladı. Hangi kapıdan geçmesi gerektiğini unutmuştu ama aramasına gerek kalmadan ileride duvara yaslanmış genç büyücüyü gördü. Gülümseyerek adımlarını yavaşlattı. Karşısındaki adamın keskin hatlarının gevşeyip bir gülümseme halini izledi sakince, ardından gelen ses tonu gayet normal olsa da Lora, azarlanmış gibi yüzünü buruştu.

      "Geciktin."
      "Eğer yaklaşık bir saat kadar boş zamanın varsa hemen şimdi neler olduğunu anlatmaya başlayabilirim."

      İfadesini değiştirmeden kapının tokmağına uzandı ve çevirip ileriye doğru itti. Kapının gıcırdayarak açılmasına aldırmadan içeriye doğru ilerledi ancak kapatmadan önce başını dışarı doğru uzattı. "Gelmiyor musun?" dedi meraklı gibi bir ifade ile. Biraz dışarıda bekleyeceğine dair bir mırıltı duyduğunda omuzlarını silkip kapıyı kapattı. Bakışlarını tahta kapıdan içinde bulunduğu odaya ve bir yerlere oturmuş üç kişiye çevirdi. "Güzel bir akşam, ha?" dedi yüzüne büyük bir gülümseme yerleştirip yüzünün önüne düşmüş saçı tekrar geriye itti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Richard John Lloyd

Richard John Lloyd


Lakap : Ric.-Jo
Rp Sevgilisi : Henüz yok.
Mesaj Sayısı : 20
Kayıt tarihi : 12/09/10

Özel
Rp Puanı:
Toplantı Left_bar_bleue88/100Toplantı Empty_bar_bleue  (88/100)

Toplantı Empty
MesajKonu: Geri: Toplantı   Toplantı Icon_minitimeC.tesi Eyl. 10, 2011 10:09 am

    Bu saatte yatağımdan kalkmak mı? Hiçte cazip gelmiyordu ama başımdaki Alex'in baykuşu Lucian olunca kalkmamak imkansızdı getirdiği parşömen parçasında bu akşamki toplantının nerede olacağı yazıyordu yatağımdan kalkıp giyindim. Yasak koridor'a doğru ilerliyordum kısa bir zaman içerisinde toplantı yerine varmıştım biraz geç kalmış olabilirdim ama ne kadar olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu. Karşımda eski tahta bir kapı duruyordu yavaşça açıp içeriye bir göz attım temizlenmiş ve nefes alınabilir gözüküyordu içeriye doğru bir adım attım ve "Umarım fazla geç kalmamışımdır." dedim ama içerideki boş sandalyeleri farkedince geç kalmadığımı anladım. Boş birkaç sandalye vardı ama ben ayakta kalmayı tercih ediyordum oturursam uyurum diye korkuyordum karanlık bir köşeye gidip duvara yaslandım.

    İçerideki şöminenin sesi mumların ışığı benim uykumu getiriyordu Alex'ten başkasını tanımıyordu Slytherin'li çocuğun burada olduğunu bilmiyordum onu birkaç kez görmüştüm ve nedense ondan nefret ediyordum. Toplantıda neler olucağını az çok tahmin ediyordum en nefret ettiğim tanışma faslı kesinlikle olucaktı...



Kısa birşey oldu idare ediverin Rolling Eyes
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alexandra Rhea Galibina

Alexandra Rhea Galibina


Lakap : alex, alexy, rhea.
Rp Sevgilisi : marcus black. <3
Mesaj Sayısı : 44
Kayıt tarihi : 22/08/11

Özel
Rp Puanı:
Toplantı Left_bar_bleue89/100Toplantı Empty_bar_bleue  (89/100)

Toplantı Empty
MesajKonu: Geri: Toplantı   Toplantı Icon_minitimeSalı Eyl. 13, 2011 4:21 am

    Kitabını kapatmakta zorlanıyor, uykulu gözlerini ovuşturarak kendine gelmeye çalışıyordu. Yapması gereken onca işi, sonunda bitirmiş ve gerinmek için bile güç harcayacağını düşündüğü için bunun bile üstesinden gelemiyordu. Ortak salonda yalnız başında durmaktan sıkılmış, yapması gereken tek şey olduğunu hatırlamaya çalışıyordu. Kapatığı kitabın üzerine sarışın ve dalgalı saçlarını dayayarak, mavi gözlerini karanlığa hapsetmek için göz kapaklarını indirdi yavaşça. Öyle yorgun ve bitkindi ki, birkaç dakikaya orada uyuyakalabilir ve kendisini sabah ortak salonda bulabilirdi. Göz kapaklarını hafifçe aralayıp esneyerek tekrar kapatmayı denedi. Olamaz! Nasıl da unutmuştu, bu gece üyesi olduğu Kutsal Direnişçiler'in tanışma toplantısı olacaktı. Hem de yasak koridorda. Yasak koridora gidecek cesareti kendisinde bulamıyordu genç kız. Hiçbir zaman bir Gryffindor öğrencisi kadar cesaretli olamamıştı, kendisini derslerine yoğunlaştırmıştı. Yakalanıp, binasından puan kırılması ya da cezalandırılması gibi bir durumdan korkuyordu, gerçi bu sadece şu anki şey için değil her zaman geçerli olan bir duyguydu. Kitabının kapağına, bakımlı ve oval şekilde kesilmiş tırnaklarını vurarak ritim oluşturdu hızlıca. Gidip gitmemesini düşünüyordu aslında, gitmez ise uyuyakaldığını söyleyebilirdi, ama bir taraftan da kulüpteki üyeleri tanıyamaması sayesinde, çevresini geliştiremeyen bir asosyal olacaktı. En iyisinin giderek, çabuk geçen bir toplantı olacağını düşünmek oldu ve gerinmeye çalışarak beyaz tenli elleriyle kitapları ortaya topladı. Ardından hepsini parmaklarıyla kavrayarak üst üste dizdi ve onlara bakarak masaya ellerini dayadı, kalkmaya çalıştı. Bedeni, yerinde durmaktan tutulmuş, hareket etmesi oldukça zor bir hali almıştı Alexandra için. Kitaplarını, yatakhaneye doğru götürdükten sonra geriye döndü ve ortak salondan çıktı. Görmeyi tahmin etmediği kişiyi birden bire karşısında görünce geriye doğru bir adım attı. Nefretinden değil, zaten nefret de beslemiyordu. Sadece o anlık korkusundandı.

    "Burada ne işin var Marcus?"

    "Neredeyse yarım saattir seni bekliyorum Alexi. Nerede kaldın, unuttun mu yo-"
    "Kusura bakma ama bakmam gereken dersler var onlara bakıyordum. Yeni hatırladım."
    "Yetişemeyebiliriz, acele etmemiz gerek."

    Genç kızı bileğini tüm gücüyle tutarak çekiştirmeye çalışıyordu Marcus. Kendini güçsüz ve bitkin hissettiğini bilen Alexandra, bileğinde ve çekiştirilen kolunda biraz daha güç hissetse yere yığılabilirdi ve bu o anki durumu hiç iyi bir hale getirmezdi. Nazikçe uyarmayı denese de, uykusuzluk yüzünden başına vuran ağrı ve sinir yüzünden az da olsa terslemek zorunda kalmıştı. "Çekiştirmesene." Tatlı ve insanı bir anda yumuşatan bakışlarını her zaman kullanabilen Marcus, genç kıza döndüğünde yavaşlamıştı. Aynı hızda gitmeleri ve yanyana gitmeleri o an daha iyi yetişebilmelerini sağlayabilirdi belki de. En azından kız kendisini daha sağlıklı, dinç ve baş ağrısız bir cadı olarak hissedebilirdi. Merdivenlerden aceleyle indikten sonra yasak koridora geldiklerinde sessizce duraksadı genç kız. Marcus'un kolunu çekiştirmesini önemsemeden ayaklarını yere sabitledi. "Korkmuyorsun herhalde Alexi?" Tam aksini olduğunu biliyordu Alexandra. Korkuyor, adımlarını geriye atarak yatakhanesine gidip, yatağına kapanabilmek bir an önceki isteğiydi. Kendisini sevgilisine küçük düşürmek gibi bir amacı yoktu elbette, bu yüzden mavi ve parlak gözlerini yerden alarak düşüncelerinin zıttını söylemeye çalıştı. "Hayır." Söylerken sözcüğü kekelemeyle söylediğinin farkındaydı ama bir an önce kurtulmak istediği için içeriye doğru adım attı. Gördüğü ilk odaya doğru ilerledi ve gıcırdayan kapıyı ittirdi. İçeriye adımını attığında, kendisine dönen gözleri gördükten sonra derin bir nefes aldı. "Geç kaldığımız için özür dilerim. Hepsi benim hatam." Derin bir nefes alarak içeriye girmeye devam etti. "Dersimi daha erken bıraksaydım toplantıyı da daha erken bırakabilirdim." Hızlıca binadaşı ve en yakın arkadaşı olan Lorraine'in yanına geçerken, etraftaki temiz masaları ve loş ortamı inceliyor, arada bir gözlerini kaydırıp sadece gördüğü kişileri süzüyordu genç kız.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Toplantı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Toplantı Salonu

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Whisper of Death RPG :: Role Play Geçmişi-
Buraya geçin: