|
| | | Tehlikenin Diğer Yüzü |  |
| | | Yazar | Mesaj |
|---|
Immacolata Beauregard
Lakap : Emma -Çünkü biz İtalyanız.
Rp Sevgilisi : Benjamin Franklin, paranın üstündeki.
Mesaj Sayısı : 28
Kayıt tarihi : 23/08/11
Özel
Rp Puanı:
    (97/100)
 | | | | | Natasha Feodora
Mesaj Sayısı : 42
Kayıt tarihi : 24/08/11
Özel
Rp Puanı:
(100/100)
|  Konu: Geri: Tehlikenin Diğer Yüzü  Cuma Eyl. 09, 2011 9:02 am | |
| Dar, askılı bluzunun ve kısa şortunun içinde hiç olmadığı kadar rahat hissediyordu Dementria. Hogwarts'ın ikinci katını kaçıncı kez turladığını bilmezken başak rengi saçlarının gözünün önüne dökülmesiyle olduğu yere çakıldı. Saçlarının bir türlü şekle girmeyişinden yakınarak söylendi kendi kendine. Kendine baştan aşağı çeki düzen verdikten hemen sonra uzun yürüyüşünü sürdürdü. Topuklu ayakkabıları -her ne kadar onlarla yürümeye alışkın olsa da- canını yakmaya başladığından ortak salona dönüp biraz soluklanmaya karar vermişti bile. Onca zamanını boşa harcadığı için kendi kendine kızdı bir kez daha. Tam merdivenelere doğru yönelecekken koridorun sonunda gördüğü bir kapı durdurdu onu. O gün ikinci katta daha önce hiç rastlamadığı bir kapıydı. Eski, hırpalanmış bu kapıyı daha önce de görmüştü, hatta ardında İhtiyaç Odası'nın bulunduğundan adı gibi emindi. Adımları onu kapıya doğru yönlendirirken, beyni ortak salona dönmesi taraftarıydı. Paslanmış, oymalı kapı tokmağını eliyle zarifçe kavradığında ne düşündüğünün artık hiç bir önemi olmadığını da farkına varmıştı.
Eski kapı gıcırdayarak aralandığında odanın rutubetli havası Dementria'nın suratını yaladı. İçeride biri olma ihtimalini göz önünde bulundurarak, odaya girmeden önce başını içeri uzatıp etrafı yokladı. Etrafta canlı hiç bir varlık göremeyince kendinden emin adımlarla içeri daldı. Topuklu ayakkabılarının tıkırtıları oldukça geniş bu odada yankılanırken Dementria donuk bakışlarla etrafı süzmeye devam etti. Her çeşit malzeme, eşyanın bulunduğu bu oda oldukça loş bir ışığa sahipti. Işığın etkisi ve rutubetle beraber yaşaran gözlerini kapatın uzunca bir süre elleriyle ovuşturdu. Gözlerini tekrar araladığında hemen çaprazında druran açık sarı saçlı genç adamı görünce irkildi. Odada kimse olmadığını sanarken birden bire karşısına bu delikanlının çıkmasını garipsemişti. Genç adam suratında alaycı gülümsemesiyle onu süzerken, Dementria bundan oldukça rahatsız olmuştu. Buna rağmen suratına en sahte tebessümünü yerleştirdi ve donuk bakışlarıyla karşılık verdi ona.
Ağır adımlarla genç adama doğru ilerledi. İstemsiz olarak eli saçına uzandı ve bir kez daha saçlarını düzeltti. Ondřej'in yanına ulaştığında kaşlarını çatarak baktı ona. Aralarında yalnızca bir adım mesafe olduğunu fark ettiği an geriledi. Genç adamın delici bakışlarını üzerinde hissediyor ve bundan sonsuz huzursuzluk duyuyordu. Dementria sessizlikten hoşlanmazdı, Ondřej ile aralarındaki sessizlik giderek daha sinir bozucu bir hal almaya başlamıştı onun için. En güncel olaylardan bahsetmekte karar kıldı.
"Böyle yerlerde tek başına vakit kaybedeceğine kız kardeşine göz kulak olmanı öneririm Majcherczyk..."
Dementria'nın sözlerinin ardından ifadesi ciddileşen genç adam kaşlarını çattı. Tek kaşı havada ona bakmayı sürdüren Dementria ellerini beline koydu ve gözlerini karşısında duran delikanlıya sabitledi. Dakikalar ardından sessizliği bozan yine genç kadının pürüzsüz sesi oldu.
"Onu Krystof gibilerden koruma görevi kesinlikle ağabeyine düşer, değil mi? Krystof kesinlikle Adela gibi biri için tekin değil."
En son Dementria Arquette tarafından Cuma Eyl. 09, 2011 10:47 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi | |
| | | | Immacolata Beauregard
Lakap : Emma -Çünkü biz İtalyanız.
Rp Sevgilisi : Benjamin Franklin, paranın üstündeki.
Mesaj Sayısı : 28
Kayıt tarihi : 23/08/11
Özel
Rp Puanı:
(97/100)
| | Konu: Geri: Tehlikenin Diğer Yüzü Cuma Eyl. 09, 2011 1:34 pm | |
|
İhtiyaç Odası'nda bir köşede sığınmış kendi kendisine içtiği sigarasını doya doya bitirirken aklından binbir düşünce, binbir halle geçiyor ve onu korkunç bir çıkmaza itiveriyordu. Diğer elinde tuttuğu devasa Jack Daniels şişesini dudaklarına yapıştırıp ağız dolusu bir yudum alırken ortada dönen muhabbete oldukça Fransız kalmaya özen gösteriyordu. Aklı yapması gereken ödevlerde ve çalışması gereken FYBS konularını düşünmekten başka bir işleve teşrif etmezken bir an öylesine bunaldı ki gömleğini boynuna bastıran kravatı tek bir harekette aşağı çekti. Viskisini ağır ağır yudumlarken bir anda gözü genç kızı buldu. Bu kızda öyle bir şey vardı ki, karşılaştıklarında Ondry korkunç bir boşluğa düşüyordu. Kız hızla ona yaklaştı. "Böyle yerlerde tek başına vakit kaybedeceğine kız kardeşine göz kulak olmanı öneririm Majcherczyk..." Ona soyadıyla hitab eden hiçbir kadının olmadığını farketti o an Ondry. Yanıt vermedi, kız kardeşi diye bahsedilen kızla ilişiği 5 senedir kesikti ve o zamandan beri Ondry zorunda kalmadıkça onunla hiç konuşmamıştı. Büyücünün bu sessizliğine sinirlenmiş olmalıydı cadı. Ki kısa sürede tekrarladı.
"Onu Krystof gibilerden koruma görevi kesinlikle ağabeyine düşer, değil mi? Krystof kesinlikle Adela gibi biri için tekin değil." Güldü Ondry. Tek dileği Krystof'un o bulanık, utanç verici kızı sonuna kadar kullanması ve belki de tecavüz etmesiydi. Öylesine nefret ediyordu ki. Bu içini korkunç bir kin kapladı. "Sence o bulanığı umursuyor gibi duruyor muyum, Arquette?!" dedi öfkeyle Ondry. Elindeki sigarayı yere atıp viskisinin son yudumunu aldı. Şişeyi bir rafa bıraktı ve kızı arkasındaki dolaplardan birine yasladı sertçe. Aynı sertlikteki öpücüklerine maruz bırakırken sarhoşluğu öylesine kudurmuştu ki, kendini kontrol edemiyordu. Kızın kalçalarını, belini ve bacaklarını haşin tavırlarla sıkça yer değiştirerek okşarken bir an geri çekilip tısladı. "Peki sence ben tekin biri gibi görünüyor muyum?"
Tamam Dicle sus konuşma, sus! assjdhasd. | |
| | | | Natasha Feodora
Mesaj Sayısı : 42
Kayıt tarihi : 24/08/11
Özel
Rp Puanı:
(100/100)
| | Konu: Geri: Tehlikenin Diğer Yüzü Cuma Eyl. 09, 2011 9:33 pm | |
| Dementria ona karşı gayet ciddi olarak sarf ettiği sözlere, genç adamın o melodik kahkahası ile cevap verişini kıpırdamadan izledi. Suratındaki alaycılık yerini daima muhafaza ederken, Dementria ellerini önünde kavuşturdu. Genç adamın gözleri bir kez daha öfke ile açılırken Dementria kardeşine duyduğu nefretin kendi kararı mı yoksa ailesinin zorlamasıyla mı oluştuğunu merak etti. Ondřej bir an için tek başına kapalı bir kutuya kapanırken Dementria bu defa susmayı tercih etti. "Sence o bulanığı umursuyor gibi duruyor muyum, Arquette?!" Öfkeyle elindeki sigarayı yere fırlattıktan hemen sonra, viski şişesinin dibini getirmeyi de unutmadı. Gözlerini Dementria'dan ayırmaksızın elindeki şişeyi hemen yanındakı rafa bıraktı. Dementria'yı haşince arkalarındaki bir dolaba yaslarken genç kadının kaşları çatıldı, solukları sıklaştı. Öfkesini kontrol edemezken bir yandan usulca genç adamın sert öpücüklerine seyirci kaldı. Genç adamdan yükselen dayanılmaz tütün ve alkol kokusu üzerine bir anlığına başının döndüğünü hissetti. Hiç içki içmediği söylenemezdi ancak bunun da ötesinde sarhoşluktan nefret ederdi. Sigarada cabası. Ondřej ellerini genç kadının belinde, bacaklarında dolaştırırken genç kadın gözlerini kapatıp başını arkaya doğru attı. Genç adamın aniden geri çekilmesiyle doğruldu ve çatık kaşlarıyla baktı ona. "Peki sence ben tekin biri gibi görünüyor muyum?" Adeta tıslayarak konuşuyorken, Dementria onun kendinde olmadığı gerçeğini tekrarladı kendi kendine. 'Sarhoş. Sarhoş. Sarhoş.' Zihninde hep aynı kelimeler dönerken silkinip yeniden dünyaya dönmeye zorladı kendini. Hissettiği inanılmaz baş ağrısının biraz olsun önüne geçebilmek umuduyla elini başına götürdü. Solukları düzenini kaybederken boğazını temizledi.
"Sen, sarhoşsun.." Bir an için durdu ve alnını ovuşturdu. Gözlerini sıkıca yumdu ve kafasını iki tarafa salladı. "Sarhoşsun ve ne yaptığını bilmiyorsun. Şimdi git." Kelimeler boğazında düğümlenirken güçlükle yutkundu. Görüşü bulanıklaşırken bir kez daha silkindi. Derin nefesler alıp vererek kendine gelmeye çalışsa da nedenini bilmediği biri sorunu çözemeyeceğinden de adı gibi emindi. "Sarhoşsun. Sarhoşsun..." Kendisinin bile duyamadığı kadar kısık sesle mırıldanmaya devam etti. Gözlerini açmaya bir nebze de olsa korkuyordu, parmaklarını şakaklarına götürdü ve hafifçe masaj yapmaya çalıştı. Dudakları zonklarken derin bir nefes aldı. Tüm ağırlığını arkasındaki dolaba verdi. Alkol kokusu her geçen dakika onu biraz daha sersemletirken bir anlığına kendini toparlamaya çalıştı. | |
| | | | | | Tehlikenin Diğer Yüzü | |
|
| | Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|
