Whisper of Death RPG
Sitemize hoş geldiniz.
Lütfen giriş yapınız ya da üye olunuz.

WoD Yönetimi.
Whisper of Death RPG
Sitemize hoş geldiniz.
Lütfen giriş yapınız ya da üye olunuz.

WoD Yönetimi.
Whisper of Death RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaKapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Demons Will Charm You

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Natalia Miloslova
Gryffindor VI. Sınıf Öğrencisi
Gryffindor VI. Sınıf Öğrencisi
Natalia Miloslova


Lakap : Talia, Russian Girl.
Rp Sevgilisi : Ağaç kakan Woody.
Mesaj Sayısı : 203
Kayıt tarihi : 25/08/11

Özel
Rp Puanı:
Demons Will Charm You Left_bar_bleue97/100Demons Will Charm You Empty_bar_bleue  (97/100)

Demons Will Charm You Empty
MesajKonu: Demons Will Charm You   Demons Will Charm You Icon_minitimePerş. Ocak 05, 2012 10:50 am

KARAKTERLER;
Natalia Miloslova - Jack Panas Karenina

Demons Will Charm You 1pnqc

X X X



En son Natalia Miloslova tarafından Ptsi Ocak 09, 2012 4:57 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Natalia Miloslova
Gryffindor VI. Sınıf Öğrencisi
Gryffindor VI. Sınıf Öğrencisi
Natalia Miloslova


Lakap : Talia, Russian Girl.
Rp Sevgilisi : Ağaç kakan Woody.
Mesaj Sayısı : 203
Kayıt tarihi : 25/08/11

Özel
Rp Puanı:
Demons Will Charm You Left_bar_bleue97/100Demons Will Charm You Empty_bar_bleue  (97/100)

Demons Will Charm You Empty
MesajKonu: Geri: Demons Will Charm You   Demons Will Charm You Icon_minitimePerş. Ocak 05, 2012 11:08 am

    Sessiz bir gece, boş sokaklar, birkaç sarhoş, birkaç aşık... Natalia, Hogsmeade'de hızlı adımlarla ilerlerken etrafına soğuk, Rus bakışlarından attı. Buram buram Slytherin akan bakışları altında, Gryffindorlu olmanın verdiği hayal kırıklığı ile birlikte. Yapabileceklerini düşünüyordu genç kız, eğer istedikleri olsaydı. Her gün o aptal ortak salonda eziyet çekmezdi mesela, yüzlerce aslanın arasında tıslayan bir yılan gibi, sinsice köşelere çekilmezdi. Gözlerinin yandığını hissedebiliyordu, gereksizce. Çok gereksizce. O kolay kolay duygulanmazdı, o tepeye bakan bakışları her zaman ben güçlüyüm imajını çizerdi. Güçlüydü de, dayanabileceği yere kadar. Aslında ne kadar kırılgan olduğunu biliyordu. Küçük bir söz, belki bir şarkı, belki aptal bir sessizlik...

    Derin bir nefes alan Natalia, gözlerini yanında durduğu bara kaydırdı. Üç Süpürge'de gece yeni başlıyordu, belliydi. İçeriden kahkaha sesleri yükseliyordu. Natalia'nın katlanamayacağı kahkaha sesleri. Buna rağmen, ayakları onu içeri sürükledi. Belki de biraz mutluluk iyi gelebilirdi. Birkaç gülen yüz, belki bir iki aptal neşesini yerine getirebilirdi. Siyah topuklu ayakkabıları üzerinde dönerek bara doğru yaklaştı. Uzun taburelerden birine oturarak, kendisine bakan barmene ateş viskisi diye fısıldadı. Ateş viskisi... Daha aşağısı onu bugün kesemezdi.

    Durduk yere neden böyle olmuştu, bilemiyordu. Aklından Xavier geçiyordu, genç adamın sarı saçları, mavi gözleri. İlk bakışta etkilenmişti Natalia, nefesini tuttuğunu dahi hatırlıyordu. Oysa, hayat gülmemişti ona bir kez daha. Önüne engeller çıkmış, dağ dağ büyümüştü sorunlar. İçinden çıkabilirdi zamanında, denemişti. Burnunun dikine gitmişti her zamanki gibi. Adım adım ilerlemiş, yavaşça daha derine batmıştı. Aşktan ümidini, Rusya'dayken kesmişti o. Belki birkaç masalda, birkaç aptalın hayatındaydı aşk. Gücün olduğu yerde yoktu. Hayır, başarıya giden altın yolun anahtarı kesinlikle aşk değildi.

    Ateş viskisini eline aldı. Sıcacık elleri, buz gibi bardağı tutunca irkildi. Suratına gülümsemesini yerleştirerek, tek içişte bitirdi bardağı. Buzu andıran sıvı yavaşça döküldü boğazından. Boğazının yandığını hissetti Natalia. İçi burkulmuştu, sanki... Sanki kalbi paramparça gibiydi. Daha çok içmek istedi. Biliyordu ki bazı şeylerin en güzel ilacı unutmaktı. Belki başka şeyler düşünmek, belki başkalarıyla olmak.. Belki de, yalnızları oynayarak birkaç içki şişesini devirmek. Tercihi belliydi, ikinci bardağını daha barmen koyar koymaz kafasına dikti. Ağır alkol, adı üzerinde onu alev alev yakarken gözlerinin gerçekten yandığını hissetmeye başladı. Görüşü yavaşça bulanıklaştığında kaçınılmaz sonun geldiğini anladı. Önce bir damla süzüldü yavaşça, ardından bir diğeri. Uzun zamandır ağlamamıştı Natalia. Şimdi, bir barın ortasında neden gözyaşlarına hakim olamadığı konusunda hiçbir fikri yoktu. Kalbinin kırık olması konusunda da olduğu gibi.

    Kendisine lanet okuyarak, göz yaşlarını elinin tersiyle sildi. Derin bir nefes alarak gözlerini yumdu. İçkisine uzandığında, kulağına yabancı bir ses ilişti. "Hızlı bir başlangıç, ha?" Buz mavisi gözler, birdenbire açıldı. Etrafına bakınan Natalia, yanı başında duran çocuğun gözlerini dikmiş kendisini süzdüğünü gördü. Suratını anımsadığına emindi Natalia, oysa kafası o kadar dağınıktı ki çıkaramıyordu. Okuldan olmalıydı... Ama asıl sorun, hangi binadan olduğuydu. Bir aptal Gryffindor, şu an isteyeceği en son şeydi. Ya da dünyanın sorunsuz bir yer olduğunu sanan Hufflepuff. Kendini zeki zanneden Ravenclaw. Aslında, şu an koca egosunu dinleyeceği bir Slytherin dahi istemiyordu. Tek istediği kişi O'ydu. O... Yutkundu, kendisini toparlamaya çalışarak mırıldandı. "Sen daha hızlı görmemişsin... Kapışmak ister misin?" Ardından barmenin yenilediği bir içkiyi daha tek dikişte bitirdi ve meydan okurcasına yanındaki gence baktı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jack Stepanoviç Karenin
Slytherin VI. Sınıf Öğrencisi
Slytherin VI. Sınıf Öğrencisi
Jack Stepanoviç Karenin


Lakap : Hermione, Jackie, Panas, Ash, Aleksey (Herkesin ona seslenişi farklı ama o Jack'i tercih eder. Tabi, Aleksey hariç. O lakabı seviyor çünkü o Natalia'dan.)
Rp Sevgilisi : Rus Kızı vs. Meyve Suyu
Mesaj Sayısı : 851
Kayıt tarihi : 14/08/11

Özel
Rp Puanı:
Demons Will Charm You Left_bar_bleue97/100Demons Will Charm You Empty_bar_bleue  (97/100)

Demons Will Charm You Empty
MesajKonu: Geri: Demons Will Charm You   Demons Will Charm You Icon_minitimeCuma Ocak 06, 2012 7:46 am

Akşama kadar Üç Süpürge’de oturdu, nedenini bilmeyerek. Ara sıra çıkıp Hogsmeade sokaklarında sessizce dolaştı ve her seferinde kendini sıcaklığı içine işleyen şöminenin aydınlattığı Üç Süpürge’de buldu. Patrica’ya ne olduğunu bilmiyordu henüz ama aslına bakarsanız umursuyor da sayılmazdı, onunla işi bitmişti ve pişmanlık da şuan yanında olan bir
his değildi; olacağa da benzemiyordu hani...

Saatler geçtikçe hava karardı ve kar yerini sesizliğe bıraktı ve dolunay yavaşça güneşin yerini alırken Jack barın penceresinden, yürüyen tek tük insanları izliyordu; aşıklar, sarhoşlar ve geç kaldığını fark edip okula koşuşanlar… Akşam oluyordu ama okul gitmek istediği yer değildi, çevresindeki miskin hava Kaymak Birasını yudumlamasını söyledi ona sadece ve o da
yudumladı.

Noel’den bu yana bir hafta geçmişti nerdeyse ve halen tatildeydiler, Hogwarts neredeyse boştu… Ailesiz geçen ilk Noel’i değildi ama yine de içinde kötü bir his vardı; ufak bir burukluk ama gelip geçerdi… Evet, geçerdi.

Üç Süpürge de boşalan masalar yenileri için hazırlanıyor ve bar yavaşça gece moduna geçiyordu.

Orta yaşlı bir adam şömineden karısıyla konuşurken bara yeni bir ses işitti; küçük bir fısıldayış ”Ateş viskisi..” Bu yeni sesin sahibine döndü, uzun sarı saçlara sahip uzun boylu bir kızdı ama aslına bakarsanız arkadan pek iyi görünmüyordu. Kaymak birasında kalan son yudumu hızla aldı ve bardağı bırakarak sehpaya ayağa kalktı. Belki farklı bir şeyler içmenin zamanıydı belki de yeni birileriyle tanışmanın, her ne olursa olsun barın önündeydi işte…

Ne içeceğini düşünürken elinde olmadan yandaki kıza baktı, güzel yüz hatlarına sahipti ama onu etkileyecek kadar değil. Düşünceli görünüyordu, aklı başka yerdeydi apaçık ve hızla önündeki ateş viskisi dolu bardağı alıp kafasına dikti ve tek hamlede biten bardağı tezgâha koyarken bir yenisini istedi ve onun da sonu aynı oldu. Ardından kızın gözlerinden yaşların süzüldüğünü fark etti Jack, ve hızla silindi yaşlar kolunun tersiyle; kim bilir ne düşünüyordu; içini ne acıtıyordu… Kim bilir neden üçüncü bardağına böle istekle sarılıyordu ve sonra onu da içmek üzereyken ağzından sözler döküldü oğlanın ”Hızlı bir başlangıç, ha?”

Demin kapamış olduğu buz mavisi gözlerini açtı kız ve ufak bir duraklamadan sonra meydan okurcasına “Sen daha hızlı görmemişsin... Kapışmak ister misin?” dedi ardından üçüncü bardağıda ağzına götürdü ardından meydan okuyucu bakışlarını sarışın gence iletti.

Aslında tam da zamanında gelen bir teklifti ama kızı içirmek istemedim böle içmek istemesinin nedenini öğrenmek istiyordu yalnızca. Teklifi kabul etti ve bir ateş viskisi söyledi kendisine, yazın babasıyla içmişti bunu ve tadına yabancı değildi. Kız tanıdık bir simaya sahipti sarı saçlar bembeyaz ten sanki Moskova’dan bir esinti gibi eski günlerde hissetti kendini; farklı bir zamanda farklı bir yerde…

Onun altıncı sınıf olduğunu hatırladı, Richard’ın ‘güzel ama işe yaramaz’ bulduğu tiplerden ki bunlar genelde Gryffindor olur ama tavırları hiç de öyle göstermiyordu. ”Aslına bakarsan hava tam anlamıyla kararmadan okula dönmeliyiz belki de,” dedi birden düşüncesini içinde tutamayarak “tatil olsa bile kural kuraldır.”

Kız kısaca güldü “Sen şu yeni çocuksun,” dedi “Rus olan.”

“Evet, o benim.” dedi kısaca.

Üç bardak içkiye rağmen halen ayık bir halde nasihat verircesine yaklaştı kız ve ”Bazen kuralları yıkarsın.” dedi. Aslına bakılırsa bugün kurallardan oldukça uzaklaşmıştı Jack, viskiden dolu bir yudum aldı ve kıza gülümsedi. Evet, bazen kurallar yıkılırdı…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Natalia Miloslova
Gryffindor VI. Sınıf Öğrencisi
Gryffindor VI. Sınıf Öğrencisi
Natalia Miloslova


Lakap : Talia, Russian Girl.
Rp Sevgilisi : Ağaç kakan Woody.
Mesaj Sayısı : 203
Kayıt tarihi : 25/08/11

Özel
Rp Puanı:
Demons Will Charm You Left_bar_bleue97/100Demons Will Charm You Empty_bar_bleue  (97/100)

Demons Will Charm You Empty
MesajKonu: Geri: Demons Will Charm You   Demons Will Charm You Icon_minitimeCuma Ocak 06, 2012 9:44 am

    Genç kız tek kaşını kaldırmış vaziyette, karşılık olarak yanındaki gencin bardağını kafasına dikmesini beklerken, "Aslına bakarsan hava tam anlamıyla kararmadan okula dönmeliyiz belki de,” dedi genç adam ve devam etti. “Tatil olsa bile kural kuraldır.” İçine dolan kahkaha istediğini zoraki bastıran Natalia gözlerini devirdi. Çocuk ciddi miydi? Merlin aşkına, nasıl bu kadar düşmüştü de daha içki içmekten korkan biriyle vakit geçiriyordu? Hem daha hangi binadan olduğunu dahi bilmiyordu. Durdu, son söylediği üzerine çocuğu süzdü. Sarışındı, mavi gözleri insanı delip geçebilirdi, tıpkı genç kızınki gibi. O an, onun tıpkı kendisi gibi okula yeni gelen Rus çocuk olduğunu anladı. Güldü ve normalde sesinde olan alaycılığı katmadan "Sen şu yeni çocuksun," dedi. "Rus olan." Karşısındaki genç, sanki bu tanımdan hoşlanmamış gibi omuz silkti. "Evet, o benim."

    Kafasıyla onaylayan Natalia, bardağının son demlerini de silip süpürdü. Gözlerini yeniden çocuğa çevirdiğinde, onun Slytherin olduğuna kanaat getirdi. İronik bir biçimde gülümseyen, kurallara uymaktan korkan bir Slytherin. Kendi şansına içinden bir lanet okudu. Hadi ama, bu çocuk bile Slytherin'ken kendisi nasıl bir Gryffindor olabilirdi ki? İçinde bir şeylerin düğümlendiğini hissederek, çocuğa göz kırptı. "Bazen kuralları yıkarsın," dedi ve gülümsedi. Haklıydı, şu an da kendisi de kendine koyduğu kuralların hepsinin dışına çıkıyordu. Herkesin içinde ağlayan o değil miydi daha demin? Binasını bile bilmediği bir çocukla konuşan? Genç adam içkisini yudumladığında, barmen sorma gereği duymadan kızınkini yenilemişti bile. Natalia, genç yaşta olgunluğa erişmiş genç kız, erkeklerin dayanamadığı doğal cazibesiyle saçlarını savurarak elini içkisine götürdü. "Bir Slytherin'e göre fazla kuralcısın," dedi kendisine engel olamayarak. Lanet olası her hücresi şu an kudururken, düşündüklerini dile getirmeden edemiyordu. Viski, etkisini ağır ağır gösteriyor olsa dahi, Natalia biliyordu ki beşinciden önce bir şey olmazdı. İçini çekti, o an da çocuğun gözlerine kilitli kaldı, karşılıklı bakışırlarken çocuk küçük bir detay fark etmiş gibi, "Bir Gryffindor'a göre fazla karanlıksın," dedi.

    Hazırlıksız yakalandı genç kız, öyle ki içtiği içkiyi masaya sertçe vurarak bir kahkaha patlattı. Bir Gryffindor... Hala yediremiyordu kendisine. Nasıl olabilirdi de insanlar onu Gryffindor zannederdi? Dişleri arasından, bir yılan gibi tısladı. "Seçim hakkım olsaydı, kanımın son damlasına kadar Slytherin olurdum. Ancak şapkaya göre fazla cesurmuşum. Aslında, haksız sayılmaz. Yine de, hayatının hatasını yaptığından haberi yok," dedi ve fazla konuştuğunu düşünerek sustu. Aslında çoğu insana söylemese dahi, neden Gryffindor'da olduğunun cevabını adı gibi biliyordu genç kız. Miloslova soyu, o her lanet olası akrabası... Onlara hissettiği kin duygusu alev alev yanarken, aydınlık tarafa hizmetleriyle ünlü ailesinin evinden kaçarak, tek başına Londra'ya yerleştiği günü hatırladı. Çok uzakta değildi, ancak şimdi yıllar önce yaşanmış gibi hissediyordu. Deli cesaretiydi belki kendisindeki, belki de özgürlüğe olan tutku, karanlık tarafa olan bağ. Dudakları aklından geçenlerin hüznünden sıyrılarak büküldü. "Şimdi.. Söyle bakalım, bu gece burada mısın, yoksa okuluna mı dönüyorsun?"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jack Stepanoviç Karenin
Slytherin VI. Sınıf Öğrencisi
Slytherin VI. Sınıf Öğrencisi
Jack Stepanoviç Karenin


Lakap : Hermione, Jackie, Panas, Ash, Aleksey (Herkesin ona seslenişi farklı ama o Jack'i tercih eder. Tabi, Aleksey hariç. O lakabı seviyor çünkü o Natalia'dan.)
Rp Sevgilisi : Rus Kızı vs. Meyve Suyu
Mesaj Sayısı : 851
Kayıt tarihi : 14/08/11

Özel
Rp Puanı:
Demons Will Charm You Left_bar_bleue97/100Demons Will Charm You Empty_bar_bleue  (97/100)

Demons Will Charm You Empty
MesajKonu: Geri: Demons Will Charm You   Demons Will Charm You Icon_minitimeCuma Ocak 06, 2012 11:17 am

Sarışın kız muhtemelen dayanılmaz bir güzellikte olduğunu sandığı bir hareketle saçlarını savurarak elini içkisine götürdü "Bir Slytherin'e göre fazla kuralcısın.". Karenina için kurallar hayatın bir parçasıydı. Slytherin veya Gryffindor olmak değil; bir yaşam stiliydi. Slytherin olmak bu da zaten onun seçimi değildi, sapka öyle demişti ve o da Slytherin'e gelmişti; onu isteyen Slytherin'se uyum sağlaması gereken o değildi, zaten oraya aitti. Kızın yarı dalgın, yarı tetikte olan gözlerine baktı bir an. Aynı kendisininkiler gibi nefes kesen buz mavisiydi insan saatlerce bakıp içinde kaybolabilirdi... ancak Jack o gözlerde kendi yansımasını gördü. Yorgun ve donuk suratını... Kızın meydan okuyan gözleri bir Hufflepuff'a ait olamazdı, Ravenclaw'a da benzemiyordu asla. Ortak Salon da hiç rastlamamıştı öyleyse bir "Bir Gryffindor'a göre fazla karanlıksın," dedi yalnışlıkla, düşünürken. Ama haklıydı. Kız bu net cümlenin ardından duraksadı ve belki de içkinin yaptığı kafa ile şapkaya sövmeye koyuldu, ama Jack biliyordu ki şapka asla yalnızca kendi kafasına göre hareket etmez; demek ki genç bayan da içinde bir yerlerde Gryffindor'u istiyordu. Bu, şuan burda oturan ve kuralları umursamayan sarışın kız, cesaretinin yalnızca şapkanın seçimi olmadığını açıkca biliyor ancak bunu itiraf etmekten nefret ediyordu.

"Şimdi.. Söyle bakalım, bu gece burada mısın, yoksa okuluna mı dönüyorsun?" dedi kesin bir dille, kendine gelmişcesine. Jack kıza baktı her ne kadar asil durmaya çalışsa da, demin ağlayan ve şuan elinde dördüncü viskisini tutan oydu. İçinden bir ses kalmasını söyledi, vicdanı bugün ilk kez dile gelmişti ve bundan hoşnuttu. Bu kızı burada yalnız bırakamazdı... en azından nedenini anlayıncaya kadar değil. Zaten hava iyiden iyiye kararmıştı; okula her türlü geç kalacaktı zaten ama bu bir hiç uğruna olmamalıydı. "Kalıyorum," dedi ve kızın sert yüzüne bakıp tatlı bir şekilde konuştu "ama adını bile bilmiyorum!" gülümseyerek bir yudum ateş viskisi aldı, kesinlikle Rusya'da içtiği daha güzeldi.

Kız elindeki bardağı sallayarak konuştu "Aslına bakarsan, bu gece isimler pek de umrumda değil," sonra içkinin etkisiyle parıldayan gözleriyle bana baktı öyle buz mavisi gözleri eriyormuş gibiydi. "ne istiyorsan onu söyle nasılsa yarın unutursun."

Unutmayacaktım. Kıza baktım ona bakmıyorken "Sana, sana Kiti diyeceğim." dedi "Kuzenimin adıdır ve bana fena halde onu hatırlatıyorsun." Kız kafasıyla onayladı ve düşünceli bir tavırla kaşını çatıp dudağını büzdü, ardından gülümsedi "Sen de Aleksey ol o zaman." dedi "Moskova'dan. Tamam, bu gece Moskova'dan Aleksey olabilirdi, hatta bu onu mutlu ederdi. 'İki Rus'un buluşması' diye adlandırabileceği bir andaydı ve şuan gerçekten Üç Süpürge'deymiş gibi hissetmiyordu. Gryffindor veya Slytherin bu gece hiçbiri değildi, hiçbir şey umrunda değildi, serin bir yaz gecesinde Gloria'nın ölümünden önce mutlu bir andaydı işte. "Peki Kiti," dedi, "bugün seni üzen nedir, Aleksey'e güvenebilirsin, en azından senin deyimiyle yarına unuturum."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Natalia Miloslova
Gryffindor VI. Sınıf Öğrencisi
Gryffindor VI. Sınıf Öğrencisi
Natalia Miloslova


Lakap : Talia, Russian Girl.
Rp Sevgilisi : Ağaç kakan Woody.
Mesaj Sayısı : 203
Kayıt tarihi : 25/08/11

Özel
Rp Puanı:
Demons Will Charm You Left_bar_bleue97/100Demons Will Charm You Empty_bar_bleue  (97/100)

Demons Will Charm You Empty
MesajKonu: Geri: Demons Will Charm You   Demons Will Charm You Icon_minitimeC.tesi Ocak 07, 2012 5:29 am

    Genç adam biraz düşündü, kararını verdiğinde "Kalıyorum," dedi. Ardından devam etti "Ama adını bile bilmiyorum!" Gülümsedi Natalia, şu an kendi adını kendisi bile hatırlamak istemiyordu. Hayatının büyük bir kısmını atmak, hatta hiç doğmamış olmaktı onun isteği. Elindeki bardakla oynadığının farkında olmayarak "Aslına bakarsan, bu gece isimler pek de umurumda değil," diyerek derin bir nefes aldı. Konuşmaya korkuyordu, sanki ağzından çıkacak kelimeler onu boğacakmış gibiydi. "Ne istiyorsan onu söyle, nasılsa yarın unutursun," diyebildi zorla. Gözlerini yumdu ve derin bir nefes aldı. Aklından gereksizce bir şekilde Xavier'la tanışması geçmişti, bu sözler onundu, oysa genç kız unutmamıştı. Nasıl unutabilirdi ki? Onlarca Slytherin'in arasında, başı dik bir şekilde durmuştu o gün. Çabuk uyum sağlamıştı, buna karşın hala içi gidiyordu her görüşünde onları. Düşüncelere dalıyordu ki, çocuğun konuşması dikkatini dağıttı. "Sana, sana Kiti diyeceğim. Kuzenimin adıdır ve bana fena halde onu hatırlatıyorsun."

    Kiti... Kesinlikle Natalia'yı yansıtmıyordu bu kelime. Yine de, bugün Kiti olacaktı. Ne kaybederdi ki? Kafasını sallayarak bir süre çocuğa baktı. Aklından binlerce isim geçerken, ona en yakışanı buldu. "Sen de Aleksey ol o zaman. Moskova'dan," dedi. Moskova... Özlemişti, çılgınlıklarını, havasını, denizini. Sadece Moskova'ydı özlediği. Hayır, ailesini kesinlikle özlememişti. Onlara duyduğu kinden başka bir şey yoktu kalbinde. İçkisinden yudum alarak Rusya'yı düşünmemeye çalıştı. O artık buradaydı, bunu kabullenmeliydi. Bir an öyle bir sessizlik kapladı ki ortalığı Natalia tam bir şeyler diyecekken, Aleksey konuştu. "Peki Kiti. Bugün seni üzen nedir, Aleksey'e güvenebilirsin, en azından senin deyiminle yarına unuturum," dedi alaycı bir tavırla. Natalia gülümsedi, unutacağından adı gibi emindi. Kimseye, hiç kimseye anlatmamıştı derdini... Anlatırsa ne olabilirdi? Gözlerini yumdu. Şakaklarını ovarak derin bir nefes aldı. Anlatmamaya karar verse de, ağzı ona uymadı. Kelimeler ağır bir şekilde döküldü dudaklarından. "Belki bir erkek. Belki bir aptal. Hiç sevgilisi olan birini sevdin mi Aleksey? Dur, söyleme. Çünkü ben sevmedim! Hem de hiç. Ama şimdi... Şimdi tam bir çıkmazın içerisindeyim. Takılıp kalmamak elimde değil. Ben, hayatımda ilk kez böyle hissediyorum. Çaresiz. Canını yakabilirim, onun da sevgilisinin de.. Ki yapacağım. Yine de bazen bazı şeylerin kendiliğinden olmasını istersin."

    Genç adam anlayışlı bir şekilde kafasını salladı. Doğru kelimeleri seçmeye çalıştığı belliydi, ayrıca yüzü buruşmuştu. Kim bilir diye düşündü Natalia, belki onun da bir yarası vardı. Sormayı not etti aklına. Çocuk viskisini yudumlayarak hımladı. "Nasıl biri?" İçkinin etkisiyle düşünmeden kahkahayı patlattı Natalia. Xavier, nasıl biriydi? Gözlerini yumarak gözlerinin önünde onu canlandırdı. "Sarışın. Altın gibi parlayan saçları var," dedi ve sustu. "Gözleri. Gözleri uçsuz bucaksız bir gökyüzü gibi. Güçlü. Sanki ne olursa olsun yıkılmaz gibi. Güvenilir." Kahkahalarına engel olamazken, yeniden göz yaşlarının gözlerini yaktığını hissetti. Damlalar yanaklarından aşağı süzülmeye başladığında dudaklarını ısırdı Natalia. Gözlerini silmek istiyordu, ama gücü yoktu. "Öyle biri ki, kendinden asla taviz vermeyecekmiş gibi görünür. Oysa biliyorum. Sevdikleri için her şeyi yapar. Belki bir serseri olduğunu göstermeye çalışıyor, klasik... O, Nathaniel, Krystof, Henryk." İsimleri ağzından kaçırırken, söylediğinin farkında bile değildi. Herhalde içki artık çarpmış olsa gerekti ki, susturamıyordu kendisini. "Slytherin'in dört parlayan erkeği. Mükemmel, kusursuz erkekler. İsim yapmış, çapkınlar. Biliyor musun, hepsinin aslında kalbinde ayrı biri gizli. Krystof, kim beklerdi ki bir Hufflepuff'ın peşinden kul köle olacağını? Şaka gibi... Ya Nathaniel? Kimberly ve o. Yakışıyorlar, cidden. Henryk ise... Bilemiyorum. Pek kaynaşamadık. Ama o..." Yutkundu, ismini söylemek çok zor gelmişti. "Xavier... Daha ne istesin ki? Yanında Alyssha var. Harika, bir numara, kusursuz Alyssha. Ve işte. Beni deli eden kısım bu Aleksey. Sadece bu."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jack Stepanoviç Karenin
Slytherin VI. Sınıf Öğrencisi
Slytherin VI. Sınıf Öğrencisi
Jack Stepanoviç Karenin


Lakap : Hermione, Jackie, Panas, Ash, Aleksey (Herkesin ona seslenişi farklı ama o Jack'i tercih eder. Tabi, Aleksey hariç. O lakabı seviyor çünkü o Natalia'dan.)
Rp Sevgilisi : Rus Kızı vs. Meyve Suyu
Mesaj Sayısı : 851
Kayıt tarihi : 14/08/11

Özel
Rp Puanı:
Demons Will Charm You Left_bar_bleue97/100Demons Will Charm You Empty_bar_bleue  (97/100)

Demons Will Charm You Empty
MesajKonu: Geri: Demons Will Charm You   Demons Will Charm You Icon_minitimeSalı Ocak 10, 2012 5:46 am

Öylece gülümsedi ilk anda, inanmadığı apaçıktı oğlana. Ardından bıraktı deminden beri elinde bilinçsizce salladığı bardağı, yumdu gözlerini. Gerçekten yorgun göründüğünü düşündü Jack, gerçekten yorgun ancak bir o kadar da yoğun. İçtiği beş bardak viski bile onu sakinleştirmişe benzemiyordu; ki böyle olacağını Jack zaten biliyordu. Viski veya her hangi her içki bir zamanlar çok sevdiği babasını elinden alan yegane şeydi. Öyle anlar olmuştu ki evde, annesi kapısını mühürlemek zorunda kalmıştı Jack'in. Ancak... annesi, sevgili annesi asla kendini koruyamamıştı o adamdan. Bu kötü anılar gelince aklına, birden bırakıverdi bardağı elinden. Annesi için.. Bazılarının içmek için can attığı o şeyi tiksinircesine bıraktı. İçmekten korkmuyordu, yalnızca gördüğü sonuçtan nefret etmişti. Bu gece daha fazla içmeyeceğine yemin etti sessizce, kız ellerini şakaklarına götürürken; evet, konuşmaya başlıyordu.

Sevgiden bahsetti, kalp kırıklarından, alınacak öclerden... Birine fena halde kaptırmıştı kendini belli. Genç adam neler çektiğini anlayabiliyordu ve sıf meraktan nasıl biri olduğunu sordu. Kız bu soru üzerine ufacık bir an durdu ve dudaklarında her ne kadar gizlenmeye çalışılsa da bariz bir gülümsemeyle başladı anlatmaya, öyle ki, küçük bir ilahdı sanki anlattığı öylesine pürüzsüz ve hoş, yer yüzünde bulunamayacak cinsten; aynı bir zamanlar -ki belki hala da- Jack'in Gloria'yı gördüğü gibi.

Ardından diğer kişilerden bahsetmeye koyuldu, isimler bir bir ortaya konuluyor ve tavırları alkolünde etkisiyle abartılı bir hal alıyordu; ama o bunun ne kadar farkındaydı bilinmez. Ve en son bariz bir duraklamadan sonra yutkundu. "Xavier... Daha ne istesin ki? Yanında Alyssha var. Harika, bir numara, kusursuz Alyssha. Ve işte. Beni deli eden kısım bu Aleksey. Sadece bu." Aniden hüzne gömüldü, son gülümsemesi göz yaşlarıyla silinecekti ancak o... o izin vermedi. Her ne kadar beyaz eli uzanmışsa da Jack'in silmek için dokunmadan geri çekildi ve kız fark etmeden benliğini onun, ince trikosunun koluna sertçe gömdü göz yaşlarını. Xavier... Ve Jack ondan bir kez daha nefret etti böylece.

Alyssha ilk anda etkilemişti Jack'i herkesi etkilediği gibi. Ama Jack'in ayrı bir bağdı, Alyssha onun için yalnızca bir yansımaydı, az zaman önce kaybettiği Gloria'nın bir izi. Siyah saçları, parlak gözleri... Onu her gördüğünde ufak bir gülümseyişe engel olamıyordu işte... o, o ayrı bir şeydi onun için. Ve dibinden ayrılmadığı Xavier. Xavier ona Ivanoviç'i hatırlatıyordu. Uzun boylu bu soğuk oğlan her an aldatılışının yarasını kaşıyordu. Bir dostun terk edişi, bir sevginin bitişi... Xavier masumdu elbet, tek suçu o zübbe duruşu.

Bu düşüncelerin arasından onu sıyıran gerçek dünyadan gelen üç kelime oldu ve buğulanmış gözleri ona istekle bakan iki mavi masum gözde birleşti. Kız biraz daha yaklaşarak iki elini Jack'in ellerine koydu ve az önceki kelimeleri tekrarladı "Öp beni, Xavier... Lütfen... lütfen.." Jack'in yüzünde anlık abuk bir ifade belirdi, tanık olduğu bir umut kırıntısının beklenişiydi, ama, hayır, kız her ne kadar öyle sansada Jack aradığı değildi. Eli halen elindeyken ayağa kalktı Karenina hızla ve masaya Bir Galleon bırakırken kendi anadillerinde "Bu gece çok içtin Rus Kızı," dedi "artık yeter." Nefes almak üzere onu Hogsmeade'in beyaz karlı ve dolunaylı gecesine çıkardı, öylece ilerliyorlardı ancak Hogwarts değildi yolları.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jack Stepanoviç Karenin
Slytherin VI. Sınıf Öğrencisi
Slytherin VI. Sınıf Öğrencisi
Jack Stepanoviç Karenin


Lakap : Hermione, Jackie, Panas, Ash, Aleksey (Herkesin ona seslenişi farklı ama o Jack'i tercih eder. Tabi, Aleksey hariç. O lakabı seviyor çünkü o Natalia'dan.)
Rp Sevgilisi : Rus Kızı vs. Meyve Suyu
Mesaj Sayısı : 851
Kayıt tarihi : 14/08/11

Özel
Rp Puanı:
Demons Will Charm You Left_bar_bleue97/100Demons Will Charm You Empty_bar_bleue  (97/100)

Demons Will Charm You Empty
MesajKonu: Geri: Demons Will Charm You   Demons Will Charm You Icon_minitimePerş. Nis. 26, 2012 4:52 am

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Demons Will Charm You
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Whisper of Death RPG :: B Ü Y Ü L Ü B Ö L G E L E R :: Hogsmeade :: Üç Süpürge-
Buraya geçin: