Whisper of Death RPG
Sitemize hoş geldiniz.
Lütfen giriş yapınız ya da üye olunuz.

WoD Yönetimi.
Whisper of Death RPG
Sitemize hoş geldiniz.
Lütfen giriş yapınız ya da üye olunuz.

WoD Yönetimi.
Whisper of Death RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaKapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Here Without You

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Heaven Arquette

Heaven Arquette


Lakap : Queen
Rp Sevgilisi : Özledim ya.
Mesaj Sayısı : 261
Kayıt tarihi : 10/02/11

Özel
Rp Puanı:
Here Without You Left_bar_bleue99/100Here Without You Empty_bar_bleue  (99/100)

Here Without You Empty
MesajKonu: Here Without You   Here Without You Icon_minitimePaz Şub. 26, 2012 1:05 am




Here Without You 314kx
heaven arquette & connor liam dawson

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Heaven Arquette

Heaven Arquette


Lakap : Queen
Rp Sevgilisi : Özledim ya.
Mesaj Sayısı : 261
Kayıt tarihi : 10/02/11

Özel
Rp Puanı:
Here Without You Left_bar_bleue99/100Here Without You Empty_bar_bleue  (99/100)

Here Without You Empty
MesajKonu: Geri: Here Without You   Here Without You Icon_minitimePaz Şub. 26, 2012 2:21 am

    Bir önceki gece birlikte olduğu sarışın adamın parfümü giysilerinin üzerine sinmişti ancak fazla içkiden olsa gerek bunun farkında bile değildi. Ne kadar içerse içsin, kendini kaybedecek kadar sarhoş olamıyordu genç kadın. Zihninde dolaşan hatıralara engel olamıyordu ve bu kendini hiç olmadığı kadar güçsüz hissetmesinin nedenlerinden yalnızca biriydi. Hayatı boyunca yalnızca bir kişiye değer vermiş ve onun ihanetiyle derinden sarsılmıştı. Yanındayken cennette gibi hissettiği genç adam onu bir sürtükle aldattığından bu yana Heaven onu unuttuğuna inandırmaya çalışıyordu kendini. Bu sadece boş bir çabadan ibaret kalmış olsa bile genç kadın asla kabullenmedi onu hala sevdiğini. Kendine bile itiraf etmedi çünkü bir anlık zayıflığın bile geri dönmesine neden olacağını biliyordu. Bardağındaki vodkanın sert tadı boğazını yakarken derin bir nefes aldı. Kan kırmızısı rujunun bardakta bıraktığı ize bakarken Üç Süpürge'nin kapısı gıcırdadı. Kapının ardından beliren kumral, renkli gözlü ve oldukça çekici adama takıldı gözü. Connor'la ayrıldıktan sonraki her geceyi farklı erkeklerle geçirmişti. Kendisi de bilmiyordu, ya eski haline dönebilmek istiyordu ya da onu içten içe unutturacak birini arıyordu. Genç adam Heaven'ın kendisini süzmüş olduğunu fark etmiş olacaktı ki ona doğru ilerliyordu. Dudaklarına en çekici gülümsemesini yerleştirirken bu gece eve kiminle gideceğini çoktan biliyordu genç kadın.

    "Tanışıyor muyuz genç bayan?" Adamın ses tonu oldukça karizmatik ve bir kadını kolayca etkileyebilecek türdendi. Ancak Heaven'ın adamın sesine takılıp vakit kaybetmeye hiç niyeti yoktu. Eliyle deri koltuğa yavaşça vurarak yanına oturmasını işaret etti. "Merak etme, tanışmak için çok zamanımız olacak." Dar, kısa eteğine aldırmadan bacak bacak üstüne attı ve genç adamı kendine çektikten sonra eliyle suratını kavradı. Dudaklarını hissetmeye başlarken adamın hızlanan soluklarını duyabiliyordu. Dilini dudaklarında gezdirdi, boşta kalan elini genç adamın bacağına koydu. Dakikalar sonra dudaklarını geri çektiğinde derin bir nefes aldı ve gözlerini karşısındaki adama dikti. Vodkasından bir yudum daha aldıktan sonra elini uzattı. "Heaven Arquette." Genç kadının cazibesiyle nefesi kesilen genç adam soluk soluğa ona bakmaya devam etti. Ardından kendini tanıtmak yerine Heaven'ı uzattığı elinden tutup kendine çekti ve tekrar öpmeye başladı. Parmakları adamın kumral saçlarında gezinirken gıcırdayarak açılan kapının sesini duymamıştı bile. Ancak saniyeler sonra kulaklarına çalınan ses donup kalmasına sebep oldu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Connor Liam Dawson

Connor Liam Dawson


Lakap : Daws
Rp Sevgilisi : Heaven Arquette
Mesaj Sayısı : 63
Kayıt tarihi : 23/07/10

Özel
Rp Puanı:
Here Without You Left_bar_bleue98/100Here Without You Empty_bar_bleue  (98/100)

Here Without You Empty
MesajKonu: Geri: Here Without You   Here Without You Icon_minitimePaz Şub. 26, 2012 2:59 am

    Sarhoştu, kendi adını hatırlayamayacak kadar. Ne demişti az önce, Conan mı? Ah, yoksa Coren mıydı? Kahkahalar atıyordu, elini sıkıca tuttuğu güzel kızı Üç Süpürge'ye sürüklerken. Muhtemelen okuldan bir kız olmalıydı, yaşı kaçtı, binası neydi? Umurunda bile değildi. Onu Heaven gibi görüyordu defalarca o olmadığını tekrarlasa da. Heaven. Bu ismi düşünmek dahi sarhoşluğunu bastırabilecek bir kalp acısına sebep olabiliyordu. Acı, pişmanlık, kalp kırıkları... Merlin aşkına bu kelimeler de neydi? Daha birkaç ay öncesine kadar bu kelimelerin anlamlarını dahi bilmiyordu! Üzerine kafa yormamaya çalışarak taburelerden birine çöktü, kızı kucağına oturtarak eliyle kızın saçlarını kulağının arkasına attı. Kulağına sarhoş aşık mırıltılarını söyler, elleri kızı tanımaya çalışırken dudaklarıyla dudaklarını buldu. Çileğin tadını her çeşit içkiye bulanmış dudaklarıyla dahi alabiliyordu. Bu bile ona Heaven'ı hatırlatıyordu.

    "Connell," dedi kız. Demek ismini böyle söylemişti. Tabii ya, o da bir başlangıç sayılabilirdi. "Bir iki işkence laneti izlemek hoşuna gider miydi hayatım?" İşkence laneti. Merlin adına, nasıl duyduğu her kelimenin ucu bir şekilde Heaven'a çıkardı? Onu unutmuştu. Unutmuş olmalıydı. Eski Connor'dı yine, çapkın, gün içerisinde kızlarla yatmaktan başka bir amacı olmayan Connor. Eski bir kara lekenin ne önemi vardı? "Fazlasıyla tatlım." Sesi yankı yapmıyormuş gibi bir his vardı içinde, kulaklarında sözleri büyüyor, büyüyor ve bir kez daha büyüyordu. Kızın sözlerinde gerçek olup olmadığını bilmiyordu, yine de birkaç lanet izlemek zevkli olabilirdi. Ne de olsa adını bile bilmediği bu kızın başına gelecekler onu bağlamıyordu. "Şuradaki bize bakmakta olan kızı görüyor musun?" Kızın gösterdiği yere çevirdi kafasını. Deri koltuğun üzerinde can alıcı bir şeytan havasıyla oturan genç kızı buldu gözleri. Heaven'a o kadar çok benziyordu ki, kalbi tekledi. Kızın dediklerini duymadı bile. Çünkü o kişi Heaven Arquette'den başkası değildi. Bakışlarını ondan ayıramadı, eğer sesini çıkartabilseydi kıza lanet atmayı planladığı kişinin onu gözü kapalı dahi tülün ötesine yollayabileceğini söylebilirdi belki. Ama o, sesinin çıkmayacağından korktuğu için sadece bakmakla yetindi. Ve ardından yanındaki adamı gördü. Bir hava dalgası hissetti. Nedense o an, ayağa kalkmış onlara doğru yürümekte olduğunu fark etti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Heaven Arquette

Heaven Arquette


Lakap : Queen
Rp Sevgilisi : Özledim ya.
Mesaj Sayısı : 261
Kayıt tarihi : 10/02/11

Özel
Rp Puanı:
Here Without You Left_bar_bleue99/100Here Without You Empty_bar_bleue  (99/100)

Here Without You Empty
MesajKonu: Geri: Here Without You   Here Without You Icon_minitimePaz Şub. 26, 2012 3:59 am

    Henüz adını bile bilmediği adamın dudaklarının tadını hala hissederken her dakika, her saniye kafasından atmaya çalıştığı o sesi duyduğunda dünyanın durduğunu düşündü Heaven. Her ne kadar kendini engelleyemeye çalıştıysa da kafasını sesin geldiğine yöne doğru çevirdi. Bir an için gördüklerinin yalnızca bir kabustan ibaret olduğunu düşünse de Connor'ın yanındaki kızın konuşmasıyla kendine geldi. Aylardır yüzünü görmediği genç adamın birden karşısına çıkmasıyla afallayan Heaven'ın tek hissettiği boşluktu; doldurulması imkansız, kocaman bir boşluk. Genç adamla bakışları kesiştiğinde genç kadın nefes almakta güçlük çekmeye başlamıştı. Yutkundu, güçlükle tekrar yanındaki yabancıya döndü. Adam olan bitenden habersiz olduğundan olsa gerek, kaşları çatılmıştı. Suratındaki donuk ve şaşkın ifadeye aldırmadan genç kadını bir kez daha öpmeye çalıştı ancak bu defa Heaven buna engel oldu. Bakmasa bile Connor'ın ona doğru ilerlediğini hissedebiliyordu. Soluklarının sesini duyuyordu, teninin kokusu doluyordu ciğerlerine. Düşüncelerinden sıyrılmak istercesine başını iki yana salladı. 'Kendine hakim ol. Kendine hakim ol.' Kendi kendine sayıkladığı bu cümlenin pek bir faydası olduğunu söylenemezdi. Nihayet zihnini toparlayabildiğinde Connor'ı görmezden gelerek hala yanında oturan genç adama döndü. "Burası fazla sıkıcı olmaya başladı. Yalnız kalabileceğimiz bir yere gitsek daha iyi olur." Amacının ne olduğunu bilmiyordu, Connor'ı kışkırtmak da istiyor olabilirdi, kıskandırmak da.

    "Heaven." Tam ayağa kalkmış ve gitmeye hazırlanırken Connor'ın buz gibi sesiyle donakaldı. Onun ağzından sesini duymayalı çok uzun zaman olmuştu, sesi kulağında çınlarken gözlerini kapattı. Her ne kadar kabullenmek istemese de onu ne kadar özlediğini anlamıştı o an, sesindeki o huzuru dünya üzerindeki hiç kimsenin sesinde bulamayacağını hatırladı bir kez daha. Güçlükle kendini toparlamaya çalışırken, hışımla ona doğru döndü. Özlemişti onu ve hala da çok seviyordu belki ama aldatılmayı asla kabullenemezdi Heaven. Gözlerinden ateşler fışkırırken kaşları çatık genç adama baktı. Connor'ın kahverengi gözlerindeki ifade eskisinden çok farklıydı. Acı çektiği her halinden belliydi ve Heaven buna dayanamıyor olsa bile genç adamın her türlü acıyı hakettiğine inandırmaya çalışıyordu kendini. Tek bir kelime bile etmek istemediğinden tekrar arkasını dönüp gitmek üzereydi ki genç adam önüne geçerek durdurdu onu. "Çekil önümden." Heaven'ın sesindeki öfke fark edilmeyecek gibi değildi. Ona yaşattıklarından sonra bir çırpıda silemezdi olanları, Connor'ın ona bakmaya devam etmesiyle bu defa sesini yükseltti. "Çekil dedim!"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Connor Liam Dawson

Connor Liam Dawson


Lakap : Daws
Rp Sevgilisi : Heaven Arquette
Mesaj Sayısı : 63
Kayıt tarihi : 23/07/10

Özel
Rp Puanı:
Here Without You Left_bar_bleue98/100Here Without You Empty_bar_bleue  (98/100)

Here Without You Empty
MesajKonu: Geri: Here Without You   Here Without You Icon_minitimePaz Şub. 26, 2012 4:38 am

    Kendisini durdurmak istese de yapamıyordu işte. Adımları git gide hızlanırken kızın arkasından seslendiğini duyuyordu. Umurunda bile değildi. Olacakları düşünmüyordu, oysa bu sarhoşluğun etkisi değildi. Kafası kim bilir kaç milyon olsa dahi ne yaptığının bilincindeydi. Burada olan her şey yanlıştı. Sarhoş olması, yanındaki kız, Heaven'ın yanındaki erkek. Eğer doğru bir şey varsa bu Heaven ile birlikte olmasıydı. Bunu göremeyecek kadar kör olabilir miydi genç kız? Olmazdı. Bu Heaven'dı, Connor'ın Cennet'i, sonsuzluğu, ölümü. Yanına vardığını fark etmedi bile. Ayakları onu öylece götürmüşken diyecek bir şeyler aradı. Ağzını araladı, ağzından dökülen tek şey ise yalnızca kızın ismi oldu. Kim bilir onun yokluğunda geçirdiği gecelerde kaç kişiye bu ismi haykırmıştı. İşte şimdi karşısında öylece duruyordu. Sanki aralarında dünyalarca mesafe varmış gibi.

    Genç kız öyle bir döndü ki, bir an kendi kendine 'Git buradan Connor' diye düşündü genç adam. Git ve her şeyi unut. Düpedüz nefret ediyordu Heaven ondan. Daha ne diye uğraşıyordu? Connor değil miydi her seferinde giden? Yutkundu. Kızın bakışları onu öldürüyordu, bu gözlerde acıyı görmek ise dayanılmazdı... Onun da unutamamış olduğunu biliyordu. Öyle olmalıydı, mutlaka aşk kırıntıları olmalıydı kalbinde. Oysa o ayağa kalktı. Gözlerindeki duygulu bakışı silmiş, yeniden o herkesin tanıdığı ancak Connor'a yabancı olan Heaven Arquette olmuştu. Yanındaki adamla birlikte gitmeyi denedi. İzin veremezdi Connor buna. Bir kez elinden kaçırdığı yetmezmiş gibi, bir kez daha onsuzluğa dayanamazdı. Aylardır yalnızca buna hasret kalmıştı. Heaven'a. "Çekil önümden," dediğinde genç kız kelimeleri aldırmadı genç adam. Kızın sesini öylesine özlemişti ki duymadı bile. İfadesiz bir suratla ona bakıyordu. Ona sarılmak, onu öpmek geçerken aklından kızın yolunu kesti. Ve Heaven tekrarladı, sesindeki nefret o kadar barizdi ki ürperdi. İçkinin kontrolünü tamamıyla bir tarafa bıraktı. Genç kıza yol vererek, eliyle selam verir gibi kapıyı gösterdi. "Git," dedi. Sesi beklediğinden daha duygusuzdu. "Git ve göster Arquette, nasıl bir korkak olduğunu. Neden buradaki herkese aslında o kadar da güçlü olmadığını söylemiyorsun?"

    Yere iğne atsa, iğnenin sesi duyulurdu adeta. Herkes susmuştu. Bütün meraklı suratlar onlara çevrilmiş, sarhoş mırıltılar dinmiş, gözler onlara dikilmişti. Bir kahkaha attı Connor. Kendisini engelleyemiyordu. "Hadi. İtiraf etsene herkese. Harika Arquette, Connor'ın yanında olmaya bile katlanamıyor çünkü o bir KORKAK! Biliyor musun? Git. Benim tanıdığım Heaven savaşırdı. Sense bir korkak gibi kaçmayı seçiyorsun." İçindekilerin hepsini birden dökmüştü ki, kendisi dahi buna inanamıyordu. Ağırdı lafları, çok ağır. Tıpkı Heaven'ın yanağına attığı tokatı gibi. Gerilmişti kız, sanki... Sanki her an patlayabilir bir bomba gibi duruyordu. Connor onu kendisine çekip sonsuza kadar öpmek istedi. Bu durumda bile böyle düşünebildiğine inanamasa da, onu kollarında istiyordu işte. Ait olması gereken yerde. Oysa kız arkasını döndü. Kapıya doğru hızla ilerlemeye başlamıştı. Birdenbire duruverdi ve yeniden Connor'a yöneldi. Ağzını açtığında, Connor duyacaklarından korkuyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Heaven Arquette

Heaven Arquette


Lakap : Queen
Rp Sevgilisi : Özledim ya.
Mesaj Sayısı : 261
Kayıt tarihi : 10/02/11

Özel
Rp Puanı:
Here Without You Left_bar_bleue99/100Here Without You Empty_bar_bleue  (99/100)

Here Without You Empty
MesajKonu: Geri: Here Without You   Here Without You Icon_minitimePaz Şub. 26, 2012 8:33 am

    Beklediğinin tam aksine Connor ona yol verince kaşları çatıldı. Genç adamın onu bırakmaya ikna olduğunu düşünürken, ağzından çıkan kelimelerle neye uğradığını şaşırdı Heaven. "Git ve göster Arquette, nasıl bir korkak olduğunu. Neden buradaki herkese aslında o kadar da güçlü olmadığını söylemiyorsun?" O anda orada bulunan herkes nefes almayı bile kesmiş onları izlerken Heaven dehşetle açtı gözlerini. Connor'ın kendinde olup olmadığını bilmiyordu ancak dudaklarından dökülen kelimeler genç kadının patlayacak gibi hissetmesine yol açmıştı. Öfkesi ellerinin titremesine neden olacak kadar büyüktü, hızlanan soluklarıyla kalkıp inen göğsünden fırlayacak gibiydi kalbi. Sesindeki duygusuzluk, soğukluk... Connor hiç olmadığı kadar yabancıydı Heaven'a. Fal taşı gibi açılmış gözlerinden ateş fışkırıyordu. "Hadi. İtiraf etsene herkese. Harika Arquette, Connor'ın yanında olmaya bile katlanamıyor çünkü o bir KORKAK! Biliyor musun? Git. Benim tanıdığım Heaven savaşırdı. Sense bir korkak gibi kaçmayı seçiyorsun." Tüm bedeni adeta titriyor, genç adamın her kelimesiyle biraz daha dehşete düşüyordu Heaven. Connor onun kaçtığını, korktuğunu söylüyordu. 'Benim tanıdığım Heaven' demişti Connor. Genç adamın kendisini ne kadar tanıdığını bilemiyordu oysa. Onu gerçekten tanıyor olsaydı, kendisini başka bir kızla öpüşürken yakaladığında ne kadar öfkeleneceğini bilirdi. Öfkesiyle baş edemeyecek duruma geldiğinde olan bitene bir son vermek ister gibi arkasını döndü. Ancak bir kaç adımın ardından genç adamın bu sözlerine kayıtsız kalamayacağını anladı. Tekrar ona döndü ve aralarında hiç mesafe kalmayana kadar yürüdü. Patlayacak gibi hissetmesine karşın sesi oldukça durgun ve soğuk çıkıyordu.

    "Sen, bana korkak olduğumu söylüyorsun öyle mi?.." Olan bitene anlam verememişçesine başını iki yana salladı. Her ne kadar gizlemeye çalışsa da suratındaki alaycı ifadenin ardındaki öfkesi fark ediliyordu. "Bana aşık olduğunu söyledin. Bana senin cennetin olduğumu söyledin. Bensiz yapamayacağını söyledin. Ve tüm bunlara rağmen beni aldattın. Şimdi karşıma geçip bana korkak mı diyorsun sen? Senin tanıdığın Heaven'mış. Beni azıcık tanımış olsaydın, o beş para etmez sürtüğün benim yerimi asla dolduramayacağını bilir ve kendine hakim olurdun Dawson. Evet, kaçıyorum çünkü senin suratını her gördüğümde o gün yaşadığım acıyı tekrar hissediyorum. İlk kez seni tanıdığımda varlığını hissettiğim kalbimin acısını geçiremiyorum işte."Ağzından çıkanları kendi bile anlamazken ard arda sıraladığı itiraflar, kaldıramayacağı kadar ağırdı. Ne kadar denese de zihninden silemediği o lanet görüntüler gözünün önüne geliyor, canını yakıyordu. "Senin yüzünden. Kelimeler boğazına düğümleniyordu. Güçlükle yutkunurken gözlerinden süzülen yaşlara engel olamadı bu defa. "Senin yüzünden hayatım berbat oldu. Asla eskisi gibi olmayacak. Hepsi senin yüzünden Connor!" Bağırarak söylediği son cümlenin ardından hıçkırıklara boğulmak üzereydi. Yüzleştiği gerçekler fazla gelmişti genç kadına.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Connor Liam Dawson

Connor Liam Dawson


Lakap : Daws
Rp Sevgilisi : Heaven Arquette
Mesaj Sayısı : 63
Kayıt tarihi : 23/07/10

Özel
Rp Puanı:
Here Without You Left_bar_bleue98/100Here Without You Empty_bar_bleue  (98/100)

Here Without You Empty
MesajKonu: Geri: Here Without You   Here Without You Icon_minitimePtsi Şub. 27, 2012 6:57 am

    "Sen, bana korkak olduğumu söylüyorsun öyle mi?" Connor karşısındaki kızın tepkisi sayesinde kendisine geldi. Heaven'a asla korkak diyemezdi ancak bu durum için geçerli başka bir kelime bulamıyordu. Genç kız onu öylesine bir boşluğa terk edip gitmişti ki, belki de ondan intikam almak istiyordu Connor. "Bana aşık olduğunu söyledin. Bana senin cennetin olduğumu söyledin. Bensiz yapamayacağını söyledin. Ve tüm bunlara rağmen beni aldattın. Şimdi karşıma geçip bana korkak mı diyorsun sen? Senin tanıdığın Heaven'mış. Beni azıcık tanımış olsaydın, o beş para etmez sürtüğün benim yerimi asla dolduramayacağını bilir ve kendine hakim olurdun Dawson. Evet, kaçıyorum çünkü senin suratını her gördüğümde o gün yaşadığım acıyı tekrar hissediyorum. İlk kez seni tanıdığımda varlığını hissettiğim kalbimin acısını geçiremiyorum işte." Genç kızın kelimeleri o kadar sarsıcıydı ki bir şeyler demek için dudaklarını araladı. Konuşması gerektiğini biliyordu ama Heaven'ın ona fırsat vermeye niyeti yok gibiydi. "Senin yüzünden.. Senin yüzünden hayatım berbat oldu. Asla eskisi gibi olmayacak. Hepsi senin yüzünden Connor!" Ve ardından hıçkırıklara boğuldu genç kız.

    Ona sıkıca sarılıp, gözyaşlarını silip, onsuz geçirdiği her saniyenin ölümle eş değer olduğunu söylemek istiyordu. Yokluğunda nefes bile almak istemediğini, hayatındaki tek önemli şeyin Heaven olduğunu... O ağlarken içinden bir parça kopmuş gibiydi. Kendisini eksik hissediyordu. "Olmayacak," dedi ve sustu. Çevresindekilerin onun ağzından çıkacakları beklediğini biliyordu ama onların farkında bile değildi artık. Sadece Heaven ve o vardı adeta. "Hayatımız aynı olmayacak Heaven. Bunu göremiyor musun? Çünkü birbirimiz olmadan hep yarım kalacağız. Şuna bir bak. Sence bu adam benim yerimi alabilecek mi? Ya da şuradaki adını dahi bilmediğim aptal kız sen olacak mı? Keşke, keşke senin benden nefret ettiğin kadar senden nefret edebilseydim beni bu hale düşürdüğün için Heaven Arquette. Kendimden nefret ettiğim kadar. Beni bu hale sokmandan nefret ediyorum, hayatımın sayende cehenneme dönüşmesinden, Cennet'imi benden almandan... Ama senden asla Heaven. Çünkü seni seviyorum. Hayatım boyunca bir tek, anlıyor musun, bir tek seni sevdim. Ve başkası da olmayacak."

    Çıldırmış gibiydi. Gözlerinin yandığını dahi hissediyordu. Bu olamaz, diye geçirdi kendi kendine. Ağlamak ona göre değildi, bu zamana kadar tek damla gözyaşı akıttığından dahi şüpheleri vardı. Ancak gözlerinin dolmasına engel olamıyordu. Damlaları içine içe akıtırken, gözlerinden tek damla yaş dahi süzülmedi. Yine de, Heaven onun ne kadar çaresiz olduğunu görebilirdi. "Sensiz hiçbir şeyin anlamı yok Heaven. Aptal kızın teki beni öptü diye bunun cezasını bizden çıkartma. Sana yalvarıyorum. Bildiğim her şey, gittiğim her yer daha da zorlaştırıyor. Ama bu sana olan aşkımı alıp götüremeyecek." Ardından derin bir nefes alarak elini kıza uzattı. Ne yapacağını bilmiyordu. Sadece içten içe kendisini elini tutması için dua ederken buldu. Hayatında yapmadığı üç şeyi aynı yaptığı için, karmakarışık bir şekilde orada kaldı. Ne zamandır bu kadar çaresiz kalmıştı?

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Heaven Arquette

Heaven Arquette


Lakap : Queen
Rp Sevgilisi : Özledim ya.
Mesaj Sayısı : 261
Kayıt tarihi : 10/02/11

Özel
Rp Puanı:
Here Without You Left_bar_bleue99/100Here Without You Empty_bar_bleue  (99/100)

Here Without You Empty
MesajKonu: Geri: Here Without You   Here Without You Icon_minitimePtsi Şub. 27, 2012 7:50 am

    "Olmayacak," Connor'ın buz gibi sesi iliklerine işlerken hıçkırıklarının arasında ürperdi Heaven. Hayatı boyunca önem vermiş olduğu tek insan karşısında duruyordu ancak kendini ona ne kadar uzak hissettiğini o bile tarif edemezdi. Aylar öncesine, canı sıkıldığında mutluluğu onun kollarında bulduğu zamana dönmeyi her şeyden çok istese de, aynı şeylerin tekrarlanma ihtimali korkutuyordu onu. Yaşamı boyunca ilk kez bir şeyi kaybetmekten korkmuştu genç kadın ve şimdi onun ellerinden kayıp gittiğini farkındaydı. "Hayatımız aynı olmayacak Heaven. Bunu göremiyor musun? Çünkü birbirimiz olmadan hep yarım kalacağız. Şuna bir bak. Sence bu adam benim yerimi alabilecek mi? Ya da şuradaki adını dahi bilmediğim aptal kız sen olacak mı? Keşke, keşke senin benden nefret ettiğin kadar senden nefret edebilseydim beni bu hale düşürdüğün için Heaven Arquette. Kendimden nefret ettiğim kadar. Beni bu hale sokmandan nefret ediyorum, hayatımın sayende cehenneme dönüşmesinden, Cennet'imi benden almandan... Ama senden asla Heaven. Çünkü seni seviyorum. Hayatım boyunca bir tek, anlıyor musun, bir tek seni sevdim. Ve başkası da olmayacak." Genç adamın sözleriyle bir an için nefesinin kesildiğini hissetti. 'Nefret' kelimesi zihninde defalarca yankılanırken, kendi kendine inkar etti bunu. Ondan nefret etmiyordu, ne kadar öyle olması gerektiğini düşünse de, yapamazdı. Connor'dan nefret etmek belki de en uzak şeydi genç kadına. Aylar boyunca ne kadar zayıf ve çaresiz olduğunu düşünmesinin en büyük sebebiydi ondan nefret edemeyişi. Denemişti, ama imkansızdı. Şimdi, Connor ondan nefret ettiğini söylerken, boğazında düğümleniyordu söyleyemediği her kelime.

    Bir an için kendini toparlamaya çalıştı ve gözlerini sildi eliyle. Connor'ın gözlerinin içine baktığındaysa, genç adamın çektiği acıyı tam anlamıyla anladı. 'Belki' diye düşündü bir an. 'Belki de onunla olmaktan başka şansım yoktur.' Kadere hiç inanmamış biri olarak eninde sonunda yine ona döneceğini düşündü. Ne yaparsa yapsın, her yol ona çıkacak, her kelimede onu bulacaktı. Onun dudaklarından aldığı tadı başka hiç kimseninkinde bulamayacaktı. Hep unutmaya çalışacak, unutamayacaktı. "Sensiz hiçbir şeyin anlamı yok Heaven. Aptal kızın teki beni öptü diye bunun cezasını bizden çıkartma. Sana yalvarıyorum. Bildiğim her şey, gittiğim her yer daha da zorlaştırıyor. Ama bu sana olan aşkımı alıp götüremeyecek." Genç adamın sözleri, Heaven'ın bir anlığına içinde doğan umuda destek çıkar nitelikteydi. Gözyaşları durmuşken, elinin tersiyle ıslak yanağını sildi. Rimeli akmış, ruju dağılmıştı. Etrafındaki insanların varlığını çoktan unutmuş olmasına karşın, Üç Süpürge'deki kalabalığın bu denli sessiz olması şaşırtıcıydı. Genç adamın sözlerinden hemen sonra elini ona uzattığını fark ettiğinde irkildi. Vermesi gereken bir karar vardı ve iki gencin hayatını da baştan sonra değiştirecekti bu karar.

    "Connor," Sesi güçsüz ve kısıktı. Genç adamın eli hala havadayken derin bir nefes aldı Heaven. Ardından kafasını kaldırıp Connor'ın gözlerinin içine doğrulttu bakışlarını. "Şu son bir kaç ayda anladığım tek bir şey var; ben sensiz yaşayamam." Daha fazla konuşacak gücü olmadığını anladığında yutkundu. Genç adamın elini tutmak yerine sıkıca boynuna sarılırken ciğerlerine dolan kokusunu ne kadar özlediğini fark etti bir kez daha. Cennetin kokusunu içine çekerken hiç bırakmayacak gibi sıkı sıkı sarılıyordu ona.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Connor Liam Dawson

Connor Liam Dawson


Lakap : Daws
Rp Sevgilisi : Heaven Arquette
Mesaj Sayısı : 63
Kayıt tarihi : 23/07/10

Özel
Rp Puanı:
Here Without You Left_bar_bleue98/100Here Without You Empty_bar_bleue  (98/100)

Here Without You Empty
MesajKonu: Geri: Here Without You   Here Without You Icon_minitimeSalı Şub. 28, 2012 2:08 am

    Eli boşluğu öylesine kavrarken, Heaven'ın uzattığı elini tutmayacağı gerçeğiyle yüzleşti bir an için genç adam. Ya tutmazsa ne olurdu? Kahverengi gözleri acıyla parıldıyor, bu ihtimali düşünmek istemiyordu. Heaven onun adını hafif bir mırıltıyla söylediğinde kendisini korkunç gerçeklere hazırlamaya çalıştı. Genç kız gözlerini Connor'ınkilere diktiğinde nefesini tuttu. "Şu son bir kaç ayda anladığım tek bir şey var; ben sensiz yaşayamam." Ve adamın boynuna sıkıca tutundu. Olanlara inanamayacak genç adam önce yutkundu, ardından neşeli bir kahkaha ile Heaven'ı kucağına alarak havada döndürdü. Dakikalardır içeride tutmaya çalıştığı gözyaşlarından bir tanesi yanaklarından süzüldü, ardından buhar olup kimsenin göremeyeceği bir şekilde ortadan kayboldu. Genç kızın dudaklarına özlem dolu öpücükler bırakarak birkaç kahkaha daha attı Connor. Artık sarhoşluğundan eser yoktu, tüm dünya yeniden yaşanabilir bir yer olmuştu. Bir öpücük, bir öpücük daha... Ardından elini yavaşça kalırdı, hala gözlerinden yaşların döküldüğü kızın gözlerini usulca sildi. İnsanların alkışlarını, bağırışlarını duyabiliyordu. Hiçbirine dönmedi ve Heaven'ı bırakmadan Üç Süpürge'nin dışına çıkarttı.

    Ne kadar o şekilde yürüdüklerini bilmiyordu. Ağaçlarla dolu bir araziye geldiklerinde onu nazikçe bir ağacın altına bıraktı. Kızın eli onu öylesine kavrayıp çekmişti ki, dengesini kaybeden genç adam yere düşmekten son anda kurtuldu. Heaven'ın yanına çömelerek, başını omzuna yaslamış olan kızın saçlarını okşamaya koyuldu. "Hadi kızmayacağım, bana nasıl bir büyü yaptığını itiraf et Heaven Arquette. Çünkü bu öyle bir büyü ki, hiçbir şey bunu bozamıyor." Gülümsedi, Heaven'ın da gülümsediğini biliyordu. Çok uzun zaman olmuş gibiydi. Yıllar, yüzyıllar geçmişçesine dayanılmaz bir hasret vardı içinde adamın. Hala yanında durduğuna, kollarında olduğuna inanamıyordu Heaven'ın. "Sensiz geçen her gün bir öncekinden daha da kötüydü. Boşluktaydım. Yokluğun tam ortasında," dedi ve genç kızın elini kalbine götürdü. "Tam burada öyle büyük bir boşluk açtın ki, hiç kimse bırak orayı doldurmayı, yanına dahi yaklaşamadı. Buradaki boşluk tam sana göre." Kızın nazik çenesini kavrayarak dudaklarına kapandı yeniden. Onun özlediği dudaklarını tadarken, elleriyle yüzünü okşadı. Bu yüzü yeniden bırakmak zorunda kalmaktan deli gibi korkuyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Here Without You
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Whisper of Death RPG :: B Ü Y Ü L Ü B Ö L G E L E R :: Hogsmeade :: Üç Süpürge-
Buraya geçin: