Whisper of Death RPG
Sitemize hoş geldiniz.
Lütfen giriş yapınız ya da üye olunuz.

WoD Yönetimi.
Whisper of Death RPG
Sitemize hoş geldiniz.
Lütfen giriş yapınız ya da üye olunuz.

WoD Yönetimi.
Whisper of Death RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaKapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Marius Franco

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Marius Franco




Mesaj Sayısı : 1
Kayıt tarihi : 12/04/12

Özel
Rp Puanı:
Marius Franco Left_bar_bleue98/100Marius Franco Empty_bar_bleue  (98/100)

Marius Franco Empty
MesajKonu: Marius Franco   Marius Franco Icon_minitimePerş. Nis. 12, 2012 2:35 am

puanlatmalık bir rp değil farkındayım ama elimizde bu var efem.
"Çoğu insan böyle düşünür. Ben olsam böyle düşünüyor muyum? Hayır. Pek umurumda değil. Ya da şuna diyelim ki, diğerleri kadar ön yargılı değilim. Sadece uzak durmak istiyorum. Son nefesimi vermeden önce biraz keyfini çıkarmak istiyorum. İnsanlar nefes almanın tadını zamanla unutuyorlar, oysa iki yaşındaki bir bebek bile nelere sahip olduğunun farkında."
Kadın cevabı bekleyen o değilmiş gibi taburede kıpırdandı, martinisini yudumladı, perçemlerini düzeltip paltosunda ki tozları silkeledi. Bir an hareketsiz kalıp tekrar bardağını eline aldı ve bardakta yüzen yeşil zeytini yedi. Bradley eski bezle tezgahı silmeye devam etti.
"İnsanların sırlarını en çok barmenlere verdiğini duymuştum."
dedi sonunda. Bradley gülümsedi ama bir şey söylemedi. Bunun yerine az önce içeri giren iri yarı adamın sipariş vermek için bir işaret verip vermediğini kontrol etti. Müzik ayarlandığı gibi ilerliyordu; saat ilerledikçe eskilere dönüyordu. En sevdiği vakitler. Saat on gibi gelip sarhoş olan gençler artık evlerine dağılır, gece yarısı gibi gelen müdavimler keyiflenmeye başlardı. Bir de en gizemli müşterileri bu saatte gelirdi. Karşısındaki kadın gibi. Barlarda göreceğiniz bir tip değildi pek; bembeyaz bir teni vardı ama bu alışılagelmiş şekilde soluk değil, canlı gösteriyordu onu. Küçük bir kız gibi bukle bukle sarı saçları omzuna dökülüyordu. Gözleri kocamandı, endişeyle etrafı tarıyor; ara sıra Bradley'e dönüyor ama sonra tekrar etrafı kolaçan etmek üzere kaçıyordu.
"Sanırım nedenini şu an anladım. Daha önce hiç bir yabancıyla sohbet etmeyi denememiştim."
Anlaşılan sessizlikten sıkılmış, konuşmaya devam etmek istemişti. Bradley her gece tekrar ettiği cümleleri sarfettiğinde konu hakkında bir şey söylememişti oysa ki.
"İstemezsen bir daha göremeyeceğin biriyim. Hayatın anlamından ve insanların farkındalığının olmayışından bahseden biri daha işte. İçkin bitmiş, bir tavsiyemi denemek ister misin?"
Kız önce cevap vermeyip yüzüne baktı; sanki Bradley bir uçurumun kenarında ikisi dikiliyormuşta atlamadan önce elini uzatıp *bana güveniyor musun?* diye sormuş gibi bakıyordu. Sonunda pes etti, dik duruşu kayboldu ve dirseklerini tezgaha dayayıp başını ellerinin arasına aldı.
"Pekala..."
Genç adam arka taraftaki tezgaha dönüp yılların alışkanlığıyla belli miktarda scotch ve amarettoyu karıştırdı ve buzları ekleyip kadının önüne koydu.
"Sana ağır gelebilir gerçi-"
"Yok canım, gelmez!"
Genç kadın bardağı neredeyse kafasına dikti. Bunun ona ağır gelmeyeceğini kanıtlamak ister gibiydi.
"Güçlü olduğunu kanıtlayamadığın biri var sanırım."
dedi Bradley ciddi bir ifadeyle. Az önce giren iri yarı adam oturduğu masadan vazgeçip bar tezgahına oturdu ve bir bira istedi. Bradley siparişi götürüp kadına geri döndü.
-It was a perfect, the perfect, the perfect, the perfect, the perfect, the perfect crime-
Şarkıyı mırıldanarak tezgahı silmeye devam etti. Yapacsk işi olmadığında klasik barmen görüntüsünü bozmuyordu sadece.
"Adım Victoria."
Bradley sonunda beklediği kelimeleri duyunca gülümsedi.
"Pekala, kendini kimseye kanıtlamaya ihtiyacın yok, Victoria. En azından burada."
Victoria güzele benzer bir şeyler mırıldandı ve bir yudum daha aldı. Alkolün kanına karışmaya başladığı oturduğu yerde artık rahatlamış, müziğin ritmine göre sallanışından ve saçlarını ya da paltosunu düzeltmekle uğraşmamasından belli oluyordu.
"Burada beni yargılamayacak mısınız yani?"
Victoria, beklenmedik bir şekilde uzanıp Bradley'e iyice yaklaşmıştı. İri gözleri büyüyen gözbebekleri yüzünden olduğundan daha büyük görünüyordu. Bradley'in şaşkın duraksaması üzerine şen bir kahkaha attı. Bradley sesin ne kadar melodik olduğunu düşündü.
"Şaşırdın mı? Ben de... Böyle ani şeyler yapmam, insanları şaşırtmam. Benden ne beklendiyse onu yaparım. Belki de yapardım demeliyim. Barmen, gerçekten sana bir sır versem bunu kimseyle paylaşmaz mısın?"
Bradley daha az önce savunmasız bir kız çocuğu gibi önünde oturan ve ondan bundan sorular sorarak kendi bedeninde acı çekiyormuş gibi görünen kadının bu noktaya gelmesine hem şaşırmış hem sevinmişti. Sevinme sebebini bilmiyordu, belki sıradan bir insanın daha sınırlarının dışına çıkmasıydı.
"Tabii."
dedi sadece. Bir sigara çıkarıp yaktı ve dumanı Victoria'dan uzağa üfledi.
"Birini öldürdüm."
Adam kıpırdamadı. Ne yapması gerektiğini bilmiyordu, zaten normalde yapması gerekenler yönünde hareket etmezdi. Ama kadına inanıp inanmamaya karar veremedi.
"Öyle mi? Bu yüzden mi acı çekiyor gibisin?"
Victoria uzanıp dudaklarının köşesindeki sigarayı kaptı ve derin bir nefes çekti.
"Hayatımı zindan etmişti. Ölene kadar o ruhsuz pisliğin söylediklerini yapacaksam ya ölürüm ya öldürürüm dediğim. Tetiği çekmek beklemediğim kadar kolay oldu."
"O ölmeseydi, sen ölecektin. Bu durumda seni suçlayamam."
Bradley ellerini iki yana kaldırıp güldü. Bir cinayet itirafını başkası böyle karşılar mıydı acaba? Ara sıra, öyle itiraflarla karşılaşırdı ki polise gitmemesinin masum insanlara haksızlık olup olmadığını düşünürdü. Ama karşısındaki saf görünüşlü, güzel Victoria, hayatını zindan eden insanı öldürdüyse onu suçlayamazdı. Victoria aklından geçenleri okuyormuş gibi bir bakış attı ve soluk siyah tişörtünün yakasına yapıştı.
"Gün bitmeden eski Victoria'nın yapmayacağı bir şeyler yapsam diyorum-"
Bradley bunu anladığını ama itiraz etmek zorunda olduğunu söyleyecektiki Victoria gülerek ekledi.
"istediğim yalnızca şu aptal ayakkabılarımdan kurtulup sahile kadar durmadan koşmak ve denize girmek. Gece ne kadar güzel, boşa gitmemeli. Barı kapatana kadar bekleyebilirim, bana katılmaz mısın?"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alyssha Cassidy Malfoy
Slytherin VII. Sınıf Öğrencisi | Bina Başkanı
Slytherin VII. Sınıf Öğrencisi | Bina Başkanı
Alyssha Cassidy Malfoy


Lakap : Aly, Cass
Rp Sevgilisi : Xavier Shane Raymond.
Mesaj Sayısı : 827
Kayıt tarihi : 01/11/09

Özel
Rp Puanı:
Marius Franco Left_bar_bleue100/100Marius Franco Empty_bar_bleue  (100/100)

Marius Franco Empty
MesajKonu: Geri: Marius Franco   Marius Franco Icon_minitimeC.tesi Nis. 14, 2012 3:08 am

# Betimleme: 29/30
# Akıcılık: 10/10
# Yazım Kurallarına Uyum: 10/10
# Sayfa Düzeni: 9/10
# Renklendirme: 5/5
# Kurgu: 25/25
# Uzunluk: 10/10

Puanınız; 98!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Marius Franco
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Marius

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Whisper of Death RPG :: Karakter İşlem ve İstek Geçmişi-
Buraya geçin: