Konu: I'm Your Cherry Bomb! Çarş. Haz. 20, 2012 5:15 am
Buhranlı bir anımda bunu açıyorum, ister oku ister okuma. (Ters psikoloji candır işe yaradığı zaman)
Hayal ettiğim bütün yaz İstanbul'da gezip tozacağım, sonra Çanakkale'ye akıp çikolata bir ten edineceğim canım sıkılınca açıp RP yardıracağım bir yazdı.
Gerçekte olan ise tıpkı evimde oturduğum gibi 550 km uzakta İstanbul'daki evimde oturup RP yazmak için balımı beklemek, gözüme giren ışık oyunundan kurtulmaya çalışmak ve Face'te aptal aptal ünlü sayfalarından gerizekalı "Van Dırekşın'daki sexsy Malik" ne halt yemiş onu takip etmek.
Bir de Taht Oyunları'nı okusam mı onu düşünüyorum.
Bir de Cass'i... Özledim o salağı da...
Neyse bu kadar okuyup çilemi çektiniz alın size müzik:
Celia Annabeth Right
Lakap : Cel. Lia. Sally. Mesaj Sayısı : 491 Kayıt tarihi : 28/05/12
Konu: Geri: I'm Your Cherry Bomb! Perş. Haz. 21, 2012 5:43 am
I'm sexy and I know it.
Rp'mi bitirdim sonunda ya. Aisha bir daha yazacak bitecek. Sonra gelsin en sevdiğim RP, Jonathan ile! (Bu açıkça bahsi geçen kişiye göndermedir. Zaten okuyor biliyorum.)
Buna da çok güldüm. Yarın Çanakkale'ye akıyorum, yani geçen sefer belirttiğim çikolata rengi edinecek ve yüzerek boyumu da uzatacağım. Evet böyle. Artık daha fazla Belictioner yok.
(Bieber ve One Direction sevenlere deniyormuş efenim. Ya hem Linkin Park hem Beyoncé hem The Pretty Reckless hem Glee cover'larını seviyorsak? Duyamadım?)
Neyse, gideyim ben.
Ama bak bir de bu var:
TROLOLOLOLOL.
Celia Annabeth Right
Lakap : Cel. Lia. Sally. Mesaj Sayısı : 491 Kayıt tarihi : 28/05/12
Konu: Geri: I'm Your Cherry Bomb! Paz Haz. 24, 2012 4:26 am
Bu sabah Korra'nın sezon finalini izledim.
7 sezon Supernatural izlememe rağmen diyebilirim ki izlediğim en iyi sezon finaliydi.
Bu kadar.
Not: General Iroh 2.0, manyak biri. BENİM!
Ciddi ciddi Aang'den daha iyi bu kız. Avatar halini ve hava büktüğünü gördüm, Mako'yu öptüğünü gördüm.
Şimdi Zuko'nun 80 yaş halini de görürsem gözüm açık gitmem.
Ve bu rengin adı Korra'nın parlak gözleri mavisi. Uydurduğum diğer renk isimleri arasında Denizkızı kuyruğu yeşili de bulunmaktadır efenim.
Meelo cansın.
Hm, bir de bence Korra Aang'den daha iyi. Budur aga. Aang küçük çocuk havalarında adam öldüremem diye dırlanıp duran bir tipti, bakınız Korra kızıma karşısına daya düşmanı o öldürsün. Afferim güzel kızım ellerin dert görmesin.
Sanırım aşık oldum (ADAM UÇABİLİYOR!)
Celia Annabeth Right
Lakap : Cel. Lia. Sally. Mesaj Sayısı : 491 Kayıt tarihi : 28/05/12
Yani burası boş, facebook gereksiz, twitter şekerleme uykusunda, 9gag saçmalamaya başladı falan...
E, ben ne yapayım? Yanımda olsa Buz ve Ateşin Şarkısı'nı okurum. Beş kitabı birdenn aldım daha elimi sürmedim.
O değil de serinin adı çok uzun. George amca diyeyim herkes o seriye Game of Thrones diyecek hiç umma yani öyle LotR diye kısalttığımız gibi aSoIaF şeklinde saçmalayacağımızı. Bil istedim
Gerçi zaten bir LotR olamazsın. O ayrı.
***
Bugün oturdum bu şarkıyı indirdim. Beynimde "chok chok chok chok" sesleri yankılanana kadar dinliyorum. Sonrası ağır geliyor. *** mp3juices çok iyi bir siteymiş. Ondan önce Frostwire'la cebelleşmekten kaçıp gidesim, teknolojisiz bir hayat süresim geliyordu. *** Face'e şöyle bir baktım da, yıl olmuş 2012 hala "ölüm yadigarları o!!11!! Illü değil!!!11" diyen ergenler var. Ne içtiler anlamıyorum ki. *** Acayip photoshop öğrenmek istiyorum ama bir öğretmenim yok.
Keşke Aisha bana öğretse. Aisha demek çok zor geliyor ve ona gerçek ismiyle hitap etmek istiyorum. Ama yapmam. Kızar bana. *** Twitter'a uçayım ben. Belki bir şey yazmıştır Aisha.
Celia Annabeth Right
Lakap : Cel. Lia. Sally. Mesaj Sayısı : 491 Kayıt tarihi : 28/05/12
Konu: Geri: I'm Your Cherry Bomb! Ptsi Tem. 09, 2012 9:07 am
BAŞLIK BİLE BULAMAYACAK KADAR UYUŞUĞUM. BİR ÇEŞİT... GARFIELD!
O kadar o kadar o kadar sıkılıyorum ki, okul açılsın istiyorum.
Hatta hayatımın özeti:
Uzun zamandır görüşmediğim bir arkadaşımla Face'ten konuşurken aramızda şöyle bir muhabbet geçmişti. (Durun bunu üst cümleye bağlayacağım, raad olun.) Arkadaş Fısıltı'yı yeni bitirmiş ve biz de tam o sırada benim 10. sınıfa geçmemden bahsediyorduk. Malum bu yıl konularımızın içinde üreme de mevcut olacak.
Fısıltı kitabı onuncu sınıfın ilk haftalarında bu konuyu işlerken sınıfına yeni nakil olan yakışıklı Patch ile Nora'nın tanışmasından başlar.
Dolayısıyla bahsi geçen arkadaş, "Ay keşke sen de Patch'ini bulsan" dedi.
Patch bizim okulda olsa çocuğu okuldan atarlar. Çocuğun kötü, siyah Slytherin karizmasını bütün kızlar popolarının kenarıyla itip kıro çocuklara bakmaya devam eder. Patch Kastamonu'ya ters gelir. Abi, bi Patch bulsam neler yaparım neler...
Düşündüğüm bunlardı ama arkadaşa söyleyebildiğim tek şey, "Keşke," olmuştu.
Yani, okulumuzda kontenjan açığı varsa bir Patch, bir Draco, bir Jacob, bir Jace, bir Nico bir Leo, hiç olmadı bir Aiden, bir Chris hatta ve hatta bir Jon bekliyorum. TAMAM MI?
(Aisha'ya da bambaşka bir yönümü göstermiş oldum. Peki.)
Taht Oyunları'nı okuyordum da, beni en az Yüzüklerin Efendisi kadar büyüledi. Hatta Yüzüklerin Efendisi'nde biraz sıkılmıştım bu o açıdan daha iyi. Yüzüklerin Efendisi candır. Bit tek kitap alarak adam gibi okuyayım bak ne olacak? Ama Taht Oyunları cidden müthişmiş. Şizofren kavgamı kesiyor, ve Martin'i Tolkien'le bir tuttuğum için utanarak şimdiye kadar gördüğüm en iyi serileri sıralıyorum.
1) Yüzüklerin Efendisi. (Senden asla vazgeçmedim Faramir, Legolas ) 2) Buz ve Ateşin Şarkısı. (Siz bunu Taht Oyunları veya GoT olarak biliyorsunuz.) 3) Millennium. (Lisbeth Salander idol hatunlarım arasındadır.) 4) Açlık Oyunları. (bkz. alttaki video plz.) 5) Percy Jackson. (Üzgünüm Leo. Jason'a gıcığım o yüzden Olimpos Kahramanları değil.)
Açıkçacsı Percy'den çok da emin değilim, evde olsam kitaplığıma bakar bir karar vermeye çalışır sonra kitaplarımla sevişir gelirdim. Özledim bebeklerimi.
Böyleyken böyle.:
Bunu yazacak kadar sıkılıyorum yani.
Sanırım benim gotik olmam lazım. Ne bileyim, ruhum olmuş gotik zaten. Hatta gotik değil ama doğru sözcüğü bulamıyorum. Enerjim çok var ama yorgunum, çok gülesim var ama sıkılıyorum. Yapacak bir şeyim olmadığından değil sıkılmam. Hayatım boş. Konuşacak bir konu yok, hayatımda bir hareket yok.
Ondan.
Bunun dışında reiki öğrenmeye başlayacağım. Beki o biraz atraksiyon (WTF?) olur.
Kendime yapılacaklar listesi:
*Taht Oyunları ve diğer iki kitap dört cilt bitirilecek. *Yepisyeni kitplar alınacak (bkz. http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=592314 ) *Jack'le RP yapacağım. *Naruto izleyeceğim. *Tabii RP için Aisha, Jon ve Phil de var. (Jon deyince artık aklıma Jonathan Andrew Oleander gelmiyor. Sanırım aşık oldum. Başka bir Jon'a. Tamam.) *Öhö, daha Celia'nın lejantını düzelteceğim. *İki tane taş hatun buldum iki yeni karakter açacağım. (Tabii bunun için mecazi olarak popomu kaldırmam gerek. Üşeniyorum abi ya...)
Alın bu da yukarda dediğim video.
Hadi ben gidiyorum.
PS. Bu rengin adına Daenerys Targaryen gözleri lilası adını verdim. Adını verdiğim diğer renkleri merak ediyosanız üst tarafları biraz kurcalayın.
Neyse yine acıdım:
Denizkızı kuyruğu yeşili, gece mavisi, Korra'nın parlak gözleri mavisi vesaire...
Ve D.T.G.L çok sıkıcı bir renkmiş. Bi' dahakine capcanlı bi' pembe bulmayan noolsun.
Celia Annabeth Right
Lakap : Cel. Lia. Sally. Mesaj Sayısı : 491 Kayıt tarihi : 28/05/12
Konu: Geri: I'm Your Cherry Bomb! Salı Tem. 10, 2012 9:45 am
Bu sabah yazdığım günlük silindi bu yüzden tekrar yazıyorum.
Biraz dertli, buruğum o yüzden hiç "sıkılıyoreem, çopk sıcaaekk" konuşması yapamayacağım. Bu sabah yazdığımda çok güzel bir sıcaklık ve Kanada esprisi yazmıştım ama umrumda değil.
Her neyse. Nedenini bilen biliyor.
Hatta şunu izlediğim dinlediğim halde dertliyim. O yavaş müzikten kopuşa geçme saniyelerine oyş dediğim halde...:
Taht Oyunları'nı yarın da okuyacağım, üçüncü günde bitirdiğim ender kitaplardan biri olacak. Diğer kitap Yüzük Kardeşliği'ydi. Sıkıldım demiştim onun için.
Abi ben Empati'yi üç saatte inceleye inceleye bitirmiş insanım, üç günde o kadar kaptırdığım kitabı bitiremedim. Kalıbıma tüküreyim.
O seride bir Daenerys'i çok sevdim, bir de Jon Kar'ı. Oyş. (Ekşi sözlük'te itin teki, Jon'un gerçek annesinin adını vermiş. Spoiler'ın.... Ben spoiler'ı verenin... Burada niye küfür yasak?!)
Mesele ben şu çizimle resmen aşk yaşayan bir insanım:
Ertesi gün editi. Abi resim çok yer kaplıyor ya. İsteyen açar bakar.:
Ejderha'm benim. Abi erkek olsam kesin bu kadına yavşardım. (Yavşardım deyince küfür oluyor mu? Sadece argo mu? Bilmiyorum. Peki.)
O kadar kurcalamış olup bir tane adam gibi Lord Kar ve Hayalet çizimi bulamam sizi değil beni sinirlendirdi tabii. Her neyse. S...allayın. Daha yollamamışken yapılan edit.
Çok seksi bir Jon Snow çizimi bulamadım, evet ama çok şeker bir tane buldum. Umduğumu bulamadım, bulduüumu umayım bari.:
Ben sinirlenince küfrederim.
Bilin.
Size bir de canlı pembe sözü vermiştim dün.
Alın.
Babam diyor ki, gri en depresif renkmiş. Hatta renksiz bir renk olarak ifade edilebilirmiş. (En seksi olmayan renkmiş de aynı zamanda. Bu ayrıntıyı neden ekledi bilmiyorum) Bugün rengim gri, gerçekten. O yüzden size dört harflik pembe yeter.
S E E Y O U L O S E R S L A T E R
En son Celia Annabeth Right tarafından Salı Tem. 10, 2012 11:57 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Celia Annabeth Right
Lakap : Cel. Lia. Sally. Mesaj Sayısı : 491 Kayıt tarihi : 28/05/12
Birazdan kurbanlık koyun gibi matematik -taban aritmetiği- çözmeye gidecek bir insan olarak çok neşeliyim nedense.
Çünkü bu sabah güne Nesquik--- REKLAM VAR ABİ KES; KES!!
Tok ya anlamsız bir neşe var içimde dün Taht Oyunları'nın çok kötü bitmesine, benim daha önce okuduğum bir kitabı benden önce satın almasına ve az kalsın başka bir arkadaşım beş gün siteye giremeyecek olmasına ve hatta Sıla'nın bana absürt saatler dışında mesaj atmamasına rağmen iyiyim bugün.
Bu cascanlı renkten anlamış olmanız lazım.
Kitabı benden önce satın almış olan arkadaş bana şu an ukalalık taslıyor. Senin ağzını yüzünü--- Neyse bu sizi ilgilendirmiyordu.
Efenim, yıl olmuş 2012 hala Cherry Bomb'ı bilmeyenler varmış, duyduğum kadarıyla.
Şu an 3 Doors Down'dan Here Without You dinlemek zorunda olduüum için link atamıyorum ama siz bir zahmet youtuba'a The Runaways Cherry Bomb yazın, eskisi yenisi birini dinleyin işte.
Severim o şarkıyı.
(Abi, ablam acıklı şarkıda biyoloji çözüyor ya. Yuh ya. Bi' de şarkıya eşlik ediyor. Oha.)
(Kitapları benden önce almış çocuğa tatlı dille anlatmaya çalışıyorum, hala ısrar ediyor ama o da insanlaştı. Ve hayır Aisha çocuğu biliyorsun ama tanımıyorsun)
Haydi ben gider.
Bu arada bu da Here Without You, hani sevgilinizden falan ayrılırsanız özlem çekiyorsanız falan açın dinleyin:
Not1) Çocuk yola geldi.
Not2) Üstteki Dany resmi öküz gibiymiş. Ben onu spoiler'a bir alayım sayfa yamuldu onun yüzüne.
Npt3) Bu renk de bilmeden oldu ama tam Nesquik sarı-- ABİ REKLAM YAPMA DİYOZ!
G O O D B Y E B I T C H E S
En son Celia Annabeth Right tarafından Ptsi Ağus. 06, 2012 6:06 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Celia Annabeth Right
Lakap : Cel. Lia. Sally. Mesaj Sayısı : 491 Kayıt tarihi : 28/05/12
Konu: Geri: I'm Your Cherry Bomb! Perş. Tem. 12, 2012 3:54 am
Bu bir fikir belirtmedir, bu yüzden "Taht Oyunları beni hiiiç ilgilendirmiyor seni mi çekeceğim" diyorsanız oku diye ısrar etmiyorum.
Seride dört favorim var, Daenerys Targaryen, Jon Kar, Arya Stark ve Tyrion Lannister.
Böyle de klişe böyle de dengesiz bir insanım.
Aynı zamanda feministim de, o yüzden Dany'nin o küçük poposunun tahta oturmasını istiyorum.
Çünkü Arya daha çocuk ve abisinden nefret ediyorum, Tyrion'u seviyorum ama onun ne yapacağı belli değil. Jon'la ne kadar aşk yaşasam da o çocuğun geleceğinde pek bir şey yok. Sonuçta piç. (Hayır o bir küfür değil, bir sıfattı.)
Şöyle bir durum var: Targaryen tahta oturursa onun devamı nasıl gelecek? Yani Dany yeni Targaryenler üretemez ki artık.
Bunun için de Rhaegar'ın bir yerlerde birkaç piçinin bulunması gerek. (İmkansızca gelecek ama lütfen o Jon olsun nolur nolur nolur.)
Bir de Sansa, Cersei ve Joffrey'nin başını bedeninden kopuk istiyorum. Yurtiçi kargoyla evime kadar gönderiverseler çok iyi olur.
Yine reklam yaptım.
Hoşçakalın millet. Ben akşam gelip eğlenceli bir günlük yazıveririm. hönkürerek güldüm editi:
Celia Annabeth Right
Lakap : Cel. Lia. Sally. Mesaj Sayısı : 491 Kayıt tarihi : 28/05/12
Konu: Geri: I'm Your Cherry Bomb! C.tesi Tem. 14, 2012 9:33 am
I DONT KNOW. IM JUST WRITING.
Yeter.
Şu üstteki pasaklılık, adam gibi yazmamış olmam, o dağınıklık o düzensizlik... Beni benden soğuttu.
Hem de -muhtemelen- sınıftaki en büyük ikinci egoya sahip olmama rağmen.
Buraya girmemin nedeni,
Yepyeni bir başlangıç yapmak. Ve bunu üstteki bütün günlükleri bir şekle sokarak yapacağım.
Açıkçası çok da başka bir amacım yok. Birkaç fotoğraf bir de şarkı falan atacağım o kadar.
Beni tanımıyorsunuz, mesela. Belki de okumuyorsunuz bile. Ama bak size detayları sunuyorum.
Mesela şu fotoğraf beni ağlattı. Hakikaten ağladım.
What's wrong with u Cass?
Ama şu en çok güldüğüm repliklerden biridir:
Kendini buldurtmayacaksın. Şimdi, Dean'in çamaşırhane sahnesini de bulurdum da üşeniyorum...
Ya da mesela bugün şu şarkıyı dinledim:
Bu şarkı için milyonlarca video vardı ama ben bunu özellikle seçtim. Çünkü "official" videoda Harry'nin yaptığı uygunsuz bir harekete kızların çığlık atması şarkıyı bozuyordu. (Hareketi anladınız mı?) Lyric videolarda hep gruptakilerin resmi vardı. Ben de bunu koydum ki Directioner varsa bu tiplerden soğusun.
Her neyse, bu günlüğün başına Cherry Bomb'ı koyacaktım ama Joan Jett'in orijinalini sevmiyorum ve Dakota Fanning'inkinin video klibi çok artı on sekiz.
Hoşçakalın dostlarım, hoşçakalın...
Aryna
Lakap : Arry. Sadece kardeşlerim için. Rp Sevgilisi : Birkaç yakışıklı buldum ama yemeden duramadım. Mesaj Sayısı : 156 Kayıt tarihi : 19/07/12
Konu: Geri: I'm Your Cherry Bomb! Salı Tem. 24, 2012 5:55 am
H E Y
Uzun zamandır yazmıyordum çünkü yeni karakterler aşmak ve yeni gelenlere alışmakla zamanımı geçiriyordum.
Ama Dracarys'le de buraya yazmazsam günah olur diye düşündüm.
Çünkü bu karakteri Aryna'dan ve hatta Celia'dan daha hevesle açtım. İblis alımı açıldığı anda kitapta Dracarys kelimesini görmüş olmam kaderin bana bir lütfuydu bence.
Bir de en kısa zamanda puan yükseltme RP'si yazacağım.
Ve yeni gelen "pirana sürüsü" dediğim millet bütün dişileri kapmadan bir vampir hatun açacağım.
Pirana dediğime bakmayın yani, sevdim o toplumu da geldikleri anda zilyon karakter açıp zilyon ünlü değiştirince o lakabı hak ettiler. Atar yapmıyorum. Bunu seygiyle ve gülümseyerek yazıyorum
Demişken Euterpe ismini çok beğendim. Yunan mitolojisi candır. Ve mitoloji bilen birini bulmuşken, ben de buraya ilk geldiğimde aklımda olan fikri uygulamaya sokabilir ve açacağım bir karaktere Parthenope adını verebilirim.
Evvet!
B Y E
PS.Bu arada Aryna'yla Jean'i eğitmen olarak istediğimi itiraf etmiştim. Bütün siteye yayılmış. Vay be dedim. Hatta biraz da utandım. Cidden. Kimse "itiraf ediyorum"a girmez girmez ben Jean deyince herkes üşüşmüş. Abi Aryna da Xealsia onlarda hepimiz kardeşiz politikası var yani... bu kadar abartmayacaktınız.
Neyse bu konuya girme amacım eğitmenim -öhöm, Aryna'nın eğitmeni- Imperia'nın da gayet cool bir şahıs olmasıdır. Bu da öyle bir laf ettiğimin üstünü örtmektir.
Buradan milyon tane karakteri olanlara veya karakter açanlara özellikle pirana sürüme sesleniyorum, gidin vampir karakter açın. Hepinizi avlayacağım. Ciddiyim ya vampir karakter açın. RP yapasım gelecek...
Konu: Geri: I'm Your Cherry Bomb! Çarş. Tem. 25, 2012 6:48 am
H E L L O!
Buradan Death'e sesleniyorum.
Yaklaşma!
Hastayım, ölüyorum.
Yahu ya, bir insan nasıl Temmuz ayında hasta olur? Nasıl boğazı şişer?
Hadi becerdi diyelim. Nasıl sadece boğazının bir tarafı şişer?
Üstelik bu kız, hastalık hastası olan ve olmakta da haklı olan bensem bu nasıl mümkün? Sinüzitim bile tutmadı da! Gerçi tutarsa iki ay ondan muzdarip olurdum buna da şükür.
Abi bak, ister Xealsia olun ister Slytherin, ya da iblis veya kurt adam umrumda değil. Hepiniz ellerinizi açıp gölgeye, yılanlara, dolunaya ya da her neye tapıyorsanız ona dua edin. Ölüyorum!
H E L L - O H!
Charlaine Moreaux
Lakap : Laine. Mesaj Sayısı : 30 Kayıt tarihi : 24/07/12
Çünkü, bu ödevleri bitirmeme sadece bir ay kaldığı ve benim bahsi geçen ödevlere hiç başlamadığım anlamına geliyor.
Babamda hala face'ten "Neden hala uyumadın dana?" mesajı atsın, bütün gece internetteydim diye şaka yollu kızsın falan...
Sökmüyor abi, ben de isterdim biri beni ders çalıştırtsın.
Zaten oruçluyum, ben matematiği iki kilo patates kızartması yemişken de çözemiyorum ki!
Neyse ki susamıyorum, evet bir klişedir "acıkmıyorum ama susuyorum" da be ne acıkıyorum ne susuyorum. Zaten açlık hissetmeyen hissetse de umursamayarak zayıf kalan bir insanım. Bir d günde en fazla yarım pet şişe su bitirmişliğin olduğu için vız geliyor ama tırıs bile gitmiyor.
Ama sahur dolayısıyla uyumadığım için günlerim boş geçiyor.
Ben de kitap okuyorum haliyle.
Herkes hatta herkez ne kadar çok okuduğumu falan söylüyor.
"kızım yarım saat kafanı kaldır boşluğa bak uykun gelir ya kitaba ya ekrana bakıyorsun ilgi dağınık iken uyku mu gelirmiş hem gözlerin dinlenir hem uykun gelir yarım saat çık balkondan boş boş etrafı seyret yahu" dedi face'ten babam.
Z A T E N A Ğ U S T O S D A B A N A B A Y I L M I Y O R
Aryna
Lakap : Arry. Sadece kardeşlerim için. Rp Sevgilisi : Birkaç yakışıklı buldum ama yemeden duramadım. Mesaj Sayısı : 156 Kayıt tarihi : 19/07/12
Ama ne yazık ki aklıma ne yakışıklı bir erkek ünlü geliyor ne de erkek karakter açacak cesarete sahibim. Bu gidişle harem kuracağım ama o harem erkeksiz kalacak. (Oha, ne diyorum ben! Bu fesat halimle hiç iyi yerlere gitmez bu!)
Neyse diyorum ki bildiğiniz taş herif varsa ÖM ile atın. (Aklıma Jake Abel geldi ya. Jack'le ikiz gibiler ama o... Of, Adam rolünde çok bağlanmıştım oysaki o evlada.)
Eh, sonunda günlüğüm adam gibi bir düzene kavuştuğuna göre gidebilirim...
PS. Bildiğiniz güzel Rus hatun ismi varsa da ÖM atabilirsiniz. Aryna her isim önerisine bir gölge öpücük veriyor!
H A D İ G İ D İ N
Celia Annabeth Right
Lakap : Cel. Lia. Sally. Mesaj Sayısı : 491 Kayıt tarihi : 28/05/12
The Bitch Is Back Oh, sorry! Did I say 'bitch'? I just wanted to say ' W I T C H '
Tamam bu kadar hava yeter.
cCc Sue Sylvester Reyiz cCc
Ben iyice ergene bağladım sanırım.
Zaten bu saatte kimse okumaz beni.
Ama hala okuyorsanız diyim: Hakkım olan avatar-imza takımlarının hepsini istiyorum.
Ya da daha pratik olun: Cadıya büyü yapmayı öğretin. (Kediye balık mıydı lan o?)
Biri bana Eylül ayında photoshop kullanmayı öğretsin, yemin ederim onun kırk yıl kölesi olurum.
Hatta eğer boynuz kulağı geçerse herkese istek bile vermeden beleş takım dağıtırım.
Lüüüğtfen.
PS: Evet yukarıdaki cadı şakaları size komik gelmedi çünkü bu RP sitesinde gerçekten cadılar var. Ama bana normalde de cadı derler zaten. Lakap gibi ama değil. Üstüme yapıştı kaldı ben de onu iyiymiş gibi kullanmaya karar verdim.
cCc Tyrion Lannister Reyiz cCc
...gibi diyorum. Her neyse...
Ahahah, Eminem ve Emine'm karmaşamız 9gag'a kadar ulaştı ya!!
Odamdaki ampul kamp ateşinde insan eti kızartıyormuş gibi sesler çıkarmaya başladı.
Ben kaçıyorum.
...And that's how Celia sees it!
True story, bro.
Celia Annabeth Right
Lakap : Cel. Lia. Sally. Mesaj Sayısı : 491 Kayıt tarihi : 28/05/12
Konu: Geri: I'm Your Cherry Bomb! Salı Ağus. 07, 2012 12:05 am
K E Z B A N S E N D R O M U
Müthiş bir Ekşi Sözlük severiyim, ciddi ciddi orası sözlük dediğin budur diyip gülmekten yarılacağım tek yer.
Ekşi'nin en çok güldüğüm entryleri link atmakla uğraşmayacağım ama- "elf gözlerin neler görüyor legolas?" "bir kızın kezban olduğunu anlama yolları" "joffrey baratheon" "her işi samin yapması ama kaymağı frodo'nun yemesi" ve "justin bieber" mevcuttur.
Bu kezban olayı yayılıp giderken ve ben de "arya stark" entrylerini okurken yandan bir şey gözüme çarptı "UNUTULMAYAN KEZBAN SÖZLERİ"
1181 entry'nni hepsini okudum çok da güldüm. Bazı sözler yabancı değildi, bazılarını yeni okudum ve gülsem mi ağlasam mı bilemedim.
...Ve bazı sözler... Bazılarını ben de kullanıyordum!!
Hayır "evli mutlu çocuklu"yu değil elbette ama "derken?" ya da "müzik tarzım yok kulağa ne hoş gelirse dinlerim" ya da "ben kır düğünü istiyom"ların farklı versiyonlarını ben de söylemiştim ve "derkeen?" diyerek dik dik bakmak vazgeçilmezlerimdendi.
Dondum.
Bir yandan okumaya devam ettim o donuk üç saniye sonrasında; bozmamaya çalıştım morali ama olmuyordu. Okuduğuma gülemiyordum.
En sonunda kahraman entry yetişti: İlla bu cümleleri kuran her kız kezban değildir" cümlenin özüydü kısaca ama içimi öyle bir ferahlattı ki.
Fikrimce yazan adamın sevgilisi de herifi odun bir şey söylediğinde gözlüklerinin üstünden dik dik -görebildiği kadarıyla- bakıp "derken??" diye soruyordu. Hatununa laf etmek/ettirmek istememiş, edenleri kabul edememiş olmalıydı.
O H C ' M O N !
Hakkaten hangimiz, "derken?" demiyoruz ki? Hangimiz trip atarken cümlenin sonuna o noktayı koymuyoruz? Hangimiz rus kızlarına laf etmiyoruz?
Bunlar bizi kezban yapmaz!!! (Ben ben bu ünlemleri daha çok uzatırsam yapar.)
Hala içim rahat değil bir kezban gibi hissediyorum o 119 sayfadan sonra.
Çok kötü bir his, çok. Allah düşmanımın başına versin. Çok kötü.
G E R Ç İ...
Gerçi bunca yıllık ergenlik dönemimde hiç "Kızlar İstanbul gibi olmalı, fethi zor fatihi tek.!!"i küçüklü büyüklü yazarak facebook'ta durum güncelleyecek kadar ağır bir dönem yaşamadım.
Ama itiraf ettim, Belieber'dım.
En azından Murat Dalkılıç hayranı değildim.
Biraz Pollyanna olmak lazım ama değil mi?
N O T:
Hayır efendim, kır düğünü istiyom falan demedim. "Kır düğünleri çok hoş ya, kim Princess Düğün Salonu'na tıkılıp Ankaralı Namık dinlemek ister ki?" vesaire dedim. Bu beni kezban yapar mı?
Bio'suna "geçen gün karıncanın biri beni gótrmeye calısyo ddim nbyosun ddiki pardon abla seker sandm ddi " yazan kızdan daha az kezbanımdır herhalde.
Ya da "ben çok olgunum" diyip ayfonunun duvar kağıdına van dırekşın koyan 16'lıktan...
Ya da "beni sevmek (g)üven (ö)zveri (t)ecrübe ister" demedim hiç, beni seveceksen diye sınır koymadım küfrümü de açık açık ettim.
''100 verdim diye şımaracaksan eğer 96'sını geri alırım etrafımda 4 dönersin, o da olmazsa 98'sini geri alırım 2'lersin )'' diyerek Devlet Bahçeli'nin uzaktan akrabası havalarına da girmedim.
Oturmuşum Phoebe Tonkin resimlerine bakarak "Oha ne taş hatun" diyor, House'un gelecek bölüm isimlerine bakıyor ve neden bir hatuna 13 diye hitap edilir merak ediyorum.
Zaten iki günde bir uyuyorum ya, dün uyuduğum için bugün Hallelujah dinledim.
Aslında öyle olmadı.
Adsafsdgafhsgj (Geri sarma)
Kalkıp House 2x1 izledim. Onun sonunda Hallelujah çalıyordu işte.
Ben de kalktım sözlerine baktım onu dinliyorum.
İlahi gibi...
Ruhumu besliyor.
İnsan mı söylüyor bunu?
Yoksa başkalaşım beni gotik yoluna mı çıkardı?
Yahut belki de...
Belki de...
Ben uykusuzum sevgili.
Gözlerimin altları Targaryen moruysa, Ygritte'le basılmış Jon kadar kızardıysam eğer ve Joffrey'nin oturduğu taht gibi bilgisayar koltuğu popomu acıtıyorsa, sen sorumlusun.
Uykusuzluğumdan sen sorumlusun, sevgilim.
(Amk benden Can Yücel falan bilumum (?) şairlerden çıkmıycak işte! Uykusuzum. 2 günde bir gece uyuyom, benimki de insan beyni. Sinir etmeyin adamı. Arkası çıktı zaten koltuk mudur sandalye midir ne idüğü belirsiz şeyin. Of lan of.)
Al dinle. Uykun gelir belki. Sözleri de çok bir güzel. O kısım ciddiydi yani. Ama yine de iyi değildim. Eheheh babam yine gelip "Coca-cola'dan aradılar, kızınıza sponsor olmak istiyoruz dediler" şakası yapacak ben de şirin şirin sırıtıcam. Böyle dertlendiriyorsunuz sonra "offf ergeeen yaaa, triplerde yineee" yapıyo benden bir yaş büyük orijinal Nike ergen ablam.
Küçük ergen olma sıralaması yapılırsa benden anca çakma Nixe olur Judasçıklarım.
Sittirip gideyim mi ben? Kafam iyi olunca dönerim.
Ben kimle ne RP'si yazıcaktım, bu kimdi, ben bunla düşman mı olduydum"lara son veriyorum. Kendime not düşünüyorum ki üstte ettiğim lafı bir daha tekrarlamayayım.
Cel.
Mars=Kadim dost Marge=Yardıma muhtaç yılancık.
#1, M&M birbirine girerse ya Cel, Mars'ın yanına gidecek ya da Mars şırıtırsa içindeki sürtüğü ortaya salarak ikisini daha çok birbirine düşecek. When you play the game of thrones, you win or you die
Primorse=Bir ara kurgu yapacak gibi olduğum kişi. Hans=Ağzını burnunu dağıtasım gelen Gryffindor. Gibi. Yokluğu hissedilir yani. Hani yedinci sınıftayken Oğuz'la ben gibi. Jackie=Prim'le aynen aynı durum. Hep Beth'in suçu. Hep. ( ) Mr.Ollivander=Senle de kurgumuz var yakışıklı. Öhöm. Ben hala asa almamışım, yaşıyor muyum ben?
Hm, bir de bizim toplu RP var. Noting: Git Phil'i çal.
Aryna.
Imperia=Eğitmen. Hala da eğitilemedim. Şu an "Biz seni çöpten aldık" denmiş küçük kızlar gibiyim. Ne olduğumu bilmiyorum. Imp beni eğit. (Oha, hakaret ettim. Affet.)
Noting: Annem bizi bir araya toplayacaktı.
Dracarys.
Bu hatundan bir nane olmayacak. #Diğer iblis dişiyi alırsam katliam yaratabilir ya da Cel'in sürüsünün öldürdüğü iblis benim erkekimdi trajedisi doğurabilirim. Sonuçta trajedi doğurmak Melisandre'nin işi.
Charlaine.
Barty=My eternal love. Götürmüşüm taş gibi çocuğu tabii ki ingilizce artistlik yapacağım. Ben yapmayayım da kimler yapsın?
Reina.
Bu hatunun adını ayrı severim. Reyna the Preator. Hedefim Sihir Bakanı olmak. 0.o Bakanlık RP'si var bunun. Hans=Senle samimileşeceğim.
Blue/Grey.
Crystal.
Grey=Vefakar ağabeyim. Primus=Beni ısırdı. Hain kostok. Erica=Ya vazgeçemeyeceği dosto olacağım ya da ikizime havale edeceğim.
Erica=Yeğenle ufak bir görüşme talep ediyorum. Creon=Her şeye burnunu sokan salak.
Noting: Eğitim RP'leri. Ne öğreteceğim ben bu çocuklara? #Okuldaki kurtadam öğretmene sataşabilirim. Öyle bir ortamda eğitim vermek gerçekten zor olacak. Ya da ben zorlaştıracağım.
Lion. Bravery just got sexiness.
Gordon=Kankipankiçukuleytom. (Hilal çaldığımı görse öldürür.)(Mü?) Roxanna=Kıskanç sevgili tripleri. Bıyk. Estrella=Ahahah bakmadan yazabildim. Madem Marge bu hatunu ezmiş. Eh, ben bu hatunla ittifak kurmalıyım. Bu da beni nereye götürür. Marge!= Bir düşman.
Sanırım bu kadar. Gelecek günlerde bir edit geçer bunları fazlalaştırırım. Naya'yı kapacakken Krys'lere el atmazsam günah olur değil mi?
Celia Annabeth Right
Lakap : Cel. Lia. Sally. Mesaj Sayısı : 491 Kayıt tarihi : 28/05/12
Kezban skandalımı yazdığım gibi İpek Koç skandalımı da yazayım dedim, çünkü gözlerimde yaşlar birikmeye başladı bile. Ve hayır gülmekten değil, gerçekten ağlayabilirim.
Öncelikle İpek Koç'u bilmeyen varsa diye söyleyeyim: dini ve erotik ögeleri birleştirip One Direction dediğimiz gerizekalı gruptan Zayn denen salak ve Harry denen daha milli olmamış süt çocuğuyla arasında geçen seksi anlatıyor.
Hikayesini okurken güldüm evet. Geçmişte bir Belieber'dım ama aklı başında ve sadece Justin Bieber'ı yakışıklı buşan bir Belieber'dım. (Çocuk bebek yüzlü ama. Kabul edin.) Sonra ben Belieber'lığı bıraktım adam gibi oturup Supernatural'ımı izledim bir daha da hiçbir şeyin fangörllüğünü yapmadım. Hiçbir şeyin.
Sonra Van Dırekşın denen sürü, What Makes You Beautiful'u çıkardı. Klibi falan yokken, çıktığı ikinci gün dinlemeye başladım ama nasıl sevdim şarkıyı. Sözleri falan beni uçuruyor. Aklımın gerisinde bir ses de diyor ki "Kızım sen daha Bieber'ı bırakalı bir yıl olmuş ayağını denk al." Bunların sadece şarkılarını dinledim. Bir ara tırsa tırsa fotoğraflarına baktım sonra derin bir nefes çektim.
Biraz daha uzun boylu olsam, sonra dudaklarımın üstüne şeftali tüyü çizip bol pantolon giysem gruba dahil olacak tipe sahip olabilirmişim. Kıza benziyorlar. Louis'e belki bir şey diyemem ama özellikle o Harry ben 8. sınıftayken B şubesindeki cüce Büşra'ya benziyor.
İki hafta sonra klip çıktı. Ve Belieber kızların yarısı Directioner oldu. Buna "Demi Lovato çok şişman!!" diyen 150 kilo kız ve "Britney Spiyırs çok çirkin ıyy yaşlı moruk!!" diyen 8 yaşındaki kız dahil. Bu olaydan iki gün sonra bir magazin sayfasında Harry Styles'ın poposunu gördüm. O görüntüden sonra zaten kayık olan ve Dean Winchester ve Impala'sının zor zaptettiği psikolojim uçurumdan aşağı yuvarlandı. O günden beri bu beşli nerede yemek yemiş, nerede yürümüş hangi umumi tuvaleti kullanmış hepsini biliyoruz.
Geçenlerde bu İpek Koç olayı patlak verdiğinde "Aha bunlar Belieber'ları da aştı." deyip kızın IQ'sunun bir elin parmaklarını geçmeyeceğine güldüm. Hatta yarılarak güldüm. Ve az önce canım arkadaşlarım İpek Koç'un hikayesini yayınladığı Facebook hesabındaki durumunu gördüm:
Supernatural uyuşturucu gibi.
Dünyam yıkıldı. Bildiğim her şeyi, herkesi unuttum. Hayatımda ilk kez şok geçirdim yemin ederim ve gözlerime yaşlar doldu.
E, Supernatural asiydi? Ben sırf Türkiye'de Supernatural izleyen insanların yaş ortalaması hayli yukarda olduğunu Jensen Ackles ergen takımının eline düşmeyeceğini anladığımda başlamadım mı Supernatural'a.
Dün twitter'ına "Size artık Supernatural,Dean muhabbeti falan da yapmıyorum.Yaptıkça aşık oldunuz,baktım hiç olmuyor.Kendime sakladım." diyen SBS puan ortalaması 490'larda gezen bu 17'lik salağın şokunu yaşadıktan sonra Harry ve Zayn'la yatağa girmeyi düşünen kızla aynı şeyin hayranı olduğumuza inanamadım. ALLAH'IM NEDEN?
İpek Koç'un durumunu paylaşıp bu konuda beni güldürebilecek olan tek kişiyi etiketledim. O da sağolsun beni güldürdü ama ben şimdi ne yapayım?
Dean'le Cass Purgatory'deyken ben diziyi mi bırakayım? Sezon finallerinde Kansas dinlenmeyi, Dean'ın turtalarını, Sam'in favorilerini,Cass'in gözlerini, Impala'yı mı bırakayım? Yoksa o gerizekalı kızın ev adresini bulup öldüreyim mi? 17'lik salak kolay olur zaten, aynı okuldayız.
Gerçekten, gerçekten iyi değilim. Kim iyi olurdu ki? Size bu bile ergence gelecek ama hayata küsmememin üç sebebi var. 1) SPN 8. Sezon 2) George R. R. Martin 3)Mark of Athena
Ne yapayım ben bile bilmiyorum. Bütün günümü s..... neyse.
Tamam.
Edit: Sağolsun okulumdaki salak 17'lik aynı zamanda Pink Floyd dinliyor, küfürlü fotoğraf paylaşıp "ahahaha bu iyiymişşşş" diyor ve aynen benim gibi Barcelona'yı tutuyor. Artık Pink Floyd dinlemiyorum, SPN'yi bıraktım, hamakta fotoğraf çekilmeyeceğim ve Real Madrid'i tutacağım. Kişilik yenilenmesi bir nevi.
Fark ettim ki Belieber olmaya devam etsem farklı kalacakmışım.
Adaletini ne yapmamız gerektiğini biliyorsun dünya.
Ben sana ne diyeyim dünya.
Edit2 - Sinirimi alamadım, affola - Ben sana Supernatural'ı tavsiye eden dengesizi, sana ingilizce öğreten zavallıyı, Dil ve Anlatım hocan mükemmel olmasına rağmen hala "de"yi bitişik yazan aklını, Messi fotoğraflarını bulduğun Google Görseller'i, bir de mümkünse İpek Koç'a bismillah çekmeyi öğreten garibi, motherfucker'ı ilk duyduğu kişi olan Nicki Minaj'ı, One Direction'ı senin bile duymanı sağlayan X Factor yarışmasını ve özellikle yumurtaya önce ulaşıp seni oluşturmuş olan spermi...
Hayır bunları gözümüze sokuyorlar, sonra neymiş efendim en az üç çocuk. Lan ben zaten feministim. Evlenmem mucize. Evlenirsem ben bu günlerimi bu tipleri hatırlamayacak mıyım? Ne üç çocuğu? Haydi onu geçtim sonra "Bu dünyada neden bu kadar çok ateist var? Bu yüzden var işte bu yüzden! Ateiste Tanrı'nın varlığını açıklarsın da Öykü Naz Özgan'ı, İpek Koç'u nasıl açıklayacaksın? "Edvırt is may lav" diyenleri "Gözlüklerine qurban olam Herry"leri ve "Of Stefan kaslara bak bebeyim" diyenleri nasıl açıklayacaksın?
Allah'ım Dean ağladığında bu kızlar da "Ayy" diyorlar mıdır ya? Acaba bende de bozukluk var mı? Biraz O.C. olabilirim, neredeyse sürekli mutsuz azıcık da takıntılıyım ama düzelebilirim de. Küçük ergen değilimdir değil mi?
Lütfen.
Gidip şimdi uyumaya çalışacağım. Taş gibi sert bir yatakta. Sırt ağrısıyla. Beynimin zonklamasıyla. İnşallah mp4'ümün şarjı bitmemiştir. PM'den desteklerinizi beklerim. İyi geceler.
Edit son: Dikkatimi dağıtmak için "you raped her, killed her, murdered her children" diyip duruyorum. Delikanlı adamdı Kızıl Yılan. Elime de repliği yazdım. Hala ellerimi karalarım. Hala.
Celia Annabeth Right
Lakap : Cel. Lia. Sally. Mesaj Sayısı : 491 Kayıt tarihi : 28/05/12
Konu: Geri: I'm Your Cherry Bomb! Çarş. Ağus. 29, 2012 2:48 am
S A L A Z A R vs. G O D R I C
Siz de JK'in bina seçimlerinde saçmaladığını düşünmüyor musunuz? Bence öyle. Ama bunu size bu salak dille değil, komik bir hikayeyle açıklayacağım. ***
Çok çok uzun zaman önce bizim Godric Gryffindor İngiltere'den yola çıkıp dünyayı geziyor sonra bir kılıç alıp dönüyor bildiğimiz gibi. Bakıyor gelecekte Hogwarts arazisi olacak olan yere "Lan" diyo "Eskiden bizim buralar hep dutluktu. Ben buradan faydalanıyım. Bizim gıcık Salazar vardı ilkokuldayken, onu çağırayım." Salazar geliyor bakıyor araziye "Burdan iyi okul olur" diyor. "Biz iki kişi daha alalım okul kuralım."
Tabi Godric'in canına minnet. O da hemen teklifi sunuyor. "Salazar abicim bak bizim sınıfta hani Sümüklü Rowena vardı ya, taş gibi hatun olmuş. Geçen gün tavlada yendi beni yemin ederim. Aramızda bir elektriklenme oldu. O da ortak olsun." Salazar da tabii baktı bu açık göz Godric hatun çağırıyor, ben eksik kalır mıyım? "Bro bizim mahallede bir Helga abla var, küçükken hepimize şeker dağıtırdı. Biraz yaşlı falan ama gideri var. O da ortak olsun mu?"
Bu dördü toplanıyorlar, okulun inşaatina başlanıyor. Godric ameleliği yapıyor, Rowena gecelerce çokulu çiziyor, Helga da otlarla çiçekle böcekle uğraşıyor. Bizim Salazar da yayıyor bi taraflarını yayıp ona buna emir veriyo. Godric de sinirleniyor falan ama en azından göz önünde diye bir şey demiyo tabii. Sonra bir bakıyorlar Godric tuvalete gidicem bahanesiyle bir yok oluyor, saatlerce de dönmüyor. Millet işkilleniyor ama çaktırmıyorlar tabii.
Okulun inşaatı bitiyor, artık öğrenci alımları başlayacak. Helga danışmanlıkta herkesi topluyor, "Taban puanını düşük tutalım herkes gelsin." diye oturumu başlatıyor. Rowena da dediğim dedik "Yok efendim, sırf zeki olanları alalım, bön bön bakanlara da kapı yasak ormanda deriz" diyor. Sinsi Salazar'ın planı başka "Safkanlar daha güçlüdür onları eğitelim" diyor ukala ukala. Bizim Godric'in de aklına hiçbi şey gelmiyor ama herkes teklif sunmuşken susamaz ya, "Cesur olanları alalım" diyor. Salazar'ın tepesi atıyor tabii. "Lan sana Godric dedik Godoş çıktın be, ne cesuru! Adam Wingardium Leviosa yapçak ne gerek var cesarete!" bik bik bik bağırıyor işte. En sonunda Rowena müdahale edilmesi gerektğini anlıyor. İki herifi tartıyor bir, sinsi ve tipsiz Salazar mı yakışıklı ve yönetmesi kolay Godric mi? En sonunda Godric'in tarafını tutup tartışmayı bitiriyor. Salazar da "Gidijeeem buralardan. Kaçıceeam sizdeen. Nefret ediyorruuuum" diye ergen ergen bağırarak Rowena'yla ufak bir kaçamak ayarlamak için gizli gizli inşaa ettiği odasına gidiyor.
Sonra okul açılıyor. Falan filan, gerisini biliyorsunuz.
Kimin haklı olduğu ortada değil mi?
Celia Annabeth Right
Lakap : Cel. Lia. Sally. Mesaj Sayısı : 491 Kayıt tarihi : 28/05/12
Konu: Geri: I'm Your Cherry Bomb! Cuma Ağus. 31, 2012 2:07 am
Bavul toplamak kadar sıkıcı bir şey daha yoktur.
En azından benim için.
Yarın İstanbul'dan Kastamonu'ya dönüyoruz ablam ve ben. Aldığımız bavulun iki katıyla geri döneceğiz. Hilal gayet mutlu, "Ehehe ne kadar güzel bavul topluyoruz" modunda ama ben o kadar unutkanımdır ki bir şey unutacağımı bilerek kasılmaktan giysileri doğru düzgün katlayamıyorum bile.
Çok can sıkıcı bir şey şu bavullar. Çok.
x edit x
Sonracığıma yok neymiş efendim niye Nico'yu seviyormuşuz? Tumblr ve devi var olduğu sürece vazgeçmeyeceğim sanırım.