Whisper of Death RPG
Sitemize hoş geldiniz.
Lütfen giriş yapınız ya da üye olunuz.

WoD Yönetimi.
Whisper of Death RPG
Sitemize hoş geldiniz.
Lütfen giriş yapınız ya da üye olunuz.

WoD Yönetimi.
Whisper of Death RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaKapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Helena Sylvain

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Helena Sylvain

Helena Sylvain


Lakap : Lena
Mesaj Sayısı : 10
Kayıt tarihi : 22/08/12

Özel
Rp Puanı:
Helena Sylvain Left_bar_bleue79/100Helena Sylvain Empty_bar_bleue  (79/100)

Helena Sylvain Empty
MesajKonu: Helena Sylvain   Helena Sylvain Icon_minitimeÇarş. Ağus. 22, 2012 12:15 am

Pencereye vuran yağmurun çıkardığı seslere bakılacak olursa, yağmur şiddetini arttırmıştı. Yatağında uzanmış yağmuru izleyen Helena duyduğu sesler sonucu irkildi. Ama bu irkilmenin nedeni cama vuran yağmur sesi değildi. Nedeni çok daha farklıydı. Yine annesi ile babası kavga etmeye başlamıştı. Her ne kadar bu duruma alışmış olsa da seslerden etkilenmemesi mümkün değildi. ‘’ Sus biraz, sus!’’ diye bağırıyordu babası, yumruğunu masaya indirirken. Kulaklarını elleriyle kapatmaya çalıştı, kız. Fakat sesleri duymamanın imkânı yoktu. Yatağından kalktı, etrafına bakındı. Duvarda asılı olan çerçevelere baktı, katıldığı çeşitli etkinliklerden aldığı başarı ve katılım belgeleriydi bunlar. Sonra gözlerini çalışma masasına doğru indirdi. Kendini meşgul etmesini sağlayacak bir şeyler arıyordu. Herhangi bir şey olabilirdi bu, bir kitap, bir dergi… Ama aklı gürültüye o kadar çok odaklanmıştı ki, gözü hiçbir şey görmüyordu. Annesinin ağladığını duyuyordu. Hayatta en sevdiği insanın böylesine üzgün olduğunu bilmeye dayanamıyordu. İşte o an, montunu aldı, pencereyi açtı ve aşağı atladı. Evleri müstakil olduğu için pencere fazla yüksekte değildi. Önce yavaş yavaş yürüdü, pencereden atlamanın ayaklarına verdiği acı geçince ise koşmaya başlamıştı. Koştu, hiç durmadan, yağmurun yüzüne vurmasına aldırmadan, devamlı koştu…

Nereye doğru koştuğunun farkında değildi. Tek bildiği hala kafasında annesinin ağlamasını duyduğuydu, tek gördüğü ise hızla ağaçların yanından birer birer geçtiğiydi. Devam etti. Ta ki nefes nefese kalana kadar.. Çocukluğundan beri sporla uğraştığı için kondisyonu oldukça iyiydi. Kafasını kaldırıp nerede olduğuna baktı ve bir sonraki evin yanından sola döndü. Yağmur biraz hafiflemişti sanki, ya da artık koşmadığı için ona öyle geliyordu. Yürümeye devam etti ve karşısına çıkan duvarları yıkık dökük olan eski bir evin kapısını çaldı. Biraz bekledikten sonra kapı açıldı.
‘’İçeri gir’’ dedi, kapıyı açan adam. Yeşil gözlü, uzun boylu, kirli saçlı bir adamdı bu. Ama biraz baksa kendisine yakışıklı yüzü ortaya çıkardı. Kız, adamın sesini duyar duymaz ona sarıldı. ‘’Ne oldu?’’ dedi adam, kız içeri girdikten sonra. ‘’Aynı şey’’ dedi kız, artık biraz sakinleşmişti. Adamı görmek onu sakinleştirmişti. Montunu çıkarıp kenardaki bir sandalyenin üzerine koydu ve evin arka tarafındaki bir odaya doğru yürümeye başladı. Adam onu hiçbir şey söylemeden takip etti. Sanki göz göze geldiklerinde telepati kurmuşlar gibiydi. Kıza bir bardak su ikram eden adam, ‘’Aç mısın?’’ diye sordu. Kız kafasını salladı. Gözü odanın ortasında duran büyük şeye takılmıştı. Yaklaşık bir metre boyunda bir silindir ve onun üstünde de elips benzeri bir şey duruyordu odada. Kız gülümsedi. ‘’Yine ne ile uğraşıyorsun?’’ Adam hiçbir şey söylemeden, aletin üzerinde birkaç ayar yaptı, odanın ışığını kapatıp geri çekildi. ‘’İzle ve gör.’’

Bir anda oda ışıkla doldu. Sanki küçük şimşekler odanın içinde dans ediyor gibiydi. Kızın ağzı açık kaldı, büyülenmiş gibiydi. Adam kızın şaşkınlığını fark edip konuşmasına başladı: ‘’Bu bir Tesla Bobini. Yüksek gerilim ve yüksek frekanslı bir akım kaynağı’’. Tesla bobini, radyo frekanslarında yüz binlerce volta varılmasını sağlayan yüksek frekans transformatörüydü. Elektrik akımı bu aletin tepesinden sıçramalara neden oluyor ve mavi kıvılcımlar çıkartıyordu. Kız, gözlerini kıvılcımların dansından ayırmadan ‘’Devam et’’ dedi ve adam konuşmasını sürdürdü. ‘’ Tesla bobini; çekirdeği hava boşluğundan oluşan, yüksek voltajlı bir rezonans trafosu olup 6 bileşenden oluşur. Bileşenlerden birincisi; çekirdeği demirden oluşan, yüksek voltajlı birincil trafo; ikincisi bir yüksek voltaj kapasitörüdür. Üçüncü bileşen, birbirinden hava boşluğu ile...’’

Annesinin ağlaması kesilmişti, tek duyduğu adamın bobin ile ilgili anlattıklarıydı. İşte bitmişti artık o sesler. ‘’Merhaba, huzur.’’ dedi içinden, sevgilisini dinlerken…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Carmella Decartius
Ravenclaw VII. Sınıf Öğrencisi
Ravenclaw VII. Sınıf Öğrencisi
Carmella Decartius


Lakap : Carmy.
Rp Sevgilisi : Conrad Hill.
Mesaj Sayısı : 322
Kayıt tarihi : 20/07/12

Özel
Rp Puanı:
Helena Sylvain Left_bar_bleue97/100Helena Sylvain Empty_bar_bleue  (97/100)

Helena Sylvain Empty
MesajKonu: Geri: Helena Sylvain   Helena Sylvain Icon_minitimeÇarş. Ağus. 22, 2012 7:50 am

# Betimleme: 30/20
# Akıcılık: 10/10
# Yazım Kurallarına Uyum: 10/10
# Sayfa Düzeni: 10/8
# Renklendirme: 5/4
# Kurgu: 25/20
# Uzunluk: 10/5

Toplam: 79! Whisper of the Death'e hoşgeldiniz!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Helena Sylvain
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Helena Sylvain
» Helena Sylvain
» Helena
» Helena Beatriz

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Whisper of Death RPG :: Role Play Geçmişi-
Buraya geçin: