Whisper of Death RPG
Sitemize hoş geldiniz.
Lütfen giriş yapınız ya da üye olunuz.

WoD Yönetimi.
Whisper of Death RPG
Sitemize hoş geldiniz.
Lütfen giriş yapınız ya da üye olunuz.

WoD Yönetimi.
Whisper of Death RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaKapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Ama...

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Lockie Scott

Lockie Scott


Lakap : Lock
Rp Sevgilisi : Sam Lewis -Yoldaymış, gelecekmiş-
Mesaj Sayısı : 36
Kayıt tarihi : 31/08/12

Özel
Rp Puanı:
Ama... Left_bar_bleue90/100Ama... Empty_bar_bleue  (90/100)

Ama... Empty
MesajKonu: Ama...   Ama... Icon_minitimePtsi Eyl. 10, 2012 1:15 am

Ama... 31Ama... Laroux2-1 Ama...
x Geçmiş Rpsi
x Lockie Scott (III. Sınıf), Raein Rozhdjskm (III. Sınıf)
fgfd
fdsgfd

Koridor boyunca asılı duran pencelerden içeri gün ışığı giriyordu sabahı herkese zorla kabullendirmek istercesine. Gün ışığının zeminde bıraktığı gölge izleri veya etrafı aydınlatan bahar ferahlığını umursadığı falan yoktu Lockie'nin. O sadece sinirle cübbesinin yanlarını sıkıyor, etrafındaki her şeye küsüşü ve kırgınlığıyla eziyordu zemini. Gün ışığı ayağı altında kaldığı her adımda aldığı nefesler yavaşlamıyor değildi. Mekandan uzaklaştığından olsa gerek, az önceki saldırganlığı mağarasına çekilmeye başlamış gibi duruyordu. Pekala, içindeki kırgınlık yüzünden uzun bir süre daha herkese küskün kalacaktı ama, eh, yine de saat kulesinde rahatlayacağına emindi.
Normalde sırf daha iyi durması için elleriyle geriye attırdığı ön perçemleri, şimdi az önceki kavga nedeniyle -açıkçası o gün saçları umurunda bile değildi- yana ve önüne karmaşık bir şekilde düşmüş, çattığı kaşlarıyla buruşmuş alnını kapıyordu. Birkaç gündür üniforma kurallarını da umursadığı yoktu aslında. Her fırsatta onu uyarak profesörler ne derlerse desinler, o sonuna kadar pantolon giymeye devam edecekti...
Muhtemelen birazdan yediği halt nedeniyle Raein tarafından azar yiyecekti. Ne var ki... İçinde en ufak bir pişmanlık bile yoktu. Az önce bir güzel patakladığı çocuğu pataklamak için neden listesi hazırlayabilirdi gayet rahatça. Önlü arkalı iki yaprak harcayabileceği bu listeyi yazması en fazla beş dakikasını alırdı.

Sonunda sağa sola hantalca sallanan saat sarkaçını da geçince karşısına saat dişlileri çıkmıştı; kendi köşesine geldiğini görünce huysuz bir çocuk gibi omuzlarını kaldırıp herhangi bir kenara doğru meyil etti. Sırtını duvara yaslayıp, duvardan ayırmayarak çöktü yere. Dizlerini kendine çekmiş olsa da dışarıdan bakılırsa görüntüsü öyle bunalımdaymış gibi sayılmazdı. Sadece öyle rahat rahat oturamayacak kadar huzursuzdur, o kadar. Beş, on dakikasını öyle köşede oturarak harcamasının ardından bakışlarını saatin akrep ve yelkovanın üzerinde yüzdüğü cama çevirdi. Dizlerinin üzerine çıkıp cama doğru emeklemeye başladı kız. Raein'i görmek ister gibi baktı bahçeye doğru. Kimseyi görememesi üzerine saldı kendini, yeniden oturmaya başladı.

Lockie hayatı boyunca, ister ufak olsun ister büyük, duygulara isim vermekten nefret etmişti. Sevgili, dost, akraba, aile... Bu gibi tanımlar ona daima saçma gelirdi. Onun için mühim olan hissettiği şeydi. Hissettiği şey ve hissettiği şey sonucu yapmak istediği şey... Bu zamana kadar bu huyu ona bir zarar da getirmemişti hani. Duygularını, sevgisini, nefretini kalıplandırmaktan tiksinirdi o. Ancak etrafında bu kalıplandırmama olayını bir onun yaptığı bilmek... bazen acı verici olabiliyordu. Her çocuk gibi o da sahip olmak isterdi nihayetinde. Buna hakkı olmadığını düşünse de... neden? Neden böyle hissediyordu ki?
Derin bir nefes alıp sinirle kendine çektiği bacaklarını sıktı parmaklarıyla.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Raein Roczniak

Raein Roczniak


Rp Sevgilisi : Bicaklarla atesli bir iliskisi var
Mesaj Sayısı : 34
Kayıt tarihi : 31/08/12

Özel
Rp Puanı:
Ama... Left_bar_bleue98/100Ama... Empty_bar_bleue  (98/100)

Ama... Empty
MesajKonu: Geri: Ama...   Ama... Icon_minitimePtsi Eyl. 10, 2012 3:11 am

    Sevgilisinin adı ağzında, kabarık saçları arkasında uçuşarak fırtına gibi geçiyordu ortak salona giden koridorlardan. Koşmaya uğraşmamasına rağmen fazlasıyla hızlı adımları etrafındakileri yeterince korkutuyor olmalıydı ki kimsenin ona olan biteni olduğu sorduğu yoktu.
    Ortak salonda beklediği grubu buldu, o an çıktığı çocuğun arkadaşları oturan kişiyi saklamak istercesine bir koltuğun etrafını sarmışlardı. Raein gülümsemeye uğraşmadan ve geldiğini belirtmeden yanlarına yaklaştı.
    ‘‘Sana o kıza bulaşmamanı söylemiştim Matt.’’
    ‘‘Ve o arkadaşı, ıh, iki kıza göre fazla yakı-’’ O an sözü almış iki oğlanın kollarından tutup zorlanmadan yolunu açtı -çocukların göğsüne yumruğunu gereğinden fazla sert bir şekilde vurmuş olabilirdi ama, ne olacak yani?- Yüzlerindeki ‘ah-sıçtık’ ifadesinin tadını çıkarmaya bile hali yoktu. ‘‘Bir sorun mu vardı cocuklar?’’ dedi parlak bir gülümsemeyle başını çevirip ikisinin de yüzüne bakarak. Başını hızla çevirirken ayrı bir organizma gibi davranabilen saçlarıyla suratlarını tokatlamayı da unutmamıştı tabii.
    Etrafındaki sessizliği umursamadan sevgilisinin oturduğu koltuğun koluna yerleşti. Açıkçası Raein kendinde aşık olma potansiyeli görmüyordu, özellikle böyle bir çocuğa. İnsanın en yakın hissettiği kişi sevgilisi olmalıydı falan muhtemelen, ama Raein’ın durumunda Matt kesinlikle öyle bir şey değildi. Yine de katlanılabilir insanlardandı ve Raein teklifini reddetmeye lüzum duymamıştı. Çocuk ona ne yapacağını bilemeyen şekilde yan yan bakarken Raein fena olmayan bir şefkat taklidiyle eğilip yanağına dokundu. Dokunmadığı yanağında sonraki günlerde gökkuşağı renklerine bürünmesi muhtemelen olan bir morluk, burnundaysa silinmemiş birkaç kan damlası vardı. Raein’in bildiği bir şey varsa o da klasik bir Gryffindor’lu olan sevgilisinin güçsüz biri olmadığı ve kimsenin onuna durup dururken kavga etmek istemeyeceğiydi. Üstelik biri onunla kavga çıkarsa bile… Bu kadar iyi dövmeyi başaramazdı sanki? ‘‘Bunu kim yaptı tatlım?’’ dedi cevabı içten içe bilmesine rağmen merakla gülümseyerek. Diğer elinin asasından ziyade neresinde sakladığı belli olmayan bıçaklarına ulaşmak için seğirdiğini muhtemelen çocuk da tahmin ediyordu. [color:9449=# f4a460]‘‘Kim olduğunu biliyorsun.’’ dedi çocuk atarlı atarlı Raein’in elini savuşturarak. Raein’in ifadesi bir an korkunç bir şekilde boş kalsa da hemen ardında gergin bir gülümseyişe dönüştü. Bir şey demeden koltuktan kalkarken Matt cevapsızlığını önemsemeden sinirini atmak için konuşmaya devam ediyordu. [color:9449=# f4a460]‘’Biliyor musun, seninle çıkarken bu vahşiliklere bir ara vereceğinizi düşünmüştüm, sen ve arkadaşın, sebepsiz yere birilerine sataşmadan dura-’’
    Raein çocuk konuşmaya başladığında ortamdan uzaklaşmak üzere koltuktan inmişti, ama susacak gibi olmadığını gördüğünde bölmeye karar verdi.‘‘Çeneni şimdi kapat, Matthew.’’ dedi Raein açtığı andaki bir ses ve ufak bir yansıma dışında hiçbir işaret olmadan elinde bir çakı belirirken. Çocuğa dokundurmuyordu, yakınında bile değildi, ama gösterdiği yön çocuktu. Arkadaşlarının pis bakışları arasında birkaç adım uzaklaştı. ‘‘Lockie’yi benimle karıştırma. O sebepsiz yere sataşmaz.’’ Çocuğun da bakışları sertleşirken Raein arkasını dönüp çakıyı kapattı. Bir an havalı bir şey söylemeyi düşündü ama ortalama zekası buna el vermeyince kendi kendine omuz silkip salondan çıktı.
    Her ne kadar ‘kötü hissedilince gidilen yer’ olayı çok klişe gelse de doğru oldugu durumlar vardı, bu yüzden Raein baykuşhaneye uğrayıp Lockie’yi göremeyince saat kulesine doğru yürümeye başladı. İçinde acayip bir adrenalin vardı, normalde klasik bir sadist olmasa da şuan birini korkutmak, incitmek, bir şeyler yapmak istiyordu. Bu gereksiz olduğu zamanlarda onu durduran hep Lockie’ydi ama şimdi o aynısını yapmıştı işte. Ne olacaktı şimdi?
    Birilerinin yanından geçerken yüzünde olan dertsiz gülümsemesi gölgelerde yüzünden düşüp yerinde bomboş, ne yapacağını bilemeyen bir ifade bırakıyordu. Saat kulesine iyice yaklaştığında dudaklarını gergince yalayıp kaşlarını çattı. Duruma uygun bir şey bul.
    Sonunda anlayışlı bir gülümsemeyle sarkacın yanından geçti, duvarın kenarında huzursuz en iyi arkadaşını bulduğunda birden kendini gerçekten gülümseyecekmiş gibi hissettiyse de ifadesini bozmadan yanına yerleşti. Kızı dirseğiyle dürttü hafifçe. ‘‘Kafasına göre milleti döven ben olmalıydım Lock. İlişki dinamiğimizden sıkıldın mı yoksa?’’
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lockie Scott

Lockie Scott


Lakap : Lock
Rp Sevgilisi : Sam Lewis -Yoldaymış, gelecekmiş-
Mesaj Sayısı : 36
Kayıt tarihi : 31/08/12

Özel
Rp Puanı:
Ama... Left_bar_bleue90/100Ama... Empty_bar_bleue  (90/100)

Ama... Empty
MesajKonu: Geri: Ama...   Ama... Icon_minitimePtsi Eyl. 10, 2012 4:29 am

Birinin geldiğini duyunca heyecanla kaldırdı başını, içeri giren Raein'i görmesinin ardından hızla geri, cama çevirdi bakışlarını. Raein dürtüşüyle omuz silkti huysuz çocuk tavırlarıyla. Ancak onun söyledikleriyle olanları hatırlamış, hemen celallenmişti. "Boşu boşuna dövmedim ben onu tamam mı? Hak etmişti!" Dedi sinirle bağırarak. Sesini fazla yükseltmek istememişti aslında. Bağırışını yutarak iyice sardı bacaklarını. Başı omuzları arasında sinmiş, gönlü alınmasını beklermişçesine boşluğa bakıyordu. Gözleri dalmamıştı, sadece Raein'e bakamayacak kadar utanç içinde, sinirli, kırgın hissediyordu. Eğer Raein suratına bakacak olursa muhtemelen kendisi kadar net anlayabilirdi bunu. Lockie, duygularının okunmasından da nefret ederdi.
"O çocuk sinirimi bozuyor." dedi önceki kadar içinde kızgınlık barındıran, ancak gayet normal bir ses düzeyiyle. Ettiği kavgadan gurur duyan bir edayla kaldırıp başını anlığına Raein'e baktı. Çenesinin yanında iki çizik olmasının dışında kavga ettiğine dair tek kanıt kıyafetinin dağınıklığıydı. Derin bir nefes aldı. Aslında durumu düşünürse Raein'in o çocuğu koruması gerekirdi. Ne var ki bu Lockie'nin o an duymak isteyeceği son zırva olurdu. Hatta korumaya çalışırsa muhtemelen Raein'e de bağıracak -az önceki bağırışından daha ciddi bir şekilde- belki de kendini durduramayıp onu itleyecekti?

Nefesini topladı yine bir şeyler demek için. Gel gör ki bu girişimi boşa çıktı hemen ardından aynı nefesi geri vererek. Bir şey demek istemiyordu aslında. Diyecek bir şeyi yoktu ki. Onu dövmüştü, yine olsa yine döverdi. Ancak neden yaptığını sorarlarsa... İşte o zaman ağzından çıkacak kelimeler kesiliyordu. Ayakkabısının içinde ayak parmaklarını sıktı sinirine hakim olmak için. Kaşlarını iyice çattı; gözü kaşınmaya başlamıştı ve yine abuk subuk bir duygu gözlerinden taşmasından korkarak kaşlarıyla kontrol altına almaya çalıştı gözlerini.
"Neden onunla çıkıyorsun ki..." sesi yavaş yavaş kısılırken, suratı ekşimişti yine o berbat hissi göğüs kafesinde hissederek. Aslında sorduğu soru gayet içtendi. Cevabını duymak istiyordu içindeki hissi tatmin etmek adına. Nedense o sonsuz erkek adam cesareti bir anda sönmüş, haliyle de kısık ve kaçamak çıkmıştı ağzından sorusu...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Raein Roczniak

Raein Roczniak


Rp Sevgilisi : Bicaklarla atesli bir iliskisi var
Mesaj Sayısı : 34
Kayıt tarihi : 31/08/12

Özel
Rp Puanı:
Ama... Left_bar_bleue98/100Ama... Empty_bar_bleue  (98/100)

Ama... Empty
MesajKonu: Geri: Ama...   Ama... Icon_minitimeSalı Eyl. 11, 2012 2:37 am

    Raein, hanim hanimcik oturusunu bozmadan one egilip Raein’in yuzune bakti. “O genelde dovdugumuz tiplerden degil… Onunla cikmamin tek sebebi de buydu zaten.” dedi sessizce, gecmis ekinin Lockie’nin dikkatini cekecegini umarak hafifce kaslarini catip. Lockie’ye iyice yaklasip kolunu omzuna doladi, Lockie, malum, mantikli insanlarin binasindan olan Lockie neden bu hale gelmisti bilemiyordu. Her zaman yakinlardi ama onu sevgiliyi kiskanacak arkadas turunden dusunmemisti hic. Hos, kiskansa da onemli degildi, Raein herhangi bir sevgili ve Lockie arasinda kimi sececegini belli etmisti zaten.
    “Anliyorum, peki neden?” bir an bakislarini Lockie’nin yuzunden cekip saat kulesinin yerine bakti. O kadar da tuhaf bir sey degildi aslinda.. “Evet muthis biri degildi ama… Hos, az once benim de sinirimi bozdu.” Pis pis guldukten sonra biraz ciddilesti. “Ama yine de kendisini dovdurecek bir sey yaptiysa beni de cagirabilirdin.” Bunun agzindan kirici cikabileceginin farkindaydi ama sesinin tonuna bir sekilde “onu korumak icin degil birlikte dovmek icin” mesajini verebildigini umuyordu.
    “Hadi ama Lock!” diye cirladi sonunda kizi normal badass haline getirmek icin hafifce sarsarak. “Onun hicbir ozelligi yok. Simdiden eski sevgili triplerine girdigimden demiyorum ama cidden, aramizda hicbir sey yoktu, laf olsun diye ciktik.” Derin bir nefes aldi sonunda neseli ifadesini bozarak. Lockie’nin neden bu kadar etkilendigi hakkindaki tahminlerini bir kutuya koyup zihninin en kuytu kosesine atmisti, zira onlar uzerinde dusunecek olursa paranoyak olacagina ve kendine bosu bosuna umut verecegine emindi.
    Ah tanri askina, Raein bazi duygularinin normal insanlara gore eksik oldugunu biliyordu, niye su sevgi hedesi de eksik olamamisti ki? Dalginlikla dudaginin icini yerken tekrar tekrar olasiliklari dusunmemeye calisti. “Berbat bir Ravenclawlisin.” dedi sonunda nesesizce siritip. Hos, suanki korkakligina bakilirsa kendisi de nasil bir Gryffindorluydu bilemiyordu ama…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lockie Scott

Lockie Scott


Lakap : Lock
Rp Sevgilisi : Sam Lewis -Yoldaymış, gelecekmiş-
Mesaj Sayısı : 36
Kayıt tarihi : 31/08/12

Özel
Rp Puanı:
Ama... Left_bar_bleue90/100Ama... Empty_bar_bleue  (90/100)

Ama... Empty
MesajKonu: Geri: Ama...   Ama... Icon_minitimeSalı Eyl. 11, 2012 9:08 am

Raein'in sakin konuşması aslında onu ehlileştirmiyor değildi. Yine de o çocuğu dövmeye nedeni olmadığını bir kez daha anlamak sinir bozucuydu. Tamam, bunu daha önce hiç yapmamıştı. Hatta böyle bir şeye başka biri teşebbüs etse onu durdurmak için elinden geleni ardına koymazdı bile. Ama. Ama o çocukla Raein'i paylaşmak istemiyordu. Düşünmesi bile çok korkunçtu. Öyle ki ilişki statülerini düşünecek olursa -evet ilk defa statü problemini bu denli düşünmüştü kendi kendine- ortada paylaşılcak bir şey bile yoktu. Teknik olarak sahiplenme farkları vardı ve... eh, çocuğun sahiplenme ayrıcalığı kesinlikle kendisinden birkaç basamak üstteydi. İşte bu. Tam da bu bozuyordu sinirini.
"Tamam. Ama..." dedi yine huysuzca kaşlarını kaldırıp reddediyormuş gibi o çocuğun diğerlerinden farklı olduğunu. Sesini yine fazla yükseltmedi. Yükseltip adam gibi bir yanıt vermeyi isterdi ancak pek mantıklı zihni o anda pek de adam gibi çalışamıyordu ne yazık ki.
Bir dirseğini dizinin üstüne dayayıp, elini kendi saçına daldırdı derin, karmaşık düşüncelerle beyni yorulmaya başlamış gibi. Pek de gibi sayılmazdı bu durum aslında. Şu statü farklılıkları düşüncelerini koşu bandına tıkmıştı sanki. Saatlerce koşturan zihnine birkaç dakikalığına bile dinlenecek ara, en ufak nefes alacak fırsat vermiyorlardı...
"Çünkü... Çünkü onu seninle el ele tutuşmasını arkadaşlarına anlatırken duydum. Ayrıca seni sevdiğini de söyledi. Neden böyle diyor ki?" Sesi yine asabileşmeye başlamıştı. Ürperir gibi kasıldı omuzları. Kahverengi saç tutamlarının arasında kaybolmuş eliyle iyice dağıttı saçlarını. Ne var ki böyle yapması aklındaki düşüncelerin dağılmasına yardımcı olmuyordu...
"Neden onunla el ele tutuştun ki..."

Normalde arkadaşının bu söyledikleri, bu ifadeleri onu neşelendirir ve bu tuhaf halinden çıkarmaya yeterdi. Ancak bu sefer onun elinden tutup ayağa kalkmanın, her şeyi atlatmış gibi hayata devam etmenin içini sıkan şeyi düzeltmeyeceğini biliyordu; bu duruma alışabileceğini pek sanmıyordu Lockie. Hayır, bu duruma alışmak istemiyordu o. Alışmak zorunda olmasını kabul edemezdi.
Yine de hayal meyal seçilebilecek, ufacık bir tebessümün oluşmasına engel olamamıştı. "Teşekkür ederim." dedi kısık sesiyle. Hiçbir şey demeden derin bir nefes aldı. O huzursuz duruşu biraz olsun geri çekilmiş, daha sakinleşmişti kasılmış bacakları. Göz ucuyla Raein'e baktı. "Kavgada gerçekten bir kız gibiydi. Onun yarasını sardın mı? Eminim onunla ilgilenmen çok hoşuna gitmiştir." dedi ağır bir triple yoklayarak. Genelde insanları sıkmazdı. Hayır, genelde insanların ne yaptığı umurunda bile olmazdı. Ama, Raein ve o çocuğun ilişkisi kesinlikle "genelde" muhabbetine dahil değildi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Raein Roczniak

Raein Roczniak


Rp Sevgilisi : Bicaklarla atesli bir iliskisi var
Mesaj Sayısı : 34
Kayıt tarihi : 31/08/12

Özel
Rp Puanı:
Ama... Left_bar_bleue98/100Ama... Empty_bar_bleue  (98/100)

Ama... Empty
MesajKonu: Geri: Ama...   Ama... Icon_minitimeC.tesi Eyl. 15, 2012 8:42 am

    Lockie’nin normalden farkli hali Raein’i etkilemiyor degildi ama hadi kabul edelim, Raein insan iliskileri konusunda en deneyimli kisi sayilmazdi. Dolayisiyla ne yapmasi gerektigi hakkinda pek bir fikri yoktu, sakin, neseli ve umursamaz haliyle biraz daha konussa belki de ise yarayacakti ama Raein ne sabirliydi ne de yeterince dusunceli. Dolayisiyla o da dilinin ucuna gelen ilk seyi soylemeyi tercih etti, tipki kendisini sinir edenlere yaptigi gibi- Lockie bundan oldukca uzak olmasina ragmen.
    “Amasi ne? Beni gercekten seviyordur belki. Bilemiyorum. Umrumda da degil.” dedi bir an pisman olmus gibi dudaginin kenarini isirip uzaga bakarak. Eger kapasitesi olsaydi muhtemelen kotu hissederdi, malum, cocuk onu gercekten seviyorsa Raein’in yaptigi pek hos degildi. Gerci Raein’in yaptiklari hicbir zaman hos degildi… “Cunku bizim yasimizdakiler bunu yapiyor Lockie!”* dedi sinirlenmemesine ragmen pek de mutlu olmayan, normal tonundan biraz yuksek bir sesle. “Baska ne yapmami bekliyordun anlamiyorum, cocuk cikma teklif ettigimde devaminda ne gelecegini dusunmedin mi? Yaptiklarimiz gayet normal. El ele tutusuruz, bir yerlerde dolasiriz,” Konusurken fazla heyecanlandiginda yaptigi gibi ellerini kullanmak uzere kolunu Lockie’nin omzundan cekip onune getirdi. “Kizlar,” bir elini kaldirdi “Ve erkekler” diger elini yanina getirdi. “Ciktiklarinda bunu yapar. Anormal birsey degil.”
    “Onemli degil.” dedi ellerini indirip dizlerinin ustune koyarak. Nefes verip kaslarini kizgin degil de kafasi karismis gibi hafifce catti, cidden kafasi karisikti cunku. “Yarasini falan sarmadim.” dedi ne yapacagini bilemedigi icin ifadesi yuzunden silinirken. Bos bakislarla kizi suzdu. “Hatta neredeyse daha beterini yapacaktim.”
*:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lockie Scott

Lockie Scott


Lakap : Lock
Rp Sevgilisi : Sam Lewis -Yoldaymış, gelecekmiş-
Mesaj Sayısı : 36
Kayıt tarihi : 31/08/12

Özel
Rp Puanı:
Ama... Left_bar_bleue90/100Ama... Empty_bar_bleue  (90/100)

Ama... Empty
MesajKonu: Geri: Ama...   Ama... Icon_minitimeC.tesi Eyl. 15, 2012 9:38 am

Raein'in son söyledikleriyle bir anlığına önceki söylediklerini beyni askıya almıştı sanki. İnsan ne kadar güvense, tanısa da kötümser taraf zihne laf cambazlığı yapar, yine inandırırdı en alasından keder senaryolarına. Haksız değildi gerçi bu sefer kötümser taraf. Hiç de imkansız değildi Raein'in o Matt denen çocuğu koruması. Başını hemen ters yöne çevirdi, engel olamadığı buruk gülümsemesini Raein'den saklamak için. Raein, aradaki statü farkı ne olursa olsun kendisini seçmişti demek...
Gel gör ki kahrolasıcı beyni askıdaki konuyu yeniden su yüzüne çıkarınca o buruk gülümseme de paşa paşa silinip, bir boşluk bırakmıştı geriye; tam da gözlerinin orada. Sinirle dişlerini sıkıp yeniden Raein'e döndü.
"Anlamıyorsun." Başını sinirle iki yana salladı. "Neden anlamıyorsun?!" Orada beni seçmiş olsan da basitçe elinden tuttun değil mi? Derin bir nefes alıp tüm nefesi yanaklarının içinde hapsetti. Nefesini tutarsa kelimeleri bir nebze törpüleyebilirdi belki? O zaman yolunu bulup bir şekilde... en azından en etik şekliyle asıl sorunun ne olduğunu söyleyebilirdi ona. Nefesi yavaş yavaş çıkarken dudakları arasından, gözlerini yummuştu. Çünkü bu sefer tutamayacağı kadar barizdi içindeki doğmak isteyen kırgınlık bebeği. İçi acıyordu.
El ele tutuşurlar, bir yerlerde dolaşırlar ve... daha ötesi? Peki neden onunla? Pekala onu kendine saklayamazdı, elbet bir gün bunun olacağını bilmesi gerekirdi ama... Nedne şimdi ve... o kişi kendisi değildi?
Gözleri dolmuş bir şekilde yumruk yapıp sıktığı ellerini yere vurdu. Hızla pozisyonunu pozup doğruldu dizlerinin üzerinde.
"Tamam. Ama..." dedi sesini yükselterek. Yürürken bilhassa etrafa cesaretini göstermek istercesine dik duran omuzları bu sefer düşmüştü. Gözlerinin dolduğundan haberdar değildi tam olarak yüzünü onun karşısına çevirince. "Ama beni öpmek istediğini söylemiştin!" diye bağırdı Raein'e.
Aldığı nefeslerle kalkıp inerken göğsü, yavaş yavaş, cellalenmesi yüzünden dikildiği dizleri üstüne oturdu. Raein'in gözlerinin içine saf saf bakarken, ondan hesap sormuyor, sadece söylediklerini hatırlatmaya çalışıyordu. Lockie de onu öpmek isterdi. Hem de çok. Öyleyse neden ona gitmişti ki?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Ama...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Whisper of Death RPG :: H O G W A R T S :: Kuleler :: Saat Kulesi-
Buraya geçin: