Axl
Mesaj Sayısı : 21 Kayıt tarihi : 12/09/12
Özel Rp Puanı: (98/100)
| Konu: Diary Of A Fallen Angel Perş. Eyl. 13, 2012 4:13 am | |
|
Tanrı bizi ışığından var etti önce. Nur ismini taktıkları o ışıktan yaratıldık. Ve aramızdan beş kişiyi güçle ödüllendirdi. Lucifer… Baş Melek ilk o yaratılmıştı. Bundan sonraki meleklerin öncüsü o olacaktık. Işığı takip etmeleri için onlara kılavuzluk yapacaktı. Daha sonra Gabriel. Lucifer’ın ilk öğrencisi. Onun bilgilerini kendi benliğine depolayan bir melekti Gabriel. Bir elçi olarak seçilmişti. Daha sonra Michael, Raphael, Uriel, Camael, Masterna, Samael ve ben. Benden sonra yaratılan o kadar çok melek var ki. Baş Melek bize Tanrı’nın sunduğu bütün öğretileri Cennet’in göz kamaştıran güzelliğinde öğretirdi. Gabriel onun hep sağ tarafında yer alırken Samael daima solunda olurdu. Tanrı bir gün bizi huzuruna topladığında, yeni bir varlık yaratacağını bildirmişti. Balçıktan bizim gibi ama onlara fanilik bahşetmişti. Daha sonra onlardan daima üstün olan onlardan sadece yüz yıl kadar daha fazla yaşayan fani cinleri yarattı. Ve bize yarattığı ilk elçisinin önünde diz çökmemiz emredildi. Lucifer ilk karşı çıkan oldu. Bir çok zaman döngüsü içerisinde depoladığı bilgiler sayesinde büyük bir gücün öncüsü olduğunu, kendisinin ateşten yaratılıp balçık gibi pis bir şeyden yaratılan varlığın önünde diz çökmek istemediğini söyledi. Daha ileriye giderek onun önünde diz çökmesi gerektiğini söyleyince Cennet’te Tanrının gazabını hissettik. Büyük bir öfke dalgası Cennet’teki yerimizi yerle bir ederken Lucifer Araf’tan kovuldu. Bildiği çoğu bilgiyi unutarak yeryüzüne doğru düşmeye başladı. Onun arkasından Samael ve ben kovulduk Cennet’ten. Son gördüğüm nurlu yüz Gabriel ifadesiz çehresiydi. Yeni baş melek olduğunu ve Tanrı’nın elçisi olduğunu iddia eden sesini duyduğumuzda yeryüzüne doğru düşüyorduk. Kanatlarımız, inanılmaz bir beyazlık ile parlayan kanatlarımız yanmaya ve korkunç bir renge bürünmeye başladı. Bedenimizdeki nur çekilip alınırken boşlukta öylece düşüyorduk. Lucifer’ın ilk çığlıklarını duyduğumda yüzüme vuran sıcaklığı hissettim. Alevden oluşan yeni bir mekandaydık. Karanlık, sadece alevin ışıkları aydınlanan bir yerde. Tanrı buranın Cehennem olduğunu ve bizi buraya hapsettiğini söylediğinde Lucifer, ona acı ama küstahça bir kahkaha ile karşılık verdi. Ona yarattığı şeyleri yoldan saptıracağına yemin etti. O anda ilahi anlaşma imzalanmış ve hayatın şekilleri tamamen yerine oturmuştu. Tanrı Lucifer’a yeryüzünde ona bahşettiği ruhun bir bölümü ile gezmesine izin verdi. Bizse Cehennem’in en ücra köşelerine sürüldük. Samael yaratıldığı özdeki güçten dolayı şuanda kovulmuş baş melekten daha güçlü bir vaziyette olduğu için kilitlendi. Bense sonsuzluk içinde sürecek yolculuğuma sürgün edildim. Ta ki Kaderin Defteri açılıp Cehennemin kapılarının yeryüzüne açılmasına kadar. Büyük bir öfke ile o aralanan kapıdan attım adımımı. Birçok iblis gördüm. Şimdiye kadar sadece uçsuz bucaksız bir alanda dolanıp durduğumu o zaman anlamıştım. Bende kilitlenmiştim. Yeryüzüne ayak bastığımda intikam yeminim iki katlanırken tek yapmam gereken benimle birlikte düşen Samael’i çekip kurtarmak olacaktı. Antlaşma ve Gölgeler ile olan savaş ikinci plandı benim için. ~Şimdi aradığım ilk ve en önemli şey; Samael olacak birisi. Takım benden.
~İkinci olarak böyle Büyücü Dünyasındaki her şeyi Axl için takip eden birisi.
~Gerisi sizin özel kurgulara kalıyor gençler.
| |
|
Lucétitia
Lakap : Kedi diyorlar. Rp Sevgilisi : Vlad'ın baklavaları. Mesaj Sayısı : 110 Kayıt tarihi : 28/08/12
| Konu: Geri: Diary Of A Fallen Angel Paz Haz. 02, 2013 5:36 am | |
| Eski bu başlık ama gelip de devam edecek olursan bu mükemmel kurguda Samael olmayı canı gönülden isteyebilirim. Yeni okuduğuma pişman olup kurguya bayıldığımı itiraf edeyim. | |
|