Whisper of Death RPG
Sitemize hoş geldiniz.
Lütfen giriş yapınız ya da üye olunuz.

WoD Yönetimi.
Whisper of Death RPG
Sitemize hoş geldiniz.
Lütfen giriş yapınız ya da üye olunuz.

WoD Yönetimi.
Whisper of Death RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaKapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Kayıp

Aşağa gitmek 
5 posters
YazarMesaj
Anna Lizzie Malfoy
Hogwarts Müdiresi | KSKS Profesörü
Hogwarts Müdiresi | KSKS Profesörü
Anna Lizzie Malfoy


Lakap : Liz, Ann.
Rp Sevgilisi : Henry McCourt bitchi.
Mesaj Sayısı : 1529
Kayıt tarihi : 16/08/09

Özel
Rp Puanı:
Kayıp Left_bar_bleue100/100Kayıp Empty_bar_bleue  (100/100)

Kayıp Empty
MesajKonu: Kayıp   Kayıp Icon_minitimePaz Haz. 20, 2010 5:14 am

RP'dekiler :Anna Lizzie Malfoy , Svetlana Lizzié Maurëll , Thomas Luc Tisé , Adam Nathan Tisé , Michelle Lizzié Tisé , Elizabeth Snape

Kayıp Mfox-3-megan-fox-12639751-100-100 Kayıp 3699 Kayıp 3751 Kayıp Adam-adam-brody-10648752-100-100 Kayıp 2yo1ld1 Kayıp 3718



Güneş yeni yeni battığında havadaki kızıllık yerini gecenin koyu mavisine bırakmıştı. Dolunay, uzun zamandır olmadığı kadar parlak, ormandaki yaratıklarsa hareketliydi. Bir çok kişiyi korkutabilecek olan yer, Anna’nın ikinci evi gibiydi.

Anna, gecenin hakimiydi.

Sisli havayı içine çekerek yürümeye başladı. O yürüdükçe çimleri ezen uzun topuklu ayakkabılarının üzerine geceyle bütünleşebileceği siyah hafif bir elbise giymişti. Elbisenin etekleri rüzgarda savrulurken havada uçuşan gece karanlığı rengindeki saçlarını kavradı. Mavi gözleri karanlıkta seçebileceği birilerini arıyordu.

Oysa kimse yoktu.

Sinirle bir yılan gibi tısladı. Kendisine bunun için kızsa da bu aralar bu hareketi çok yapar olmuştu. Son zamanlarla yılanlarla iyice vakit geçirdiğinden mi bilinmez, çatal dilini ulu orta kullanıyordu.

‘Bu yaptığın saçmalık Ann!’

İç sesine hak veren genç kadın donuk bakışlarıyla etrafı süzmeye devam etti. Buralarda bir yerde Svetlana onu bekliyor olmalıydı. Belki de Anna onu bekliyordu.

“Bekletilmeyi sevmiyorum.”

Sesi, bir buz kütlesi gibi çıktığında arkadan duyduğu homurtuyla arkasını döndü. Gözlerini kısarak baktığında onu gördü.

Kızıl saçları kabarmış bir şekilde, sanki koşturmuşçasına buraya kadar gelmiş gibi görülen genç kadınla mavi gözlerini çakıştırdı. Soğukluğu bir anda kaybolurken, dışı buz, içi kaynar su olan genç kadın asaletle mırıldandı.

“Sonunda.”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jude Maurëll

Jude Maurëll


Lakap : Küüüçüüük Kurbağaaa :P
Mesaj Sayısı : 54
Kayıt tarihi : 26/05/10

Özel
Rp Puanı:
Kayıp Left_bar_bleue99/100Kayıp Empty_bar_bleue  (99/100)

Kayıp Empty
MesajKonu: Geri: Kayıp   Kayıp Icon_minitimePaz Haz. 20, 2010 8:49 am

Karanlık örtü gökyüzünü esir alırken Svetlana zamanının geldiğini düşünüp oturduğu yerden doğruldu. Beyaz teninin üzerinde ahenkle dans eden kızıl saçlarını ne kadar çok sevse de onu ele vereceklerinden korktuğu için lanet etti.

Eline geçirdiği ilk saç bandı ile tepede birleştirirken bu onu bir süreliğine idare ederdi. Kapının arkasına astığı pelerinini hızla üzerine geçirdi. Kukuletasını burnunun ucuna kadar indirdi. Son anda aklına gelen asasını hızla masanın üzerinden alırken ses çıkartmamak için ayağını sürüyerek kendisini kasvetli gecenin, görünmez kollarına bıraktı.

Saatine baktığında geç kaldığını gördü. Hızlanması gerekiyordu. Yoksa Anna pek de kibar davranmayabilirdi. Koşar adım ormanın içinde ilerken pelerininin bir ağaca takılmasıyla duraksadı.

“Lanet olsun.”

Pelerinini kurtarmaya çalışırken homurdandı.

“Tanrım, yardım et.”

Bütün yalvarmalarına rağmen ona kimse yardım etmezken, talihine küfretti. Pelerinini sinirle çekerken yırtılma sesi kulaklarına doldu. Burada daha fazla oyalanamazdı. Pelerini üzerinden sıyırıp attı. Kafasındaki saç bandından da kurtulurken rüzgar ile yarışırcasına hızlı ve dikkatli koşmaya başladı. Birkaç yaşlı ağacı geçtikten sonra karşısında Anna’yı buldu. Genç kadının mavi gözleri sinirle büyümüştü.

“Bekletilmeyi sevmiyorum.”

Svetlana homurdanırken Anna arkasına döndü. Genç kadını tek parça halinde gördüğüne sevinmişe benziyordu.

“Sonunda.”

Svetlana biraz daha homurdanırken, konuşmaya başladı.

“Neden gece gece buraya geliyoruz anlamıyorum? Neden şu çocuğu arıyoruz anlamıyorum? Hayır, asıl anlamadığım neden bu çocuğu ben arıyorum?”

Svetlana sinirle önündeki taşı tekmelerken Anna dalga geçercesine mırıldandı.

“Hadi bebeğim, falcı olan sensin.”

“Ben falcı değilim, kahinim ve gördüğüm imgelemleri haberci baykuşu misali dakikasında sana yetiştiriyorum.”

“Yaptıkların için sana minnettarım. Tanımadığın birine yardım ettiğin için tedirgin olduğunun da farkındayım fakat sana ve maharetli parmaklarına ihtiyacım var.”

“Ha bu bensiz yapamayacağın anlamına geliyorsa-”

“Hayatta öyle bir şey demem. Sensiz de gayet rahat yaparım ama başım belaya girecekse senide sürüklemek isterim Lena. Slytherin ruhu.”

İki genç kadının kavgaları ağaçların arasından gelen hışırtılarla bölünürken ikisinin de eli asalarına gitti.

“Hey, kim var orada? Ellerini kaldır ve öne çık.”

“Çok fazla amerikan filmi izliyorsun Lena.”

Svetlana, karşısında gördüğün Elizabeth ile gözlerini devirirken Anna onlara çenelerini kapatmalarını mırıldandı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Elizabeth Snape

Elizabeth Snape


Lakap : Lizzy
Rp Sevgilisi : Severus Patrick Rickman
Mesaj Sayısı : 16
Kayıt tarihi : 19/02/10

Özel
Rp Puanı:
Kayıp Left_bar_bleue93/100Kayıp Empty_bar_bleue  (93/100)

Kayıp Empty
MesajKonu: Geri: Kayıp   Kayıp Icon_minitimePaz Haz. 20, 2010 10:28 pm


Genç kadın gözlerini açtığında kendini yatağında yatarken buldu. Tek hatırladığı şey en son ciddi bir baş ağrısı krizi geçirdiğiydi. Böyle zamanlarda en iyi rahatlama şeklinin uyumak olduğunu bildiği için kendini odasına atmıştı hemen, ama unuttuğu şeyler vardı. Gözlerini başucundaki saate kaydırdı ve saatin kaç olduğunun farkına varınca aceleyle doğrulduysa da doğrulmasıyla birlikte hızının etkisiyle zonklayan kafası duruma hiç yardımcı olmadı.

"Ahh! Merlin!"

Acıyla inledikten sonra lanet okudu ve kendisine birkaç saniye vererek kolunu alnının üstüne koyarak gözlerini kapadı. Acı biraz hafiflediğinde bu sefer yavaş hareketlerle kalktı ve saniye kaybetmeden ufak iksir stoğuna gitti. Biraz göz gezdirdiğinde mor renkli şişeyi buldu ve tek hamlede içtikten sonra iksirin etkisini göstermesini bekledi. Bu bekleme anında vakit kaybetmemek için siyah pelerinini üzerine geçirdi ve aynada saçlarına çeki düzen verdi. Genç kadın kafasını salladığında hiç bir ağrı olmadığını saptayınca mutlulukla sırıttı.

"İşte bu.."

İksir olmasa bu akşam hiç çekilebilir olmayacağını biliyordu çünkü. Bir kere daha Snape olduğuna şükretti. İksir kabiliyeti kanında vardı çünkü.
Elizabeth yeterince oyalandığının bilincinde, daha da fazla vakit kaybetmemek için cisimlendi.
Lanetli ormanın girişinde belirdiğinde etraf zifiri karanlıktı. Yavaş ve sessizce ormanın derinliklerine doğru ilerlerken yerde tanıdık bir pelerin ve hemen biraz ilerisindeki saç bandını görünce sırıttıktan sonra mırıldandı.

"Anlaşılan birileri de geç kalmış. Güzel.."

Ama Anna'nın onları beklerken ne kadar sinirlenebileceğinin bilincinde adımlarını hızlandırdı. Anna'yı bekletmenin iyi bir fikir olduğunu sanmıyordu çünkü. Zaten zifiri karanlık ormanda bir de ağaçların onu engellemesi çok sinir bozucuydu. Buluşma yerine yaklaştığında mırıldanarak asasındaki sihirli ışığı söndürdü.

"Hey, kim var orada? Ellerini kaldır ve öne çık."

Ve önündeki son çalılığı da eliyle çektiği anda iki kadının da tetikte ona baktıklarını görünce gülmemek için kendini zor tuttu.
Genç kadın Lena'ya baktı ve gözlerini devirdi.

"Gerçekten çok fazla Amerikan filmi izliyorsun Lena."


dedikten sonra gözlerini Anna'ya çevirdi.

"Lena neden ve niçin gibi bir sürü soru sorup seni daha da sinirlendirmiştir zaten."

Lena ona pis bir bakış atarken genç kadın ona aldırmadan yeşil gözlerini Anna'nın mavi gözlerine dikti.

"O yüzden sorgulamıyorum. Bu işte her zaman olduğu gibi birlikteyiz. Seni dinliyorum Anna. "
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Anna Lizzie Malfoy
Hogwarts Müdiresi | KSKS Profesörü
Hogwarts Müdiresi | KSKS Profesörü
Anna Lizzie Malfoy


Lakap : Liz, Ann.
Rp Sevgilisi : Henry McCourt bitchi.
Mesaj Sayısı : 1529
Kayıt tarihi : 16/08/09

Özel
Rp Puanı:
Kayıp Left_bar_bleue100/100Kayıp Empty_bar_bleue  (100/100)

Kayıp Empty
MesajKonu: Geri: Kayıp   Kayıp Icon_minitimePaz Haz. 20, 2010 11:28 pm

“Neden gece gece buraya geliyoruz anlamıyorum? Neden şu çocuğu arıyoruz anlamıyorum? Hayır, asıl anlamadığım neden bu çocuğu ben arıyorum?”

Svetlana homurdanmaya başladığında önündeki taşa bir tekme attı. Onun bu tavrı hoşuna giden Anna ise donuk fakat ses tonundan dalga geçtiği anlaşılan bir şekilde mırıldandı.

“Hadi bebeğim, falcı olan sensin.”

Kızıl saçlı genç kadın gözlerini devirerek hala nefes nefese atıldı.

“Ben falcı değilim, kahinim ve gördüğüm imgelemleri haberci baykuşu misali dakikasında sana yetiştiriyorum.”

“Yaptıkların için sana minnettarım. Tanımadığın birine yardım ettiğin için tedirgin olduğunun da farkındayım fakat sana ve maharetli parmaklarına ihtiyacım var.”


“Ha bu bensiz yapamayacağın anlamına geliyorsa-”


“Hayatta öyle bir şey demem. Sensiz de gayet rahat yaparım ama başım belaya girecekse senide sürüklemek isterim Lena. Slytherin ruhu.”

Anna alaycı bir tavırla sırıttıktan sonra Lena’nın mavi gözlerine ‘ben kazandım’ bakışı attı. Bunu kabullenmeyecen genç kadın konuşmak için ağzını araladıysa da arkadan gelen bir hışırtıyla ikiside oldukları yerde kilitlendi.

Savaşçı kanı içinde kaynarken, tüm duyuları harekete geçmişti bile Anna’nın. Buna karşın sakin görünüşünü korurken kafasını kaydırdığında fazla çocuksu davranan Svetlana genç kızın çabalarını boşa çıkarmıştı.

“Hey, kim var orada? Ellerini kaldır ve öne çık.”
“Çok fazla amerikan filmi izliyorsun Lena.”

Tanıdık gelen ses, tam kıvamında kadifemsi ses tonu, kesinlikle bir Snape.

Elizabeth Snape.

Anna en sonunda kendisini anlayan biri geldiği için Merlin’e şükretmeyi zihninin bir köşesine yazarak sırıttı. Sırıtışı uzaktan duyduğu bir başka sesle - insan sesi olmadığından kesinlikle emindi – suratında eriyip giderken yanındaki iki kadına sessiz olmalarını mırıldandı. Oysa bunu duymazlarken Elizabeth aynı ses tonuyla Anna’ya dönerek devam etti.

“Lena neden ve niçin gibi bir sürü soru sorup seni daha da sinirlendirmiştir zaten."

Genç kadın Elizabeth’e hak verse de susması için gözlerinin içine bakarken bir yandan Lena’nın attığı pis bakışı yakaladı. Oysa Elizabeth bu işten eğlenircesine yeniden atıldı.

"O yüzden sorgulamıyorum. Bu işte her zaman olduğu gibi birlikteyiz. Seni dinliyorum Anna. "

“Susun!”

Anna’nın yanıtı ikisine de şok etkisi yaratırken genç kadın mavi bakışlarını ormanın derinliklerinde gezdirdi. Buraya gelmesinin büyük hata olduğunun farkında, kayıp bir kişi için bunca kişinin hayatını riske atmaması gerektiğini biliyordu.

Hatta kendisinin bile hiç görmediği biri için.

Yine de Lena’nın gördüğü kehanet sayesinde işte burada, o genci arıyordu. İçinden kendisine bir lanet okuyup bir kaç adım attı.

Bir hırıltı duyduğunda elindeki asasını kıracakmışçasına kavrayarak arkasında bir buz dağı gibi duran Elizabeth’e gözleriyle sağı kollamasını işaret etti. Lena ise o sırada kendisinden geçerken bir kehanet gördüğü belliydi.

Tam da sıradıydı!

Kalp atışlarının ritmi aynı şekilde yavaş yavaş atarken derince bir nefes alıp soluna döndü. Tam o sıra da Lena, Anna’nın tüm sinirlerini tepesine çıkaran bir çığlık attı.

“Durun o Thomas!”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Thomas Luc Tisé

Thomas Luc Tisé


Lakap : Lakap ne arar la bazarda?
Rp Sevgilisi : Garışık meyve suyu 0.o
Mesaj Sayısı : 27
Kayıt tarihi : 31/10/09

Özel
Rp Puanı:
Kayıp Left_bar_bleue90/100Kayıp Empty_bar_bleue  (90/100)

Kayıp Empty
MesajKonu: Geri: Kayıp   Kayıp Icon_minitimePtsi Haz. 21, 2010 9:20 am

Soğuk orman, daha adımını attığı anda Thomas’ın içine işleyivermişti. Duyuları fazlasıyla çalışıyor, kulakları en küçük bir sesle harekete geçiyordu.

Bir kez daha kardeşini arayabilmek için, bir kehanet uğrana en karanlık yerlerden birindeydi.

Şansına güzel bir küfür sayarak, kardeşini, ikizini bulduğu yerde onu öldürmeyi düşledi. Daha sonra vahşi düşüncelerini büründüğü kaplan kılığına vererek hırladı.

Karanlıkta sarı gözleri parlarken, küçük bir hışırtıyla olduğu yerde durdu. Bu kılıkta duygularını kontrol etmekte zorlansa ikizini düşünerek kulağına gelen seslere kulak verdi.

"Susun"

Tanıdık gelen sesi çıkartması bir kaç saniyesini almıştı.

Anna.

Yardımları için genç kadına çok şey borçluydu Thomas. Yerinde bir başkası olsa onun kayıp ikiziyle ilgilenmeye bilir, rütbesini tehlikeye atmazdı.

Tıpkı Svetlena ve Elizabeth gibi.

Can dostu olarak belirlediği üç genç kadın kendisi için burada büyük fedakarlıkta bulunuyorlardı. Belki de kayıp ikizi için...

Onları daha fazla bekletmemesi gerektiğini düşünerek biraz daha ilerledi. Anna’nın asasını görebiliyordu.

Tam o sırada bir çığlık duydu.

“Durun o Thomas!”

Tanındığını anlayarak var gücüyle koşturdu. Genç kadınların yanlarına vardığında yakışıklı bedenine bürünürken yüzünde yalnızca bir gülümseme vardı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Venetia Lynn Boleyn

Venetia Lynn Boleyn


Lakap : Tia
Rp Sevgilisi : Dante Carnado
Mesaj Sayısı : 65
Kayıt tarihi : 13/06/10

Özel
Rp Puanı:
Kayıp Left_bar_bleue90/100Kayıp Empty_bar_bleue  (90/100)

Kayıp Empty
MesajKonu: Geri: Kayıp   Kayıp Icon_minitimeÇarş. Haz. 23, 2010 3:55 am

Lanet.
Düşünebildiğim tek kelime tüm benliğimi titretirken , eğer Daphné beni böyle görseydi katıla katıla gülerdi. Kendime tüm soğuğa karşın hakim olmaya çalışırken , minik yağmur damlası burnuma düşmüştü bile. Üstümdeki incecik cübbeyle gerçekten üşüyordum. Bulutlar birden sanki birbirlerinden kaçarcasına hızla hareket ederken , güneşi kapattılar ve gerçekten her yer zifiri karanlık oldu.
Ah Merlin. Benim bu lanet ormanda ne işim var?
Elimi cübbemin iç cebine atınca asamı almış olduğumu gördüm. Bu da benim şansım olmalıydı. Asamı elime alınca kendimi minik bir rahatlık hissinin ortasında buldum. Tamam belki daha Lumos dışında pek bir büyü bilmiyor olabilirdim. Ama bunun en azından güven verdiği de bir gerçekti. Düştüğüm aptal , aciz ve inanılmaz durumu sonra aşağılamak üzere ormana göz gezdirdim. Hiçbir şey göremiyordum.

" Lumos. "

Küçük fısıltımla asamdan minik bir ışık çıkarken eğer etrafımda birileri varsa tüm dikkati üstüme çektiğimin farkındaydım. Ufacık bir çıtırtı bile çıkarmadan sadece ormanın sesini dinledim. Eğer burası lanetli olmasaydı ve zifiri karanlık olmasaydı , buraya her yıl pikniğe gelebilirdim. İleride konuşma sesleri duyunca ses çıkarmadan koşmaya başladım. Ama ne zaman sessiz olabilirdim ki. Otun birine bastığımda oldukça duyulabilir bir hışırtı çıkarmıştım. Ama koskoca ormanda yankı olmazdı değil mi? Konuşmaların bu tarafa yöneldiğini görünce kendimi ağacın arkasına attım.

" Nox "

Asam yine eski haline dönerken , tüylerimi ürperten bir haykırış duydum.

" Durun O Thomas ! "

Hiç kımıldamadan yerimde kalırken nefes alışverişimi düzeltmeye çalıştım. Demekki beni duymamışlardı. Abimin yavaş adımlarla ışığa doğru ilerlediğini görünce rahatladım. Ağacın dibine oturarak ne konuştuklarını dinledim. Kimin olduğunu tanıyamadığım bir ses mırıl mırıl konuşuyordu. Ne dediğini duyamasam da bir kaç kelime kulağıma çalındı.

" Nereden aramaya başlayacağız? "

Aramak mı? Buraya hangi akılsızı aramak için gelmişlerdi ki. Hangi akıllı büyücü böyle lanetli bir ormanı çok iyi bilmeden gelirdi. İç sesi genç kızın homurdanmasına anında karşılık verdi. Mesela sen gibi... Genç kız sinirle ayağa kalktı. Ama ayağının dibinde bir diken olacağı hiç aklına gelmezdi. Acı dolu bir çığlık atarken , asaların ona doğru yöneldiğini gördü. Hiçbir şey düşünmeden kaçmaya başladı. Dizinin acısından kaçamıyordu. Çareyi durup onlara kendini tanıtmakta buldu.

" Hey durun. Ben Lizzié "

Asaların ışıkları yüzüne vururken genç kız bakışlarını yere sabitledi. Merlin aşkına hiçbir şeyi eline yüzüne bulaştırmadan yapamayacak mıydı? Genç kız abisine bir bakış atarken eğilip dizini ovaladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://desnaijer.tumblr.com
 
Kayıp
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Kayıp Bulundu mu Yoksa?

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Whisper of Death RPG :: Karanlık Bölge :: Lanetli Orman-
Buraya geçin: