Whisper of Death RPG
Sitemize hoş geldiniz.
Lütfen giriş yapınız ya da üye olunuz.

WoD Yönetimi.
Whisper of Death RPG
Sitemize hoş geldiniz.
Lütfen giriş yapınız ya da üye olunuz.

WoD Yönetimi.
Whisper of Death RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaKapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Ormanın Cezası...

Aşağa gitmek 
4 posters
YazarMesaj
Paul Joshua Jackson




Rp Sevgilisi : Lydia Myrenela Black <3. Çook seviyorum onu.
Mesaj Sayısı : 284
Kayıt tarihi : 06/08/10

Özel
Rp Puanı:
Ormanın Cezası... Left_bar_bleue92/100Ormanın Cezası... Empty_bar_bleue  (92/100)

Ormanın Cezası... Empty
MesajKonu: Ormanın Cezası...   Ormanın Cezası... Icon_minitimeCuma Eyl. 03, 2010 2:48 am

Sabah gergin bir şekilde uyanıverdi Paul. Vücudunun üzerinde geçen geceki Yasak Orman'daki maceralarının etkisi vardı. Dün gece yeterince düşünmüştü zaten, artık düşünmek istemiyordu. Dört direkli yatağını çevreleyen beyaz perdeleri biraz asabi şekilde açıp yataktan hızlıca kalktı ve daire biçimindeki odaya bir göz gezdirdi: Kendi yatağının dışında iki yatak daha boştu. Steve ve Jack'in yataklarıydı bunlar elbette. Açık olan pencereden bir vakit bulutlu mavi gökyüzüne bakıp yatakhaneden çıktı. Taş merdivenlerden inerek kırmızı ve altın sarısının esir olduğu Ortak Salon'a indi.

Beklediği gibi 5 kişi içinde ısı kaynağı olan bir ateşin yandığı şöminenin önündeki kırmızı koltuğa ve çevrelerindeki minderlere oturmuştu: Ally, Adel ve Steve koltuktaydılar ve bir parşömenin üzerine eğilmişlerdi. Jack, gergin bir şekilde dolaşıyordu. Steph ise gruptan biraz uzaktaki bir minderde oturmuştu.(Paul, bunun nedeninin Adel olduğuna yemin edebilirdi.) Paul da onların yanına gitti.

"O parşömen nedir?"

Steve ilk başta cevap vermedi ama parşömeni uzattı ve
"Güzel maceramızın cezası. Zindanlar da çeşit çeşit iğrenç iksir malzemesi hazırlayacağız."

Paul, ilk başta inanmadı ama parşömeni okuyunca bunun doğru olduğunu fark etti.

İlk düşündüğü cezanın saçma olduğuydu. Zaten yaşadıkları dehşet, hepsinin vücudundaki dünden kalan yara izleri bir cezaydı.

O bunları düşünürken grup ayağa kalktı ve kapıya yöneldi.

"İnanmıyorum, ceza şimdi mi?"

Hiçbiri cevap vermedi fakat Paul, cevabını almıştı. Onlara yetişti ve hep birlikte karanlık, küf ve nem kokusunun hakim olduğu ürkütücü zindanlara gittiler. Orada kendilerini Profesör Numb ve Boomer bekliyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lydia Myrenela Black

Lydia Myrenela Black


Lakap : Myra , Lyd,
Rp Sevgilisi : Paul Joshua Jackson <3 Çok sevilmekte kendisi <3
Mesaj Sayısı : 284
Kayıt tarihi : 14/07/10

Özel
Rp Puanı:
Ormanın Cezası... Left_bar_bleue85/100Ormanın Cezası... Empty_bar_bleue  (85/100)

Ormanın Cezası... Empty
MesajKonu: Geri: Ormanın Cezası...   Ormanın Cezası... Icon_minitimeCuma Eyl. 03, 2010 3:10 am

Ally bu iğrenç cezayı çekmek istemiyordu. Kimse istemiyordu. Zaten Stephanie yol boyunca mızırdanıp durmuştu. En sonunda patladı Allison.

"Yeter artık Steph! biz de bu cezaya güle oynaya gitmiyoruz. Kapat çeneni tamam mı!?"

Zindanda Profesör Numb'ı gördüler. Biraz sert bakıyordu. Yanındaki Boomer ise fena halde ürkmüştü. Zindana ilk geldiği için kendine neler neler söylüyordu kim bilir...
Profesör konuştu.

"Evet çocuklar bizde uzun zamandır bunu nasıl yapsak diye düşünürken açıkçası ceza almanız çok işimize yaradı. Üçerli gruplara ayrılıyorsunuz. Paul, Allison, Stephanie 1. gurp; Steve, Médalainé, Boomer ise 2. grup ama anlaşılan Jack kalıyor. Evet o da ayırıp düzenlediğiniz iksirleri kırmadan yerlerine yerleştirmekle görevli. Kolay gelsin bakalım."

Malzemeler masa görünümlü tabakaların üzerlerind duruyordu. Allison açık yeşil görünümlü olanı elinde aldı. Yavaşça burnuna yaklaştırdı. Küflü ekmek gibi kokuyordu. Hatta daha fazlası.
Bu çürümüş otlardan biriydi.

"İğrenç kokuyor. Tanrım!! Bunları hayatta düzenleyemeyiz bu kokuyla."
"O zaman Profesör Numb'a hesap ver Ally" dedi Adel arkadan.
"Uff ya!"

Stephanie neredeyse hiçbir şeye karışmıyordu ve bu Allison'a çok dokunuyordu. Sürekli ona bir şeyler yapmasını söylüyordu. En sonunda Steph patladı.

"Lanet olsun Allison! Bana ne yapacağımı söyleme!"
"O zaman o nazik ellerini incelemek için değilde, bize yardım etmek için kullanmaya ne dersiniz Prenses Hazretleri? Yoksa çay saatiniz mi geldi? Kusura bakmayın sizi kurabiyelerinizden alıkoyuyoruz! Çalış Steph!"

Hepsi sırıttılar. Hele Adel... Stephanie'ye öyle davranmak onun en büyük hayaliydi ama Steve'e kıskançlık yaptığını göstermek istemiyordu. Ama Ally yapamaz diye bir şey yoktu. Paul mırıldanarak : "Sakin ol Ally, sadece bir ceza ölüm değil ya."
"Uff haklısın ama bu güzel gün, bu iğrenç kokulu zindanda geçirilmemeli." diye yakındı Ally.
"Biliyorum. Belki sonrasında göl kenarına gideriz, ne dersin?"
"Şahane olur."
"Hadi ama çalışın böyle olmuyor abi" dedi Steve ve ikiside ayrı ayrı yerlere döndü. Otlar bitmişti. Şimdi sırada diğer malzemeler vardı.

Hiçbiri de bu günü zindanda geçirdiklerine inanmak istemiyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Medalainé Black

Medalainé Black


Lakap : Lynn, |Wasplague.
Rp Sevgilisi : Lazım mı?
Mesaj Sayısı : 653
Kayıt tarihi : 17/06/10

Özel
Rp Puanı:
Ormanın Cezası... Left_bar_bleue92/100Ormanın Cezası... Empty_bar_bleue  (92/100)

Ormanın Cezası... Empty
MesajKonu: Geri: Ormanın Cezası...   Ormanın Cezası... Icon_minitimePaz Eyl. 05, 2010 2:27 am

"Bu çok saçma değil mi sizce de?"dedi Adel artık dayanamayarak ve önünde hazırlamakta olduğu iksire ekleyeceği hardal otlarını ileriye doğru iterek.
"Nasıl yani?"dedi Paul bezgin bir ses tonuyla.O da artık bunalmıştı otları temizleyip iksirlerin içine atmaktan..
"Bilmem.Bir yerden kanguru derisi çıkıyıor,başka yerden zar kanatlı sinekler...Sanki bir şeyin peşindeler.Bize böyle bulması zor nesneleri vermişler ve onlarla bir şeyler yapmamızı ister gibiler..."dedi ve umutla cevap bekleyen gözlerle hepsine baktılar.Steve ilk defa başını yapmakta olduğu iksirden kaldırmış ve
"Sanki bir tuzağa düşürmek ister gibi...." dedi.Ne dediğini kendide tam olarak idrak edememiş gibi kafasını iki yana salladı.
"Sizce Dırdırcı da yazanlar doğru mudur?"diye sordu Boomer.Ve herkesi şöyle bir taradıktan sonra önündeki otları,tırnaklarını batırmamak için elinin ucuyla ayıran Stephanie'de sabitledi.
"Sence Steph?
"Bence orda yazılanların hepsi deli saçması!"dedi ve umursamaz bir şekilde gözlerini devirdi.
"Doğru Konuş!"diye bağırdı birden Adel.Steve de ayı çeviklikle Steph'in üzerine doğru yürümekte olan Adel'i bileklerinden yakaladı ve onu kendine yasladı.
"Sakin ol..."diye fısıldadı yavaşça...

Oysa Adel sinirden iyice kızarmıştı ve nerdeyse vücut sıcaklığından dolayı buharlaşacaktı.Teyzesi hakkında köyü şeyler söylenmesi hoşuna gitmiyordu.Aynı şekilde Steve 'in sihir bakanı ablası,veya okul müdürü abisi hakkında söylense o da aynı tepkiyi verirdi.Ama Adel artık gerçketen dayanamayacak duruma gelmişti.Buraya geldiklerinden beri gözlerini Steve'den ayırmamalar,iş yapmamak için bahaneler aramalar Adel'in sinirlerini bozuyordu.Bir şey demiyordu çünkü o zaman kıskançlık yaptığı için Steve ile arası bozuluyordu ve o bundan hiç hoşlanmıyordu.
Adel Steve'in sesiyle az da olsa rahatlamıştı ama köpürme sırası Allison'daydı.Kimse bir şey anlamadı ilk önce.Sakince ve gülümseyerek Steph'in yanına doğru yürüyordu.Adel de Ally'inin bu suratını görünce bir kahkaha patlattı.Slytherin'ce bir kahkaha....Adel bu yüz ifadesini tanıyordu.O gülümsemenin altında gerçek bir Black vardı...Gerçek bir Slytherin olan Black…
Allison Steph'İn önünde durdu.Steph ise Ally'nin gülümsemesine kanmıştı ve o da aptal aptal sırıtıyordu.Ally'nin gülümsemesi bir anda soldu ve herkesin meraklı,şaşkın bakışları arasında Steph'e...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Steve Resee Potter

Steve Resee Potter


Lakap : St...
Rp Sevgilisi : Medalainé Black
Mesaj Sayısı : 285
Kayıt tarihi : 04/06/10

Özel
Rp Puanı:
Ormanın Cezası... Left_bar_bleue75/100Ormanın Cezası... Empty_bar_bleue  (75/100)

Ormanın Cezası... Empty
MesajKonu: Geri: Ormanın Cezası...   Ormanın Cezası... Icon_minitimePaz Eyl. 05, 2010 4:02 am

Allison Steph'in başından aşağa su dökmeye başladı.Herkez gülüyordu bir kişi haricinde o kişide Steve.Herkez kahkaha atarken içeri Stefan Potter girdi ve yumuşak bir sesle konuşmay başladı.

''Daha sessiz olursanız sevinirim ve Stephanie saçını kurutsan iyi olabilir.''

Stefan Potter'da içten içe gülüyordu.Steve'in gülmediğini gören Paul merakla neyi olduğunu sordu fakat cevap vermedi.Bir kaç dakika sonra Adel soruyu yineledi.Steve kızgın bir şekilde konuşmaya başladı.

''Nedensiz yere bir kişinin başından aşağı su dökemezsin Ally.''

Ally şaşırmıştı çünkü Steve'in gülüceğini düşünmüştü.Adel'de bu söz şaşırmıştı.Bu ara Stephanie olanları kızgın bir şekilde izliyordu.Ally şaşkın bir şekilde konuşmaya başladı.

''Ama hep birlikte güleriz diye yaptım.''

Steve Paul'a baktı çünkü bir sorun çıkmasını istemiyordu.Daha doğrusu sorunun büyümemesini istemiyordu.Zindana göz gzdirdikten sonra Steve derin bir nefes aldı.

''Ben ve Stephanie niye gülmüyoruz o zaman.''

Herkez de şaşkınlık devam ediyordu.Ardından kapıdan Billie girdi fakat ortamdaki kızgın havayı sezince oda Stephanie gibi susmaya yetindi.Adel konuşucakken Steve konuşmaya devam etti.

''Stephanie bana yakın davranıyor diye ona kötü davranamazsınız.Hiç kimseye böyle kötü davranamazsınız aslında.Ben Adel'den hoşlanıyorum.Öyleyse Ally yemeğime kusma pastili koysun.Bu ne kadar yanlışsa şimdi yaptığızda yanlış.''

Büyük şaşkınlık devam ediyordu.Hiç kimse Steve'in söylediklerinden sonra ki şoku atlatamıyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lydia Myrenela Black

Lydia Myrenela Black


Lakap : Myra , Lyd,
Rp Sevgilisi : Paul Joshua Jackson <3 Çok sevilmekte kendisi <3
Mesaj Sayısı : 284
Kayıt tarihi : 14/07/10

Özel
Rp Puanı:
Ormanın Cezası... Left_bar_bleue85/100Ormanın Cezası... Empty_bar_bleue  (85/100)

Ormanın Cezası... Empty
MesajKonu: Geri: Ormanın Cezası...   Ormanın Cezası... Icon_minitimePtsi Eyl. 06, 2010 12:07 am

Ally üzerindeki şoku atlatmayı nihayet becerdiğinde konuşmaya başladı.
"Ahh, şey...ben...Steve... Biraz konuşalım mı? Boomer izin verir misin?"
"Tabi" dedi Boomer ve Allison Boomer'ın yerine geçerken Boomer ise Ally'nin işlerini tamamlamaya gitti.

"Steve" dedi fısıldayarak Ally.
"Sinirliyim Ally lütfen."
"Bak, senin gözün kör olabilir tamam mı, ama benimki değil. O kız resmen Adel'in önünde, Adel sanki hiç olmamış gibi sana asılıyor. Ama senin hiç şikayetin yok! Gayet memnunsun! Paylaşılamamak hoşuna mı gidiyor bilmiyorum ama buna hakkın yok! Fakat Adel normal bir kız gibi buna içerliyor. Biz Black'iz tamam mı! Kimse bize bunu yapamaz."
"Allison, neler saçmalıyorsun?"
"Saçmaladığım yok benim."
"Beni sizin soy ağacınız ilgilendirmiyor. Ben Adel'i seviyorum ve Steph'le asla öyle bir şey düşünmem."

Allison yumuşar gibi oldu.

"Biliyorum. Sadece sert konuştum ki Adel'in ne kadar sinirlenip kızdığını görebilesin. Bak Stephanie'le acilen ciddi bir konuşma yapman gerek."
"Bb-ben ml?"
"Benim konuşacak halim yok herhalde. Kız bana aşık değil."
"Uff! Pekala şimdi yerine gitsen iyi olur."
"Kovuluyor muyum? Öyle olsun. Adeeeeel sevgilin kovdu beni!!" dedi Ally kahkahalar atarak. Sonra da Adel'in bir şey söylemesine fırsat kalmadan yerine döndü. Boomer'a teşekkür etti ve kalan iksiri tamamlamaya başladı. Birden Paul fısıldadı.
"Seni anlayamıyorum. Daha az önce sinir küpüydün herkese saydın. Şimdi ise kahkahalar atıyorsun? Nasıl yapabiliyorsun bunu?"

Allison hiçbir şey söylemedi, sadece kıpkırmızı olmakla yetinebildi. Paul onun hakkında ne zaman yorum yapsa böyle domatese dönüşüyordu.

"Şimdi de utandınız öyle mi?"
"Önüne bak Paul."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Paul Joshua Jackson




Rp Sevgilisi : Lydia Myrenela Black <3. Çook seviyorum onu.
Mesaj Sayısı : 284
Kayıt tarihi : 06/08/10

Özel
Rp Puanı:
Ormanın Cezası... Left_bar_bleue92/100Ormanın Cezası... Empty_bar_bleue  (92/100)

Ormanın Cezası... Empty
MesajKonu: Geri: Ormanın Cezası...   Ormanın Cezası... Icon_minitimePtsi Eyl. 06, 2010 12:44 am

"Önüme bakmak mı? Senin gibi güzel bir kişiye bakmak varken önümdeki iğrenç şeylere mi bakmalıyım sence?"

Allison küçük bir kahkaha attı ve işine devam etti. Sıra çürümüş otlardan sonra birbirinden iğrenç su canavarlarının organlarına gelmişti. İlk başı da pirana gözleri çekiyorlardı. Paul'un işine ara verip gereğineden yavaş çalıştığını gören Adel pirana gözünü Paul'un kafasına attı.

"Kusura bakmayın Mr Jackson, lütfen zahmet olmazsa işinize devam edebilir misiniz?"

"Lanet olsun Adel!"

Sesi biraz kızgın çıkmıştı ama kızgın değildi. Adel'in bu hali çok hoştu gerçekten. Onlara renk katıyordu.

Bir vakit sonra Steve, Paul'u ve iksirleri düzenleyen Jack'i kolundan çekiştiip kendi grubuna götürdü. Adel'e yönelerek:

"Bize biraz izin verir misin Adel?"

Adel kafasını salladı ve Paul'un yerine gitti. Steve de konuşmaya başladı:

"Beyler, sizce Steph ile konuşmalı mıyım dersiniz?"

İlk önce Paul cevap verdi:

"Kendi adıma konuş derim Steve. Ertelemen daha kötü."
"Ben de aynı fikirdeyim dostum." dedi Jack.
Uff, pekala! Lanet olsun!" diyerek Steph ile konuşmaya gitti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Medalainé Black

Medalainé Black


Lakap : Lynn, |Wasplague.
Rp Sevgilisi : Lazım mı?
Mesaj Sayısı : 653
Kayıt tarihi : 17/06/10

Özel
Rp Puanı:
Ormanın Cezası... Left_bar_bleue92/100Ormanın Cezası... Empty_bar_bleue  (92/100)

Ormanın Cezası... Empty
MesajKonu: Geri: Ormanın Cezası...   Ormanın Cezası... Icon_minitimeÇarş. Eyl. 08, 2010 9:53 am

"Sence Steve Steph'e ne söyleyecek?"dedi Ally merakla Adel'e.Adel ise gözlerine konuşan üç beyden çekmiş önündeki piranalara adamıştı.
"Bilmiyorum ve ne yazık ki merak dahi etmiyorum."dedi Adel.Son cümlelerini tiksinerek söylmeişti.Çünkü bu kötü bir şeydi.Steve onun sevgilisiydi ve az sonra Steph ile konuşmaya gidecekti.Normalde olsa Steve'i kıskanır ne konuşacaklarını merak ederdi.şimdi ne kıskanıyor ne de merak ediyordu.Sanki bu konuşma onu ilgilendirmiyormuş gibiydi şu an ki hali.Ally ise şaşırmıştı çünkü Adel'i ilk defa Steph konusunda bu kadar ilgisiz ve kayıtsız görmüştü.Hem de onu da ilgilendiren bir konuşam yapılacağı sırada...Bir şeyler ters gidiyordu.Bunun farkındaydı.

"Adelaidé...Bak bilmiyorum farkında mısın ama bu durum ilişkinizi olumsuz etkiliyor ve bir an önc-“

“Bir an önce ne Ally?”dedi Adel.İlişkilerinin bu şekilde kötüye gittiğini biliyordu ama anlaşılan Steve bilmiyordu ya da en azından şimdilik görmezden geliyordu.İlişkilerinin kötüye gittiğini başkasının ağzından duymak Adel’i sinirlendirmişti sanki birden.Başkasından duymak,kendini kandırmak gibi değildi…Adel’in sesini fısıldaşan beyler duymamıştı ama Boomer duymuştu .Ona göre de etrafta olumsuz bir enerji vardı.Ally,Boomer’ın onlara baktığını fark edince Boomer’a tatlı tatlı gülümsedi.Başını tekrar Adel’e çevirdiğinde,Adel’in yüzünde daha önce görmediği bir şey gördü;Ümitsizlik.

“Ne yapmamı istiyorsun.Gidip Steph’i kadavra laneti ile öldürmemi falan mı?”Adel “öldürmek” ve “Stephanie” kelimelerini ilk defa aynı cümlede kullanıyordu ve Steph’in buna değmeyeceğini daha söyler söylemez anlamıştı.

“Hayır ben sadece inceldiği yerden kopsun diyorum.şimdi inceldiği yerden kopmazsa yakında sğlam bir yerinden”Ally elini kalbinin üzerine koydu. “kopacak ve bu canını yakacak.”

Adel Ally’nin dediklerini anladığında yere düşmemek eliyle masayı tuttu.Nefesi sıklaştı ve kalbinin sıkıştığını hissetti.Ayrılmak kelimesinin Adel’in üzerinde yarattığı etki buysa,ayrıldıklarında neler olacağını Tanrı bilirdi.

“Ally saçmalama.Tamam belki Steph’e karşı teyzemi korumamış ve ayrıyetten Steph’i korumuş olabilir ama ben yine de onu seviyorum.Tamam şu an ona kırgınım ama eninde sonunda hallederiz abartmaya gerek yok.”dedi ve gülümsemeye çalıştı.Ally ise söylediklerine pişman oldu çünkü sorular şimdi Adel’in beynini kemirecekti.Bu arada konuşmalarının başından beri ilk defa gözleri Steve’e kaydı.Steph ile konuşuyorlardı.Yapılan konuşmadan ötürü Steve gerilmişti ve yüzü terden ıslanmıştı.Stephanie bilindik “Seni dinliyorum devam et…”ifadesiyle Steve’e bakıyordu.Ama aslında dinlemiyordu.Adel daha fazla bu sahneye dayanamayacağını anladı ve tam biraz hava almak için dışarı çıkacağı sırada bir şey oldu.Adel gördüğü sahne karşısında bilincini kaybeder gibi oldu ve koşarak merdivenlere gitti…
Bu hayatının en berbat günüydü…
Steph,Steve’i öpmüştü.Steve ise hiçbir şey yapmamıştı…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Steve Resee Potter

Steve Resee Potter


Lakap : St...
Rp Sevgilisi : Medalainé Black
Mesaj Sayısı : 285
Kayıt tarihi : 04/06/10

Özel
Rp Puanı:
Ormanın Cezası... Left_bar_bleue75/100Ormanın Cezası... Empty_bar_bleue  (75/100)

Ormanın Cezası... Empty
MesajKonu: Geri: Ormanın Cezası...   Ormanın Cezası... Icon_minitimeCuma Eyl. 10, 2010 9:23 pm

Steve yanağını tutuyordu çünkü Stephanie Steve'in yanağını öpmüştü.Adel ile gözgöze gelmek istedi fakat gözü ysşlı bir şekile dışarı çıktı.Ally ve Paul onu izledi.Stephanie hiç bişey olmamış gibi çalışıyordu.Steve Steaphanie'nin üzerine yürümek istedi fakat Boomer ile Jack engel oldular.Bir kaç saniye sonra Jack konuşmaya başladı.

''Dostum başın fena halde dertte.''

Steve kafasını ykarı aşağı salladı.Çünkü Adel'in ve Ally'nin yüzüne nasıl bakıcaktı şimdi.Steve dışarı çıkmak istedi fakat yine engelle karşılaştı.Boomer derin bir nefes aldı.

''Sanırım şimdilik oraya gitemesen iyi olur.''

Steve kafasının dağılması için çalışmak istedi fakat olmadı , yapamadı.Boomer ile Jack'i boş bulduğunda hemen kapıya koştu ve dışarı çıktı.Jack Steve'i takip etmek istedi fakat Boomer yapmamasını istedi.Merdivenlere geldiğinde Adel'i , Ally'i ve Paul'u gördü.Ally Steve'in geldiğini gördü ve Paul'a bişi söyledi.Bir kaç dakika sonra Ally ve Paul zindanlara gitmek için ayağı kalktılar.Ally Steve'e nefret ile bakarak yanından geçti.Paul ise Steve'in kulağına birşey söyledi.

''Bol şans dostum.''

Steve bu sözü duyunca biraz ürperdi.Şu anda bir akromontu ile savaşmayı tercih ediyordu.Yavaş adımlarla ilerledi ve Adel'in yanına oturdu , Adel'in konuşmasını bekliyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Medalainé Black

Medalainé Black


Lakap : Lynn, |Wasplague.
Rp Sevgilisi : Lazım mı?
Mesaj Sayısı : 653
Kayıt tarihi : 17/06/10

Özel
Rp Puanı:
Ormanın Cezası... Left_bar_bleue92/100Ormanın Cezası... Empty_bar_bleue  (92/100)

Ormanın Cezası... Empty
MesajKonu: Geri: Ormanın Cezası...   Ormanın Cezası... Icon_minitimeC.tesi Eyl. 11, 2010 1:16 am

Adel derin bir nefes aldı ve Steve'e bakmadan konuştu.

"İstediği oldu..." dedi ve sol gözünden aşağya doğru bir damla yaş süzüldü.Sağ göz de boş durur mu ondan da bir yaş dışarıya çıktı.Devamıda onları takip etti.
Steve ise ne yapacağını bilmeden orada öylece duruyordu.Adel ise kızgın değildi.En azından Steve'e...

Steve başını yukarı kaldırdı ve

"Seni Seviyorum."

"Biliyorum..Ama o sürtüğünde etrafımızda dolaşmasına izin veriyorsun.Bazı şeyleri bana bırakıp,her zaman Gryffindor adaletini göstermeseydin şu an Stephanie bizim 10 metre yakınımıza yaklaşamazdı.Tamam bazen bir Slytherin gibi davranıyor olabilirim ama bu Stephanie'ye karşı her zaman beni küçük düşürmeni gerektirmez."

"Öyle yaptığımın farkında değ-"

"Artık öğrendin oldu mu!"diye sesini yükseltti bir anda Adel.Steve ise şu an ağzını açmak dahi istemiyordu.Adel'i küçük düşürdüğünün gerçektende farkında değildi.Ayrıca Stephanie konusunda haksız olduğunu biliyordu.Stephanie'yi koruyarak sadece egosunu tatmin ettiğinin yeni yeni farkına varıyordu.
Adel ise sinirlerine hakim olmak için elinden geleni yapıyordu.Söz konusu erkek arkadaşı olunca,o güçlü Médalainé olamıyordu.Adel ise derin derin nefesler alıyor sakinleşmeye çalışıyordu.Steve fırsattan istifade ederek.

"Ben sadece..."durdu ve doğruyu söyleyip söylememek arasında kaldı.

"Fark ettim de.Stephanie'yi koruyarak sadece egomu tatmin ettiğimi fark ettim."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Steve Resee Potter

Steve Resee Potter


Lakap : St...
Rp Sevgilisi : Medalainé Black
Mesaj Sayısı : 285
Kayıt tarihi : 04/06/10

Özel
Rp Puanı:
Ormanın Cezası... Left_bar_bleue75/100Ormanın Cezası... Empty_bar_bleue  (75/100)

Ormanın Cezası... Empty
MesajKonu: Geri: Ormanın Cezası...   Ormanın Cezası... Icon_minitimePtsi Kas. 15, 2010 8:06 am

Yüzüm asıktı kendimi suçlu gibi hissediyordum.Adel'e birşey söylemeye çalıştım ama beceremedim.En sonunda derin bir nefes aldım ve konuştum...

"Fark ettim de.Stephanie'yi koruyarak sadece egomu tatmin ettiğimi fark ettim."

Adel birazcık gülümsedi ama bu onu yatıştırmadı.Kafamı eydim ve Adel'in konuşmasını bekledim.Ama Adel konuşmadı , ikimizde konuşmadık.Sessizliği bozan şey Paul oldu.Islak bir şekilde Paul yüzümüze bakıyordu.Adel kısa bir kahkaha attı ve konuştu.

''Ally seni de suladı demek.''

Adel'e baktım onun gülümsemesini , sesini ve gözlerini özledim.Birkaç saniye görmediğimde bile özlemiştim.Paul yüzünü astı.

''Alınıyorum ama.''

Bende içten içe gülüyordum.Ardından yine ölüm sessizliği gelmişti.Paul birşey bekliyor gibiydi.En sonunda Paul'un beklediği soruyu ben sordum.

''Ne oldu?''

Paul ''Sonunda'' der gibi baktı.Aceleyle konuşmaya çalıştı.

''Be- Benimle gel- gelsen- gelseniz iyi olur.''

Adel , ben ve Paul koşmaya başladık ve zindana koşmaya başladık.Zindana vardığımızda Steph ile Ally birbirlerine iksir şişeleri atıyorlardı.Zavallı Boomer ve Billie onları ayırmaya çalışıyordu ama başaramıyorlardı.En sonunda Boomer ve Billie'nin yanlarına gittim.

''Ne oluyor burda?''

Billie bilmiş bir tavırla konuştu.

''Görüyormusun kavga ediyorlar.''

Ben biraz kızmıştım.Benle resmen dalga geçmişti.Sinir bozucu ikiz işte.

''Gerçekten mi ben birlikte fıstık ezmesi yiyip güldüklerini sanmıştım.''

Boomer Slytherin'li olduğunu kanıtlayan bir şekilde konuştu.

''Kesin şunu , lanet olası ikiz kavganızı başka bir yerde yapın.''

Ben biraz korkmuştum Billie'de öyle.Ardından neler olduğunu görmek için kafamı kaldırdım.Kaldırır kaldırmaz gördüğüm şey bir şişeydi içinde penbe bir sıvı vardı ve tam suratıma geliyordu.Kafamı indirmeye çalıştım ama beceremedim.Şişe suratımda patladı.Bir anda kendimi saldı.Kaşım yarılmıştı ve burnum kanıyordu , suratımda da çizikler vardı.Adel bunu görmüştü ama yanıma gelememişti çünkü adım attığı takdir de bir şişe de o yiyecekti.Biraz yerde dinlenip yüzüm kanlı bir şekilde kalktım.Çok sinirliydim , aynı zamanda tehlikeli.Steph şişe atmayı kesti , Ally'de öyle.Steph yzümün kan içinde olduğunu görünce yanıma gelip yanağıma dokundu.

''Canım iyimisin , bişeyin varmı?'

Steph'in yanağıma dokunan elini şiddetle indirdim.Adel bu harekete memnun kalmıştı.Ama Ally normal karşılıyacağımı düşünüp endişeleniyordu.

''Kes sesini.''

Adel iyice sevinmişti ve Ally'nin yüzü gülüyordu.

'''Ne zaman Anlıyacaksın Steph?''

''Neyi?''

''Seni sadece arkadaş olarak sevdiğimi ve sadece Adel'i sevdiğimi.''

Adel sevinçten yerinde duramıyor bir sağa bir sola yürüyüp duruyordu.Adelin yanına gittim elini tutup onu durdurdum ve konuşmayı sürdürdüm.

''Ve hep onu seviceğimi.''

Adel söylediklerimden etkilenmiş gibiydi.Özellikle son cümlemden sonra çok mutlu olmuştu.Ama herşey bitmemişti.Steve Adel'in dudağına doğru yaklaşıyordu.Adel Steve bakıp bunu fark etti...

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Medalainé Black

Medalainé Black


Lakap : Lynn, |Wasplague.
Rp Sevgilisi : Lazım mı?
Mesaj Sayısı : 653
Kayıt tarihi : 17/06/10

Özel
Rp Puanı:
Ormanın Cezası... Left_bar_bleue92/100Ormanın Cezası... Empty_bar_bleue  (92/100)

Ormanın Cezası... Empty
MesajKonu: Geri: Ormanın Cezası...   Ormanın Cezası... Icon_minitimeÇarş. Kas. 17, 2010 8:39 am

“Neler oluyor burada?”diyerekten içeri girdi Profesör Potter.Tüm gözler,gözlerindeki kızgınlık giderek artarken odaya göz gezdiren Profesöre çevrildi.Stephanie gözlerindeki yaşı yok etmek için birkaç derin nefes alırken,Ally gözlerini belli bir noktada sabitlememek için kendini zor tutuyordu.Paul,Billie ve Boomer ise şimdi neler olacağını merak ederek gözlerini yerdeki kırılmış cam parçacıklarında,her yere saçılmış yapışkan yeşil sıvıya ve renklerin bayram ettiği duvarları tarıyorlardı..Adel ise bir iki adım geri atıp,Steve’den uzaklaşırken,kızaran yanaklarının ateşini almak için eliyle hava yapıyordu.Steve de abisine de döndü.

“Özür Dilerim Profesör heps-“

Adel,Ally’nin sözünü kesti

“Hepsi benim suçum aslına bakarsa-“

“Aslında daha çok benim suçum.”dedi Stephanie de Adel’in sözünü keserek.

“Bence .Biilie ve Boomer dışında hepimizin suçu.”dedi Paul söze atlayarak.

Herkes bir anda suçu üstlenmeye çalışırken,Profesör’ün yüzündeki kızgınlık silinmiş,yerini gerçek bir Gryffindor’un yüzünde oluşacak cinsten bir gurur gülümsemesi oluştu..Ne kadar küçük olurlarsa olsunlar,kimsenin olamadığı kadar cesaretliydiler.Steve abisinin yüzündeki gülümsemeyi ilk görüşte tanıdı.Her ne kadar okulda müdürken onu tanıyamasa da,arada sırada eski abisini görünce,onun ölmediğini hala orada bir yerlerde sessiz sedasız yaşamını sürdürdüğünü görmek onu mutlu ediyordu.İçindeki gidip ona sarılma duygusunu zar zor bastırırken,Adel Steve’in abisine olan bakışlarını görmüş ve ne olduğunu anlamıştı.Aslında anlamasına da gerek yoktu,Steve’in mutlu olması bile onun için yeterliydi.Eliyle Steve’in dirseğini sıktı gülümseyerekten.Steve gözlerini bir an için abisinden çekip de Adel’in mutlulukla gülen gözlerini görünce,hayatta yeterince şeye sahip olduğunu gördü.Fazlasına ihtiyacı yoktu…

“Bunun affedilemez bir şey olduğunun farkındasınızdır.”gözlerine sert bir ifade koymaya çalışarak sözlerine devam etti.

”O yüzden cezanız ikiye katlandı.Yarın tüm gün kütüphanede Mrs Salander’e yardım edeceksiniz.”

“Şimdi dışarı öıkabilirisiniz..”dedi ve arkasını dönüp zindanda kayboldu.

“Yarın için güzel planlarım vardı…”dedi Billie üzgünce.

“Hiç sorma!”dedi Steve de elini saçlarında gezdirerek.

Médalainé,Allison’un yanına geldi ve koluna girerekten çıkışa doğru yürümeye başladılar.Paul daAllison’un diğer kolunu girip parmaklarını Ally’ninkilere doladı.

Stephanie bu mutlu tabloya daha fazla dayanamayıp koşarak zindandan çıkarken, Boomer’da kimseye belli etmeden sessiz sedasız bir şekilde dışarı çıktı.Steve, Boomer’ı tam kapıdan çıkmak üzereyken gördü.

“Boomer!”

Ancak Boomer’ın duyabilmesi için çok geçti,merdivenlere giden köşeyi çoktan dönmüştü.Steve bir süre Boomer’ın döndüğü köşeye baktı.Onun yanında olmayı çok istiyordu ama binalarının farklı olması durumu zorlaştırıyordu.Bir Slytherin ve Gryffindor yanlış anlaşılabilirdi.ikisi de Gammazlıkla suçlanabilirlerdi.Böylece büyücülük tarihindeki kariyerleri daha başlamadan biterdi.ikisi içinde fazla yakın olmamaları en iyisiydi.Steve arkasını döndü.Allison kötü görünüyordu.Bir yanında, Paul sağ eliyle Allison’un ellerini tutmuştu ve sol eliyle de saçlarını okşuyordu.Médalainé ise kuzenini teselli etmek için bir şeyler anlatıyordu.Steve yanlarına doğru yürümeye başladı.

“…Ve bir gün Allison ve ben Afrodit’in yine bizde kaldığı günlerden birince tüm makyaj malzemelerini alıp Fırtık’a makyaj yapmıştık.”

“Yani babana mı?”dedi Paul kahkaha atarak.Allison Paul’un omzuna yatmıştı

“Tam olarak öyle sayılmaz.Sonuçta babam olan insan formu köpek formu değil.Babam

uyanıp da insan formuna döndüğünde hayli komik görünüyordu.

“Bize bir hafta dışarı çıkma cezası verirken,Afrodit’e evimize böyle musibet şeyler soktuğu için 2 hafta bize gelmeme cezası verdi.Geldiği zaman onu içeri almayacağını ve yer cücelerinin eline vereceğini söylemişti.”

Küçük bir pencereden sızan gün ışığı Adel’in bal rengi saçlarının tutamlarını ve buklelerini vurguluyordu;genç kız bir yandan bir şeyler anlatmaya devam ederken bir yandan da parmaklarını buklelerinde gezdiriyordu.Allison’u güldürmeye çalışırken bir hokkabaz daha çok arkadaşı için üzülen mağrur,yardıma muhtaç gibi görünüyordu.Ona yardım etme işin Paul zevkle yaparken,Adel’in uzun kirpikleri yarım dakika arayla kapanıp tekrar açılıyordu,biçimli dudakları yukarıya doğru her kıvrılışında sanki cennetten bir armağanmışçasına muazzam bir görünüşe sahip olan gamzeleri ortaya çıkıyor,yüz hatları göz alıcı hale geliyordu..Hele biriyle dalga geçerken dudaklarında beliren ince gülüşe,kaşlarının çatılış biçimine..Genç kızın her hareketi delikanlıyı her seferinde kurşun yemişe çeviriyordu.Médalainé Black,zıtlıkları içinde barındıran değerli bir hazine gibiydi.Benliğinde her an ortaya çıkabilecek Gryffindor aslanının cesareti ve dik başlılığının yanı sıra Slytherin yılanın kurnazlığı ve kıvrak zekasıyla ,denizin derinliklerinde saklanmış lanetli Astek altınları gibiydi. Steve sessizce arkadan dolaştı.Kollarını Adel’in ince beline doladı ve boynun küçük bir öpücük bir kondurdu.Adel Steve’in bu hareketiyle kaskatı kesilirken yüzünde oluşan gülümsemeyi engelleyememişti.Steve eliyle Adel’in saçlarını sağ tarafa çekti ve bu sefer dudaklarını Adel’in şah damarına bastırdı.Bir kuşun kanat çırpışını andıran nabzıaı dudaklarında hissederken,kalbinin Adel’inkine eşlik ettiğini ancak o zaman fark etti.

“-Biz hala buradayız bilmem fakında mısınız?”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Steve Resee Potter

Steve Resee Potter


Lakap : St...
Rp Sevgilisi : Medalainé Black
Mesaj Sayısı : 285
Kayıt tarihi : 04/06/10

Özel
Rp Puanı:
Ormanın Cezası... Left_bar_bleue75/100Ormanın Cezası... Empty_bar_bleue  (75/100)

Ormanın Cezası... Empty
MesajKonu: Geri: Ormanın Cezası...   Ormanın Cezası... Icon_minitimeÇarş. Kas. 17, 2010 10:58 am

Allison ve Paul'un olduğunu Adel'de Steve'de unutmuştu.Steve başını öne eğdi ve küçük tebessüm attı.Adel zorda olsa konuşmaya çalıştı.

''Özür dileriz.''

Steve herşeyin düzeldiğini sanıyordu fakat ortam da hiç öyle bir hava yoktu.Paul ve Ally sessiz , Adel'in gözü dalmış ve Steve hayattan bezmişti.Herkez birinin konuşmasını bekliyordu.Steve konuşan kişi olmak istiyordu fakat cesaretini toplayamıyordu.Bir kaç dakika kimse konuşmadı.Sessizliği bozan Billie olmuştu.

''Bune ya herkez sessiz.''

Steve tebessüm attı Adel ise bunu farketti fakat bişey demedi.Çünkü Steve en ufak lafa sinirlenicek durumdaydı.Steve gözünü merdivenlere diktiğinde Profesör Potter'ın geldiğini gördü ve içi rahatladı.

''Tamam Steve şu buz torbasını al ve kaşının üstüne koy.''

Steve buz kütlesini aldı fakat soğuk olduğu için elinde tutamadı.Buz torbasını almak için uzandı fakat Adel Steve'den daha önce davranıp buz torbasını aldı , Steve'e verdi.

''Teşekkür ederim.''

''Sorun değil.''

Adel'in sessi titremişti ve Steve buna çok sıkılmıştı.Abisinin gittiğine görünce büyük bir şiddetle kalktı ve herkez irkildi.

''Tamam , daha ne istiyorsunuz?''

Herkez şaşırmıştı.Kimse bu lafı beklemiyordu.Ally birden ayağı kalktı ve Steve'i sakinleştirmek için Steve'in yanına gitti.

''Hey sakin ol Steve.''

Steve dayanamadı ve patlama noktasına geldi.

''Ally siz Black olabilirsiniz bizde Potter'ız.''

Ally düşündü ''Steve iye böyle bişi söyledi?'' diye.Ama hatırladı fakat konuşmadı.Hatırlamamış gibi yaptı.

''Ne dediğini unutmuş olamazsın.''

''Evet öyle bişiy dedim ama bunun konuyla alakası yok.''

Steve iyice sinirlenmişti.Buzu yere düşürdü ve kaşı kanamaya başladı.Billie korktu çünki ikizini iyi tanıyordu ve böyle durumlarda feci kalp kırıyordu.Steve zindandan çıkarmak için onu ittirdi fakat Steve Billie'i geri ittirdi.

''Sence alakası yokmu.Stephanie'nin kalbini kırmamı istediniz bunu yaptım.Adel'e olan aşkımı dile getirdim fakat yüzleriniz hala asık daha ne istiyorsunuz.''

Adel daha fazla dayanamadı.Ayağı kalktı ve gözünden yaş geldi.

''Biz senden böyle birşey istemedik.Ayrıca biz istedik diye bana olan aşkını dile getirdiysen hiç deneme bile.Dahası Stephanie'nin kalbini Steve olarak kırmanı istemem bana aşık olan Steve'in kırmasını isterim.Ama sen Stephanie'yi seviyorsan burdan gidebilirsin.''

''Beni anlamıyormusunuz artık ben seni seviyorum Adel.''

Steve'in sesi çok yükselmişti ve zindandaki herkez ürpermişti.Ally yerine oturdu e Paul kalktı Steve'e birşey söylicek gibiydi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Paul Joshua Jackson




Rp Sevgilisi : Lydia Myrenela Black <3. Çook seviyorum onu.
Mesaj Sayısı : 284
Kayıt tarihi : 06/08/10

Özel
Rp Puanı:
Ormanın Cezası... Left_bar_bleue92/100Ormanın Cezası... Empty_bar_bleue  (92/100)

Ormanın Cezası... Empty
MesajKonu: Geri: Ormanın Cezası...   Ormanın Cezası... Icon_minitimeÇarş. Kas. 17, 2010 9:12 pm

''Beni anlamıyormusunuz artık ben seni seviyorum Adel.''

Steve'in sesi çok yükselmişti ve zindandaki herkez ürpermişti.Ally yerine oturdu ve Paul kalktı Steve'e bir şey söylicek gibiydi.


"Adel'i sevdiğini buradaki herkes biliyor Steve."

"O zaman sorun ne?" diye yüksek sesle bağırdı Steve.

"Sorun şu ki, o Steph denen aptal, seni,Adel'i,sizin aşkınızı hiçe sayarak aranıza girmek istiyor ve sen buna göz yumuyorsun." Paul da dayanamadı, onunda sesi yükseldi.

"Benim hiçbir şeye göz yumduğum yok Paul." Sesi çok soğuk çıkmıştı, o canayakın arkadaşlıktan çok fazla uzaktı sesi...

"Steve, beni dinle, sen Adel'i seviyorsun ve Adel de seni seviyor, farkındasın değil mi?"

Steve'in cevabını beklemeden konuşmaya devam etti.

"Peki o zaman bu sevginizin, bizim bu arkadaşlığımızın arasında ben Steph'i göremiyorum.Sen de görmek istemediğini hepimiz biliyoruz ama o kendini göstermek istiyor."

Uzun bir sessizliğin ardından Paul, devam etti:

"O yüzden Steve, lütfen dikkatli ol, Steph'in sizin aşkınıza,sizin birbirinize olan bağlılığınıza, buradaki herkesin arkadaşlığına girmesine lütfen izin verme.Biz bunu yapacağız."

Steve onaylar gibi başını salladı, Billie ve Jack duvarın köşesinde sessizce duruyordu. Ally üzgündü, Adel gözünden bir damla yaş aktı ve o sırada Steve gidip Adel'e sarıldı.

"Özür dilerim Adel.Sadece ve sadece seni seviyorum."

"Ben de seni seviyorum Steve."

Sonunda... dedi Ally ve o da Paul'a sarılarak, Steve ve Adel'i yalnız bırakmak için merdivenlere yöneldiler. Jack ve Billie de koridorda uzaklaşmaya başladılar...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Ormanın Cezası...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Whisper of Death RPG :: Role Play Geçmişi-
Buraya geçin: