Cornelia yavaş yavaş bavulunu topladı. Yıllardır beklediği gün sonunda gelmişti. Nesillerdir tüm ailesinde olduğu gibi o da Hogwarts'a gidecek ve bir büyücü olmak üzere eğitilecekti. İlk başlarda hiç şüphesi olmadığı bir düşünce şimdi beynini kurcalayıp duruyordu adeta. 'Ya Slytherin olmazsa ?' Ama olmalı. Nesilleri boyunca tüm aile büyük bir gururla Slytherin bölümünde okumuştu. Cornelia gözlerini pencere camının kenarları boyunca süren işlemeye dikti. Güzel,zarif bir kaç yılandan meydana gelen bu süsleme evlerinde çoğu yerde karşısına çıkardı Cornelia'nın. Tüm ev Slytherin amblemleriyle donatılmıştı. Cornelia bu eve büyük bir aşk ile bağlıydı. Odasındaki zümrüt rengi koltuğa oturdu ve bir süre için gözlerini kapatıp sessizlik ile huzur buldu. Aniden açılan gri renkli kapı Cornelia'nın sessiz huzurunu alıp uzaklara götürdü. "Her şey hazır mı ?" diye sordu annesi. Her zaman ki soğukluğu yine üzerindeydi. Bari bugün böyle davranmasa diye düşündü Cornelia. Ama düşüncelerinin gerçekleşmeyeceğinden emindi. Kafasını evet anlamında hafifçe salladı. Annesi hiç beklenmeyen bir hareket ile Cornelia'nın yanına gitti ve yanına oturup ellerini tuttu. Annesi çok nadir zamanlarda,gerçekten mutlu olduğu zamanlarda ki gibi gülümsüyordu. "Endişelenmene hiç gerek yok." dedi ansızın ve sonra "Orada hayatının en harika anlarını yaşayacaksın. Geri dönmek isteyeceğinden bile şüpheliyim." diye devam etti. Bu sözler azda olsa Cornelia'yı rahatlattı. "Hem neden bu kadar gerildiğini anlayamıyorum Cornelia.Yıllardır bu günü beklemiyor muyduk ?" Cornelia gözlerini annesinin üzerine dikti "Evet.." diye geveledi "Evet anne. Ama...Benim endişemin sebebi geleneği devam ettirememek." diye bitirdi sözlerini "Hala anlamış sayılmam." dedi annesi. "Slytherin, anne." dedi ve "Ya Slytherin olmaz ise ?" diye sözlerini tamamlarken annesinin yüzündeki gülümsemenin soluşunu izledi. "Saçmalıyorsun Cornelia. Yüzyıllardır bozulmayan bir geleneği bozacağını sanarak çok yanılıyorsun. Tüm aile senin Slytherin'e seçilip, oraya layık olarakta mezun olacağına inanıyoruz." Annesi gözlerini duvara özenle çizilmiş olan Salazar Slytherin portresinden ayırmadan konuşuyordu. Ani bir ses duyuldu ve anne kız hafifçe irkildiler. Ses Cornelia'nın kız kardeşi Claudia'nın odasından gelmiş olmalıydı. Annesi hafifçe oturduğu yerden doğruldu ve odayı terk etti. Cornelia eşyalarının son bir kontrolünü yapıp herşeyin yerli yerinde olduğundan emin olduktan sonra aşağı inmek için kapıyı açar açmaz ağabeyi Edward'ı karşısında buldu. Edward onunla aşağı yukarı annesinin sözlerinin tekrarından oluşan bir konuşma yaptı. Sözleri daha kaba ve daha espirili olduğundan Cornelia aradabir gülüyordu. Edward geçen yıl Hogwarts'tan mezun olmuştu ve tabiiki Slytherinliydi. Edward kapıyı çarpıp gitmeye hazırlanırken son bir kez kardeşinin yüzüne bakıp "Orada çok eyleneceğinden şüphem yok. Bulanıkların canını oku!" diye bağırdı ve göz kırpıp ortadan yok oldu.