Isadora Navratil `~`

Konu: Isadora Navratil `~` Perş. Ağus. 18, 2011 12:59 am

~KarakteR KaRtı~

Ad-Soyad:Isadora Navratil
Gerçek adı:Marjolaine Eugena Arquette
Cinsiyet:Cadı
Lakabı:Dora
Yaş:15
Doğum Tarihi:23/05-1995
Doğum Yeri:Londra
Burcu:İkizler
Kan Durumu:Safkan
Mesleği:Öğrenci
Savaş Tarafı:Ölüm Yiyen
Asa: Rüzgarın Fısıltısı
Ana Dili:İngizlice
Konuşabildiği Diller:Almanca, Rusça, Fransızca ve İspanyolca. Rusça ve Fransızcayı ana dili gibi bilir. Diğer dilleri çat pat bilir ama dil konusunda kendini oldukça geliştirmiştir. Bir kaç bilir kişiden dersler almıştır.
Okuduğu okul/bina : Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu, Slytherin

-FizikseL ÖzeLLikLeRi-

Isadora Navratil, beyaz tenindeki sadelik, sarı, kahve tonlarındaki saçları vardır. uzun kıvrımlı kirpikleri ve keskin bakışlarıyla tüm erkekleri kendine aşık edebilecek bir cazibeye sahiptir. Küçük ve hafif kalkık burnu, büzülen pembe dudaklarıyla küçük tatlı bir kız gibi görünür. Uzun boylu ve hatlı bir vücudu vardı. Zayıf alımllı bir fiziğe sahiptir.

-KişiseL ÖzeLLikLeRi-

En belirgin özelliğinden biri liderliktir. İnsanları kontrol etmekten ve olayların gidişatını belirlemekten hoşlanır. Sadece olayları organize etmek ister. Bu konuda oldukça başarılıdır. İyi bir yönetici gibi davranır. Nerde nasıl davranacağını iyi bilir. Diğer belirgin özelliği ise çok mantıklı olması.Duygularından çok mantığıyla hareket eder.Hayata bakış açısı gerçekçidir.Pempe hayallere dalmaktan hoşlanmasa da bu hayallere bazen kapılabiliyordu her insan gibi.Yaşantısı hayal kurmaktan çok ona realist olmayı öğretmişti.Para gerçekti ve hayallerden çok gerçeği düşünmeliydi.Buna rağmen hayal gücü büyük biriydi. Sınırları yoktu her hayal dünyası gibi. Isadora hayatın somut yönleriyle ilgilenir,çeşitli bilim dallarıyla uğraşırdı. Aşkı henüz tatmamıştı ama böyle bir şeyin varlığına da inanıyordu.Tanrıyı da göremiyordu ama ona inanıyordu bunun gibi bir şeydi o da. Erkeklerle pek ilgilenmezdi. Aşk gibi karmaşık duygulardan uzak durmaya çalışırdı. Bir çok erkek arkadaşı vardı ama hiç biriyle sevgili muhabbetleri olmamıştır. Bu teklif almadığından da kaynaklanmıyordu..Bir çok teklif almıştı. Ama düşünmesi gereken daha önemli şeyler vardı.Aşktan bile daha önemli. Bir dahiden farksızdı. Bazen onun bir Ravenclaw'lı olduğunu bile düşünebilirsiniz, uçuk zekası yüzünden. Olayları hemen kavrardı. Sorunlara pratik çözümler bulmaya çalışarak çözümlemeye çalışırdı. Arada bir saçmalardı hatta sık sık yapardı bunu. Mantıklı biri saçmalar mı? Evet birbiriyle her ne kadar çelişse de o saçmalardı. Saçmalamaktan zevk alır, eğlenirdi. Aynı zaman da saçmalarken yeni fikirler edinebileceğini düşünürdü. Sivri zekası gibi sivri bir dili de vardır. Eğer biri onun damarına basacak olursa diliyle yerden yere çarpa bilirdi. Ama bu yine de asasını kullanmayacak anlamına gelmiyordu. Şiddetten hoşlanmaz ama onu kullanmaktan da kaçınmazdı. Acımasız biri olduğu söylenebilirdi. Şuana kadar madalyonun diğer yüzünü gören olmamıştı. Yaşadığı olayların tümü çelikten bir zırh giymesini sağlamıştı. Merhamet, birazda olsa vardı içinde bu meretten. Derinlere gömülmüş bir şekilde vardı. Sonsuza kadar kaybedip gömdüğü yetisi gibiydi bu. Isadora..Onun karanlık ve ve gizemli yüzü. Yüzünde binlerce maske taşıyordu adeta. Düşünceleri, tavırları ve görünüme siyah bir sis bulutu ardından görünüyordu. Çok fazla konuşmayı tercih etmezdi aslında. Çok daha fazla düşünmeyi yeğlerdi. Ancak o sıcak ve samimi dostlarının yanında konuşmaktan keyif alırdı. Arkadaşlarını severdi. Dostluk onun için kutsaldı, arkadaşları da öyle. Onun sadece bir kaç kişi vardı. Ve nefreti.. Hiç sönmeyen o yangın..Eğer birinden nefret ediyorsa ölümüne bir kin besliyordur ona karşı. Onun bu söndürülemeyen nefretini kazanmış bir kaç kişi vardır. Fırsatı olsa bir kaşık suda boğar onları Isadora. Kinci oluşu herhangi birine karşı duyduğu nefreti kat kat körüklemektedir. En büyük nefreti anne ve babasınadır.

Geçmişi, anıları ve Isadora..

Bir geçmişi var mı bu sorulma önce? Henüz yeni doğduğunda yetimhaneye bırakılmıştır. Hiç tanımadığı anne ve babası yetimhaneye Isadora'yı bıraktıkları gün kaybolmuşlardır. Herkes kaçmış olduklarını düşünüyor ama nedeni bilinmiyor. Altı yaşlarına kadar yetimhanede kalan Isadora'yı bir süre sonra büyük hala Nadya ona bakmak için yanına almıştır. Nadya; aslında tam olarak kimin nesi onu bilinmiyor ama babasının tarafından biri olduğu biliniyor. Nadya Wilma Fyodor..Yetihaneden çekip yanına alan insan..Yaşlı olduğundan Isadora ile ilgilenme fırsatı pek olmamıştır. Hatta Isadora'yı tanıyacak kadar yaşamamıştır. Wilma altmış dokuz yaşına girdiğinde, yorgun vücudu daha fazla dayanamayarak hayata gözlerini yummuştu. Isadora yanına geleli henüz altı olmuştu ve o ölmüştü. Artık ne bir hala ne bir teyze ne de bir başkası vardı. Ondan kalan evde -ki ondan kalan ev de yoktu çünkü kira idi.- oturamayacağı için o küçük yaşta tek başına bir şeyler yapmaya çalıştı. Henüz dokuzlarında iken Travis ile tanıştı. Yirmi yaşlarındaki sapıtmış, karaktersiz, tüm pisliklerin bulunduğu biri idi Travis. Kazanmak için çalardı. Değil gururu, onuru, karakteri dahi yoktu. İçmeyi severdi. Bol bol içip sarhoş olurdu. İşe çıkmadığı günler yapardı bunları. Isadora'ya bir süre o baktı. Tabi bakmak denilirse. Ona çalmayı öğretti. Isadora bir çok kez yanından kaçmaya çalışsa da o buna izin vermedi. Isadora biraz daha büyüdüğünde ona karşı olan bakış açısı değişti. Küçük bir kız olmasına aldırmadı. Ona sahip olmaya çalıştı, oldu mu? İşte bu hala sır. Onun elinden kurtulduğunda Londra'ya kaçtı. Travis peşinde idi. Uzun yıllardır ondan saklanmayı başarabilmişti Isadora.

Aslında kim midir Isadora?
Marjolaine Eugenia Arquette. Arquette ailesinin en küçük üyelerinden biridir o. Babası Vladimir Nicolas Arguette, annesi Marguertie Olémphe Arquette'dir. Heaven Arquette'nin annesi ile Marqueritie ile kardeştirler. Vladimir'in rus aksanı ve rus gibi olmasının nedeni annesinden kaynaklanmaktadır. O da uzaktan bir Arquette ailesi mensubudur.

Konu: Geri: Isadora Navratil `~` Perş. Ağus. 18, 2011 1:07 am

İ L İ Ş K İ T Ü R L E R İ

» Navratil
» Navratil
» Isadora Navratil