Here is a place that we'll have such a little FUN. Or here is the somewhere that you're gonna RUN.
GÜNLÜK Adına aldanmayın yedi yaşımda başladığım günlüğüm bile bitmedi benim. Daha çok yıllık, aylık falan gibi kullanıyorum. Sanırım bu biraz defteri açmaya üşendiğimden. Öyle ki hayatımdaki güzel olayları telefonuma notlar olarak kaydetmeye başlamışım.. Bazen altında şizofren muamelesi görmeden saçmalayabileceğim bi başlığa ihtiyaç duyduğumu farkettim. Ve orası na burası.
Paylaştığım her şeyi kullanabilirsiniz ve bazen başınızı ağrıtacak kadar şaçmalarsam pencereyi kapatabilirsiniz.
Sonrağğ, bu sitede toplam 5 karaktere sahibim. Beşinciye üvey evlat muamelesi yapıyorum. Aa, dur, geçen gün bir karakterimin daha varlığını öğrendim. piçim varmış *-*
let's start the SHOW TİME
Elizabeth Dunham
Lakap : Beth, Liz Rp Sevgilisi : JASON. Mesaj Sayısı : 312 Kayıt tarihi : 29/07/11
Yarın, inşallah, saat 14 küsürde uçağım kalkıyor, uçakta böyle şebeklik yapmam ama şuan bavul hazırlarkenki ifadem böyle. 20 kilo sınırım var, anneannem sağolsun 17 kilo ıvır zıvır verdi götürmem için. Ben de çıplak giderim artık -,-
lö fak.
Elemeye çalışıyorum sevgili günlük, sonra görüşürüz.
Elizabeth Dunham
Lakap : Beth, Liz Rp Sevgilisi : JASON. Mesaj Sayısı : 312 Kayıt tarihi : 29/07/11
Ash Stymest. (Önceki mesajdaki tip de o evet.) Bu modeli üç gün önce tanıdım, zeki veya yakışıklı bulmuyorum. Taş çatlasa 17-18, belki 19 gösteriyor. Ancak dün gece öğrendim ki 91 doğumluymuş, modelliğin yanı sıra bateristmiş, başka bir mankenle evliymiş ve kızı varmış.
Gece gece, uyumadan önce son cümlem "Yok artık! oldu. O.O Bu çocuğun çocuğu mu var?!
Sabah bulduğum fotoğraf, daha doğrusu demin PC'yi açtığımda:
Jack Stepanoviç Karenin Slytherin VI. Sınıf Öğrencisi
Lakap : Hermione, Jackie, Panas, Ash, Aleksey (Herkesin ona seslenişi farklı ama o Jack'i tercih eder. Tabi, Aleksey hariç. O lakabı seviyor çünkü o Natalia'dan.) Rp Sevgilisi : Rus Kızı vs. Meyve Suyu Mesaj Sayısı : 851 Kayıt tarihi : 14/08/11
Şuan benim telefonumdan 4 yaşındaki kardeşim (ki o bu tık mee) kendisi şarkı açmış, bebe bisküvisi yiyoruz ve annemler de bi şeyler tamir ediyorlar. Anlık ev durumu anlattım Charlie, şimdi haberlere geçebiliriz.
melisa melisa.. mağta : bu kardeşimin ai se te eu pego'yu söyleme tarzı
bu da şarkıyı sevdiğini anladıktan sonra ona izlettiğim ve gözünü kırpmadan izlediği video
Jack Stepanoviç Karenin Slytherin VI. Sınıf Öğrencisi
Lakap : Hermione, Jackie, Panas, Ash, Aleksey (Herkesin ona seslenişi farklı ama o Jack'i tercih eder. Tabi, Aleksey hariç. O lakabı seviyor çünkü o Natalia'dan.) Rp Sevgilisi : Rus Kızı vs. Meyve Suyu Mesaj Sayısı : 851 Kayıt tarihi : 14/08/11
Saat 3 oldu sanırım. Uyumak istemiyorum. bir şeyler yazmak istiyorum ve paylaşmak da.
Kullandığım bilgisayar kendimiz değil ve klavyesi fransızca ancak PC Türkçe'ye cevrilmiş, yani noktaya bastığımda ç, virgüle bastığımda ö çıkıyor, bakmadan yazınca problem olmuyor tabi ama yine de yazması zor ve hatalarım olabilir.
Şuan bunu dinliyorum ve bu aralar her şarkı dinlerken yaptığım gibi sanki Jack söylüyormuş gibi düşünüyorum. Can sıkıcı bir hastalığa dönüşmeden bundan vazgeçmeliyim, evet.
Ondan sonra halen izmediğim bir sürü çizgi film, dizi ve film var ve bunların sırada beklemesi gayet kafa sıkıcı, hey, millet daha gişeyi bile açmadım! :E
Neyse hadi biraz ergenlik yapıyım asdfg
Aslında One Direction sever gif sever kızların hepsini toplayıp bana nasıl yaptıklarını anlatmalarını istiyorum sonrada kendime gifli doğru düst bi takım yapmak istiyorum. En azından gife yazı yazmayı öğrenmek istiyorum hatta şuan aklıma bir fikir geldi yada oh no. IDK. One direction yazınca, millet her videoyu gife her anı photoshop'a dökmüş daldın mı çıkamıyorsun. Ama korkmayın şimdi çıkıyoruz, bu saat oldu 4. goodbye.. Aslında bu sitede de !D seven kişilerin olduğunu sanıyorum, Selin Harry seviyor. Fatma Liam. Celia'nın Zayn sevdiğini duydum. Ben mi? Louis'i Jack buluyorum, hiç sormayın asdf ben direk grubun birbirine olan kardeş bağını seviyorum diyelim. Tatil evet, terliklerden anladım benim bilgime şuan hop diye güvenmeyin.
Bende Percy Jackson severim! -annem uyanırsa ve beni burda görürse diye tırsmaktayım- Ama sadecetüm kitaplarını okudum. Filmini izlemek için açıp ilk 20 dakkadan sonra kapattım. O kadar berbat ve kitaplarla alakasız buldum ki. Annabeth sarı kıvırcık değil. Percy'nin göl kenarında evi var o.O kıvırcık afrodit kızlarıyla yatıyor!11! Beni anlayabiliyor musunuz?! Çizimleri daima çok daha iyi bulmuşumdur. ama Allah aşkına Rick çizmesin. Furkan'la bunu konuştuk ve sonuç şu; o adam yalnızca yazsın gerisi fan'lar halletsin.
Daha iyi bulduğum resmi şuan bulamadım.
Her ne kadar Poseidon Zeus falan fıstık görkemli görünse de çok düşündüm benden anca Hephaistos kızı çıkar.
ama Tony Stark abim. Nağber? yani abim olurdu kesin.
Thor? O da Olimposa giremedi yeni yol arıyo asdfg
Apollon oğlanlarını daima ciks bulmuşumdur. Ama babalarını tercih ederim. sdfg ama tercih hakkım olursa MAAAĞARS oking. Ve Frank denen o çocuğu hiç sevmedim. Asla o kadar iyi bir babayı haketmiyor şanslı pitch. -,- Leo , o da benim kardeşim. :E Spoiler gibi olacak ama birinci kitaptaki Lotus kumarhanesindeki Sammy, Hazel'ın Sammy'si ile aynı Sammy bence. Rick seriyi 8. kitapta aşk romanına çevirdi ve kurguyu iyi bağladı kereta .P 8 demişken ne zaman çıkıyo?
Bazen de filmlerde kötüler kazansın istiyorum artık, bakın bu Loki Yenilmezler filminden.
Geri kalan şebekliği benim yerime bu ikisi yapacaklar Hoşçakalııııın! Umarım yarın uyandıktan sonra buraya baktığımda yazdıklarımdan pişman olmam. İYi sa-bah-lar millet. ben uyumaya gidiyorum
Jack Stepanoviç Karenin Slytherin VI. Sınıf Öğrencisi
Lakap : Hermione, Jackie, Panas, Ash, Aleksey (Herkesin ona seslenişi farklı ama o Jack'i tercih eder. Tabi, Aleksey hariç. O lakabı seviyor çünkü o Natalia'dan.) Rp Sevgilisi : Rus Kızı vs. Meyve Suyu Mesaj Sayısı : 851 Kayıt tarihi : 14/08/11
Eheh millet selamlar. Jean olarak genelde kendi günlüğüme yazmayı sevsem de eh, bakın burdayım işte. Nağber?
Evet. Sen bir günlük olduğuna göre ilk işim günümü anlatmak olmalı. Bugün saat ikide uyandım ki kapı çalmasaydı uyumaya devam edebilirdim. Temmuzun ortasında Şubat yaşamaktan nefretediyorum çünkü. Okul yok, sınav yok dert yok diyorsunuz ki annem her sabah gözümü açtığımda şöyle diyor "Hadi beş dakikaya evden çıkmamız lazım bilmemne teyzenler çağırdı!!" O teyzelerin hepsi beni görmek istiyor ve hepsinin dört yaşında çocukları var. Bende hepsini alıp parka götürüyorum, bisiklete bindiriyorum veya oyun oynatıyorum veya markete götürüyorum. Ve bundan kesinlikle şikayetçi değilim. Ben çocuklarla ilgilenmeyi severim. İnsanlarla oturmayı, tanışmayı, gezmeyi severim. Sevmediğim tek şey alelacele hazırlanmak ve oturup mutlu bir kahvaltı bile yapamamak. Çünkü ters uyandırılınca güne ters başlıyorum biraz neyse evde kardeşim var o beni öpüyor ve "Dondurma yiyelim mi?" diyor. Bende gülüp sabah sabah istediğim tek şeyin dondurma olduğunu söylüyorum. O da dört yaşında,
yerim onu.:
Neyse işte bugünde oldukça güzel geçti, suratımda halen bir tebessüm varken bunu yazıyorum. Hayatımda gördüğüm en şirin çocuklarla oturup boyama yaptık bisiklet bindik ve çizgi film izledik. Çocuklar bazen gelip bana uzun uzun şeyler anlatılar ve en sonunda gülümseyip şöyle dedim "Üzgünüm, benim Almanca'm o kadar iyi değil, son dediklerini pek anlamadım." ve onlar da bana kırık bir Türkçe'yle anlattılar. Çok tatlılaar. (Maşallah) Aksanlarını yerim hatta. Ufak çocuğun adı Mikail, babası ona Miki diyor. Bende kardeşime Billie falan mı desem diye düşündüm bir an, benimkinin adı Bilal Efe de. Neyse keşke Almancam daha iyi olsa da kardeşimle öyle konuşsam. Ama ilk önce 2 tekerlekli bisikleti sürmeyi öğrenmesi lazım. Sonra paten öğretcem. Sonra, neyse ya. Sonra eve geldik, film izledik sonra (demin) millet uyudu. Günün sevdiğim yanlarından biriyse her bi tarafa bisikletimle gitmem. Not, umarım fotoğraf makinem bozulmamıştır çünkü bana öyle gibi geldi, umarım yanlış gelmiştir.
demin yerine temin itiraf yerine iğtiraf yazmak istiyorum
Bakın annem diyo ki gecenin 2sine 3üne kadar internette ne napıyosun. Gece kalktığımda seni uyanık görürsem çok kötü kızarım. Ama sadece yarım saat önce PC elime kaldı. belki de 45 dakka. Bilmiyorum. Annem tamamen haksız değil belki ama tamamen haklı da değil.
Şuan çocukluk aşkımı RP ünlüm olarak kullanmaya karar verip yeni karakter açmaya karar verdim burada da. Kim mi o?
Na bu.:
Başka bi sitede çocukluk hallerini kullanmak üzere açtım neredeyse yarım saat önce, burada gençlik hallerini de kullanabilirim. Çocuk 90 doğumlu. Ama 4 yaşından beri filmlerde oynuyor.
bakın.:
6. sınıfa giderken bu çocuğun resmi okul çantamdaydı. Daha doğrusu arkadaşlarla resimli ders programı hazırlamıştık (Türkçe'ye kitap; matematiğe sayı; sosyal bilgilere harita; bilgisayara bilgisayar; bedene top resmi falan koymuştuk işte) benim ısrarlarım sonucu ingilizce'ye de bu çocuğun resimlerini yerleştirmiştik. Nice days..
Since then hadi ben film falan izliyim veya doğru dürüst Robbie fotosu bulup Selin'den takım rica ediyim veya bi dakka msn'i açıyorum başka bi fikrim geldi.
İşte böyle canlarım, Betül'ün konuşası gelmiş beni çağırdı, Xealsia halimle kalktım, üşenmeden buraya geldim anlattım. Bir Xealsia olarak Muggle'ları büyücülerden daha lezzetsiz bulduğum aşikar. Ama şu Jack denen çocuk ha evet tepemdeki. Yeni av-im takımıyla onu ben bile yemem. gitmeden demeliyim. Aslında çooook tatlı bir insanımdır. İnanmıyorsanız videoyu izleyin
Selam, Bay Darcy'yi bulursanız direk bana gönderin ki kör veya erkek olmadığınız sürece bunu yapmazsınız. Gece gece birkaç fotoğraf buldum ve yapacağım her şeyi bırakmış burada bunu yazıyorum. O değilde -çok.sevdiğim.bir.arkadaşımın.da.dediği.gibi- ben Darcy'yi özledim. Adım da Elizabeth hani, anlatabiliyor muyum?
Şuan, henüz gecenin erken saatlerinde sayılırız ve 3 tane RP yazmam gerek. Görev mod on, hoşçakalın canlarım. Bu günü hep beni kıl payı kaçırdığınız gün olarak hatırlayacaksınız. by Kaptan Jack Sparrow
Ev fotoları:
I miss you
Jack Stepanoviç Karenin Slytherin VI. Sınıf Öğrencisi
Lakap : Hermione, Jackie, Panas, Ash, Aleksey (Herkesin ona seslenişi farklı ama o Jack'i tercih eder. Tabi, Aleksey hariç. O lakabı seviyor çünkü o Natalia'dan.) Rp Sevgilisi : Rus Kızı vs. Meyve Suyu Mesaj Sayısı : 851 Kayıt tarihi : 14/08/11
Kendimi çok kötü hissediyorum ki saat olmuş gecenin körü açtım mobilden -ve hatta yattığım yerden- buraya yazıyorum. Facebook veya buradan daha popüler herhangi bir yere de yazabilirdim ama günlük ki bu. Her önüne gelen okumasın. Siz RPcisiniz, halimden anlarsınız.
Yazmam gereken sadece bir tane çok acil, bir tane söz verdiğim ve yazılması gereken, iki tane de az acil dört RP var. Söz verdim. Ama yazamıyorum. Kendimden nefret ediyorum, sözümü tutamamaktan insanları yüz üstü bırakmaktan!
Annem RP sitelerine tamamen karşı ve bu konuda neredeyse 45 dakikalık tek taraflı bir konuşma yaşadım geçenlerde. O çevredeyken rahat yazamıyorum, yani ancak saat 11buçuk 1 arası yazabilirim ama işte o saat de geçmiş olmakla bir tek kelime yazmadım. Kendimden iğreniyorum. Telefonumun şarjı da bitmek üzere.
Sevdiğim şeylere uzak olmak gibi.. Psikolojik olarak öyle hissediyorum. Zaten ruh sağlığı için doktora gitsem, hastaneden bir daha çıkamayacakmışım gibi bir his var içimde.
Neyse o his saçmalıyor. Sadece mutsuzum o kadar. Üzgünüm.
edit: SİTENİN YOKLUĞUNDA EN ÇOK GÜNLÜĞÜME YAZMAYI ÖZLEDİM.
Jean
Rp Sevgilisi : Her erkeğin ilk aşkı annesidir. Benim sonuncu da o. Mesaj Sayısı : 146 Kayıt tarihi : 10/03/12
Bugün otobüs durağında annemin arkadaşını beklerken durağın karşındaki evlerin bahçesindeki beton parçasına oturdum ve büyük bir ilgiyle kitap okumaya başladım. Ardından kardeşimde gelip kucağıma uzandı ve ben kitabımı okumaya devam ettim. Annem ayrı bir yerde cep telefonuyla konuşuyordu çocuklarının kültür sever hint fakiri halinden habersiz tabi.. Ama bi düşünün sokağın ortasında, insanları önemsemeden oturmuş büyük bir kız ve dört yaşında bir oğlan beraber anlamadığınız bir dilde kitap okuyorlar. Ama cidden günün en sevdiğim anıydı, biri fotoğraf çekmeliydi!!
O kadar sevgi dolu hissediyorum ki böyleyim.
yoo aslında böyleyim.:
İftara 41 dakika kalmakla beraber ne istersem hazırlayan anneme burdan saygılar sevgiler. Keşke saati sormasaydım diyorum şuan.. Hoşçakalın. eh o zaman biraz tumblr yapalım.. YOO Bugün harbiden kurgum geldi, yazsam iyi olacak.
DAHA FAZLA KAFANIZI ÜTÜLEMEDEN GİDİYİM ARTIK. bknz. yeni site genel kurgusu asdf
Gryffindor-Ravenclaw-Xealsia-Hufflepuff-İblisler-Slytherin en cool da Xealsialar şimdi hani
Elizabeth Dunham
Lakap : Beth, Liz Rp Sevgilisi : JASON. Mesaj Sayısı : 312 Kayıt tarihi : 29/07/11
There is a kid in ma hause, IDK who's he aber mein bruder sagt mir "Er ist mein freunde" aber he also weist nicht his name. Then I learn his name is Daniel and I learn his age. Then now, we all spilelen together. And this is strange moment for all us.
He went to darfen from his mother. Then he came zurück. He plays buses with my brother then I opened Pottermore and we made some kind of elixir. Ya, I asked him if he loves Harry Potter or not then he sagt mir ye, I cuct.
So then they are acting like monster here and speking Deutsch. I like my day and he met a Indian woman and his son who is friend of my brother from Kindergarten. And that blonde boy, Daniel seems like a Deutsch. That's all. I love Indian and Deutsches!!
Nasıl düşünüyorsam öyle yazdım, bu aralar beynimin içinde İngilizce ile Almanca birbirine girdi. Ama bu yazı nasıl tuhaf güzel bir günüm olduğu hakkında. Bis bald.
Daniel. Bilal Efe und Ich bin!
Gifyo sağolsun.
not: Rusmuş.
Jack Stepanoviç Karenin Slytherin VI. Sınıf Öğrencisi
Lakap : Hermione, Jackie, Panas, Ash, Aleksey (Herkesin ona seslenişi farklı ama o Jack'i tercih eder. Tabi, Aleksey hariç. O lakabı seviyor çünkü o Natalia'dan.) Rp Sevgilisi : Rus Kızı vs. Meyve Suyu Mesaj Sayısı : 851 Kayıt tarihi : 14/08/11
Oooooo... lalalalala ooooooooooooo.... olalalalal NASIL NASIL NASIL MUTLUYUM ANLATAMAM hayır, henüz 14 maddelik listemi tamamlamadım. bu sevgili karakterimle de ilk kez yazıyorum ki oğlan Gryffindor'lu Alman tanıyamadınız dimi? -ünlüsü bu değildir.-
unutmadan yazmalıyım, Prim, Selin, Mizah, hah sen evet. http://fizy.com/#s/20jshg bu şarkıyı açtım ve çok az sonra içerden babamın sesi geldi. "Yesterday.." Sonra yanına gittim söyledik
MUTLU OLMAMIM ASIL NEDENİNE GELİNCEĞĞ isterseniz PM ATIN SÖYLİYİM BURDA OLMAZ.
LOOOLZZ
Garrick Ollivander
Lakap : - Rp Sevgilisi : Gönül ister Madam Malkin. Mesaj Sayısı : 86 Kayıt tarihi : 16/02/11
+Betül, bana da günlük yazdırmayı düşünmüyorsun değil mi sevgili kızım? -Aslında- evet düşünüyorum.
sıcak bir gün daha. deniz resimlerine bakarak serinlemeye çalışan yegane insan değilim. robbie wadge ile evlenmeye karar verdik. ollivander'ın neden benim günlüğümü yazmak istemediğini anlayabilirsiniz. birazdan bir akrabamın yanına gitmeliyim. sanırım oldukça kalabalık olucaz. tuhaf. hoş. tuhaf. bi de bir şarkı buldum linkini bulunca paylaşıcam.
Jack diye bir oğlan varmış. Herkes onu odun sanarmış.:
Paketin üzerinde Jack'den samimiyetle yazmaktadır. Fotoğraf çekip aktarmaya üşendiğimden (özellikle şarj aletini bulmaya üşendiğimden) gif çekmeyi uygun buldum. Selin hanıma gelsin meraktan çatla emi! asdfghj
EDIT bir: geç hazırlanıyorum diye 5 dakika önce kapı suratıma kapatılıp evden çıkıldı, 5 dakka geçmiş burada ben oldukça hazırım cidden. HAH. ayıptır ya.
NOT 2: Where the fuck is my şarj aleti?
Elizabeth Dunham
Lakap : Beth, Liz Rp Sevgilisi : JASON. Mesaj Sayısı : 312 Kayıt tarihi : 29/07/11
Size bugün bir resim atmaya karar verdim. Bakın Furkan ve ben. Bi de en sevdiğimiz hoca. Resimdeki olay tam anlamıyla doğrudur, efendim. Kopy'e' kısmına kadar.
hı-hı:
Şimdi bu akşam daha da durmam. Kadir Geceniz mubarek olsun demek istedim bi de. Bi de Selin ne çözdüyse yazmış, tüm gün ders planı yapıp evde iş yapan biri olarak içime oturdu. Ayıptır, aile okuyor o seyir defterini. :k asdf Bi de yeni bilgisayar kameramla ilk gifimi çektim. Abartılcak bir şey değil hatta gözlerim beyaz çıkmış, o değil de yakında siteye fotoğraf mı koysam diye bir düşünce aldı beni.. İYİ GECELER, efenim!
Anna Torv. Billie Joe Armstrong. Robbie Wadge. Thomas Broddie Sangster benimdir, bu arada. Söylemedi demeyin. 2006dan beri.
Hans Finn Landers Gryffindor VII | Şeytan'ın Piçi | Quidditch Takım Kaptanı
Lakap : HANSEY! Rp Sevgilisi : Daenerys K. F. Landers; BETTER THAN YOURS. Mesaj Sayısı : 1061 Kayıt tarihi : 06/11/11
yazlığa aşığım. burası bizim deniz. ayşegül'ün kemarası sağolsun.
olmadığım son günlerin özeti;
Arefe günü anneanneme gittim.
Bayramın ilk günü saat öğlene yaklaştığında neredeyse tüm anne tarafı bayramlaşması bitti ve eve döndüm.
Eve bir iki misafir daha geldi ve gece yazlığa gittik.
Sabah Seferihisar'daki bir iki akrabaya ve mezarlığa uğradık ve biraz da sığacık da oturduk. (orası benim memleketim.)
Yazlığa döndük tekrar.
Babam beni rezil etti, ardından tartıştık.
Abimler beni mutsuz ruh halimden başarıyla kurtardı. (benden büyük abi-kardeş gibi büyütüldüğümüz iki kuzenim var. Abimler onlar. Abilerim değil, kuzen de değil; abimler.)
Önce yazlık marketine -genelde arkadaşlarla orada otururuz, ardından sahile gittik ve gece 4'e kadar oradaydım. Müthiş bir muhabbet ve harika insanlarla beraber. (Barış abi, Alp vb. birçok kişi gibi.)
Gecenin bir yarısı eve döndüğümde uykum yoktu ve mobilden RP(master of shadow'unki) okudum ve üstümdekilerle öylece uyuyakaldım.
Uyandım ve denize indik.
Hayatımda ilk kez bikini ile denize girdim ve özgüvenden öleceğimi düşündüm. (önceleri hep mayo giyerdim.)
Saat akşam 7de denizden döndüm ve saat 10 itibariyle İzmir'deki eve geri döndük.
Bugün döneceğimizi bilmediğim için zaten bu yıl annemin yanında olduğumdan ve Ramazan dolayısıyla yazlığa geç gittiğimden geç kavuştuğum ve hepsi yarın veya yarından sonra kendi şehirlerine geri dönecek olan arkadaşlarıma veda bile edemedim ve bu içime iyi koydu. Gerçekten.
Lakin Tufan'a (küçük kuzenim) onlara "Hoşça kalın" dediğimi iletmesini söyleyen bir mesaj attım. (Lakin hala içim koyuk durumda çünkü abimlerin yarın sabah döneceklerini İzmir dönüş yolunun ortasında öğrendim.)
Bazen çocuk gibi davranıyorum ve bunu sevmiyorum.
Bazen çocuk gibi davranmaya aşığım veya ergen olmaya.
Yeteri kadar fotoğraf çekemedim veya yeteri kadar konuşamadım; bir yanım yazlıkta kaldı.
Önceden düşündüğüm çoğu planım da çöpte kaldı, acaba bir zamanlar öğretmenimin dediği gibi kendimi daima en kötüsüne mi hazırlamalıyım? Yok abi, o kadarı da karamsarlık.
Aklıma deniz dönüşü yüzlerce kurgu ve heves geldi. Bu akşam beni göremezseniz bilin ki Betül, bir şeyler yazıyor ve tüm gece internette kalıp onu yazlıktan erken döndüren ailesini protesto ediyor.
Ayrıyetten yarın girmezsem de şöyle düşünün, kız zaten yazacağını yazmış. Artık ders çalışıyor. Sonuç olarak, sizi de özledim ve ne o bir yenilik gördüm sanki?!
oh no editi: yarın saat 7de babamla hastaneye gitmeliyim.Dayım da iki gün sonra geliyormuş Türkiye'ye hani. Yazlıkta çoğu kişi sigaraya başlamış bu arada. İçki içmek ve dövme yaptırmak gibi heveslerim oluştu ki bunları size söylemeyeceğim, çünkü ben yapmam. Sonuç olarak, olmadığım günlerde olanları çok kıskandım ve şuan bir yarım yazlıkta kaldı.
~21.08.2012 gece
Jack Stepanoviç Karenin Slytherin VI. Sınıf Öğrencisi
Lakap : Hermione, Jackie, Panas, Ash, Aleksey (Herkesin ona seslenişi farklı ama o Jack'i tercih eder. Tabi, Aleksey hariç. O lakabı seviyor çünkü o Natalia'dan.) Rp Sevgilisi : Rus Kızı vs. Meyve Suyu Mesaj Sayısı : 851 Kayıt tarihi : 14/08/11
Demin Eminem fotoğraflarını arkadaş için araştırırken karşıma çıktı. OHA. Harbiden oha. Eminem'in kızı nasıl büyümüş öyle? İnanmadım google'ı tıkladım. Nasıl? Ama. Bu kız benden küçüktü. Çok eminim son gördüğümde;
Bu kadar bir şeydi. Na bu kadar.
Eminem de şöyleydi;
Ne çabuk büyüyorlar. Tanrım, hayat nasıl da hızlı.
~22.08.2012 bir şoku da böyle atlattık.
Jack Stepanoviç Karenin Slytherin VI. Sınıf Öğrencisi
Lakap : Hermione, Jackie, Panas, Ash, Aleksey (Herkesin ona seslenişi farklı ama o Jack'i tercih eder. Tabi, Aleksey hariç. O lakabı seviyor çünkü o Natalia'dan.) Rp Sevgilisi : Rus Kızı vs. Meyve Suyu Mesaj Sayısı : 851 Kayıt tarihi : 14/08/11
Jack Stepanoviç Karenin Slytherin VI. Sınıf Öğrencisi
Lakap : Hermione, Jackie, Panas, Ash, Aleksey (Herkesin ona seslenişi farklı ama o Jack'i tercih eder. Tabi, Aleksey hariç. O lakabı seviyor çünkü o Natalia'dan.) Rp Sevgilisi : Rus Kızı vs. Meyve Suyu Mesaj Sayısı : 851 Kayıt tarihi : 14/08/11
Ne sıkıcı gündün ama sen? Sabah uyanır uyanmaz arabaya atlayıp İzmir'e döndük. Hafta sonu dayımla köydeydik: yengemlerin köyü. Aslına bakarsanız hoş geçti. Balkonda uyuduk, bahçede yemek yedik, hiç duymadığım gençlik anıları dinledim -dayımın BFF'si olmak varmış- ve sonuç olarak ailemle beraberdim. Günde en fazla yarım saat internete girdiğim sayılmazsa oldukça güzeldi aslında. Ve şuan dersaneden yeni dönmüş ve sonunda kendi odam sayılan bu yerde masanın yanındaki parkeye çökmüş bilgisayarımla aşk yaşamak o eski Türk filmlerinde Sezerciğin annesine kavuşması kadar dramatik. Yokluğumda -ucundan var olduğum yokluğumda- yeni karakterler açılmış ki şaşırmadım. Yalnız Ash Stymest'i görünce yine öyle oldum, yani şöyle; neden bilmem o oğlanı kıskanıyorum yani benden başkasında görünce, 'hayır@.@' gibi bir moda giriyorum. O nedenle burada ayırtmıştım. Ama anladığım kadarıyla Aleyna'nın Lukasz karakteri Ash ile bütünleşmiş durumda, madem öyle o kadar gözüm arkada kalmaz sanırım veya bilmiyorum. Ama bu biraz şey gibi, benim de Robbie'yle bütünleştiğim gibi. O nedenle güzel bir kurgu düşünmekten başka bir şey kalmıyor geriye. Ash Stymest, boru değil. Ha bi de unutmadan dün dövme yaptırdım. Geçici tamam, tabi. Bugün babam gördü ve kızmadı. ehe
RP to Write List Louis; İlan?!
Jack; no more sorrow düzenle lejant ilan günlük düzenle Go On An Anventure with Celia
Hans; I kissed a boy I- oh no. İlanı düzenle Bakanlık
Ollivander; 3 Asa verilecek.
Jean; Masa Nava
Henry; Bakanlık
Betül; Konu tekrarı yap. Test çöz. Kitap oku. Kill yourself.
Bomb bang bye!~~
Ares E. Archilles Ravenclaw VII. Sınıf Öğrencisi | Bina Başkanı
Lakap : Ares. Sadece Ares. Rp Sevgilisi : Carmella. <3 Yirim onu. Mesaj Sayısı : 387 Kayıt tarihi : 08/02/11
Abi yazamadan duramadım. OLM GÜNLÜĞÜNE HASTA OLDUM LAN ŞLDKGŞLDKGLŞDKKDŞ AYRICA PJO SEVEN BİRİSİ.............OMFG GEL SARILALIM. YAZDIĞIN HER ŞEYE KATILIYOM -PJO KONUSUNDA- AMA BEN FİLMİ İZLEDİM VE....... GERÇEKTEN BERBATTI AMA KİTABI GÖZ ÖNÜNE ALMADIĞIMIZDA GAYET GÜZEEEL *-*. neyse gidim ben. *-*
Jack Stepanoviç Karenin Slytherin VI. Sınıf Öğrencisi
Lakap : Hermione, Jackie, Panas, Ash, Aleksey (Herkesin ona seslenişi farklı ama o Jack'i tercih eder. Tabi, Aleksey hariç. O lakabı seviyor çünkü o Natalia'dan.) Rp Sevgilisi : Rus Kızı vs. Meyve Suyu Mesaj Sayısı : 851 Kayıt tarihi : 14/08/11
daha iyi bulduğum resmi bulamadım demişim ya, buldum işte, sıf senin için:
30.08.2012
Eheh, ben kendi halimde yazdığımı sanıyordum bugün günlük baya bi oy almış oldukça mutlu oldum. ^^ Tüm fanlarıma teşekkür ederim diyecektim ki aklıma -buraya tıklarsanız sizin de görebileceğiniz- o fotoğraf gelince susmayı tercih ettim. Sağolun var olun işte. Eheh. O değil de ben hala oy kullanmadım. hı-hı. Kimi seçeceğimi bilemedim sonra yazdığım kişiler bir tek benim yazdığım kişiler oldu ve kazanamayacaklarını bildim ve tam da dolduramadığımdan sonra kullanırım dedim. Sitenin en'i olayı biraz tuhaf. Yani kadın ünlülerin hepsini çöpe atıp beş altı tane erkek ünlü yazmak isteyen benim içinse oldukça zor. Her neyse zaten şuan RP yazıyorum. Hans'dan. Bi de yeni karakter açtım; daha çok bu siteye taşıdım diyelim(daha aktive edilmedi sanırım ama çok tatlı çocuktur ehe).
Bugün dersanede bir öğretmen "Pul biber ile karabiber aynı şeydi, değil mi?" diye sordu.
Günlük olarak devam edersem, günlerde bir değişme yok her şey aynı. Sabah uyanıyorum, ders çalışcam sanıp PC'yi açıyorum. Akşam eve geliyorum yine aynı. Yine de yüzsüz bir şekilde ailemi suçlamakdan geri kalmıyorum, bknz; gece geç yatmama izin verseler işim yarım kalmaz. yarım kalmayan iş de sabah tamamlanmak için uğraşılmaz ve eve dönünc- dur burda biraz olay karıştı. Neyse, sanırım son zamanlarda değişen tek şey şu çocuk.
yep:
Neyse, şimdi gidip RPyi yazayım sonra tekrar görüşürüz canlarım. BIS BAAALD!!
Henry McCourt Sihrin Uygunsuz Kullanımı Bk.
Lakap : Don't wear me out. Rp Sevgilisi : I'm a free bitch. Mesaj Sayısı : 251 Kayıt tarihi : 18/11/11
Bu adam, hayatım boyunca en çok araştırdığım ünlü olarak kayıtlara geçebilir. Billie Joe Armstrong. Annemle yaşıt; benimle yaşıt da bir oğlu var. Babası o 10 yaşındayken ölmüş ve tır şoförüymüş, ama ölmeden önce Billie'ye gitar çalmayı öğretmiş. Neredeyse altı kardeş olmalarına ve Billie 10 yaşında olup en küçükleri olmasına rağmen annesi tekrar evlenmiş ve Billie'nin yazdığı ilk şarkının adı "Why do you want him?". Üvey babası hakkında. Annesine itafen. O şarkıyı ilk dinlediğimde içimin bir tuhaf olduğu doğrudur çünkü onu anlayabiliyorum, ve uzatmadan söylemem gerekirse diyeceğim o ki, adam 10 yaşında yetim bir çocuktu. Yalnızca kendisine güvendi ve babasının ona hediye ettiği o gitarla -Blue- bu günlere kadar geldi. Başka gitar aldı mı? Evet, evde sergisi var ama yine de Blue'yu kaybetmedi. Şuan milyonlarca hayranı var ve bu Eylül'de yeni albümü çıkıyor. Diyeceğim o ki, eğer bu adam inanmasaydı, konserinde karısıyla tanışamazdı. İlk okul arkadaşıyla hala çalamazdı. Basit bir vatandaş veya öylesine biri olabilirdi. Ben onu tanıyamazdım, umrumda bile olmazdı. Sen bunu okuyamazdın. Belki biraz geniş düşündüm ama tüm bunlar bu adamın zamanında inanmasıyla ilgili, ve öğütlediği şey de bu.
#Yarın akraba düğünü var, yokluğum ondan olacaktır. #Yazabilirsem, Henry'den yazacağım. #Daha sonra hazırlanacağım. #Su ejderiymiş, tuhaf bir tatlılık.
"BİRAZDAN BİRİNİN GELİP HALA BİLGİSAYARDA MISIN, YOKSA AKLINDAN ZORUN MU VAR?" diyecek olmasının farkında olmam ne kadar hoşsa ben de o kadar huzurluyum.
Bazen size de uyku zaman kaybı gibi görünüyor mu? Daha sonra yorulmasan bu tez tamamen doğru olurdu. Ve üstteki iki cümlemin birbirini götürmesi hoş değil.
Yani evet, uyku hala zaman kaybı.
~2 Eylül 2012:Mayalar vs Troller şu koca yazıdaki olay gerçekleştikten ve gizlice modemi açtıktan hemen sonra. Ayak Kütürtüleri vs Araba Gürültüleri
En son Henry McCourt tarafından C.tesi Eyl. 08, 2012 12:35 am tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Hans Finn Landers Gryffindor VII | Şeytan'ın Piçi | Quidditch Takım Kaptanı
Lakap : HANSEY! Rp Sevgilisi : Daenerys K. F. Landers; BETTER THAN YOURS. Mesaj Sayısı : 1061 Kayıt tarihi : 06/11/11
Yey, bugün aktif değildim ve PC'm beni oldukça özledi, işte; evet evet tam olarak o nedenle eve gireli on dakika olmadan onun başına oturdum ve kendime yeni geldiğim şu saniyeler, CD'den yükselen müzik sesinin eşliğinde bunu yazıyorum. Zira kulaklarım iyi müziği bu gece biraz özledi ve müzik demişken aklıma geldi arabada dinleyedurduğum şu şarkının sözlerine bakıcam, bunu yazmayı bitirince.. hı-hı Ve evden çıkmadan önce sizler gibi yeni twitter açma çabam varken -benimki yarım kaldı, açcam onu da ama- hazır düğün için hazırlanmışım dedim bir gif çektim. Evet, bir gif sitesine üyeyim ve beni takip eden o beş insana yürekten acıyorum derken eve geldim sayı altı olmuş. vay oh no. Sizi şu moda: " -_- " : sokmamak için oranın linkini asla atmayacağım korkmayın. yup. O değil de resim koyacaktım telefon PC'ye bağlanamadı o.OCD başa sarmaya başladı, gif sitesi deyince gidip baktım biraz merak işte. Unutmadan taze taze yazma vaktim şuan oysa.
En sonunda aylardır öylece dolabımda duran o elbiseyi giydim. Saçıma fön çektim ve iki ay önce kaybettiğim anahtarımı buldum. Derken evden çıktık. İçimdeki hevesli düğün şeysi giderek şu hale geldi; "Ben düğün sevmem, hayır, eve geri dönmeliyiz. Kokteyl varmış, yemekleri düşün." Hadi ama Betül.
Düğün olacak yere gittiğimizde ise fikrim tamamen, "Oha, burası çok güzel ama."ya dönüştü. Deniz kıyısında çimenlik bir yer, akşama doğru gelen dolunaysa apayrı bir hoşluktu bana kalırsa...
nikah şekerleri bile hoştu:
Masaları ayırmışlar. Biz 14 numaradaydık. İlk anda pek düşünmedim ama 14'ü severim. Doğum günümdür kereta. Çünkü o an duyduğum dialoğu düşüyordum, hoşuma gitmişti hani; XY: Oo birader, hangi masadasınız? XY2: İstanbul birader! 34.
Akrabalarla öpüşüp, sarıldıktan ve çeşitli dialoglarda bulunduktan sonra babaannemle beraber boş masa, 14'e oturduk ve henüz kimse yokken önümüzdeki soğuk mezeleri çatallamaya koyulduk. Bana kalırsa hoş bir başlangıçtı. Ardından masamız doldu ve nasıl başarmışsak 17 yıldır tanışmadığımız benimle yaşıt bir kız akrabam ile tanıştım. İyi de anlaştık, son 17 yıl ne halt yediğimizi merak de ettik. Adı Büşra'ymış.
Gelin ve damat tekne ile iskeleye geldi havai fişekler atıldı, çiftimiz masaya oturdu ve TRT4'de çalıştığına kanaat getirdiğimiz nikah memuru tarafından sorulara "Evet." cevabını verdiler, bu cevaptan sonra yalnızca bizim masanın duyabileceği amcamın cümlesi ise bizi iyi güldürdü. "Al işte ayvayı yediler."
tekne ve kırmızı halı:
Hava kararmaya ve ilk eşli dans müziği çalmaya başlayınca kendimi telefonumla mesaj atarken buldum. Sonunda yeterli cesareti aldığımda ve müzik yalnızca teyzelerin kalkıp göbek attığı o tarza geçince "Hadi, teyzelerin arasına damlıyorum!" diye son mesajımı attım ve piste doğru yürüyüp teyzelerin yanından geçerek tuvalete gittim. Çok pis salak yapılır. Oynayamıyorum. Yeteneğim yok. Hatta annem kendi düğümde rezil olacağıma inanıyor. Neyse bu son cümleye de o kadar inanmıyorum hani asdassd
Masaya geri döndüğümde sonunda halamların gelmiş olduğunu görüp mutlu oldum ve kuzenimin yanına eğilip "Beni dansa kaldırıcaksın biliyorsun, dimi?" dedim. yaşasın yüzsüzlük!! O da bana bakıp yalancıktan yüzünü buruşturdu ve "Durum o kadar vahim demek." dedi. Sevgili, öküz kuzenim benim. ''
Ara sıcak, orta soğuk, meze, börek, kavun, ana yemek falan filan derken garsonlarla iyi papaz olduk. Toplam 10 kişiden oluşan, 14. masa olarak garsonları istifa ettirme deresinde sinir ettik ve garson şefi en az üç kere bizim masaya gelip "Sorun nedir, efendim?" dedi. Düğün bizim keyif bizim. Pişman değiliz.
Çalan şarkılar PC'den gelmekle beraber oldukça kalitesizdi tam en azından günümüze yakın ve idare eder tarzda bir müzik çalmaya başlamıştı ve "bunu tanıyorum, bir ara çok duyardım, adı neydi ama" diye düşünüp sözlerini telefona unutmamak için kaydetmiştim ki, "Hani de benim elli gram yoğurdum.." diyerekten başlayan ve "Konyalı'm.." diye devam eden o şarkı çıktı meydane. Abi? Ne Konya'sı? Sülalecek İzmirliyiz. Bizim düğünde ne işi var bu şarkının? Bize ne Konya'dan? Neyse, belki kız tarafı diye düşünmeden o PC'ye şarkıları öylesine atan idoit zihne attım tüm sorumluluğu ve kendi düğünümde kendi CD'mi kendim hazırlayacağım diye bir karar aldım. Yani, en azından bi kontrol ederim.
Bu da o, kenara not ettiğim, en azından idare eder dediğim şarkı. Gerisini siz düşünün. oh yup.
Herbirimize bitmeyecekmiş gibi uzun gelen takı merasiminden sonra, sonunda slow müzik çaldı ve sahneye birer ikişer çiftler çıkmaya koyuldu. Halam çok ısrar ettiyse de eniştem kalkmayınca kuzenimi ikna etti ve piste gittiler, bir iki dakka sonra fotoğraf makinemi alıp yanlarına gittim
ve harika bir poz yakaladım.:
Ardından halam makineyi aldı ve kuzenim söz verdiği gibi "Betül'e de sözüm var, yapmazsak ayıp olur, hadi dans edelim." dedi. eheh. dans sırasında ettiğimiz muhteşem diyalog da; Gün: Dans etmeyi biliyor musun? Ben: Hayır. Gün: Çaktırma. ~*~ Ben: Erkek kolunu bele, kız omza koyuyordu, dimi? Gün: Gel dönelim, insanlara bakalım napmışlar. Ve doğru olduğumuzu fark etme anı.
Yavaştan salak yapıp pistten indik, on-on beş dakka sonra hareketli bir müzik çalınca masadaki benle yaşıt kızlarla çıkıp edebildiğimce dans et- yo, ben alkış tuttum millet. Ama küçük kız, Eylül, o çok iyi dans ediyor. Bana da gösterdi ama kabiliyet işi tabi. Ardından bir iki büyük çağırmak için masaya döndük kimse gelmeyince bizde oturduk. Halam: Pasta var daha. Ben: Pasta mı? Ne pastası? Vay canına düğün pastası! bu kısmı içimden söyledim. pasta olayı tamamen aklımdan çıkmıştı çünkü.
Ardından anons geldi, 5 katlı pasta geldi ve şu fişeğimsi hoş şeyler eşliğinde kılıcımsı bir bıçakla gelin ve damat tarafından kesildi.
o an:
Müzik sesi iyice alçaldı ve sakin bir müzik geldi. Bu sırada, fişekler ve pasta kesimi bittikten sonra, Işık teyze de bizim masaya geldi; Halam: Işık, kimse dansa kalkmıyorsa, Serkan kalkıyor. *Işık teyze gözü parlayarak Serkan Abi'yi kolundan çeker* Işık Teyze: Hadi ya, kalk gidiyoruz. *derken boş pisti görüp* Oha, kimse yokmuş ya! Bu kısımda masaca yarıldık. sdfgh
Dağıtılan dankek'den küçük pastalar ve 10 kişilik masaya gelen ince dilim iki tabak kavun karpuzdan sonra, eniştem ve Serkan Abi protesto edip yemedi ve ufak bir garson vakası daha yaşandı. 14. masa olarak, geri kalan hiçbir müziğe kalkmadık. Masadaki kendi kendine yanıp sönen mumları inceledik -ve hala bunun nasıl olduğunu merak ediyorum- , kendi kendimize konuştuk ve Roman müziklerinde göbek atan insanları umursamaz bir tavırla izledik. Müzik ekibinin bize 'şopar' muamelesi yaptığını düşünürken çalan hint müziğiyle ayağa kalkıp, yeni çifti tebrik edip, önümüze gelen herkesle vedalaşarak evin yolunu tuttuk.
boş sandalye benimki işte, bizim fotomuzu çeken yok ki *üzgün surat*:
Mekan harikaydı, atmosfer süperdi; yalnız müzik ve servis olayı bizden biraz eksik puan aldı. Eve dönerken arka koltukta ortaya oturdum, kulaklıktan müzik dinleyerek sağ tarafımdaki babaanneme sarıldım, halam da bana. Yorucu bir günün de böylece sonuna geldik.
Uzun zamandır düğünlere gitmeyen biri olarak hoşuma gitti. Korktuğum kadar değilmiş.
02:49'da yazma tamamlandı.
Yarın dersane var.o değilde tam karşı da lokanta var iki gecedir polis arabaları sarhoşları topluyor.pencerenin önünde olduğumdan gözlemlememek veya duymamak imkansız.
Evren Samanyolu Dünya Türkiye İzmir Ev Salon Modem
~:
Babaannem her akşam belli bir saatten sonra modemi kapatıp salonun kapısını kilitlemek gibi bir alışkanlık kazandı.
Ve iki hafta sonra okulların başlamasıyla kendimi gerizekalı eğitim sistemimizin sınavlarına odaklanmış basit bir köleye dönüştürmeden önce babaannemin bu tavrına karşı düşünebildiğim tek şey "What do you fucking want to me?"
Not: Yine de bu konu da annemdense babaannemi tercih ederim.
En çok onu özledim:
Kardeşim.
Jack Stepanoviç Karenin Slytherin VI. Sınıf Öğrencisi
Lakap : Hermione, Jackie, Panas, Ash, Aleksey (Herkesin ona seslenişi farklı ama o Jack'i tercih eder. Tabi, Aleksey hariç. O lakabı seviyor çünkü o Natalia'dan.) Rp Sevgilisi : Rus Kızı vs. Meyve Suyu Mesaj Sayısı : 851 Kayıt tarihi : 14/08/11
Bu şarkıyı dinlemeyin. Youtube'da şikayet edin falan hatta. Öyle böyle değil.
Bi de sözlerinde "stay strong honey.." falan diyo ya, bildiğin küfür ediyo abi. Tüm hayat enerjimi emdi, cidden! Bir süre sonra "never let me go" derken sizde eşlik ediyosunuz ya, şarkı onuncu kez aynı sözü söylerken sarhoş gibi kafanızda olmadık biri görünüyor ve ona hitap ediyormuş gibi düşünüyorsunuz ve kadın "Hello, can you be mine? Can you be mine, Can you be mine?" demeye başlıyor. T_T Çok kafa sıkıcı. Bi de "It's a game, boy. I don't wanna play." dediği kısmı hep, "It's a gameboy, I don't wanna play." diye duydum ve şöyle düşündüm. "Give me, idoit! I want to play!" En gıcık olduğum tiplerde gameboy'u, playstation'u falan olup çok sıkıldım diyenlerdir. Neyse bir romantzim'in içine de başarıyla ettikten donra beni kendime getiren şarkıyı da sunuyorum; böyle aşılama gibi olsun size de.
iyi ki varsın billie joe.
yoksa o şarkı beni böyle yapmıştı ;;
Nerde benim Bill'im?:
Bill Weasley evet, kıskançlığımdan son filmi hala izlemedim içim acıyor, Bill was mine! T_T
Nerde benim Jack'im?:
Nerde benim Hans'ım?:
Nerde benim... T_T ahmedim
Bi doz daha green day verin!
_____ well:
idiot'a -birkaç saat önce omegledeki o çocuğa da dediğim gibi- idoit demeyi severim. Bill Weasley kendi yazdığım -ve hala başında olmanın verdiği acıyı içimde taşıdığım- 100küsür sayfalık hikayemde beni seviyordu, Annabeth Chase de Furkan'ı ve Marcus Malfoy -eleman Lucius'un kardeşi- da Selin'i. Hobi olarak da MEBden nefret ediyorum. İDOİT.