vişne perisi ~

Konu: vişne perisi ~ Paz Tem. 22, 2012 7:18 am

... ya unutacaksın ya da seveceksin, belki de karşılık beklemeden.
Ben kararımı zaten çoktan verdim; onsuz bir yaşamı karalar atarım. Belli değil mi cevap?

http://fizy.com/#s/2vka7u
bırak yarım kalsın ya da al elimde kalan...

Doğru ya, herkesin bir yarımı vardır; benim de sensin.

&22temmuz2012pazar

Konu: Geri: vişne perisi ~ Salı Tem. 24, 2012 2:59 am

Hoşlanmadığım şeyleri bana yap-ma-yın! Anlamıyor musunuz? Aptal mısınız? Beni görmezden de gelebilirsiniz, umurumda değil yani.

Konu: Geri: vişne perisi ~ C.tesi Ağus. 11, 2012 3:59 am

Carolie Decartius demiş ki:

vişne perisi ~ Tumblr_m83h9pfF0M1ra0ej3o1_r1_250

vişne perisi ~ Tumblr_m83h9pfF0M1ra0ej3o2_r1_250

Skandar'ın bıyık altından sırıtması... Şapşal!

&11ağustos2012cumartesi

Konu: Geri: vişne perisi ~ Ptsi Ağus. 20, 2012 1:59 am

Asıl sorun çok sevdiğim bir arkadaşımın beni günlerdir saymaması. Üstelik sen gittiğinde ben ne yapacağım diyen biri. Evet doğum günüm yaklaştı ve ben mutsuzum, yalnızım, sevilmiyorum. Nefret ediyorum. Bir günüm daha mahvoldu, kimse verdiğim değeri hak etmiyor. Lanetlerce lanet olsun.

&11ağustos2012cumartesi

Konu: Geri: vişne perisi ~ Salı Ağus. 21, 2012 9:03 pm

Kaça kaçabildiğin kadar; 'Aşk'tan.

Birini ne kadar çok seversen sev, istediğin değeri veremez sana. Her ne kadar insan itiraz etse bile gerçektir bu. İnanmazsın hatta ‘biz birbirimize delice aşığız’ dersin. Ama aşk o kadar nankör bir duygudur ki, buna inanmak istemezsin. Gerçeği fark etsen bile yalan dolan sözler ve peşinden gelen gülücükler bırakmaz seni. Sadece boş olan bir bardağa dolu bakmaya çalışırsın, inanınca olacakmış gibi. Aslında aşk değildir nankör olan, insandır. Aşkı nankörleştiren de insandır. Kolay değildir bir insanı sevmek, onu bırakmak. Ancak öyle bir sakız olmuş ki aşk, insan bile şaşırıp kalıyor. Her yerde aşk… Aşk sözleri, şarkıları, hikayeleri... Budur aşkı sakız yapan. Yapışınca bırakmayan, izi kalan, seni bir daha terk etmeyen. Zaten tanımışsan o duyguyu, acısı kalır yıllar geçse bile. Bir iz misali saplanır yüreğine. Daha çok kazırsın çıksın diye bu sefer daha beter olursun. Anlamaz olursun aşkı. Hatta umursamayıp bir oyuncak misali evirip çevirirsin bunu. Bıkmazsın ve ömür boyu devam edersin. Ta ki aşkını bulana kadar belki hiç bulamazsın belli mi olur? Ama o kalp kırılır. Bir kere bile olsa kesin kırılır. O yüzden uğraşma boşuna yeni birini bulmaya, acını dindirsin diye. Sana kazandıracağı şey ikinci bir kalp kırgınlığı olur. Çünkü onu, kalbini kıran çocuk gibi görürsün. Ne kadar içten davransan bile gözler yalan söylemez hareketler ifade eder duygularını. Ne yaparsan boşuna. Ne aşkın seni bulmasını bekle, nede git aşkı bul. Eninde sonunda kırılacak kalbin istemsiz de olsa. Elinden gelen tek şey ondan kaçmak. Ne kadar kaçarsan o kadar zaman kazanırsın. Ne kadar zaman kazanırsan o kadar gülümsersin hayata.

&22ağustos2012çarşamba

Konu: Geri: vişne perisi ~ Çarş. Ağus. 22, 2012 7:07 pm

18 mi, o da ne?

Belki şuan verdiğim tek tepki bu. Derlerdi, on sekiz sevimli yaş güzel yaş, on sekiz olmak istiyorum falan. İnanmazdım, ne farkı varmış diğerlerinden derdim. Ancak on yediyi doldurup, on sekizi doldurmaya başlamak… Enfes bir duyguymuş. Seneye üniversite ve ver elini daha nice güzel yaşlar. Şaka gibi. Senelerin çabuk akıp gittiğine mi üzülüyorum, yoksa ben büyürken etrafımdaki insanların yaşlandığına mı? Kararsızım aslında. Fazlasıyla kararsız. Tabii insanın üzüleceği başka şeyler de var. Mesela en yakın dediğin insanların yüzüne dahi bakıp bir doğum gününü kutlamaması bile. İnsan ‘aman!’ der geçer ama o öyle bir acı ki canına tak eder. Son dakikaya kadar avutursun kendini, belki ara ve kutlar diye. Ama öyle bir afallama çarpar ki yüzünü şaşar kalırsın. Boşa umut ve verdiğin onca değer… Söyle bakalım aşktan kaçılmasını savunan kız, peki en yakınların uçup gidince onlardan da mı kaçacaksın?

Doğum günüm kutlu olsun; umarım yazılarım, başarılarım, çizimlerim ve GECE’m ile olacağım bir yıl geçiririm.

~:

&23ağustos2012perşembe

Konu: Geri: vişne perisi ~ Perş. Ağus. 23, 2012 8:35 am

Peri kızı,
yaklaşık on dakikadır ekrana bakıyorum, oha. oysa sabah aklımda milyonlarca şey vardı yazmak için. öncelikle, en başa dönelim bi'. böyle yakın olmamızı sağlayan, seni üzen bir olay olsa bile, şu an bazı bakımdan iyi ki olmuş diyorum. biliyorum biliyorum, çok kötü bir şeydi senin açından ama bir de şu yandan bak olaya, artık neredeyse unuttun ya da aklına bile gelmiyor çünkü o günlerde -her ne kadar kendi dertlerimi anlatarak kafanı şişirsemde ki bunu bilerek yaptıım sdhfjdhg- gerçekten kırgındın. bu rp olayına bile. sonra ben geldim. böyle deli deli şeyler dedim sana. Secret olayı falan. Sonra o sıralar doğum günün oldu yine ama bu kadar yakın değildik. şimdi bir de şunu diyeceğim -gerçi olaydan olaya atlıyorum ama- biliyorsun alıngan bir kızım. oraya buraya yazdığın şu bir iyiki doğdun bile diyemedi şeyini üzerime alındım. oysa ben son 2 gündür bunu planlıyordum. malum, role player olarak tanıştık. hiçbir zaman reelde karşılaşma fırsatı bulamadık. Kİ ŞUBATTA GELİRSİN UMARIM, BU SORUN DA KALKAR GİDER ARAMIZDAN. ama sen benim için okulda her gün yüzüne baktığım insanlardan, her gün konuştuğum, sesini duyduğum insanlardan bile daha değerlisin. bunun için ilk kutlayan olmak istemedim doğum gününü. sonları kutlamak istedim. tabii benimki de gıcıklık -senin tabirinle-. kızacağını, gıcık olacağını bile bile de bunu belli etmedim sana falan. neyse, sanırım yanlış hesaplamıyorsam -ki benim matematiğim seninki kadar iyi değildir, bilirsin- bir yıl 3-4 ay oldu biz tanışalı. ama 3 yıldır hatta hayatım boyunca tanıdığım insanlardan bile daha güzel bir yer ettin hayatıma. iyi ki varsın. iyi ki tanımışım seni. ne bileyim sen de demiştin ya hani, senin gibi insanlar zor bulunur şu rp aleminde. aynen öyle işte. şu sıralar pek oturup konuşma fırsatı bulamasak da -tatil yüzünden-, hatta uzun bir zamandır bunu yapmayı özlesek de, dediğin gibi sen bu rpde tanıdığım insanlardan çok farklısın. iyi ki tanımışım dediğim insanların arasındasın ve inan ben bir elin parmağını geçmeyecek kadar sayıda insana bunu demişimdir en fazla. sadede geliyorum, bugün senin doğum günün ama seni yalnız bırakmadım, yalnız bırakmayacağım. sen benim dertlerimi dinledin, akıl verdin bana. yapmam gerekenleri söyledin. yapmamam gerekenleri de. hep yanımda oldun. ben de olabildiğince yanında olmaya çalıştım, az geldiyse; özür dilerim. Ve doğum günün kutlu olsun güzelliğim benim. İyi ki doğdun, iyi ki sana sahibim. Nice mutlu, Can'lı, beraberli yıllara. Çünkü ben seni çok seviyorum ki. bugün senin için daha özel bir şey yapabilmeyi isterdim ama elimden gelen sadece bu. seni sevdiğimi söylemek. çünkü olan da bu. neyse, bu kadar saçmalık yeter işte. bunu okuduktan sonra yüzünde bir tebessüm oluşturabildiysem ne mutlu bana (: nereye yazayım, nereden yollayayım bilemediğim için, buraya koyuyorum bu yazıyı. sanırım şu an sana böyle ulaşabileceğim tek yer burası ^^.
bi' de saatin 12 olmasını bekleyemedim böyle işte kdhgjdfhgdf.

Konu: Geri: vişne perisi ~ C.tesi Ağus. 25, 2012 6:32 am

*Üsttekini yerim neyse...

vişne perisi ~ Tumblr_m370x5Z9Cl1r4r0y7o1_500

Olum sen ne taş bişisin, benim olsanaağ?! Oyş.

Konu: Geri: vişne perisi ~ C.tesi Ağus. 25, 2012 9:37 am

Markus Romochka demiş ki:: Kİ ŞUBATTA GELİRSİN UMARIM, BU SORUN DA KALKAR GİDER ARAMIZDAN.

Bu lafa karşılık geliyoreeem desem yeridir hanii. Adamcağız profesörlerle görüşme ayarlamış, reddetmek ayıp olur değil mi? Şubatta İstanbul dımtıs dımtıs. Hem Fatih'e gidip Feyzoşu da görüceeem. Mimar Sinan'dan sonra bi İstiklal yaparıız. Eh daha ne abi? Alışmak lazım böyle şeylere oleeeys.

Konu: Geri: vişne perisi ~ Perş. Ağus. 30, 2012 1:57 am

vişne perisi ~ Tumblr_m9ifhg82TK1qgnixfo12_r1_250

Ehiehie. Çok şekersiniz siz.

Konu: Geri: vişne perisi ~ Perş. Ağus. 30, 2012 10:00 am

İyi ki doğdun yakışıklı,
İyi ki varsın;
'Can Baydar!'

♥:

Birini seversin, gerçekten seversin. Ona dokunmak, sarılmak hatta her dakika sesini duymak istersin. Aynı ortamda iseniz şanslısındır. Bazıları bilmez bunun değerini ama sen öyle bir seversin ki onu, vazgeçemezsin. Kokusunu içine çekmek, sesini duymak hatta gözlerine doğrudan bakabilmek için yanına gidersin bahane üretirsin. Bunun değerini bilenler oldu, bilmeyenlerde. Ben hiç biriydim. Ne değerini bilecek bir şansım vardı, ne de değerini bilmeyecek bir şansım. Sadece resimler aracılığı ile gözlerine bakabilirdim. Sesini duyamayacaktım ama o pürüzsüz sesin ile söylediğin şarkılar vardı. Senin bestelerin, senin sözlerin ve yarattığın o eşsiz müzikler. Bunları içimden hissediyordum. Sadece sen canlanıyordun aklımda. Diğerlerine haksızlık yaptığımı biliyordum ancak elimde değildi bu. Sadece sen canlanıyordun gözümde, kalbimi çalan adam. Saçma değil mi? Sesini duymadığın ya da konuşamadığın bir adam kalbini çalıyor. Bazen gülüyorum kendime, düşününce abartı geliyor. Ama bu öyle bir şey ki… Anlatmak bile zor belki.

Seni tanımazken tanıyacağım gün çattı geldi. Sen karşımda olacaktın ve ben sevinçten çıldıracaktım. Etrafımdakiler umutlanmamamı söylerken, nasıl heyecanlanmazdım? Kesin değildi seni göreceğim, tanıyacağım. Ama hiç umudumu kaybetmedim, inandım. Posterimi bile almıştım yanıma. Hatırlıyorum da evde telaşa sebep olmuştum. Poster hangi kalemle imzalanır, kalem nerede, kalem bulun. Senin içinde olduğun telaş bile güzeldi, içimdeki heyecana engel olamazken. Ancak sonunda tanıştık seninle, herkesin hayran olduğu o adamla ben tanıştım. Belki yakışıklı değildin, belki sesin güzel değildi. İnsanlar seni farklı farklı seviyordu. Yaptığın besteler, sesin ya da görünüşün. Ama ben o zaman anladım, seni gerçekten seviyordum. Yıllardır sevdiğim insanı tek kalemle sildim ve o kadar. Bitti. Neden? Aptal düşünceler sayesine. Ama yine de güzeldi. Değişmezdim o saniyeleri, dakikaları. Yine yaşasam, yine görsem seni. Daha başka ne isterim ki? Şimdi artık diyemiyorum; seni mesafelerce öteden seviyorum diye. Gözlerine sadece resimlerden bakabiliyorum diye.

Çünkü ben sana sarıldım. Çünkü ben senin elini tuttum. Çünkü sen benimle konuştun ve ben sesini duydum. Çünkü gözlerine doğrudan bakabildim. En önemlisi de; sen beni teselli ettin umutsuzluğumla başa çıkarken.

Şimdi bugünü bekledim aylarca. Senin doğdun bu güzel günü. Yaşlanmanı istemiyorum, ama biliyorum ki sen benim için hep aynı kalacaksın. O muzur bakışlı, sevimli tavırlı ve gözleriyle hayranlarına umut veren yakışıklı. Pozitifliğin, hayranlarınla olan konuşmaların, beni arkadaşına karşı koruman… Her ne kadar twitterda tweetlerini göremesem de mutsuzluğum bile senin elinden olsun diyorum. Üç ay önce planladığım sürprize göre şuan hediyem elinde olmalıydı ancak mazur gör yakışıklım. Seneye o güzel hediyeyi elden vermek varken, neden şimdi göndereyim ki? Az kaldı, sadece bir sene. O zaman bu büyük hayranını daha iyi tanıyacak ve hiç unutmayacaksın. Sağlıklı, başarılı, mutlu, bizli ve GECE’li senelere hayatımın anlamı. İyi ki varsın, iyi ki doğmuşsun. İyi ki GECE ilesin ve iyi ki hayatımdasın. Her şeyden pişmanlık duyarım ama seni tanımaktan asla. Hayatıma şarkılarınla renk vermeye devam et. Çünkü elimde kemanım varsa ve ben bu iş sayesinde büyük başarılara imza atacaksam; bu senin ve yanındaki üç mükemmel insan sayesinde. Seni seviyorum ve sevmeye de devam edeceğim müziğin huzurunu bana hatırlatan insan.

&31ağustos2012cuma

♪ gece, bar.

Konu: Geri: vişne perisi ~ Çarş. Eyl. 12, 2012 4:40 am

bana seni unutturacak
bir yer yok bu dünyada
dayanmalıyım
yaşamalıyım
senden kalanlarla

....

tesadüfler hikayesi
bulduğum gibi kaybettim seni

gece, benden geçti aşk (cover)

Belki bir umut, hala bir umut ve yeniden bir umut.

Konu: Geri: vişne perisi ~ Ptsi Mayıs 20, 2013 7:23 am

PJO aşkı adına! Alexandra'yı görünce anında eskilere döndüm ve 'I'm Annabeth Chase!' diyerekten eskilere döndüm. Sevgiler, saygılar...

Konu: Geri: vişne perisi ~ Salı Mayıs 21, 2013 10:59 am

Euterpe Châtillon demiş ki:

Markus Romochka demiş ki:: Kİ ŞUBATTA GELİRSİN UMARIM, BU SORUN DA KALKAR GİDER ARAMIZDAN.

Bu lafa karşılık geliyoreeem desem yeridir hanii. Adamcağız profesörlerle görüşme ayarlamış, reddetmek ayıp olur değil mi? Şubatta İstanbul dımtıs dımtıs. Hem Fatih'e gidip Feyzoşu da görüceeem. Mimar Sinan'dan sonra bi İstiklal yaparıız. Eh daha ne abi? Alışmak lazım böyle şeylere oleeeys.

O bu değil de aklıma takıldı; BİZ NİYE GÖRÜŞEMEDİK YA OLOOOM?
Yazın sınavlara girersem Ankara, İzmir ve İstanbul turu yapacağım benimle buluşmayan olursa hepinizi yakarım buraya da not düşelim yanii.

Konu: Geri: vişne perisi ~ Salı Mayıs 21, 2013 11:17 am

Euterpe Châtillon demiş ki:: Yazmayı unutursam diye söyleyeyim, aslında başlık açacaktım da uygun yer bulamadım ben. Link vermek yerine ismini yazayım, siz google dede'den bulursunuz. '1milyonkahraman' diye bir site var ve kutup ayısı sahipleniyorsunuz. Petrol şirketlerinin çoğunun yeni hedefi eriyen sulardan petrol çıkarmak. Buna hayır demek için imza kampanyası varmış. Eğer sizde buna katılmak istiyorsanız siteye üye olun ve bir kutup ayısına sahip olun. Hem onu besleyebilirsiniz vs vs. Çok güzel ve mutluluk verici bir imza kampanyası. Sizinle de paylaşmak istedim.

Bu mutluluk verici çalışmaya katılmak isterseniz; TIK!
Ve lütfen sahiplendiğim kutup ayısı için buraya da bir TIK!
Ve GreenPeace için TIK!
Katılanlara ve üç linke tıklayan herkese kendi adıma teşekkür ederim. Rolling Eyes

Lakap : Clar. Mesaj Sayısı : 36 Kayıt tarihi : 30/06/13

BEN & HENRY
- serenaomtas gururla sunar!

vişne perisi ~ Tumblr_mp144yytxG1rei3gfo1_250

vişne perisi ~ Tumblr_mp144yytxG1rei3gfo6_250

vişne perisi ~ Tumblr_mp144yytxG1rei3gfo2_250

vişne perisi ~ Tumblr_mp144yytxG1rei3gfo8_250

vişne perisi ~ Tumblr_mp144yytxG1rei3gfo3_250

vişne perisi ~ Tumblr_mp144yytxG1rei3gfo5_250

vişne perisi ~ Tumblr_mp144yytxG1rei3gfo4_250

vişne perisi ~ Tumblr_mp144yytxG1rei3gfo7_250

» vişne perisi gelmiş.
» İyi ki doğdun vişne perisi. <3
» Dıp dırırırırım, vişne perisi geldii.