L a d y L e e

Konu: L a d y L e e C.tesi Eyl. 08, 2012 7:10 am

H o n o r a {Hoon-Ah} L e e
L a d y L e e I6148640_tumblr-m9xovju4q51rdurp3o1-500

r o s e s:

Yaş: On Beş.
Kan Durumu: Melez. Öz Baba: Safkan, Öz Anne: Muggle Doğumlu
Aslî Uyruk: Güney Kore
Bildiği Diller: Korece, İngilizce, İsveç Dili.
&& Gülleri çok sever.
&& Sırf bitkilere olan merakı onun Bitkibilimi de sevmesine yol açmıştır.
&& Şekerlemelere bayılır, bu nedenle Hogsmeade'da ilk uğradığı yer şekerlemecidir.
&& Hızlı kavrama özelliği onun Hogwarts'a bir sene erken başlamasına sebep oldu.
&& Balık burcu olmasına rağmen hayatın şartları ona dimdik durabilmeyi öğretmiştir.
&& En sevdiği meyve; elma. Özellikle yeşil ve sert olanlar.
&& Asası; 10,5 inç, Gül Ağacı, Ejderha Yürek Lifi'nden yapılma.

Y o k o l u p g i t m i ş b i r a i l e

&& Büyükbaba ~ Mun-Song Choi ~ Honora yedi yaşındayken öldü.
&& Öz Baba ~ Song-Woo Lee ~ Honora doğmadan önce Mun Song’un emriyle öldürüldü.
&& Öz Anne ~ Yoo-Jin Lee ~ Honora’yı doğururken öldü. Doktorlar psikolojik bir şok geçirdiğini söylemişlerdi.
&& Amca ~ Jin-Woo Lee ~ Honora’yı yedi yaşındayken Laufeyson’a evlatlık verdi.

Mun-Song Choi çok zengin ve bir o kadar da güçlü bir adamdı. Elinin altında sahip olduğu pek çok şirket ve çalışanları vardı. Kırklı yaşlarına geldiğinde kendine tehlikeli bir hobi edinmişti. Şirketleri dâhilindeki bazı üyelerin beğenmedikleri yönlerini o kişileri yok ederek tamamen ortadan kaldırmak. Bunun için adamlar tuttu. Adamlarının güçlü olması için onlara gereken bütün donanımı sağlamıştı. Choi artık gizli mafya babalığı yapan bir holdingler sahibiydi. Ona göre şirketlerini dünya çapında büyütmenin yegâne yolu bu olmuştu artık. Tek bir kıza sahip olan Choi kızının evlenmek istediği bir adam olduğunu duyduğunda, aile babası olduğunu hatırladı. Bu adamla tanışırken başlangıçta farklı bir niyeti yoktu, onda farklı bir güç vardı. Bilmediği bir güç… Bu damat adayında gördükleri onu kendi camiasına alma hissi uyandırdı Bay Choi’de. Ve Song-Woo Lee adındaki bu gence hayatının teklifi olduğunu düşündüğü bir teklif yaptı. Lee onun için çalışacaktı, onun adamı olacaktı, yoksa başka türlü kızı ile evlenemezdi. Lee çaresiz bu isteği kabul etti. Ve o günden sonra karısından gizli olarak kayınbabası kimi öldürmesini istediyse onu öldürdü.

Aradan sadece birkaç ay geçmişken Lee eşine karşı sürdürdüğü bu yalanı daha ne kadar devam ettireceğini düşünmeye başladı. Böyle yaparak kendine de acı veriyordu üstelik. Artık dövüşmeyecekti, özellikle masum olduğunu düşündüğü insanlarla. Ama yine de onları yok etmek zorunda olduğunu biliyordu. Bu yüzden hiç değilse acı çektirmeden öldürmenin bir yolunu buldu. Gizlice yanında bulundurduğu asasıyla bu kişilere lanet uygulayacak, işi tek hamlede bitirecekti. Ama bunu diğer adamların yanında yapamazdı. O yüzden kurbanlarını gizli bir odaya çekiyor ve bu işi tek başına, birkaç saniyede hallediveriyordu. Kurbanları öldükten sonra da onları pataklamış gibi yaparak üzerlerinde birkaç morarık ya da kan lekesi oluşmasını sağlıyordu. Yalnız Lee’nin hesaba katmadığı bir şey vardı. Deliller ve diğer adamların kayınbabası Bay Choi’ye yaptığı raporlar. Bay Choi’nin damadını takip için tuttuğu adamlar Lee’nin son zamanlardaki yeteneklerinden bahseder olmuştu. Kurbanlarını iki saniye de öldürebildiğinden.. üstelik onun eziyet ettiğine dair hiçbir delil olmadığını söylüyorlardı. Bay Choi bunun üzerine gitti. Bir gece damadını gizli takibe aldığında gözlerine inanamayarak onun bir büyücü olduğunu gördü. Damadının lanetli olduğunu düşünüyordu. Ve onun öldürülmesini emretti. Lee ise büyü güçleri sayesinde bu haberi öğrenmiş ve Londra’daki abisi vasıtasıyla, eşi ile İngiltere’ye kaçmıştı. Daha önce yedi yıl kalmış olduğu şehre geri döndü. Londra’ya. Ve orada bütün gerçekleri eşine anlattı. Kendisininn bir büyücü olduğunu, Hogwarts denen büyücülük okulunda okuduğunu, ülkesini özlediği için Hogwarts’tan mevzun olduğunda vatanına döndüğünü anlattı. Ve kayınbabasının gerçek yüzünü de anlattı. Ama aynı yıl kayınbabasının adamlarından biri onun izini sürerek Londra’da Loki adında biri ile anlaşmış ve ona pusu kurmuştu. Lee o sene öldü, ardında hamile bir kadın bırakarak.

Karısı {Yoo-Jin} gebe haliyle hastalığa yakalandı, kocasının özleminden dolayı zayıf düştü. Ve çocuğunu doğururken hayata gözlerini yumdu. Minik bebeğe sahip çıkan Lee’nin abisi olmuştu. Ona kendi annesinin adını {Hoon Ah} hatırlatacak bir isim koydu. Honora. Kız yedi yaşına kadar onunla yaşamıştı. Kore adetlerinden ödün vermeden yetiştirdi yeğenini. Bir süre sonra onu korumak adına zengin başka bir aile babasına emanet etti. Emanet ettiği kişi kızın tehlikede olduğunu ancak bu şekilde emniyete gireceğini söylemişti. Hâlbuki kızı alan da Bay Choi’nin yıllar önce damadını öldürmek üzere tutmuş olduğu bir ajandı. Loki Laufeyson. Ama Honora asla bunu bilmemek üzere onun soyuna geçirildi. Büyü dünyasından haberi olan Bay Choi’nin tek derdi artık torununu o damadın soyundan alıkoymak olmuştu çünkü. Sırf damadı yıllar önce ona yalan söylemiş ve ihanet etmiş olduğu için soyunun torunuyla devam etmesini istemedi. Ne var ki, torununun kanında artık büyücü kanı vardı ve yetenekleri de. Annesinden kendisine kalan ise sadece bilgelikti. Aynı sene Bay Choi trajik bir kazada öldü. Honora’nın ailesinden geriye kalan sadece kayıplara karışmış bir amcaydı.

K i ş i l i ğ i

Kafatasının içinde inanılmaz bir beyin taşıdığı söylenir. Yaşıtları ile aynı değildir. Aslında çoğunlukla belirsiz bir kişiliğe sahiptir. Bir kıza göre oldukça karmaşıktır. Nitelikleri açıklanamayacak derecede olur çoğu zaman. Bir çizgi film karakterinin yüz ifadesini bazen nasıl anlayamıyorsanız, onu da anlamanız imkânsızlaşır. Bir çok kız arasında ilk göze çarpan özelliği onun sivri zekasıdır. Beyni her an her şey için aktiftir, yeni fikirler üretmek üzere. Uykusunda konuşabilen bir tiptir ama onun konuşmalarından kolaylıkla bir şey anlayamazsınız. Uykusunda bile çözemeyeceğiniz şifrelerden ya da bir yığın fikir deposundan bahsedebildiği oluyor. Uyurgezerdir de ayrıca. Şarhoş olmaya alışkın değildir. İçki ile arası kötü olduğundan onu bir kadehte sarhoş edebilmeniz mümkün. Ketum bir kız olduğu için onun sırlarını onu sarhoş ederek öğrenmeniz gerekecektir. Boş zamanlarda Uzak Doğu Dövüş Sanatları ile ilgilenir. Özellikle de Taek Won Do ile. Bu nedenle bacakları oldukça hızlı ve çeviktir. Güçlü bir hafızaya ve oldukça tertipli bir yapıya sahiptir. Her şeyini belli bir düzene sokar. Onun simetri hastası olduğunu düşünenler yanılmazlar. Titizlik noktasında bu kadar aşırı olmasa da derslerdeki başarılarının yüzde kırkını buna borçludur. Geriye kalan yüzde altmışını da zekasına tabi ki. Diğer kızlar gibi önce duygularıyla değil de, mantığıyla hareket eder. Fazla atılganlık gösterip cesur davranmak yerine, önce işin aslını astarını araştırarak yola çıkmayı tercih eder. Büyü gücü kullanmadan da insanların yalan söyleyip söylemediğini anlayabilen bir insandır. Görsel ve işitsel hafızası kuvvetlidir. İsimleri ve yüzleri kolaylıkla aklında tutabilir. Ayrıca küçüklüğünden beri sahip olduğu bir piyanosu vardır. Yaklaşık yedi yaşında Laufeyson'ın onu evlat edindiği andan itibaren. Hogwarts dönemi boyunca Profesörlere akla hayale gelmeyecek sorular yöneltmiştir. Bazen cevaplanamayacak türden sorular da sorduğu olabiliyor. Kötü bir özelliği de fazla inatçı olması. Keçi gibi, ya da katır gibi.

Konu: Geri: L a d y L e e C.tesi Eyl. 08, 2012 7:10 am

Konu: Geri: L a d y L e e C.tesi Eyl. 08, 2012 7:55 am

Sevgılım <3 İkon atayım mı?

Konu: Geri: L a d y L e e Ptsi Eyl. 10, 2012 9:24 pm

Aşkooom.^^ Aile kurguma göre bir kurgu daha üreticektim bizim için, ama beynim dondu ya.. pffs belki aile kurgumu da değiştiririm, belli mi olur.. ama ilk iki sene BFF iken sonra birbirimize aşık olduğumuzu anlarız.. Bazen araya entrikalar girer bakarsın, bir barışıp bir küzeriz, ama aşkımız hiç sönmez oh yeah.^^

Konu: Geri: L a d y L e e Ptsi Eyl. 10, 2012 11:22 pm

Ben şimdi bi' karakter açmayı planlıyorum. Onunla kurgu yapabiliriz bak. Kendisi Milites Solis olacak. Belki amcan olabilir.

Konu: Geri: L a d y L e e Ptsi Eyl. 10, 2012 11:33 pm

İki tanesini idare edebilir misin ki? Yani biliyorum fazla karakterin var ama, hem Paris'in de benimle bir kurgusu var da ondan dedim.

Bir keresinde ben de aynı şeyi yapmıştım da ondan biliyorum. Hem sevgili hem dostu olmuştum aynı karakterin. Yetişebilmesi çok zor oluyor. Ben bir kişiyle anlaşır gibiyim, eğer razı gelirse senin amcam olarak karakter açmana gerek kalmaz. Ben sana haber veririm. Happy

Konu: Geri: L a d y L e e Salı Eyl. 11, 2012 12:02 am

Teem o zaman Happy