Whisper of Death RPG
Sitemize hoş geldiniz.
Lütfen giriş yapınız ya da üye olunuz.

WoD Yönetimi.
Whisper of Death RPG
Sitemize hoş geldiniz.
Lütfen giriş yapınız ya da üye olunuz.

WoD Yönetimi.
Whisper of Death RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaKapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 you have no power here.

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Liam Landers

Liam Landers


Lakap : dont even try to say Lily.
Rp Sevgilisi : bekleriz k5
Mesaj Sayısı : 22
Kayıt tarihi : 26/05/13

Özel
Rp Puanı:
you have no power here. Left_bar_bleue98/100you have no power here. Empty_bar_bleue  (98/100)

you have no power here. Empty
MesajKonu: you have no power here.   you have no power here. Icon_minitimeCuma Ocak 24, 2014 12:03 pm

you have no power here. Tumblr_mjd2r5jMqX1qcz48ho6_250 you have no power here. Tumblr_m5ig89FYQj1qcxvrao4_250
YOU HAVE NO POWER HERE.
4 sene önce.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Liam Landers

Liam Landers


Lakap : dont even try to say Lily.
Rp Sevgilisi : bekleriz k5
Mesaj Sayısı : 22
Kayıt tarihi : 26/05/13

Özel
Rp Puanı:
you have no power here. Left_bar_bleue98/100you have no power here. Empty_bar_bleue  (98/100)

you have no power here. Empty
MesajKonu: Geri: you have no power here.   you have no power here. Icon_minitimeCuma Ocak 24, 2014 12:52 pm



İstisnasız herkes Liam Landers'ı dakik birisi olarak tanır ki, bu tam bir saçmalıktır. Liam Landers'ın dakik sayılabilecek son kişi olmasının sebepleri; sabahları asla erken kalkamaması, banyodan bir saatten önce çıkamaması, kravat seçmekle yarım saat uğraşması ve belki de en kısa ve öz nedeni... Sabahlardan nefret etmesi. Bu yüzden her işe daima son dakika yetişir. Son dakikayı ıskalamadığı bir gerçektir. İşte, insanlar bu yüzden onu hep dakik olarak düşünür ve adam böyle olmadığını kimseye söyleyecek değil. Sabahın köründe duştan yeni çıkmış, henüz uykusu açılmamışken kim bilir kaçıncı kez dersinin neden bu kadar erken olması gerektiğine kafa yorduğuna şaşırmamalı bu yüzden. Tek istediği biraz daha uykuydu ve işte yatağı oradaydı. Birkaç adım atıp kendisini yatağa atacaktı ki, bir kıkırdama duydu. Yatağın içindeki koca şişlik orada birinin saklandığını işaret ediyordu ve Liam kim olduğunu anlamakta hiç zorlanmadı. Esneyerek yatağa doğru ilerledi ve şişkinliğin tam üzerine oturdu. Böylece bir çığlık yükseldi yorganın altından. Gülmeye başlayan genç profesör, tamam belki de çok genç değildi, yorganı hızla çekerek altındaki yaramaz çocuğun üzerine abandığı gibi onu gıdıklamaya başladı. "Demek yatağımda bir yabancı var," dedi çocuk kaçmak için elinden geleni yaparken. "Yatağıma gelen yabancılara ne yaparım biliyor musun, evlat?" Onlarla sevişirim, derdi eğer çocuk birkaç yaş daha büyük olsaydı. Tabii bunu demesi o kadar garip kaçardı ki, demedi. "Onları gıdıklarım." Yalan sayılmazdı. Değil mi?

Küçük çocuk adamın güçlü kollarından sıyrılmayı başardığında tepinerek yatakta zıpladı. Kumral saçları karman çorman olmuştu ve üzerindeki Gryffindor forması kırış kırıştı. Buna rağmen suratında kocaman bir sırıtış vardı haykırırken. "YAKALAYAMAZSIN Kİ!" Yakalayabilirdi. Elini uzatsa zayıf çocuk zaten kaçamazdı ancak adam yenilgiyi kabul etmiş gibi yaparak yatağa uzandı havlular hâlâ üzerindeyken. Çocuk uykusunu dağıtmıştı ama bu zaten yapılması gereken bir şeydi. "Buraya gel Hans," dedi onu gıdıklamayacağını belirtmek amaçlı göz kırparak. Henüz üçüncü sınıfın ikinci döneminde olan küçük çocuk, ona güvenerek yanına yanaştı. Bir an için gıdıklamayı düşünse de yapmadı Liam. Onun yerine çocuğun saçlarını iyice karıştırarak, "Seni bu saatte odama atan rüzgar ne bakalım?" diye sordu. Hogwarts sınırları içerisinde kimseye ayrımcılık yapmadığını belirtmek amaçlı, Hans ile ilişkisini fazla açığa vurmazdı adam. Biçim Değiştirme Profesörüydü ve ek olarak Gryffindor Bina Sorumlusu idi. Ciddi sorumlulukları varken, Hans ile çocuk olmayı ne kadar seviyor olsa da buna pek vakit bulamazdı okulda. Evlerindeyse... Eh, o zaman istedikleri kadar delirebilirlerdi. Hans henüz küçük bir çocuk olmasına rağmen oldukça olgundu ve bunu anlayabiliyordu. Okul içerisinde nasıl hitap etmesinden, ne zaman yanına gelmesi gerektiğine kadar her şeyi düzgünce ayarlardı. Arada sırada yalnızca sarılmak için bile olsa adamın odasına gelirdi ki, Liam buna kızacak son kişiydi. "Sabah altıda uyandım," dedi Hans küçük suratını buruşturarak. Göz ucuyla saate bakarak saatin sekizi on geçtiğini fark eden Liam kafasını salladı. "Cezam ancak bitti. Hey Lily, acaba merak ediyorum da, yani ben..." küçük çocuk bir şey soracakmış gibi görünüp vazgeçti. Elbette Liam buna izin vermezdi. "Ne demiştik Hans?" "Sır saklamak yok," diyince çocuk tekrarladı Liam. "Sır saklamak yok." Hans genç adamın yanına aynı şekilde uzanarak tavana baktı. "Canavar neden bana bu kadar çok ceza veriyor? Aslında pek bir şey yapmıyorum. Bana baktığında gözlerinden ateşler çıktığına yemin edebilirim."

Bir kahkaha atan Liam, kolundan destek alarak çocuğa döndü. Canavardan kastının Anna olduğu aşikârdı, Gordon ve Hans ona daima böyle seslenirlerdi. Bunun yanlış olduğunu söylemeliydi belki Liam ama bunu yapmaya niyeti yoktu. Anna Lizzie Malfoy, Liam'ın gözünde de bir canavardı ve oğullarına böyle öğretmesinde hiçbir yanlışlık göremiyordu. Bu cezalar almış başını gidiyordu. Küçük çocuğun Hogwarts'ta bir profesörden ceza yeme rekoru kıracağına emindi Liam. Elbette ki bu durumda bir suçlu varsa Malfoy kızıydı. Kaşlarını çatan Liam, "Bana kalırsa o herkese bakarken ateşler saçıyor." Hans tekrar kıkırdadığında kapı çalındı. Tek kaşını kaldıran Liam kalkarak kapıya doğru ilerlediğinde, duyduğu ses onun şaşırmasına yol açtı. "Benim. Malfoy." İşte bu kesinlikle beklenmedikti. Hans'a dönüp baktığında çocuğun çoktan yatağın altına saklanmış olduğunu gördü Liam. Elbette korkusundan değil, ondan gizlice orada bulunmanın zevkini yaşamak istediğindendi bu. Sırıtan Liam kapıyı açtı ve "Malfoy, banyodan sonraki keyfimde bana katılmaya mı karar verdin?" dedi. Genç kız gözlerini devirdi. Sonra kendisini içeri attı.  

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Anna Lizzie Malfoy
Hogwarts Müdiresi | KSKS Profesörü
Hogwarts Müdiresi | KSKS Profesörü
Anna Lizzie Malfoy


Lakap : Liz, Ann.
Rp Sevgilisi : Henry McCourt bitchi.
Mesaj Sayısı : 1529
Kayıt tarihi : 16/08/09

Özel
Rp Puanı:
you have no power here. Left_bar_bleue100/100you have no power here. Empty_bar_bleue  (100/100)

you have no power here. Empty
MesajKonu: Geri: you have no power here.   you have no power here. Icon_minitimeCuma Ocak 24, 2014 1:27 pm



Siyah saçları düz bir şekilde omuzlarından aşağı dökülen genç kız kapının önünde durduğunda derin bir nefes aldı. On dokuz yaşındaydı ve gelmiş geçmiş en genç profesörlerden birisiydi, Dimitri ile birlikte. Hele ki Karanlık Sanatlara Karşı Savunma profesörü oluşu ayrı bir noktaydı. Karanlık büyüler kuşkusuz ki Malfoy'un ilgi alanıydı ve diğerlerinin beklediğinin aksine bir bakanlık çalışanı olmaktansa, bir profesör olmayı tercih ediyordu. Hogwarts onun eviydi. Ailesini kaybettikten sonra onu yaşama döndüren, savaşmayı öğreten yerdi. Kendisini bulduğu yerden kopmak istemiyordu genç kız ve bu yüzden, bu dersin profesörü emekliye ayrıldığında bir saniye düşünmedi işe girmek için. Yaşlı müdür onu seviyordu, öğrenci olduğu zamanlardan beri. İşi ilk teklif ettiği kişi Anna olmuştu ve genç kızın kabul etmesinden neredeyse aylar sonra, Anna kendisini başından beri bu sıralarda öğrenciymiş gibi değil de, profesörmüş gibi hissediyordu. On dokuzundaydı, başarılıydı, güzeldi, yetenekliydi ve egoistti. Slytherin'in çocuğuydu o. Bu yüzdendir ki küçük Gryffindorlara en ufak bir sempatisi yoktu. Henüz toydu, kabullenmek istemese de. Ön yargılarını saklayamayacak kadar. Öte yandan, bir yıl sonra ona müdire olacağını söyleseniz ve tüm öğrencilere aynı ilgiyle yaklaşacağını belirtseniz buna inanırdı. Çünkü o mucizelerin yaşandığı bir dünyaya inanan kadınlardandı.

Derin bir nefes alarak Landers'ın kapısını çaldı. Adam kapıda havlularla belirdiğinde, onun parıldayan mavi gözlerine odaklandı Anna. Yirmi yaşların sonunda bir profesördü Liam ve genç kızın mezun olduğu sene gelmişti profesörlük yapmak için. Dolayısıyla onun dersine hiç girmemişti Anna; fakat adını fazlasıyla duymuştu. Alyssha durmadan onun Gryffindor'a haksız puanlar verdiğinden bahseder dururdu, Kimberly bunu pek doğru bulmasa da. Bu durumda Kimberly'e inanıyordu Anna, kız işi abartmayı sevmezdi. Alyssha ise küçük bir Anna edasıyla, sevmediği birine gıcık olarak yaptığı her şeyi abartırdı gözünde. Küçük kardeşlerinin sözlerine kulak vermişti genç kız ve Alyssha'nın tamamen haksız olduğunu söyleyemezdi. Durumu bir şekilde eşitlemesi gerektiğini biliyordu ve... Hedef gözlerinin önündeydi. Hans Landers ve Gordon Campbell. Gordon'ın annesi Nessie annesinin yakın arkadaşı olmasaydı tabii. Bu durumda geriye bir tek Landers'ın evlatlığı kalıyordu. Ve çocuk, adeta afacanlıkta sınır tanımıyordu. Anna'nın yaşadığı gerçeklikte, yaramazlık yapanlar cezalarını çekmeliydi. Landers cezasını her gün çekiyordu. "Teklifin oldukça cazibeli olsa da, benim üzerimde işe yaramaz. Yaşlı erkekler pek ilgi alanım değil." Adamın suratının bozulduğunu gören Anna yatağın dağınıklığını görerek suratını buruşturdu. Erkekler... Hep dağınık mı olurlardı? "Seninle ciddi bir konuyu konuşmaya geldim," dedi ve yatağın üzerine oturdu. Bir çıt sesi çıktığında kaşlarını çatsa da, etrafına bakınmaya fırsat bulamadan Liam atıldı. "Sana karanlık büyüleri öğretmemi isteyeceksen, ek ders vermiyorum ufaklık." Odaya geldiğinden beri iki dakika geçmemişti ki, ikinci kez gözlerini devirdi genç kız. Yaşının küçük olması onun gurur kaynağıyken, bazı insanlar bunu algılayamıyordu tabii. Aldırış etmemeyi seçerek "Konu senin evlatlığın," dediğinde Liam lafını böldü. "Çocuğum. Evlatlık fazla resmi değil mi? Birinin baba olarak algılanması için gerçekten kan bağı olması gerektiğine mi inanıyorsun? Bir yetim olarak büyümüşken sen."

Anna çabuk sinirlenen bir tip olsa da, kendisini kontrol etmesini bilirdi. Eh... Çoğunlukla. Bu an, onlardan biriymiş gibi olsa da öfkesini kontrol etmesi her zamanki gibi kolay olmadı. Uzun uzun nefes aldıktan sonra, sakince yanıtladı. "Ben yetim değilim," dedi bastırarak. "Ben bir Malfoy'um ve ailemle yeterince zaman geçirdim." Liam kendisine çay koyarken, kıza uzatacakmış gibi olsa da vazgeçti ve bu Anna'nın dikkatinden kaçmadı. "Yine de Anthony Bartolomej senin baban sayılır." "Sayılır. Benim öz babam ise Anthony Malfoy, bunu hiçbir şey değiştirmez," dedi bastırarak kız. "Görülen o ki sizin taraflarda Anthony ismi pek popülermiş. Anladığım o ki bir başkasını baban olarak görmeyi reddediyorsun. Hiç St. Mungo'ya danışmayı düşündün mü, bastırılmış küçüklük duyguları için bir bölümleri olmalı." Sabrı taşmakta olan genç kız, ayağa kalktı. Ayağında topuklu ayakkabılar zeminde çınlarken, kollarını göğsünde kavuşturarak sırıttı. "Yine çok komiksin Landers, tıpkı evlatlığın gibi. Ancak haklı olduğunu belirtmeliyim. En az senin kadar geri kafalı bir çocuk Hans. Çok yakınında durmaktan sana benzemiş olmalı." "Bu küçük Malfoyların hareketlerinin pek çoğunu açıklar tabii." "Evet, başarılı üç küçük Malfoy daha geliyor. Belki birkaç evlatlık daha edinmelisin durumu eşitlemek için. Her neyse. Konum bu değil. Tartışmaya gelmedim buraya. Şimdi beni dinleyecek misin?" Liam bakışlarını kaçırdı. Hayır dese de kızın gitmeyeceğini bildiğinden, çayını içmek için yatağın çaprazındaki koltuğa oturdu.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
you have no power here.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Whisper of Death RPG :: H O G W A R T S :: Hogwarts 5. Kat :: Biçim Değiştirme Profesörü Odası-
Buraya geçin: