x
Amy Bones Collez & De Nicolai Diamentex
Yürüyordu genç kadın,etekleri yerleri süpürüyordu. Geziniyordu. Etrafına bakındı. İnsanlar vıcık vıcık sevgi kaynıyordu. En nefret ettiği şeydi. Köşede pembe bir dükkan dikkatini çekti cadının. Büyü Masal Bahçesi yazıyordu. Genç kadın iğrenti ile bakındı dükkana. Ama içten içe meraklanıyordu. Sonunda içeri girmeye karar verdi. İçerisi ağır bir parfüm kokuyordu. Birazda kaymak birası kokusu aldı genç kadın. Bir masaya attı kendini. O anda içeri kırmızı saçlı bir cadı girdi. Oldukça hoş bir cadıydı bu. Nicolai insanlarla konuşmaktan utanmazdı. O anda o cadıyla tanışmak için can atıyordu. Nefes alış ,verişleri hızlanmıştı cadının. Göğüsü daha bir hızla inip kalkıyordu. Parfüm kokusu çok ağır gelmişti. Ama gözü hala içeri giren cadıda idi. Garson yanına geldi ve ince bir sesle
"Ne alırdınız ?"dedi. Nicolai ona baktı ve
"Kaymak birası"dedi. Kadın kafasını tamam anlamında salladı ve gitti. Kaymak birası gelmişti. Nicolai boş bir surat ifadesi ile
"Teşekkürler"diye mırıldandı. Kadın gittiği anda kaymak birasını alıp cadının masasına gitti. Karşısında durdu ve
"Oturabilir miyim?" diye mırıldandı. Kadın ona bakmıştı. Hala cevap vermiyordu. Nicolai garip hissediyordu. Acaba buraya gelmek iyi bir fikir değil miydi ? Bunları düşünüyordu. Kendini hiç bu kadar pişman hissetmediğini hatırladı. Kafasında hala pişmanlığın verdiği ağrı vardı. Nefes alış-verişi zorlaşmıştı. Neden bu kadar parfüm var ? diye düşündü genç cadı. Bunları düşünmek ona 1 saat gibi gelmişti. Ve hala ayaktaydı elinde kaymak birası ile cevap bekliyordu...