Whisper of Death RPG
Sitemize hoş geldiniz.
Lütfen giriş yapınız ya da üye olunuz.

WoD Yönetimi.
Whisper of Death RPG
Sitemize hoş geldiniz.
Lütfen giriş yapınız ya da üye olunuz.

WoD Yönetimi.
Whisper of Death RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaKapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Masa 2 #

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Noa van Brunt
Büyücü/Cadı
Büyücü/Cadı
Noa van Brunt


Rp Sevgilisi : VASİLE EVLENELİM Mİ
Mesaj Sayısı : 107
Kayıt tarihi : 11/11/09

Özel
Rp Puanı:
Masa 2 # Left_bar_bleue99/100Masa 2 # Empty_bar_bleue  (99/100)

Masa 2 # Empty
MesajKonu: Masa 2 #   Masa 2 # Icon_minitimeC.tesi Ağus. 21, 2010 1:48 am

Sheridan yürürken ayaklarının titremesine engel olamıyordu. Terler alnından boncuk boncuk süzülüyor, ellerini hissetmiyordu. Dünya duruyor, dönüyor ve tekrar duruyordu.

Nefes alışları düzensizleşmeye devam ederken dayanamayarak ilk bulduğu dükkanın duvarına dayandı. Bir kaç derin nefes alarak mantıklı düşünmeye çalıştı. Fakat mantık denen şeyden onda bir gram bile kalmamıştı.

5 dakika önce, ya ben ya da o dediğinde o’nu yani kocasını tercih eden arkadaşının her şeyi bırakıp geri geldiğini öğrenmişti. Hayatının en uzun yıllarını beraber geçirdiği, her zaman hayali gözünün önünde olan, Mia’sı dönmüştü.

Mavinin yeşile kaçtığı gözlerini sıkıca yumdu. Dönmesi artık onun için hiç bir şey ifade etmiyordu. Zamanında o seçimini yapmıştı. Kendisini seçmemişti. Her şey, işte o zaman bitmişti. Şimdi yalnızca sıradan biriydi onun için.

‘Kimi kandırıyorsun Sherry?’

İçinden yükselen salak sese cevap vermedi. İnanmak istemiyordu ona. Gözlerini zorlayarak açtı. Başı dönmeye devam ediyordu ve oturmaya ihtiyacı vardı. Gözleri yaslandığı duvara bakınca, yıllardır kapalı olan Domuz Kafası’nı gördü.

Açılmıştı.

Sonunda oturabilecek güzel bir yer diye düşünürken, kafasını toparlamak için içeri girdi. Kesik kesik nefesler eşliğinde önüne çıkan ilk sandalyeyi tuttuğu gibi çekip oturdu. Sarının tonlarının karışık karışık dağıldığı, lüleli saçlarını iterek kafasını avuçlarının içine aldı. Menü listesine odaklandığı sırada arkasından yükselen sesle irkildi.

“Bu saçları ömrüm boyunca unutmam, Sherry! Demek geldiğimi duydun ve geldin.”

Bunun şaka olup olmadığını düşünen Sheridan tepki veremedi. Yalnızca hayal gücünün oyunuydu bu. Evet, şimdi geçecekti.

“Sherry hadi ama bebeğim!”

Geçmediğini anlayınca korku dolu bir şekilde kafasını çevirdi. Oydu işte! Hâlâ aynı, hiç bir değişiklik olmaksızın kendisine bakan Mia!

İçinden aptalca bir ağlayıp, genç kadına sarılma duygusu geçse de o kadar güçsüz değildi. Bir kaç derin nefes alarak sandalyeden ayağa hışımla kalktı. Daniela’nın gözlerine bakmamaya çalışarak kapıya doğru yöneldi.

“Ben buradan gidiyorum.”

Adımı atmasıyla kolunu bir elin sıkıca kavraması bir oldu. Gidemeyeceğini tahmin etmişti zaten. Kafasını hızlıca Mia’ya doğru çevirdi.

İşte başlıyorlardı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Daniela Mia Malfoy




Rp Sevgilisi : N'arar? :P
Mesaj Sayısı : 34
Kayıt tarihi : 30/06/10

Özel
Rp Puanı:
Masa 2 # Left_bar_bleue90/100Masa 2 # Empty_bar_bleue  (90/100)

Masa 2 # Empty
MesajKonu: Geri: Masa 2 #   Masa 2 # Icon_minitimeC.tesi Ağus. 21, 2010 2:17 am

Genç kadın eline geçirdiği bir bardağı daha silerken, o bardağın Anna veya Elizabeth olduğu düşüncesi ile keyifleniyor, bardağı işkence etmeye devam ediyordu. Sinirlerine hakim olması gerekiyordu. Sonuçta o soğuk kanlı oluşu ile tanınıyordu. Senelerdir bozmadığı bu tavrını bastı bacak kardeşini gördü diye bozmayacaktı.

Belki de İngiltere’ye asla gelmemeliydi. Domuz Kafası’nı asla satın almamalıydı. İnsanlar onun yokluğuna o kadar alışmıştı ki onların rahatını bozmak anlamsızdı. Mia’nın gelmesine kimse sevinmemişti. Herkes onun neden geldiğini sorguluyor, geri dönmesi için ikna etmeye çalışıyordu.

Çünkü Mia’yı tanıyorlardı. Hiçbir zaman etrafındakilerin ne düşündüğünü önemsemeyen kendini beğenmiş bir ucubeden başkası değildi. Gidişinin çıkardığı muhteşem patırtı, gelişinin oluşturduğu karmaşa ile kıyaslanamazdı bile. Bundan sekiz sene önce çocuktular. Şimdi ise herkes iş güç sahibi olmuş, evlenmişti. Kurulu düzenleri vardı.

Kız kardeşi Hogwarts da çalışmaya başlamıştı. Mükemmel bir ilişkisi, mükemmel bir sevgilisi vardı. Mia’nın hayallerini birer birer gerçekleştiriyordu. Okula devam etseydi belki onunda Hogwarts da bir şansı olabilirdi. Fakat diplomasını bile alamamıştı. Anna ise Hogwarts da müdüre olmuştu. Hogwarts onun kadar başarılı yöneticiyi tarihinde çok az görmüştü. Onu Hogwarts’ın tarihine gömmeyi diledi. Sherry ise..

Sherry, en yakın arkadaşı..

Kavga ettikleri gün geldi aklına. Aslında hiç çıkmamıştı. Kendisinden iki sınıf küçük olan en yakın arkadaşı her zaman ondan daha olgun olmuştu. Ya o, ya ben demişti Mia’ya. Mia o zamana geri dönme şansı olsa sen derdi. Evlendikten sonra demişti de. Bütün rüyalarında bunu görüyordu. Boğazı çatlayana kadar, sesi kısılana kadar senin yanında kalmalıyım diye bağırdı fakat kimse onu duymadı. Gözünden akan bir damla yaş yeni silinmiş bardağa düşerken genç kadın kafasını çevirdi. Gördüğü manzara ile ağzı açık kaldı.

Sherry sarı saçlarını ellerinin arasına almış, bütün ihtişamı ile karşısında oturuyordu. Ona sarılıp, geri döndüm demek istedi. Sherry’nin onu affetmeyeceğini düşünmüştü fakat genç kadın onu görmeye gelmişti. Titrek adımları masayı buldu.

“Bu saçları ömrüm boyunca unutmam, Sherry! Demek geldiğimi duydun ve geldin.”

Sherry bir süre tepki vermedi. Mia onun için endişeleniyordu. Mırıldandı.

“Sherry hadi ama bebeğim!”

Genç kadın mavi gözlerini arkadaşına çevirdiğinde suratından milyonlarca ifade geçti bir anda. Özlem, mutluluk, hayal kırıklığı, nefret.. Hızlı adımlarını kapıya yöneltirken konuştu.

“Ben buradan gidiyorum.”


Mia arkadaşının koluna yapıştı. Maviler çarpışırken mırıldandı.

“Yapma! Döndüm.”

Sherry histerik bir kahkaha atarken cevapladı.

“8 sene M. O 8 sene nasıl geçti bilemezsin.”

Mia aslında bildiğini söyleyecekken Sherry onu güçlü kolları ile sandalyeye oturttu. Karşısına kendisi geçerken bu anın hayalini senelerdir kuruyordu. Neler çektiğini M de anlamalıydı. Oda acı çekmeliydi. Gözleri dolarak konuşmaya başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Noa van Brunt
Büyücü/Cadı
Büyücü/Cadı
Noa van Brunt


Rp Sevgilisi : VASİLE EVLENELİM Mİ
Mesaj Sayısı : 107
Kayıt tarihi : 11/11/09

Özel
Rp Puanı:
Masa 2 # Left_bar_bleue99/100Masa 2 # Empty_bar_bleue  (99/100)

Masa 2 # Empty
MesajKonu: Geri: Masa 2 #   Masa 2 # Icon_minitimeC.tesi Ağus. 21, 2010 2:43 am

Sherry bu acıklı sahnenin bitmesi için saliseleri sayarken, Mia sesindeki bariz çatlamayla haykırdı.

“Yapma! Döndüm!”

Sheridan gülümsedi. Gülümsemesi zamanla isterik bir kahkahaya dönüştü ve onu daha fazla içinde tutamadı. Tiz sesi domuz kafasını inlettiğinde kahkahasının tam tersine gözleri doldu. Gözlerinin yanışı sinirini git gide bozarken mırıldandı.

“8 sene M. O 8 sene nasıl geçti bilemezsin.”

En doğru cümleyi nasıl seçeceğini bilemezken ağzından çıkanları düşünmedi bile. Oysa söyledikleri gayet doğruydu. Bilemezdi, içindeki yangını göremezdi. Belki, seneler önce olsa görebilirdi. Fakat artık aynı Sheridan değildi ki. Çok değişmişti.

Duygularını kontrol altında tutmaya çalıştı ama yapamadı. Genç kadınının sıkı ellerinden kurtularak onu sandalyeye oturttu. Karşına geçti. Sandalyeye kurulurken suratında aptalca bir sırıtışla Daniela’ya baktı. Acı çekmesini istiyordu. Kahrolmasını. Pişmanım demesini. O egosunu yenmesini. Tıpkı Sheridan’ın senelerdir yaptığı gibi ağlamasını...

“Ama Sherry, geçti. Şimdi buradayım!”

Sheridan titredi. Nasıl bu kadar rahat olabiliyordu? Geçmiş miydi? Nasıl geçmişti? Hiç bir şey geçmemişti işte!

“Hep böyle rahattın Daniela. Geçti demek çok kolay değil mi? Tabii, senin arkandan ağlayan bendim. Seçilmeyen de ben. Sana yalvaran da ben! Salak olanda BEN! Şimdi seni affedeceğimi mi sanıyorsun? Burayı senin aldığını bilseydim, asam üzerine yemin ederim kapının önünden bile geçmezdim!”

Mia titreyen vücudunu saklamaya çalışıyordu. Kalbi hiç olmadığı kadar hızlı atıyor, nefes alamıyordu. Şu anda tek istediği karşısında sinirle duran kıza sarılmak, özür dilemekti. Affedeceğini bilse yapardı. Oysa biliyordu, affetmeyecekti. Kendisine Daniela demişti. O ona yalnızca, M bazen Mia derdi. Daniela onun için fazla ciddiydi. Gözlerinin önüne çocuklukları geldi. O zaman küçük sarı kısa saçlarıyla elleri bellerinde her zaman uzun boylu olan kızın görüntüsü.

“Daniela ismini sevmiyorum, çok ciddi. Sen benim Mia’msın!”

Yine bana Mia’m de demek istedi. Sözcükler boğazında takılı kaldı. Sheridan’sa bunu aldırmayarak devam etti.

“İlk zamanlar belki hatanı anlarsın geri dönersin umuduyla yaşadım. Güldüysem tek sebebi buydu. Sonra zamanla neredeyse gülmez oldun. Sen onu seçmiştin Daniela. Gelmeyeceğini biliyordum. Aslında biliyor musun, bir gün geri döneceğin içime doğuyordu. Fakat o zaman bıraktığın Sherry olmayacaktım. Değilim de.”

Göz yaşları gözlerinden süzülen Sheridan, gözlerini sıkıca yumdu. Biraz daha konuşmaya devam ederse büyük ihtimalle isteri krizi geçirecekti. Daniela’ya konuşması için zaman verdi. Gözlerini kırmızı bir şekilde açtığında onunda gözlerinden yaşlarının süzüldüğünü fark etse de, umurunda bile olmadı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Daniela Mia Malfoy




Rp Sevgilisi : N'arar? :P
Mesaj Sayısı : 34
Kayıt tarihi : 30/06/10

Özel
Rp Puanı:
Masa 2 # Left_bar_bleue90/100Masa 2 # Empty_bar_bleue  (90/100)

Masa 2 # Empty
MesajKonu: Geri: Masa 2 #   Masa 2 # Icon_minitimeC.tesi Ağus. 21, 2010 4:08 am

Mia artık kendisini tutmayı bırakmıştı. Gözyaşları küçük suratını ıslatıyordu. Bu zamana kadar kimsenin karşısında boyun eğmemiş olan bu Mia, bu ufak tefek kadının önünde ne yapacağını bilemez durumdaydı. Elini uzattı fakat dokunmadı. Reddedilmeyi kaldıramazdı. Hele de en yakını tarafından.. Ne dese boştu. Hatalıydı, farkındaydı. Dudaklarını yavaşça araladı.

“Ama Sherry, geçti. Şimdi buradayım!”

Mia içinde kopan fırtınalara rağmen bu kadar rahat konuşmayı başarabilmesine şaşırdı. Sheridan gözlerini ona kaldırdığında Mia kızgınlığı rahatça okuyabiliyordu. Genç kadın hayretle feryat etti.

“Hep böyle rahattın Daniela. Geçti demek çok kolay değil mi? Tabii, senin arkandan ağlayan bendim. Seçilmeyen de ben. Sana yalvaran da ben! Salak olanda BEN! Şimdi seni affedeceğimi mi sanıyorsun? Burayı senin aldığını bilseydim, asam üzerine yemin ederim kapının önünden bile geçmezdim!”

Bunların doğru olduğunu biliyordu Mia. Sherry bu zamana kadar gördüğü en gururlu kadınlardan biriydi. Öleceğini bilse geçmezdi. Bundan sonrada geçmeyeceğinden emindi. Susuzluktan kurusa, yine de Mia’yı affetmeden bir yudum birasını içmezdi. Mia hızlı hızlı nefes almaya başladı. Başından aşağı kaynar sular boşalıyordu. Genç kadını kendisine çekip sarılmak istedi. Senelerin acısını çıkarana kadar sarılmak.

Sherry ona Daniela demişti. Bu bir ilkti. Genç kadın onun Mia’sıydı, M’iyidi, Ela’sıydı fakat Daniela değildi. Genç kadın ona küçüklüklerinden beri Mia’m derdi. O küçük kız olmak istedi Mia. Hatalar yok, sorunlar yok.. Sheridan tekrar konuşmaya başladı.

“İlk zamanlar belki hatanı anlarsın geri dönersin umuduyla yaşadım. Güldüysem tek sebebi buydu. Sonra zamanla neredeyse gülmez oldun. Sen onu seçmiştin Daniela. Gelmeyeceğini biliyordum. Aslında biliyor musun, bir gün geri döneceğin içime doğuyordu. Fakat o zaman bıraktığın Sherry olmayacaktım. Değilim de.”

Sherry biliyordu Mia’nın asla geri dönmeyeceğini. O yüzden gitmesini istememişti. Mia küçüklüğünden beri o evden kurtulmanın hayalini kurardı. Ama hayallerinde her zaman Sherry de vardı. Beraber kaçacaklar, sahil kenarında küçük bir kasabaya yerleşeceklerdi. Sherry onlara güzel çörekler yapacaktı ama hiçbir şey planlandığı gibi olmadı. İki en yakın arkadaşın masalı mutlu bitmedi. Gökten üç elma düşmedi.

İki genç kadın birden küçücük çocuklar olmuşlar, ağlıyorlardı. Mia arkadaşına hızla uzandı. Ellerini kavrarken çekmesine fırsat vermedi.

“Hatalıyım biliyorum. O gün gittiğimde seni de yanımda sürüklemek istemedim. Gel desem gelirdin biliyorum. Ama rahat bir hayatın vardı. Sorunlu olan bendim. Benim yüzümden başına bir şey gelmesini kaldıramazdım. Daha reşit bile değildin.”

“Ben seni bırakmazdım!”

Mia genç kadının feryadı ile hıçkırıklara boğulurken devam etti.

“Beni biliyorsun. Sonunu düşünemedim. Her şey güzel olacak sandım.”

“O adam seni hak etmiyordu! Söylemiştim sana. En az yüz kere söyledim. Onun için gençlik macerasından başka bir şey değildin. Aşk bu kadar mı gözünü kör etti. Malfoylardan bu kadar mı nefret ediyordun! Ya da Elizabeth’den. Etmiyordun!”

Mia artık nefessiz kalmaya başlamıştı. Sherry arkadaşına tutunarak göz yaşları arasında devam etti.

“Senin zorun her zaman kendinleydi Mia.”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Noa van Brunt
Büyücü/Cadı
Büyücü/Cadı
Noa van Brunt


Rp Sevgilisi : VASİLE EVLENELİM Mİ
Mesaj Sayısı : 107
Kayıt tarihi : 11/11/09

Özel
Rp Puanı:
Masa 2 # Left_bar_bleue99/100Masa 2 # Empty_bar_bleue  (99/100)

Masa 2 # Empty
MesajKonu: Geri: Masa 2 #   Masa 2 # Icon_minitimeC.tesi Ağus. 21, 2010 7:55 am

“Hatalıyım biliyorum. O gün gittiğimde seni de yanımda sürüklemek istemedim. Gel desem gelirdin biliyorum. Ama rahat bir hayatın vardı. Sorunlu olan bendim. Benim yüzümden başına bir şey gelmesini kaldıramazdım. Daha reşit bile değildin.”

Sheridan, göz yaşlarını silme gereği duymadan onların akmasına izin verirken hiddetle haykırdı.

“Ben seni bırakmazdım!”

Doğruydu, öleceğini bilse bile Mia’yı bırakamazdı o. Ne olursa olsun umrunda değildi bir zamanlar. Yalnızca o vardı. Bir tek Mia.

Kendisini bırakan Mia. Şimdiyse karşısına geçmiş hıçkırıklara boğuluyordu. Söyleyecek çok şeyi var fakat konuşamıyor gibiydi.

“Beni biliyorsun. Sonunu düşünmedim. Her şey güzel olacak sandım.”

Sheridan kahkaha atmamak için kendisini zor tuttu. Ona binlerce defa söylemişti hiç bir şeyin güzel olmayacağını. Gün gelip pişman olacağını, eskiyi çok arayacağını.

“O adam seni hak etmiyordu! Söylemiştim sana. En az yüz kere söyledim. Onun için gençlik macerasından başka bir şey değildin. Aşk bu kadar mı gözünü kör etti? Malfoylardan bu kadar mı nefret ediyordun! Ya da Elizabeth’den. Etmiyordun!”

Artık tutamıyordu genç kız kendisini. Tüm dünya tersine dönüyordu onun için. Mia’nın kendisini tutan ellerini sıkıca kavradı ve nefes bile almadan devam etti.

“Senin zorun her zaman kendinleydi Mia.”

Titreyen ellerini, karşısındaki soğuk ellerden kurtardı Sheridan. Ciddi bir havaya bürünerek göz yaşlarını sildi. Tıkanmıştı. Yolun sonuna gelmiş, söyleyecek tek kelimesi kalmamıştı. Mia’nın gözlerinden kaçırdı gözlerini. Dışarıya, gülen insanlara odakladı. Neşeyle birbirlerinin koluna giren arkadaşlara.

Buz gibi olduğunu hissetti vücudunun. Sonra da ardından yandığını. Vücud dengesi bozulmuştu, hiç bir şeyi normal değildi.

“Haklısın Sherry. Öyleydi. Şimdi değil ama.”

Mia ayağa kalktı. Sheridan’ın tarafına doğru ilerleyerek masaya yaslandı. Elleriyle genç kızın yüzünü avuçlarına aldığında gözleri birbirlerine değmek zorunda kaldı. Sherry ona yalnızca nefretle bakmayı denedi. Beceremese de soludu.

“Sen değişmezsin Daniela. Bunu sende biliyorsun.”

“Ben Daniela değilim Sherry! Ben M’yim. Senin M’n. Senin Mia’n.”

Sheridan söyleyecek hiç bir şey bulamıyordu. Kelimeler birbirlerine dolanıyor, zihninde çözmesi gereken binlerce labirent ardı arkasına oluşuyordu. Karşısında göz yaşlarını silmeden kendisine bakan genç kadına baktıkça şu anda içine hapsettiği göz yaşları çıkmak için ısrar ediyorlardı.

“Bir zamanlar öyleydin, tıpkı bir zamanlar en yakın arkadaşım olduğun gibi.”

Mia bu darbeyle iyice sarsılırken genç kızın yüzünü kavrayan elleri gevşedi. Dehşet içerisindeydi. Kaybolmuş, yalnız.

Kaçmak istedi yeniden. Tekrar geldiği yere dönmek. Yine de, zaman ona bir şeyi öğretmişti. Kaçarak hiç bir şeye çözüm bulamıyordu. Yine kaçarsa, her şey iyice darmadağın olurdu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Masa 2 #
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Masa 3
» Masa 4
» Masa 5
» Masa 1 ~
» Masa 3

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Whisper of Death RPG :: Role Play Geçmişi-
Buraya geçin: