Whisper of Death RPG
Sitemize hoş geldiniz.
Lütfen giriş yapınız ya da üye olunuz.

WoD Yönetimi.
Whisper of Death RPG
Sitemize hoş geldiniz.
Lütfen giriş yapınız ya da üye olunuz.

WoD Yönetimi.
Whisper of Death RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaKapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Silena Kacey Malfoy

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Silena Kacey Malfoy




Lakap : Kace
Rp Sevgilisi : Olabilir ;)
Mesaj Sayısı : 3
Kayıt tarihi : 03/09/11

Özel
Rp Puanı:
Silena Kacey Malfoy Left_bar_bleue70/100Silena Kacey Malfoy Empty_bar_bleue  (70/100)

Silena Kacey Malfoy Empty
MesajKonu: Silena Kacey Malfoy   Silena Kacey Malfoy Icon_minitimePaz Eyl. 04, 2011 9:16 am

Sen & Ben

Gecenin karanlığına açtı gözlerini genç kız. Kızlar yatakhanesindeki ranzasında uzanmış yatıyordu. Simsiyah saçlarının bile örtemediği insanı delip geçen gri gözlerini açarak bir süre orada öylece uzandı. Hafifçe doğrulduğunda yataktan gelen gıcırtıyı umursamayarak etrafına göz attı. Karanlıkta görebildiği kadarıyla hepsi uyuyordu. Kırmızı yorganı üzerinden attı ve yavaşça gıcırdayan ranzadan aşağı indi. Ayakkabılarını giyinip elinde asasını sıkıca tutarak kapıya doğru yürüdü. Tedirgin bir şekilde etrafına bakınırken arkadaşlarından biri yatağında döndü ve uyumaya devam etti. Genç kız yavaşça yatakhaneden çıktı ve ortak salonu kontrol etti. Geniş Ravenclaw ortak salonunda Helena Ravenclaw'ın heykeli dışında kimse yoktu. Asasını aydınlattı ve ışıkla birlikte odayı tekrar gözden geçirdi. İyice emin olduktan sonra hala parmaklarının ucunda ortak salonu terk etti. İş giderek zorlaşıyordu ama o kararlıydı. Hogwarts'ın karanlık ve ıssız yollarında tek başına yürümeye devam etti. Hayaletlerden birisi geliyordu. Işığını söndürdü ve bir büstün arkasına saklandı. Mırıldanarak geçen Gryffindor hayaleti Nick'ti. Yürümeye devam etti ve portlerin ışığı söndürmesi yönündeki itirazlarına aldırmadan merdivenleri tırmandı. Sonunda Astronomi Kulesi'ndeydi. Bir haftadır yaşadıkları gözünün önünden tekrar tekrar geçti.

Mutluydu. Gerçekten mutlu... Başını sevgilisinin omzuna yaslamış, denizdeki dalgaların sesini dinliyordu. Genç kızın ışıl ışıl gözleri oğlanınkiyle buluştu. Suratına masum bir gülümseme yerleştirmiş olan oğlan kızın içindekileri hissetmişcesine konuştu:
- Seni asla bırakmayacağım.
Şaşkınlık, mutluluk ve aşkı bir arada hisseden genç kız gülümsemekle yetinmeyip yanağına bir öpücük kondurdu.

“Kendine gel. O seni aldatıyor ve bugün ayrıldığınızı söylemek üzere seni çağırdı. Her şey yalandı. O seni asla sevmedi.” Suratındaki anlamsız ifade ve asanın donuk ışığı altında fısıldadı genç kız,
“ O seni asla sevmedi. Asla...”
Bu düşüncelerle kendini topladı ve kulenin tepesine çıktı. Orada Raybek kendisini bekliyordu. Belli ki geldiğini fark etmemişti. Kulenin muhteşem gece manzarasını seyretmeye devam ediyordu.
“Ne istiyorsun?”
Sesine doğallık vermeyi ya da bildiklerini saklamayı düşünmüyordu. Tek düşündüğü ihanet ve intikamdı. Suratındaki cesur ve korkusuz ifade ile karşısındakini korkutmayı amaçlıyordu ve başarıyordu da. Kaybedecek bir şeyi olmadığını düşünüyordu. Yanıldığına dair içindeki ufak hissi de ihanet duygusu bastırıyordu. ” O seni asla sevmedi. ” diye sürekli hatırlatıyordu.
Bozulmuş ve oldukça ürkmüş görünen genç ve yakışıklı oğlan yüzünü Sadie'ye döndü ve ağzını birkaç kez açtı kapadı. Kahverengi gözleri olan biteni anlamaya çalışıyordu. Bir adım öne geldi ve konuştu:
"Sadie? İyi misin?"
Genç kız burnundan soludu ve küçümseyici bir bakış attı. Gerçekten acı çekiyor gibi görünüyordu. Ses tonu yükseldi. İçindeki nefreti bir şekilde kusmalıydı. Ne gecenin asaletle esip serinleten meltemi ne de başka bir şey onu sakinleştiremedi. Gözlerine dolan yaşlar geldiği hızla yok oldu ve kelimeler ağzından döküldü.
"İyi mi? İyi olmamı mı bekliyordun? Ya da umurunda mı? Benim nasıl olduğum seni ne zamandan beri ilgilendiriyor sanki!"
Şaşkınlık içerisindeki oğlan kızın bu sinirli haline bir anlam veremedi.Çekingenlikle lafa başladı.
"Tatlım neden-"
"Bana tatlım deme! Bunu bana nasıl yaptın? Neden? Ama biliyor musun artık hiçbir önemi yok!"
Son kelimeleri üzerine basa basa ve ona acı çektirmesi için söylemişti.
Oğlan da artık gerilmeye başlamıştı. Suçlanıyordu! Bütün bunları hiç mi hiç hak etmiyordu.
"Ben seni incitecek hiçbir şey YAPMADIM!"
Kelimelerin bu denli güçlü olmasını beklemeyen genç kız bir cevap bulamadı. Ama "İnkar edeceğini biliyordun. Sadie seni aldattım demesini mi bekliyordun? " diyen iç sesi onu tekrar kendine getirdi. Acı dolu gözlerini onun gözlerinden ayırmayarak asasını havaya kaldırdı.
"Bunu en son beklediğim kişi sendin. Bu yüzden ölmeyi hak eden ilk kişi de sensin!"
Sözcükler biraz daha sakin fakat oldukça etkiliydi.
"Helga ile birlikte olduğunu biliyorum. Beni buraya ayrılmak istediğini söylemek için çağırdığını da biliyorum. Beni asla- sevmediğini de biliyorum"
Son sözcükleri söylerken gözyaşları beyaz teninden aşağı süzüldü. Duraklayarak söylemişti. Kabullenmesi zordu. Hele de onca yaşanandan sonra...
"Helga? Slytherin sınıf başkanı? Ne yani bu saçma fikre sende inandın öyle mi?"
Yeniden gücünü toparlamaya çalışarak gözyaşlarını silip asasını dikleştiren genç kız daha fazla dayanamıyordu. Bürün bunlara katlanmak zorunda değildi. Azkaban'ı bile göze almıştı. Kimse ona ihanet edemezdi!
"Yeter artık. Seni daha fazla görmek istemiyorum."
Oğlan kıvrak bir hareketle asasını cüppesinin cebinden çıkardı. Asayı çıkarırken öğrenci başkanı rozeti parladı, "Racey Leal Potter - Öğrenci Başkanı" Biraz cesaret gelmiş olan yüzünü kaldırdı ve bakışlarını kızın gözleriyle birleştirdi.
"Ben hiçbir şey yapmadım. Beni dinleyeceksin Sadie Helga Black."
Böyle bir meydan okumayı beklemiyormuşcasına kıvrıldı genç kızın dudakları. Saçlarını bir kafa hareketiyle geriye attı ve hızlı bir hareketle karşısındakini asasızlaştırdı.
"Expelliarmus."
Sesi kendini toparlamanın da etkisiyle daha güven dolu çıkmıştı. Önündeki oldukça şaşırmış görünen oğlana baktı. Bir zamanlar -ki çok da uzak değildi. - Birbirlerine aşıktılar, delicesine. Şimdi ise ne olduğunu bilmiyordu, ne hissettiğini de bilmiyordu ama bunu bastırmayı öğrenmişti.
"Pekala. Öldür o zaman beni ve gerçekte benimle birlikte ölsün. Hiçbir zaman seni aldatmayan ama delicesine seven bu çocuğu öldür! "
Sadie duraksadı. Ne düşüneceğini ne yapacağını bilmiyordu. Çocuk önünde diz çökmüş bir haldeydi. Ama hayatını kurtarmak için yapmıyor gibi görünüyordu. Sanki ölüm tatlı bir uykuya yatmak kadar kolaymış gibi. İçindeki ses devreye girmiş ve " Hayatını kurtarmaya çalışan bir bencil o! Tek düşündüğü buradan canlı çıkmak. Sen ve hislerin onun umurunda bile değilsiniz." derken Leal'in sesi kulaklarında çınladı.
"Sen katil değilsin Sadie. "
Ne olduysa o anda oldu. Kırmızı bir ışık Sadie' ye doğru süzüldü ve asası elinden fırladı. Sadie hızla arkasını döndü ve onu gördü...
"Merhaba Sadie. Onun ölmesi gerekiyordu. Bilirsin ya o bir Potter."
Son sözcüğü iğrenerek ve yüzünde bir gülümsemeyle söylemişti Marcus Malfoy. Slytherin cüppeli çocuk her şeyi planlamışcasına kaygısız görünüyordu.
"Babam bir ölüm yiyen ki biliyorsunuz ve o ölmeli. Bunu sen yapacaktın yani annen öyle istiyordu ama olmadı. Neyse o kadar plan kurmuştum boşa gitti. İş başa düştü."
Suratındaki gülümseme daha da yayıldı. Boğazını temizledi ve kelimeleri mırıldandı.
"Avada-"
Genç kız olanları yeni anlamıştı ve içindeki pişmanlık hissi her şeyi bastırmıştı. Bu cesaretle bir Gryffindor yerine Ravenclaw olmasına şaşırdı.
"HAYIR!"
Malfoy duraksadı ve kızın suratına şaşkınlık ve küçümsemeyle baktı.
"Hadi ama Black. Senin tatlı bir kız olduğunu düşünmüştüm ama sen bana bir Potter'ı savunuyorsun. "
Hadi ama! Burada 3 son sınıf birbirlerini öldürmek üzereyken herkes sıcak yatağında uyuyordu. Nasıl bir okuldu burası böyle? Sadie bir şeyler yapmalıydı. Aklına Leal'in asası geldi. Hala cebindeydi ama onu nasıl alacaktı?
"O halde benim gitmeme izin ver. İşin Potter'la benimle değil!"
Malfoy durdu ve Sadie'yi süzdü. Leal ise hayret dolu bakışlarla bakıyordu Sadie'ye. Sadie' nin gözü ise hiçbir şey görmüyordu.
"Üzgünüm Black. Tatlı kızdın ama ölmelisin. Şahit olmamalı. Hogwarts'da sevgili cinayeti. Erkek arkadaşının başka birisiyle olduğunu öğrenen genç kız gece yarısı kendini ve sevgilisini öldürdü. Sen baş rolsün Sadie. "
Bunun söyleyince yüzünde bir mutluluk ifadesi yükseldi ama kendisini toparladı. Belli ki iyi bir ödül alacaktı. Asasını Sadie'ye doğrulttu ve ' n'aparsın?' gibisinden bir ifadeyle Sadie'ye baktı.
"Önce biraz eğleniriz demiştim. Crucio! "
Sadie nasıl hissettiğini anlatamazdı. Sanki bedeni ondan bağımsızdı ve acı çekiyordu, sürekli olarak. Birden lanet kesildi. Acıyla yattığı yerden kalktığında yerde boğuşan iki kişi gördü. Aklına gelen ilk şeyi yaptı. Asadan fırlayan yeşil ışık doğruca boğuşan ikiliye gitti ve ikisi de bir anda hareketsiz kaldı. Sadie son gücüyle dizlerinin üzerine çöktü. Pijamalarıyla ilk defa bu kadar üşüdüğünü hissediyordu. Sanki gece ona gitmesini söylüyordu.
Bir an Leal'i vurduğunu sandı ama sonra onun yanına geldiğini görünce rahatladı. Yorgundu. Son hatırladığı Leal'in kollarında olduğuydu...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Dimitri Aldrich Potter

Dimitri Aldrich Potter


Lakap : Dim. Dimka.
Rp Sevgilisi : Diamenta Sandeaux.
Mesaj Sayısı : 1216
Kayıt tarihi : 16/08/09

Özel
Rp Puanı:
Silena Kacey Malfoy Left_bar_bleue100/100Silena Kacey Malfoy Empty_bar_bleue  (100/100)

Silena Kacey Malfoy Empty
MesajKonu: Geri: Silena Kacey Malfoy   Silena Kacey Malfoy Icon_minitimeÇarş. Eyl. 07, 2011 3:16 am

;; Betimleme: 16/30
;; Akıcılık: 5/10
;; Yazım Kurallarına Uyum: 7/10
;; Sayfa Düzeni: 7/10
;; Renklendirme: 1/5
;; Kurgu: 15/25
;; Uzunluk: 10/10

Puan; 61!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Silena Kacey Malfoy
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Silena Kacey Malfoy / İkinci rp
» Malfoy, Dominic Willhelm
» Malfoy Ailesi
» Alyssha Cassidy Malfoy
» Thomas Jake Malfoy

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Whisper of Death RPG :: Karakter İşlem ve İstek Geçmişi-
Buraya geçin: