Whisper of Death RPG
Sitemize hoş geldiniz.
Lütfen giriş yapınız ya da üye olunuz.

WoD Yönetimi.
Whisper of Death RPG
Sitemize hoş geldiniz.
Lütfen giriş yapınız ya da üye olunuz.

WoD Yönetimi.
Whisper of Death RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaKapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Silena Kacey Malfoy / İkinci rp

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Silena Kacey Malfoy




Lakap : Kace
Rp Sevgilisi : Olabilir ;)
Mesaj Sayısı : 3
Kayıt tarihi : 03/09/11

Özel
Rp Puanı:
Silena Kacey Malfoy / İkinci rp Left_bar_bleue70/100Silena Kacey Malfoy / İkinci rp Empty_bar_bleue  (70/100)

Silena Kacey Malfoy / İkinci rp Empty
MesajKonu: Silena Kacey Malfoy / İkinci rp   Silena Kacey Malfoy / İkinci rp Icon_minitimePaz Eyl. 11, 2011 6:05 am

Yüzüne düşen damlalarla uyandı Sally. İlk önce küçük kardeşinin yine onu ıslatarak uyandırmaya çalıştığını sandı ve gülümsemeye başladı ama bu uzun sürmedi. Olanları hatırlayıp artık evde olmadığını tekrarladı kendine. Gözlerini açmadan önce üzerinde uyuduğu çimlerin muhteşem kokusu doldu burnuna. Yavaşça kıpırdandı tulumunda ve gözlerini ovuşturarak açtı. Gördüğü ilk ve tek şey ağaçlardı. Uyku tulumunun fermuarını açtı ve kendini ıslak çimlerin üzerine attı. Hafifçe ağrıyan beline masaj yaparcasına okşadı. Kısa bir gerinmenin ardından uyku sersemliğini üzerinden attı. Tüm gün yağmurun altında uyuyamazdı. Hele de başka kıyafeti yokken. Daha şimdiden üzerine yapışmış olan t-shirt ve pantolonuna baktı. Rezil bir haldeydi. Gerçi onun bu halini umursayan kimdi? Evden kaçmış ve ailesi tarafından Gryffindor'a seçildiği için dışlanmış bir kız. Ama bu durum yalnızca reşit olana kadar sürmüştü. Onlara ve muhteşem Slytherin mezunu kardeşlerine daha fazla katlanmayacaktı.
Tulumunu toplayıp çantasına tıktı ve büyük bir ağacın altındaki kuru toprağa oturdu. Tekrar olanları ve olacakları düşünmeye başladı. 'Dışlanmak' buna katlanabilirdi ama ondan bir ölüm yiyen olmasını istemek düpedüz saçmalıktı. Bu saçmalığın sonu da pek iyi olmamıştı. Bir iki ölüm yiyeni sersemletmiş, birini öldürmüş ve kaçmıştı alt tarafı. Ha, bir de onu takip eden bir ölüm yiyen daha garip bir biçimde öldürülmüştü. Şimdi ne olacağını ise kendisi de merak ediyordu. Sonsuza dek onlardan kaçamazdı. Bir an önce şu Zümrüanka Yoldaşlığı denilen şeye katılmalıydı. Hiç değilse tarafını seçmiş bir savaşçı olacaktı. Bağlantılar bulması gerekecekti ama zor değildi. Hatta birkaç kişiyle bağlantıya geçmiş ve sonuç bekliyordu. Bu onun son ve tek şansıydı. Yağmur dinince birkaç ziyaret daha yapacaktı.
Dağınık halde duran ve suratına yapışmış olan saçlarını geriye çekti ve kafasını ağaçların arkasında kalmış gri gökyüzüne doğru çevirdi. Gökyüzü... Muhteşem güzelliğiyle ağaçların arasından insana göz kırparcasına bakan gökyüzü... Suratına mutlu bir gülümseme yerleşti Sally'nin. Son 3 gündür kaçıyordu ve ölüm yiyenler evi bir haftadır mekan olarak kullanıyorlardı. Peki bu daha ne kadar sürecekti? Sonsuza dek kaçamazdı. Elbet izini bulacaklardı. Peki o zaman? Sally kararlıydı. Savaşarak ölmeye hazırdı. Kafasında derin düşüncelerle oturan Sally bir 'çıt' sesiyle irkildi ve ayağa kalktı. Ses arkasından gelmişti. Asasını kaldırarak hızla arkasına döndü ve etrafa hızlıca göz gezdirdi. Ağaçlar dışında kimse yoktu. Ağacın altından çıkarak ilerledi. Emin olmalıydı. Sesine cesur bir ifade katıp ileriye doğru seslendi.
"Kim var orada? "
Etraftan Sally'nin derin soluk alışı ve yere düşen yağmur damlaları dışında ses çıkmıyordu. Kafasını hızla sağa ve sola döndürerek gelebilecek her türlü saldırıya hazır bir şekilde bekledi. Ama ne bir ses ne de bir hareket vardı. Paranoyaklaşmış mıydı? Yavaş yavaş kafayı mı yiyordu?
"Kim var o-ra-da? "
Bu sefer sesi daha gür ve etkili çıkmıştı. Son kelimeleri heceleyerek de daha bir ürkütücülük kattığını umuyordu. Ama sonuç aynıydı. Hiç ses yoktu. Emin olmalıydı. İlerledi ve ilerledi. Çok uzaklaşmamıştı aslında ama fark etmeden koruma büyülerinin sınırından çıkmıştı. Hızla atan kalbi ve giderek sıklaşan nefesi sanki olacakların habercisi gibiydi.
Sağından gelen bir ses ve ardından önünden geçen bir kırmızı ışık patlaması...
Asasından karşılık olarak rastgele atılan bir büyü.
Ardından gelen alaycı bir kahkaha...
"İnanmıyorum. Ne yani? Tüm bu uğraş senin için miydi? Daha zorlu bir rakip beklediğimi söylemeliyim."
Beyninin algılamakta zorlandığı bu hızlı olayların ardındaki duraklama onu kendine getirdi. Karşısında duran kadına baktı. Bir ölüm yiyen olduğu açıktı. Belli ki en sadıklardan biriydi. Kolundaki o her şeyden korkunç işaret bunu anlatmaya yetiyordu. Ama ne zamandır onun gibi biri için bu önemli kişiler görev alıyordu? O bu kadar önemli miydi?
Kadının suratındaki alaycı gülümseme arkasında topladığı uzun siyah saçlarıyla daha da ön plana çıkmıştı. Kahverengi gözlerindeki o soğuk bakışlar ise insanı gerçekten dondurabiliyordu. Düzgün vücut hatları yakın dövüşte iyi olduğunu gösteriyordu. Asası havada ve tetikteydi. Üzerindeki dar pantolon ve tişört yağmurdan yeni ıslanmış görünüyordu. Kısacası buraya daha yeni gelmişti.
"Şimdi söyle bana tatlım. Ölmekten korkuyor musun? "
Suratındaki alaycı ifadeye bakılırsa tek amacı oyun oynamaktı. Bundan keyif alıyordu! Ama Sally' nin suratındaki ifade daha da ilginçti. Küçümseme, korku ve iğrenme aynı ifadede saklıydı. Saçlarını hafifçe sallayıp görüş açısını genişletti. Kendine güvenini tekrar kazanmalıydı. Bir ölüm yiyene yenilmeyecekti. Kendisi güçlü bir büyücüydü ve tek başına 2 kişiyi yenmişti. Üç kişi ile de en azından uzun bir süre savaşabilmişti. Şimdi oyun oynama sırası ondaydı. Suratına benzer bir alaycılık kattı.
"Beni yakalayınca ne olacak sanıyorsun? Büyük lordun seni tebrik mi edecek? Peki, burunsuz birinden tebrik almak nasıl bir duygu? "
Bir çırpıda sarf edilen bu sözler yüzünden ölüm yiyenin suratındaki ifade değişmiş ve nefrete dönüşmüştü. Gözlerini fal taşı gibi açtı ve neredeyse bağırarak konuştu.
"Seni pis sürüngen. Ne cüret! İşte şimdi ölümü fazlasıyla hak ettiniz küçük bayan. "
Kızdığı her halinden belliydi ama artık oyun oynamak istemiyor gibiydi. Gözlerini kıstı ve kısa, pis bir bakışın ardından asasıyla harekete geçti.
"Crucio!"
Buna hazırlıklıydı Sally. Asasının ufak bir hareketiyle bir kalkan büyüsü yaptı. Karşısındakinin dişli bir rakip oduğu her halinden belliydi. Hızına yetişmek zor olsa da dengede sayılırlardı.

İki bayan orada karşılıklı büyüler savunurken bir ağacın ardındaki delikanlı hararetle savaşan ikiliyi izliyordu. Beyninden geçen bin bir düşünceyi okumak zordu ama bildiği bir şey vardı bu kız gerçekten onlara çok şey kazandıracaktı. En başta onun gibi bir soydan gelen birisinin onlara katılması fikri ona çok saçma gelmişti ve şiddetle reddetmişti. Ama şimdi, olanları görünce fikir değiştirmiş gibiydi. Pek sevmese de kızı onun öldürmesine izin vermemeliydi. İçinden bir his ona sürekli 'O kız önemli.' diye fısıldıyordu. Ama bir süre daha izlemeye karar verdi.
Atletik vücudu ve üzerine yapışan tişörtü saklanmasını da kolaylaştırıyordu. Siyah dağınık saçları ve masmavi gözleri olan delikanlı aslında hoş çocuktu. Dişli de bir rakipti. Bugüne kadar kazandığı düelloların haddi hesabı yoktu. O grubun adeta gizli silahıydı.

Sally savaşırken ağaçların ardında bir yüz gördüğüne yemin edebilirdi. Ama şimdi yapabileceği tek şey o kişi her kimse Sally'nin tarafında olduğunu ummaktı. Ama o çocuk dikkatini dağıtmıştı. Kahretsin! Bir anlık dikkat dağınıklığı basit bir expelliarmus büyüsünden kaçamamasına neden olmuştu ve şimdi asasının ölüm yiyene doğru kayışını seyretmeye mahkumdu Sally. İşi bitmişti. Kurtulamayacaktı. Ama en azından savaşarak ölmüş olacaktı. Kendini ölüme hazırlamıştı. Gözlerini kapattı ve bir kahkaha sesi duydu. Ardından bir yeşil ışık patlaması. Hiçbir şey olmamıştı. Ölüm bu kadar basit miydi? Gerçekten acıtmadığı doğru muydu? Öldüyse neden hala yaraları sızlıyordu? Yağmurun durmasıyla altındaki çimlerden gelen koku neden hala bu kadar ağırdı?
Göz kapaklarını açtı ve hiç beklemediği bir manzarayla karşılaştı. Ölüm yiyen yerde yatıyordu ve başında dikilen delikanlı elinde üç asayla sırıtıyordu. Olanlara inanamayan Sally bir an düş gördüğünü sandı ama esen sert rüzgar ona düş olmadığını anlatmaya çalışıyor gibiydi. Hayretle açık kalmış olan ağzını kapattı ve açıklama isteyen bir bakışla delikanlıya doğru baktı. Duyduğu kelimeler onu daha da hayrete düşürmüştü ama artık yeni bir evi ve ailesi vardı. Duyduğu üç kelime onu yeniden yaşama döndürmüştü.

"Zümrüdüanka Yoldaşlığı'na hoş geldin."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Valentyn Vavřinec

Valentyn Vavřinec


Lakap : Vale.
Rp Sevgilisi : Liona Ambrosius.
Mesaj Sayısı : 66
Kayıt tarihi : 22/08/11

Özel
Rp Puanı:
Silena Kacey Malfoy / İkinci rp Left_bar_bleue97/100Silena Kacey Malfoy / İkinci rp Empty_bar_bleue  (97/100)

Silena Kacey Malfoy / İkinci rp Empty
MesajKonu: Geri: Silena Kacey Malfoy / İkinci rp   Silena Kacey Malfoy / İkinci rp Icon_minitimePaz Eyl. 11, 2011 6:12 am


      ;; Betimleme: 20/30
      ;; Akıcılık: 6/10
      ;; Yazım Kurallarına Uyum: 7/10
      ;; Sayfa Düzeni: 7/10
      ;; Renklendirme: 3/5
      ;; Kurgu: 17/25
      ;; Uzunluk: 10/10

      Puanınız 70.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Silena Kacey Malfoy / İkinci rp
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Silena Kacey Malfoy
» Malfoy, Dominic Willhelm
» Malfoy Ailesi
» Alyssha Cassidy Malfoy
» Thomas Jake Malfoy

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Whisper of Death RPG :: Karakter İşlem ve İstek Geçmişi-
Buraya geçin: