Whisper of Death RPG
Sitemize hoş geldiniz.
Lütfen giriş yapınız ya da üye olunuz.

WoD Yönetimi.
Whisper of Death RPG
Sitemize hoş geldiniz.
Lütfen giriş yapınız ya da üye olunuz.

WoD Yönetimi.
Whisper of Death RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaKapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Puan yükseltme.

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Malese Carlesa




Mesaj Sayısı : 5
Kayıt tarihi : 19/05/12

Özel
Rp Puanı:
Puan yükseltme. Left_bar_bleue88/100Puan yükseltme. Empty_bar_bleue  (88/100)

Puan yükseltme. Empty
MesajKonu: Puan yükseltme.   Puan yükseltme. Icon_minitimePtsi Mayıs 28, 2012 8:03 am

Saat gece yarısını geçeli birkaç dakika olmuşken,bilmediği bir yerde,bilmediği bir ormanda ayağındaki acıya aldırmadan elinden geldiği kadar hızla koşuyordu.Soğuk sonbahar akşamındaki rüzgar koşmaktan ısınmış bedenine değince titremesine engel olmamıştı.Gözüne gelen bir tutam açık kahve saçı kulağının arkasına atarken duraksadı.Kendini ani bir hareketle yere bıraktı.Dakikalar boyunca koşmanın ve adrenalinin etkisiyle daha az farkına vardığı acı şimdi bacağına art arda bıçak batırılıyor gibi hissettiriyordu.Her tarafı saran karanlıkta ne olduğunu görebilmek umuduyla gözlerini kıstı.Büyük ağaçlar dışında neredeyse hiçbir şey görünmüyordu.Üzerinde olan eteğin kolaylığıyla elini yavaşça bacağına götürdü.Dokunduğu anda hafif pütürleşmiş ama sıvı olan bir şey hissetmiş.Ne olduğuyla ilgili düşünmesine gerek yoktu.Cevap basit ve apaçık ortaydı.Kan.Bacağını bir yere sürmüş olabileceğini düşünürken gelen hışırtı sesleriyle irkildi.Geliyordu.Her şey bitmişti.Gözleri dolmaya başlarken hızlıca ayağa kalktı.Büyük bir acıyla sızlayan bacağına aldırmadan o an yapabileceği kadar büyük bir hızla koşmaya başladı.Elinden gelen her zaman olduğu gibi sadece kaçmaktı.Gerçeklerde yüzleşmekten her zaman korkmuştu.Şimdi ise biliyordu ki yüzleşeceği şey celladıydı ve bu sefer hiçbir kaçış şansı yoktu.Yıllar önce yaptığı hatanın bedelini canıyla ödeyecekti.Lanet olsun diye geçirdi içinden.Keşke…Keşke o gün hiç yaşanmamış olsaydı.Gözyaşları yanağını ıslatırken etraf iyice bulanıklaşmaya başlamıştı.Hıçkırıklarını yutmaya çalışırken alnında ani bir acı hissetti.Bir ağaca çarpmıştı.Ayağa kalkacak enerjiyi bulamamıştı kendinde.Vücudunun her yeri sızlıyordu.Bütün gücü tükenmişti.Yaklaşan ayak seslerine ve getirdiği sonuna karşı yapabileceği hiçbir şey yoktu.Ona karşı tamamen savunmasızdı ve çaresizdi genç kız.Bedenin kitlendiğini hissediyordu.İçindeki büyük acıya rağmen ağlayamıyordu.Giderek yaklaşan ölümüne tepki veremiyordu.

Arkasından gelen boğuk bir ses duydu.Yolun sonuna geldiğini biliyordu.Şimdi ise geriye kalan tek şey hayatına mâl olacak hata ile yüzleşmekti.Omzunda hissettiği buz gibi elin etkisiyle titredi.Hala arkası dönük bir şekilde duruyordu.Yüzüne bakmaya korkuyordu.Kendisine suçlayarak ve nefretle bakan lacivertimsi gözleri görmekten ölesiye korkuyordu.Ama bedenini kendine doğru çeviren adama karşı gelecek gücü yoktu.Yapabileceği tek şey gözlerini sımsıkı kapatmaktı.’’Bana bak Katherine.’’Adamın sesindeki soğukluk ve nefret iliklerine kadar işlerken daha fazla kızdırmaktan korkarak gözlerini açtı.Her zaman olduğu gibi ne kadar yakışıklı olduğunu düşünmekten kendini alamamıştı.Simsiyah saçları, koyu lacivert gözleri ve beyaz teniyle herkesi etkiliyordu.Katherine ise bu etkinin bedelini çok ağır ödeyecekti.’’Theo’’ diye mırıldandı.Kısa bir süre içinde hayatına son verecek olan adamdan etkilenmekte neyin nesiydi.’’Benden çok şey götürdün.Hayatımı elimden aldın.Bütün hayatımı…’’Devamını getirmesine gerek yoktu.İkisi de biliyordu.Sesinin aşırı sakin olması kızı daha çok korkutuyordu.Yıllar boyunca onu biraz tanıdıysa bu tonu gerçekten nefretten kavruluyorsa kullanırdı.Saatler gibi gelen birkaç saniyenin ardından Theo’nun gereğinden fazla yaklaştığını fark etti.Soğuktan ve korkudan buz kesen vücudu adamın nefesiyle karıncalanmaya başlamıştı.Katherine’i kendi bedenine yapıştırırken başını kızın kulağına eğdi.’’Yaptıklarının sonucuna katlanacaksın küçük kardeşim.’’Yaşamakta olduğu bütün korkuya rağmen dudakları hafifçe kıvrıldı.Kardeşim…Her şey zaten bunun yüzünden değil miydi?Üveyde olsa kardeş olmaları yüzünden.Kızın ona her şeye karşın sahip olmak istemesi yüzünden.’’Seni sevdiğim için kendimden nefret ediyorum.’’ Theo insanın içini ürperten bir kahkaha attı.Kız ağacın gövdesi ve onun kolları arasında korkuyla büzülmüştü.’’Sevmek mi?Sen sadece yeni bir oyuncak arıyordun.İstediğini alamayınca bencilliğin uğruna her şeyi hem yok ettin hem de mahvettin.’’Haklıydı.Sonuna kadar haklı.Oyuncak isteyen küçük bir çocuktan neredeyse farksızdı.Neredeyse…Çocuklar istekleri uğruna birilerinin ölümüne sebep olmazdı.Katherine fiziksel olarak adamın kolları arasında olsa da zihni o güne kaymıştı.Hayatının akışının değiştiği güne…


Üç yıl önce

‘’Haydi Kath,geç kalacağız.Kendi mezuniyetine geç kalmak istiyorsan sen bilirsin tabii.’’Genç kız gözlerini devirerek son bir kez daha aynaya göz attı.Güne özel olarak kan kırmızısı, straplez bir elbise seçmişti.Yakut taşlarıyla bezeli elbiseye belinden bağlanan ince siyah kurdele zarif ve şık bir gürünüm katıyordu.Yemyeşil gözleri çektiği simli kalem ve omuzlarından dökülen saçlarıyla göz kamaştıran bir görüntüsü vardı.Elbisesinin rengiyle uyumlu kırmızı ruju özenle dukalarına sürdükten sonra kapıdan onu bekleyen sevgilisine katıldı.Carlos onaylayan ve hayran bir tarzda kızı izliyordu.’’Geç kalacağımızı sanıyordum.’’Katherine’in ani çıkışı karşısında afallayan adam kızın koluna girdi ve birlikte arabaya doğru yürümeye başladılar.Kız onunda muhteşem göründüğün farkındaydı.Kumrak dağınık saçları ve kehribar gözleriyle her kızın hayallerindeki prensti.Ama o diğerlerinden biri değildi.Zor olanı istiyordu.Zor ve yasak olanı.Sürekli ondan kaçan üvey abisini elde edecekti.Önünde engel olarak gördüğü kız arkadaşını ise bugün halledecekti.Her şey hazırdı.Geriye bir tek Carlos’la konuşup ikna etmek kalmıştı.’’Sevgilim?’’Tatlı ve samimi bir sesle yönelttiği kelimeye cevap alması uzun sürmedi.Genç adam hemen atıldı.’’Efendim bir tanem?’’Kız yüzünü buruşturmamak için kendini zor tuttu.Canımlı cicimli laflardan hiçbir zaman hoşlanmamıştı.Elinden geldiği kadar sevimli ve kışkırtıcı bir ton kullanarak planının ilk aşamasına başladı.’’Balo için mutlaka gereken bir eşyamı bir yerde unutmuşum.Beni oraya götürmeni ve biraz beklemeni rica ediyorum.’’Carlos’un şaşırdığı belli olurdu..İçinde bulunan kaybetme korkusu yüzünden karşı gelmeyeceğini bilen kız ise çok rahattı.’’Elbette.’’ Cevabını aldıktan sonra birkaç dakika içinde arabanın yanındaydılar.Keyfi iyice yerine gelmiş olan kız eteğini düzelterek ön koltuklardan birine oturdu.



Güneş yavaş yavaş batıp,karanlığın bastırmaya başlamasına yakın Katherine’in verdiği adrede gelmişlerdi.Kız bir açıklama yapmadan arabadan indi.Güneş son ışılarını gönderirken yüzüne hafif bir gülümseme yayıldı.Bugün ele geçirmesinin en zor olacağı kaleyi fethedecekti.Uzun topuklu ayakkabılarıyla ve gösterişli elbisesiyle büyük bir tezat oluşturmaktan olan hursa görüntülü garajdan içeriye girdi.İçerisi soğuk ve rutubetliydi.Tam karşıda ise görevlendirdiği arkadaşları Theo’yu onun yapmasına engel olan kızı oyalıyorlardı.Cassie’nin titreyen cılız sesi kulağına ilişti.’’Neden buraya geldik ki?’’Katherine’in yüzündeki gülümseme büyürken hafifçe öksürerek varlığını belli.Etti.Şimdi işin en güzel kısmı gelmişti.Çantasına koyduğu keskin bıçağı çıkarırken arkadaşlarına kızı tutmasını gösteren bir işaret verdi.Cassie çığlık çığlığa bağırırken ağzını kapamaya çalışan arkadaşlarına döndü.’’Bırakın bağırsın.’’Yavaş adımlarla kıza yaklaştı.Bıçağı kızın boğazına dayadı.’’Şimdi beni iyi dünle küçük baş belası.Theo’yu rahat bırakacaksın.O sadece benim.Anladın mı?Sadece benim.’’Memnuniyetle arkasına dönerken duyduğu cevap için öfkeyle doldurmuştu.’’Hayır.O beni seviyor.Bende onu.’’Hızla arkasına döndü.Bıçağı boğazına daha sert dayayarak konuşmaya başladı.’’Bu doğru değil.Peşini bırakmazsan çok kötü olacak.’’Sözlerini doğrulamak istercesine biraz daha boğazına bastırdı.’’Asla.’’Katherine sınıra dayandığını hissetti.Bu kızdan kurtulmak istiyordu.Ebediyen.O kızıl saçlarını ve siyah gözleri bir daha görmek istemiyordu.Düşünce ve hırsları içinden kaybolmuşken elinde sıcak sıvı bir şey hissettikten sonra arkadaşlarının çığlıklarını duydu.Bıçağı çok fazla bastırdığı yeni fark etmişti.Hızlı bir hareketle kendini geri çekti.Çığlık atmamak için kendini zorladı.Neredeyse bağırarak konuşuyordu’’Halledin şunu.Ölürse bir yere atın,saklayın umurumda değil.Ama benim adım duyulursa hepinizi bitiririm.’’Savurduğu tehditten sonra yerdeki çantası alıp elini bir mendille sildi.Ne yapabileceğini bildikleri için yanındakiler bağırmayı kesip kıza odaklanmıştı.Mendili yere attıktan sonra koşar adımlarla dışarıya çıktı.


Günümüz


‘’Pişman mısın Katherine?’’ sesiyle kendini tekrar ormanda buldu.Gözlerinden sıcak yaşlar aktığını hissediyordu.Tahmin edilemeyecek kadar pişmandı.Yüreği sıkışıyordu.’’Öyle olsun istemedim.’’Sesi cılız bir fısıltı gibi çıkmıştı.Kendini saran kolların kasıldığını fark etti.Theo’nun sesi daha önce hiç duymadığı kadar nefret doluydu.’’Demek öyle olmasını istemedin?İstemedin öyle mi?Sen benim hayatımı,tek aşkımı çaldın.Öldürmeden önce çok yalvartın mı?Sende yalvaracaksın.Ölümü yaşayabileceğin en ince acıyı da tadana kadar görmeyeceksin.’’Kız hıçkırıklarını tutamadan şiddetle ağlamaya başladı.Her şey için çok geçti.Şımarıklığın ve gereksiz hırslara kapılmanın cezasını çekecekti.Yaktığı bütün canlarının hesabını verecekti.’’Yolun sonu kardeşim’’Kız bir anda serbest kaldığını fark etti.İçindeki son güç kırıntısını kullanarak koşmaya başladı.Neredeyse hiç denebilecek kadar bir ilerlemeden sonra kendini yerde buldu.Yakalanmıştı.Adamın suratındaki öfkeyi çok net bir şekilde görüyordu.’’Hiç oldu mu Kath?Şimdi uslu bir kız olma vakti.’’Kolundan tutup sertçe yerden kaldırdı.Yanında ağaca sıkıca yaslamıştı.Ayın ışında parlayan gümüş bıçağı hemen tanımıştı.O günkü kullandığı bıçaktı.Theo her şeyi öğrenmekle kalmamış,en ince ayrıntısına kadar araştırmıştı.Boğazında hissetti soğuk metala birlikte bütün vücudu ürperdi.Zihni tehlike alarmları çalarken buz gibi ses kulaklarında çınladı.’’Uzun bir gece olacak küçük kardeşim.’’
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Anna Lizzie Malfoy
Hogwarts Müdiresi | KSKS Profesörü
Hogwarts Müdiresi | KSKS Profesörü
Anna Lizzie Malfoy


Lakap : Liz, Ann.
Rp Sevgilisi : Henry McCourt bitchi.
Mesaj Sayısı : 1529
Kayıt tarihi : 16/08/09

Özel
Rp Puanı:
Puan yükseltme. Left_bar_bleue100/100Puan yükseltme. Empty_bar_bleue  (100/100)

Puan yükseltme. Empty
MesajKonu: Geri: Puan yükseltme.   Puan yükseltme. Icon_minitimePtsi Mayıs 28, 2012 9:58 am

Değerlendirirsem puanınızın düşeceğine inanıyorum, zira önceki RPniz çok daha güzeldi. Bu yüzden puanınızın aynı kalması sizin için daha iyi olacaktır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Puan yükseltme.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Puan Yükseltme
» Em'Ly. Puan Yükseltme.
» Puan Yükseltme
» Puan Yükseltme
» Donielle Puan Yükseltme.

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Whisper of Death RPG :: Karakter İşlem ve İstek Geçmişi-
Buraya geçin: